• Sonuç bulunamadı

Mâlik el-Eşter’in Mısır Valiliğ

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM VEFATI ve ŞAHSİYETİ

II. ŞAHSİYETİ

3.2. Mâlik el-Eşter’in Mısır Valiliğ

Mısır, Hz. Ali’ye bağlı bir bölge idi. Bir süre Muhammed b. Ebî Huzeyfe b. Utbe b. Rebîa tarafından idare edildi. Hz. Ali onu görevden aldı ve yerine Kays b. Sa’d b. Ubâde’yi vali olarak atadı O da bir süre idare etti. Fakat istenilen düzen tutturulamadı. Zamanla buranın idaresi bozulmaya başladı. Kays hakimiyeti iyice kaybetmeye başlayınca Hz. Ali ona bir mektup yazarak bu kötü gidişten kendisinin sorumlu olduğunu ve burada başarılı olamadığını söyledi. Kays da Hz. Ali’ye bir mektup yazarak; “Beni töhmet altında bırakma. Durumdan memnun değilsen ve benim idaremden hoşnut olmuyorsan beni azlet ve yerime dilediğin kişiyi tayin et.” diye bildirdi.397

Hz. Ali, Kays’dan böyle bir cevap alınca onu azletmeye karar verdi. Onun yerine atamayı düşündüğü iki isim bulunuyordu. Bunlardan birisi Mâlik el-Eşter diğeri de Muhammed b. Ebî Bekir idi. Ancak Eşter’in atanması fikri daha ağır basıyordu.

Sıffin savaşı sona erdikten sonra Mâlik el-Eşter görev yeri olan Cezireye döndü. Bir süre görevine burada devam ettikten sonra Hz. Ali’den gelen bir mektupla buradaki görevi sona erdi.398

Hz. Ali’nin Mısır’daki valilerinin zayıf olması ve bundan dolayı burada nüfuzun zayıflaması sonucu derhal Mâlik el-Eşter’e bir mektup yazdı. Mâlik el-Eşter o esnada Nusaybin’de bulunuyordu. Mektubunda: “Muhakkak sen dinin ikamesi konusunda kendini ispatladın. Günahkarları yola getirdin. Düşmanlara karşı daha şiddetlisin. Bunun için seni Mısır’a vali tayin etmek istiyorum. Ancak Muhammed b. Ebî Bekir’e bu görevi vermek istemiştim fakat O daha çok genç ve tecrübesiz. Haricilere karşı yaptığı mücadelede bu tecrübesizliğini açıkça gösterdi. Bunun için seni tercih etmem gerekmektedir. Yerine arkadaşlarından güvenilir birini vali olarak bırak ve derhal buraya gel” dedi.399 Muhammed b. Ebî Bekir o tarihte gerçekten böyle bir görev için epeyce gençti ve yaşı da henüz yirmi dokuzlarında idi.400

397 Taberî, III, 65; Kalkaşendî, I, 103; İbn Manzûr, Muhtasar, XXII, 86. 398 Özaydın, “Eşter”, DİA, XI, 486.

399 Taberî, III, 126. 400 İbn Kesîr, VII, 313.

Eşter mektubu alınca vakit kaybetmeden Hz. Ali’nin yanına gelerek huzuruna çıktı ve O’na selam verdi.401 Hz. Ali, Mısır’daki durumu O’na anlattı. “Bu işi senden başkası çözemez, hemen hazırlan ve yola çık, sana nasihat etmeme gerek yok, senin görüşlerin sana yeter, her zaman Allah’a sığın ve ondan yardım iste. Şiddet ile yumuşaklığı karıştır yumuşak davranman gerektiği zaman yumuşak ol. Şiddetten başka çaren kalmaz ise o zaman da ölçülü ol.” diyerek bazı önemli gördüğü konuları hatırlattı.402 Ayrıca düşmanlara karşı savaşmayı, halkına karşı da sulh yolunu seçmesini, şehri imar etmesini, Allah’a karşı takvalı olmasını, O’na itaat etmesini ve kitabında emrettiklerine uymasını, O’nun peygamberinin yolundan gitmesini tavsiye etti.403 Böylece Mâlik el-Eşter’i Mısır’a vali olarak atamış oldu.404

Eşter halifenin huzurundan ayrıldıktan sonra hemen yol hazırlıklarına başladı. Atını ve yiyeceklerini hazırladı ve derhal yola çıktı.

