• Sonuç bulunamadı

3.1 Genel Hükümlere Göre Finansal Teminat

3.1.2 Mülkiyet Hakkının Teminat ĠĢlevi

3.1.2.1 Mülkiyetin Teminat Amacıyla Devri

SPKn m.47/2’deki mülkiyetin teminat alana geçtiği teminat sözleĢmesi, inanılana sınırsız tasarruf yetkisi verilen inançlı iĢlem Ģeklinde yapılabileceğinden, söz konusu finansal teminat sözleĢmesi türünde mülkiyet hakkı teminat iĢlevi görmektedir.

Mülkiyetin teminat amacıyla devri, karma inançlı iĢlem türlerinden biridir199 . Ġnançlı iĢlem, inanan ile inanılan arasındaki güven esasına dayanmaktadır. Ġnançlı iĢlemde inanan, inanç konusu mülkiyet veya alacak hakkını teminat amacıyla inanılana devreder. Temel borç iliĢkisinin sona ermesiyle birlikte, inanılan, mülkiyet veya alacak hakkını tekrar inanana devretme borcu altına girer200. Ġnançlı iĢlem, TBK’nda düzenlenmemekle birlikte, doktrinde ve uygulamada kabul edilmektedir. Ġnançlı iĢlemler, saf ve karma inançlı iĢlemler olmak üzere iki çeĢittir. Saf inançlı

199 Eren, F.: Mülkiyet Hukuku, 3. Baskı, Ankara 2014, s. 230; Öztürk, G.: Ġnançlı ĠĢlemler, Ankara 1998, s. 71.

200

Esener, T.: Türk Hususi Hukukunda Muvazaalı Muameleler, Ġstanbul 1956, s. 144; Özsunay, E.: Türk Hukukunda ve Mukayeseli Hukukta Ġnançlı Muameleler, Ġstanbul 1968, s. 1 vd.;

Kocayusufpaşaoğlu, N.: Borçlar Hukuku, 6. Baskı, Ġstanbul 2010, s. 363 vd.; Eren (Mülkiyet), s.

229-230; Öztürk (Ġnançlı), s. 21; Aydıncık, Ş.: Bir İnançlı İşlem Türü Olarak Alacağın Teminat

Amacıyla Temliki, ĠÜHFM 2006, C. LXIV, s. 131; Uygur, A.: Teminat Amaçlı İnançlı İşlemler,

GÜHFD 2006, C. X, S. 1-2, s. 171-195; Şafak, A.: Teminat Amaçlı Alacağın Temliki, Ġstanbul 2013, s. 24.

68

iĢlemler inanan yararına yapılan iĢlemlerdir201. Alacağın tahsil amacıyla devri, bir iĢletmenin tasfiye edilmesi ve yeniden organizasyonu amacıyla devri, malvarlığının veya yatırım fonlarının yönetimi ve kendi adına baĢkası hesabına taĢınmaz iktisabı saf inançlı iĢlemlere örnek olarak verilebilir202. Buna karĢılık, karma inançlı iĢlemler, inanılan yararına yapılan iĢlemlerdir203. Karma inançlı iĢlemler, mülkiyet veya alacağın teminat amacıyla devri iĢlemleridir204. Ġnançlı iĢlemin iki unsuru vardır. Bunlar, inanç sözleĢmesi ve devir iĢlemidir. Ġnanç sözleĢmesi, borçlandırıcı iĢlem olup, hakkın devrinin hukuki sebebini teĢkil eder. Taraflar, inanç sözleĢmesinde karĢılıklı hak ve borçlarını, inanılana devredilen hakkın kullanılma amacını, hakkın inanana ne zaman ve hangi koĢullarda devredileceğini düzenler. Ġnanılan, kendisine teminat amacıyla devredilen eĢya üzerinde, teminat amacına aykırı Ģekilde tasarrufta bulunamaz205. Bu anlamda, inanılan, teminat amacıyla sınırlı bir tasarruf yetkisine sahiptir. Ġnanılan, bu yükümlülüğe aykırı davranırsa, TBK m.112 gereğince ortaya çıkan zarardan sorumlu olur206

.

