• Sonuç bulunamadı

2. MİKROBÖLGELEMENİN TANIMI VE TEMEL KAVRAMLAR

2.5. Literatürdeki Çalışmalar

Literatürde, mikrobölgeleme konusunda yapılmış çok sayıda çalışma bulunmaktadır.

Bu çalışmalar depremle direkt bağlantılı zemin büyütmesi, sıvılaşma ve heyelan potansiyeli gibi tek kritere bağlı olarak yapılmış olabileceği gibi, topoğrafik şartları da dikkate alarak yapılan, birden çok kriteri kapsayan mikrobölgeleme çalışmaları da mevcuttur.

Mexico şehrinin hakim periyot haritası, 1985-1992 yılları arasında yapılmış mikrotremor ölçümlerinden elde edilen veriler kullanılarak yenilenmiştir. Mexico şehri için yerel zemin koşullarının etkisi, tek tabakalı doğrusal model ile analiz edilmiştir. Mikrotremor ölçümlerinden elde edilen hakim periyot değerlerinin, kuvvetli yer hareketi kayıtları ve transfer fonksiyonlarından elde edilenler ile iyi bir uyum içinde oldukları gösterilmiştir [24].

Barquisimeto (Venezuella), Kuvaterner birimler üzerinde hızla büyüyen bir şehir olarak tanımlanmış ve sismik mikrobölgeleme çalışmalarında, zemin hakim periyodu ve anakaya derinliği haritalanmıştır. Mikrotremor ölçümlerinden elde edilen zemin hakim periyodu değerleri, ortalaması 0,5 s olmak üzere 0,2-1,1 s arasında değişmektedir. Yapılan 77 sondaj ve 11 sismik kırılma ölçümünden elde edilen veriler ışığında anakaya derinliğinin 5-15 m arasında olduğu, kayma dalgası hızınında 400-650 m/s olduğu belirtilmektedir. Elde edilen mikrobölgeleme haritalarında zemin

hakim periodu değerleri ile zemin tabakası kalınlığının uyumlu olduğu görülmüştür [25].

Gündüz [26] tarafından, İstanbul’un Avcılar, Esenyurt, Yakuplu, Beylikdüzü, Kıraç, Gürpınar ve Beylikdüzü belediye sınırları içerisinde, 550 civarında SPT verisi kullanılarak, eşdeğer kayma dalgası hızları hesaplanmış ve elde edilen bu hızlardan bölgenin Vs30, zemin büyütmesi ve zemin hakim titreşim periyodu haritaları oluşturulmuştur.

Gaull vd. [27] tarafından, Batı Avustralya eyaletinin Perth şehrinin mikrobölgleme haritası, mikrotremor spektral oranları kullanılarak hazırlanmıştır. Aynı çalışmada deprem sırasındaki spektral oranlar ile mikrotemor ölçümleri arasında kuvvetli korelasyonlar tespit edilmiştir. Mikrotremor gibi düşük birim deformasyonlu titreşimlerden elde edilen verilerin, deprem sırasındaki kuvvetli yer hareketleri için bir öngörü sağlayabileceği yine sismik tehlike değerlendirmesinde mikrotremor ölçümlerinin zemin büyütmesini belirlemede faydalı olabileceği belirtilmiştir.

Dikmen ve Mirzaoğlu [28], yaptıkları çalışmalarında, 151 noktada yapılan sismik gürültü ölçümleriyle Bursa ili Yenişehir İlçesinin sismik mikrobölgeleme haritalarını elde etmeye çalışmışlardır. Çalışma alanında Nakamura tekniğine göre sismik büyütme ve zemin hakim periyodunun değişimini gösteren haritalar sunmuşlardır.

Analizlerde, havzanın merkeziyle karşılaştırıldığında kuzey ve güney kenarlarında nispeten daha yüksek büyütme oranları ve hakim periyot değerleri tespit edilmiştir.

Ansal vd. [29] Afyon ili Dinar ilçesindeki Mikrobölgeleme çalışmalarını, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) metodolojisi kullanarak gerçekleştirmiş ve zemin büyütmelerini mikrotremor spektral oranlarından tahmin etmişlerdir. Arazi penetrasyon testi ve sismik dalga hızı ölçüm sonuçları yanı sıra hasar dağılımı mikrotremor kayıtlarından elde edilen büyütme sonuçları ile karşılaştırılmıştır.

Sonuçlar, yerel zemin koşulları ve zemin büyütmelerini değerlendirmek için mikrotremor spektral oranların uygulanabilirliğini göstermiştir.