Mısır’ın karışmasında Muaviye’nin önemli rolü bulunuyordu. Bunun için bir taraftan Hz. Ali’nin Haricilerle mücadelesini takip ediyor, bir taraftan da Mısır’ı nasıl ele geçirebilirim diye planlar yapıyordu. Tam bu sırada Mâlik el-Eşter’in Mısır’a vali olarak atandığı haberi ulaştı. Muaviye bu atamadan çok tedirgin oldu. Eşter, Mısır’a ulaşmamalıydı. Çünkü Eşter’in,Mısır’ın kontrolünü sağlayacağından emin idi. Muhammed b. Ebî Bekir’den daha şiddetli olduğu için de bu iş Eşter için daha kolay olacaktı.405

Bunu için Eşter’in Mısır’a ulaşması engellenmeliydi. Bu görevi de kendisine haraç veren müslüman olmayan Dihkanlılara mensup olan Kulzüm ya da Ariş Emiri Câyester’e haber gönderdi. Ona: “Eşter, Mısır’a vali oldu. Onu ortadan kaldırırsan senden bundan sonra (bazı kaynaklarda yirmi yıl) haraç almayacağım dedi. Cêyester bunu duyunca hemen işe koyuldu, hazırlıklar yaptı ve Kulzüm denilen yerde Eşter’i beklemeye başladı.406

Bazı kaynaklar Mısır’a önce Muhammed b. Ebi Bekir’in ondan sonra Eşter’in vali olduğunu, bazıları ise Önce Eşter’in sonra Muhammed’in vali olduğunu ileri sürmüşlerdir.407 Bazılarına göre ise Hz. Ali önce Muhammed’i vali tayin etti. Sonra O’nu azletti ve yerine Eşter’i tayin etti. Eşter de öldürülünce sonra tekrar Muhammed b. Eb.

401 Tenûhî, V, 60.

402 Taberî, III, 127; İbnü’l-Esîr, III, 226. 403 Kalkaşendî, III, 6

404 Buhârî, et-Târîhu’l-Kebîr, Thk. Seyyid Hâşim en-Nedvî, VII, 311; Zehebî, el-Kâşif, II, 234; Ziriklî, VI,

131.

405 Taberî, III, 127; Malakî, I, 218 406 Taberî, III, 127. Makdîsî, V, 226.

407 İbn Hemmâm, Musannef, Thk. Habîbü’r-Rahman el-A’zamî, 2. bsk., Beyrut, 1403/1992, V, 460; Malakî,

Bekir’i Mısır valisi olarak görevlendirdi.408 Vakidî’nin bildirdiğine göre ise Muhammed öldürüldükten sonra Eşter vali olarak atanmıştır.409 Bizim kanaatimize göre ise önce Muhammed b. Ebi Bekir Mısır’a vali olarak atanmış, Ancak mücadele yeteneği Hz. Ali’yi tatmin etmemiştir. Bunu da haricilerle yaptığı savaşta üstünlük sağlayamamasından anlıyoruz. O’na göre Mısır’a vali olacak kişinin daha güçlü ve muktedir olması gerekirdi. Halife, bu görevi de Eşter’in başaracağı kanaatinde idi. Taberî de bu görüşü destekler mahiyette rivayette bulunmuştur.410 Bunu içindir ki halife Muhammed’e karşı Eşter’i tercih etmiştir. Önce Muhammed’i tayin ettiyse de bu fikrinden vazgeçip Eşter’i Mısır valisi yapmıştır.