Taraflar, sözleĢme serbestisi çerçevesinde inanılanın borçlar hukuku anlamında bir sınırlamaya maruz kalmaksızın inanç konusu üzerinde tasarrufta bulunabileceğini kararlaĢtırabilir. Bu durumda, “inanılana borçlar hukuku anlamında bir sınırlama olmaksızın tasarruf yetkisi verilen inançlı iĢlem”207

söz konusu olur. Bu anlamda, teminatın güvence ve tedavül iĢlevleri bakımından bir karĢılaĢtırma yapmak faydalı olacaktır. Buna göre, “tedavül edemeyen rehin”, sadece güvence

201 Eren (Mülkiyet), s. 230; Öztürk (Ġnançlı), s. 67. 202 Öztürk (Ġnançlı), s. 68.

203

Eren (Mülkiyet), s. 230; Öztürk (Ġnançlı), s. 71. 204 Eren (Mülkiyet), s. 230; Öztürk (Ġnançlı), s. 71.

205 Kuntalp (Teminat), s. 283; Sirmen (EĢya), s. 322; Eren (Mülkiyet), s. 231; Öztürk (Ġnançlı), s. 148-149.

206

Özsunay (Ġnançlı), s. 151.

207 ÇalıĢmamızda, “inanılana sınırsız tasarruf yetkisi verilen inançlı iĢlem” Ģeklinde kısaltılarak kullanılmaktadır.

69

amacını içermesi nedeniyle, hukuki iĢlevi itibariyle inanılanın inanç konusu Ģey üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine borçlar hukuku anlamında sınırlama getiren inançlı iĢleme benzemektedir. Buna karĢılık, “tedavül eden rehin” ise hem güvence hem de tedavül iĢlevlerini içermesi itibariyle, inanılana sınırsız tasarruf yetkisi verilen inançlı iĢleme benzemektedir.

Ġnanç sözleĢmesi kapsamında inanılanın diğer borçları; inananın talimatına uyma, onun aleyhine davranmama, süre dolunca veya amaç gerçekleĢince inanç konusu Ģeyi inanana devretmektir208

. Ġnanılan, sürenin dolması veya amacın gerçekleĢmesiyle birlikte, inanç konusu Ģeyin mülkiyetini inanana devretmezse, inanan dava yoluyla söz konusu devrin hükmen yerine getirilmesini talep edebilir. Nitekim uygulamada, inanılanın inanç konusu malın mülkiyetini iade yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda, inananın tapu iptal ve tescil davası kapsamındaki talepleri kabul edilmektedir209. Eğer inanılan, kendisine devredilen inanç konusu malın mülkiyetini üçüncü kiĢiye devrederse, inanç sözleĢmesi nispi etkiye sahip olduğundan, inanan üçüncü kiĢiye karĢı TMK m. 683/2 hükmü gereğince istihkak davası açamaz, sadece TBK m.112 hükmüne göre borca aykırılıktan ötürü inanılana tazminat davası açabilir210

. Üçüncü kiĢi, inanana zarar vermek kastıyla hareket etmiĢse, TBK m.49/2 hükmü uygulama alanı bulacaktır211

. Ġnanan ise inanç konusu Ģeyi inanılana teslim etmekle, inanç konusu Ģeyin korunması ve bakımı ile sigorta masraflarını karĢılamakla, inanç konusu Ģeyin

208

Öztürk (Ġnançlı), s. 148-149; Eren (Mülkiyet), s. 231. 209 Eren (Mülkiyet), s. 233.

210 Eren (Mülkiyet), s. 234; Sirmen (EĢya), s. 324.

211 Kocayusufpaşaoğlu (Borçlar), s. 368; Eren (Mülkiyet), s. 234; Sirmen (EĢya), s. 324. Bu durumda, hâkimin TBK m.51/1’e göre, inanç konusu Ģeyin üçüncü kiĢiden alınıp inanana verilmesine hükmetmesinin mümkün olduğu yönünde bkz. Kocayusufpaşaoğlu (Borçlar), s. 368; Sirmen (EĢya), s. 324.

70

değerinde eksilme olursa değer eksilmesini karĢılamakla, inanılan paraya çevirme sonucunda alacağını tümüyle teminattan karĢılayamazsa borcun kalan kısmını inanılana ödemekle yükümlüdür212

.