Topal vd. [30], Bursa ili, Yenişehir ilçesinde mevcut ve gelecekteki yerleşim alanları için zemin koşullarını belirlemek amacıyla, jeolojik, geoteknik, sismotektonik ve hidrojeolojik verileri mikrobölgeleme çalışmalarında dikkate almışlardır. Bölgeyi eğim ve yön haritalarına, sıvılaşma potansiyeline ve kohezyonlu zeminlerin şişme davranışına bağlı olarak iki geoteknik bölgeye ayırmışlardır.

Hasançebi ve Ulusay [31] çalışmalarında, Bursa ili, Yenişehir ilçesinde zemin büyütmeleriyle mikrotremor ölçümlerini karşılaştırmışlardır. Üç farklı metod (ampirik bağıntılara dayalı kayma dalgası hızı, SHAKE programında bir boyutlu davranış analizi ve mikrotremor verisi) kullanılarak mikrobölgeleme haritaları oluşturulmuştur.

Zemin hakim periyodu, SHAKE modellemesiyle elde edilmiş ve mikrotremor verilerinden elde edilenlerle karşılaştırılmıştır. Çalışma alanında mikrotremor ölçümlerini değerlendirmek için Nakamura tekniği kullanılmıştır. Yenişehir ilçesinin zemin hakim periyodu ve zemin büyütme oranı haritaları elde edilmiştir.

Motamed vd. [32] sismik mikrobölgeleme kapsamında Bam’da (İran) yaptıkları çalışmada eş büyütme oranı ve eş frekans haritalarını hazırlamışlardır. Bam’da zemin tipinin çok sert ve birçok alanda 7,5 m derinlikte 750 m/s kayma dalgası hızına ulaştığı görülmüştür. Ancak, büyütme oranları nispeten yüksek değerler vermiştir. Sediman kalınlığı, mikrobölgeleme çalışmaları için bir ön araç olarak mikrotremor sonuçlarından tahmin edilmiştir.

Grasso ve Maugeri [33] Catania (İtalya) şehrinde 11 Ocak 1693’de meydana gelen depremi maksimum senaryo deprem olarak kabul ederek, temsili zemin profilleri üzerinde 1-D eşdeğer doğrusal ve 2-D doğrusal analizler yapmışlar ve yüzeydeki pik yer ivmesi ve spektral ivme değerlerini elde edilmişlerdir. Çalışma alanında yaklaşık 1200 sondaj ve su sondajı verileri kullanılarak zemin etkisi değerlendirilmiştir. Catania şehri pik yer ivmesi dikkate alınarak farklı birkaç bölgeye ayrılmış ve mikrobölgeleme haritaları oluşturulmuştur.

Ansal vd. [34] İstanbul Zeytiburnu bölgesinde yaptıkları çalışmada, sismik mikrobölgeleme ve deprem hasar senaryolarını dikkate alan iki aşamalı bir metodoloji sunmuşlardır. Birinci aşamada, kentsel çalışma alanı için, tahmini deprem

karakteristiğine göre mikrobölgeleme haritaları üretilmekte ve bu aşamada yerel zemin şartları, mühendislik ana kayasına kadar uzatılan temsili zemin profilleri üzerinde gerçekleştirilen 1-D davranış analizlerinden elde edilen parametrelere göre dikkate alınmaktadır. İkinci aşamada ise boru hatlarının ve binaların hasar görebilirliği yer hareket parametrelerine dayalı olarak belirlenmektedir. Sonuçlar basitleştirilmiş ampirik yöntemlere kıyasla zemin yüzeyinde deprem özelliklerinin hesaplanmasında zemin koşullarının ve zemin davranış analizlerini önemini göstermiştir.

Eskişar vd. [35] İzmir Körfezi’nin kuzey kıyısında Çiğli ve Karşıyaka’yı içine alan bölgede, olasılıksal ve deterministik sismik tehlike analizi sonuçlarına göre belirlenen Mw=6,5 büyüklüğünde meydana gelecek senaryo depremin etkilerini incelemişlerdir.

Çalışmada, uzun ve kısa mesafe deprem etkilerine göre zemin büyütmesi, pik yer ivmesi ve maksimum yüzey spektral ivme haritaları, sıvılaşma potansiyeli ve önerilen tasarım spektrumu sunulmuştur. En yüksek büyütme değerleri, çalışma alanının güneybatı bölümünde görülmüştür. Zemin büyütmesi, yakın mesafe depreme göre uzun mesafe depremlerde daha yüksek değerler vermiştir. Çalışma alanında sıvılaşma potansiyelinin ise küçük lokasyonlar dışında düşük-orta seviyede olduğu görülmüştür.