Mısır’ın idaresi iyice bozulup, bu durum Hz. Ali’ye ulaşınca “ Mısır’da ancak iki adamdan biri azlettiğimiz, dostumuz Kays ya da Mâlik b. Hâris el-Eşter bulunmalı” diyerek ancak bu iki kişinin Mısır’ı kontrol altında tutabileceğini söylemiştir. Yine burada ilk aklına gelen isim Muhammed’den önce Eşter olmuştur.411 Kays’ı alternatif olarak düşünmesi muhtemelen bölgeyi ve halkı daha iyi tanımasından olsa gerektir. Daha sonra Eşter’i Mısır valisi yaparken, Kays’ı da polis şefi yapmıştır.412

Hz. Ali Eşter’den sonra O’nun yerine Mısır’a Muhammed b. Ebî Bekir’i vali olarak tayin etti.413 Bu arada Muhammed b. Ebi Bekir’e bir mektup yazdı ve mektubunda şu ifadelere yer veriyordu: Eşter’i senin yerine gönderdiğimden dolayı hissettiğin kızgınlığı duydum. Bunu seni cihattan geri bırakmak, tarafımdan rızkını arttırmak için yapmadım. Şayet elindeki gücü çekip alsaydım, rızk konusunda seni en bol, saltanat bakımından da en rahat olana tayin ederdim. Şüphesiz Mısır’a gönderdiğimiz zat bize nasihatkâr, düşmana karşı da güçlü idi. Günlerini tamamlayarak sonunda eceli ile karşılaştı. Biz ondan hoşnut olduk. Allah da ondan razı olsun ve sevaplarını kat kat arttırsın ve sonunu iyi etsin.414 Bu mektuptan da anlaşılıyor ki Eşter Muhammed’e alternatif olarak atanmıştır.

Hz. Ali, ben Rasûlullah’ın yanında nasıl isem Eşter de benim yanımda öyle idi diyerek Eşter’in kendisi için ne kadar önemli birisi olduğunu ifade etmiştir.415

Fudayl b. Hudeyç, Mâlik el-Eşter’in bir kölesinden şu bilgileri aktarır: Eşter öldürülünce sakalının arasında Hz. Ali tarafından Mısırlılara iletilmek üzere yazılmış bir

408 Belâzurî, I, 229. 409 İbn Kesîr, , VII, 316. 410 Taberî, III, 126-127.

411 Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Târihi, II, 258. 412 Taberî, III, 126.

413 Makdîsî, V, 226.

414Taberî, III, 127; İbnü’l-Esîr, III, 227. 415 Tenûhî, V, 60; Ziriklî, VI, 131.

mektup bulduk. Mektubunda şöyle diyordu: Allah’ın kulu, mü’minlerin emiri Ali’den âsilere Allah için kızan, zalimleri yerle yeksan eden, facirleri ortadan kaldıran müslüman ümmetine, Allah’ın selamı üzerinize olsun. Kendisinden başka ilah olmayan Allah’a hamd ederek mektubuma başlıyorum. Size Allah’ın kullarından birisini gönderiyorum. O, korkulu günlerde uyumaz, o düşman’a karşı ateşin yakmasından daha şiddetlidir. O Mâlik b. Hâris’tir. Mezhiçlilerin kardeşidir. Onu dinleyin ve itaat edin. O Allah’ın kılıçlarından biridir. Biz birinin boynunu vurmaktan kaçınmayız. Haddi uygulamada zayıf kalmayız. Bir şeyde O size öne çıkmanızı emrederse derhal emrini yerine getirin. Bir şeyden de kaçınmanızı emrederse emrine uyun. O ancak benim talimatım ile hareket eder. Allah sizi düşmanınıza galip kılsın. Allah sizi hidayetinden ayırmasın ve dini üzere ayaklarınızı sabit kılsın.416