Ġnançlı iĢlemin ikinci unsuru devir iĢlemidir. Devir iĢlemi, tasarruf iĢlemi aĢamasına girmektedir213. Devir iĢlemi ile inanç konusu malın mülkiyeti inanılana geçer. TaĢınmazlarda, tescil talebi ve tescil, taĢınırlarda ayni sözleĢme ve teslim, alacaklarda ise temlik tasarruf iĢleminin gerçekleĢmesi için zorunlu unsurlardır214

. Mülkiyetin teminat amacıyla devrinde, bir alacağın teminat altına alınması amacıyla, inanç konusu eĢya üzerindeki mülkiyetin inanılana devredilmesi söz konusudur215. Devir iki Ģekilde gerçekleĢtirilebilir216. Bunlardan biri, hükmen teslim yoluyla devirdir. Mülkiyetin teminat amacıyla fakat hükmen teslim yoluyla devri iĢleminin geçerli olup olmadığı tartıĢmalıdır. Bir görüĢe217

göre, bu tip iĢlemler TMK m.766 uyarınca batıl ve üçüncü kiĢilere karĢı geçersizdir. Diğer görüĢe218 göre ise bu tip iĢlemler, inançlı iĢlem olarak geçerli olmakla birlikte, dıĢ iliĢki bakımından üçüncü kiĢilere yani devredenin öteki alacaklılarına karĢı geçersizdir. Çünkü hükmen teslimde, kamuya açıklık (aleniyet) ilkesi ihlal edildiğinden, devir iĢlemi taraflar arasında etkili olmasına rağmen, üçüncü kiĢilere karĢı hukuki sonuç doğurmaz219

. Buna karĢılık, TMK m.766 hükmü çerçevesinde, eğer bu tip iĢlemler teslim Ģartlı

212 Özsunay (Ġnançlı), s. 153; Öztürk (Ġnançlı), s. 150. 213 Eren (Mülkiyet), s. 232.

214 Özsunay (Ġnançlı), s. 85 vd.

215 Kuntalp (Teminat), s. 282; Sirmen (EĢya), s. 322; Öztürk (Ġnançlı), s. 73; Uygur (Teminat), s. 180; Şafak (Teminat), s. 50.

216 Emre veya hamiline yazılı menkul kıymetlerin de, mülkiyetin teminat amacıyla devrine konu olması mümkündür. Uygulamada, özellikle bankalar, kredi müĢterilerine ait emre yazılı borç senetlerini veya baĢka kıymetli evrakı, müĢterisinin kredi borcunu ödememesi ihtimalini dikkate alarak teminat olarak bulundurmaktadır. Bkz. Oktay Özdemir, S.: Teminat Amaçlı Mülkiyet Devri

Sözleşmeleri, MHB 2001, Aysel Çelikel’e Armağan Özel Sayısı, C. 19, S. 1-2, s. 664.

217 Esener (Hususi), s. 158. 218

Feyzioğlu, N. F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ġstanbul 1976, s. 211 vd.; Serozan (EĢya), s. 300-301.

71

rehin hükümlerinin dolanılması ve baĢkasına zarar verilmesi amacıyla yapılmıyorsa, mülkiyetin teminat amacıyla fakat hükmen teslim yoluyla devri inançlı iĢlem olarak kabul edilmeli ve iĢlem üçüncü kiĢiler karĢı da hukuki sonuç doğurabilmelidir220.

Mülkiyetin teminat amacıyla fakat Ģeyin teslimi suretiyle devrinin geçerliliği konusunda herhangi bir Ģüphe yoktur. Mülkiyetin teminat amacıyla devrinde, bir Ģey üzerindeki mülkiyet hakkı teminat amacıyla inanılana devredilir. Ġnanılan, kendisine devredilen inanç konusu eĢya üzerinde, mülkiyet hakkından doğan tüm yetkileri teminat amacıyla ve borçlar hukuku sınırlamalarına tabi olarak kullanabilir221

. Ġnanılan, borç iliĢkisinin sona ermesiyle birlikte, inanç konusu eĢyayı inanana devretmekle yükümlüdür222. Ġnanç konusu eĢya inanana kendiliğinden geçmez. Ancak, taraflar taĢınır mülkiyetinin teminat amacıyla devrinde, teminat konusu olan taĢınırın mülkiyetinin inanana bozucu Ģarta bağlı olarak geçeceğini kararlaĢtırırsa, borç iliĢkisinin sona ermesiyle, inanç konusu taĢınırın mülkiyeti kendiliğinden inanana geçer223

.

Benzer Belgeler