Muhammed b. Ebi Bekir ile Eşter aynı senede ve bir birine yakın tarihte öldürülmüştür. Bundan dolayı tarihçiler hakkında gerek valilikleri ve gerekse ölüm tarihleri konusunda tam bir fikirliği yoktur. Hişam b. Muhammed’e göre Muhammed öldürüldükten sonra Eşter vali olarak tayin edilmiştir.417 Ancak yukarda incelediğimiz rivayetlere ve Hz. Ali’nin, Muhammed’e yazdığı mektuba baktığımızda Eşter Muhammed ölmeden Mısır valisi olmuştur. Eşter öldürülünce ise Muhammed tekrar vali olarak atanmıştır. Kaynaklarda bir birine zıt gibi görülen bilgiler ise her müellifin kendi ilgi alanına giren kısmı nakletmesinden kaynaklanmaktadır.

4. Şairliği

Eşter kahramanlığının yanında, şairliği ve fesahati ile meşhur birisidir.418 Döneminin güçlü şairlerinden birisidir.419 Bu şairliğini mübarezelerde ve düşmanla savaşlarda çok iyi kullanmış gerek kendisini ve gerekse arkadaşlarını şiirleri ile çok iyi motive etmeyi başarmıştır. İslâm ve Arap edebiyatında şairliğinin önemli olduğunun ifade edilmesi ve bizim nakletmeye çalıştığımız şiirleri kıyaslandığı zaman, O’nun şiirlerinin çok azına ulaşabildiğimizi tahmin ediyoruz.. Aşağıda şiirlerine bazı örnekler verilmiştir. Süslü kılıcımla göreni hayrete düşüren bir vuruş yapmadan dönmeyeceğime, yemin ettim.

416 Taberî, III, 127. 417 Taberî, III, 65 418 Tenûhî, V, 60. 419 Ziriklî, VI, 131.

Ben Mezhiçlilerin en hayırlı, süvari bir evladıyım. Ben onların kişi olarak, nesep olarak en hayırlısıyım.420

Evet, evet şehit olmayı istiyorum

Yanımda demiri bile kıran keskin bir kılıç var. Vadi kenarlarındaki biçilmiş ekinler gibi

Bir çok orduyu harp meydanında bozguna uğrattı.421 O mekanda senin karşına Eşter çıktı.

Savaş için hazırlanmış bir süvari olarak Ormanın kurumuş sık bitkileri gibi

Onu çatık kaşlı yiğit birisi dövüşe çağırdığında

Çekinmeden, korkuya meyletmeden ona karşılık verdi.422 Sana mızrak ihanet etti ama hain olmadı

O kişi cesurdu ama süvarileri öldürüyordu Kahramanları ve yiğitleri helak ediyordu Yaşlıları ve gençleri mahrum bırakıyordu.423 Her gün sessiz ve ağır başlıyım

Vurmakla neticesinde güç istiyorum Zırh, ipek elbiseden daha hayırlıdır Ey rabbim beni isyan yolundan uzaklaştır Beni takva ve iyilik mükafatından uzaklaştırma Vefat ederken beni küfürden uzak eyle.424

Ya ilahi! Rahmetini umuyorum Günahımdan korkuyorum

Hiçbir şey Rabbimin affı gibi değildir 420 İbn A’sem, II, 13. 421 İbn A’sem, II, 14. 422 İbn A’sem, II, 14. 423 İbn A’sem, II, 15. 424 İbn A’sem, II, 40.

Hindin oğluna söyle

Sizin buğzunuz kalbimdedir Uhuttan daha büyüktür

Örtünün Rabbine and olsun.425

İbn Harp sefaheti arzular bir halde yürüdü. Ali’nin çarpışması atlarla ve yaya iledir

Biz onların üzerine, onların beldelerinde aşikar bir şekilde yürüdük Onların üzerine kılıçlarla ve oklarla yürüdük.426

Benzer Belgeler