• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE OZANLIK VE ÂŞIKLIK GELENEĞİ GELENEĞİ

2.9. Âşık Edebiyatında Nazım Biçimleri

2.9.4. Lebdeğmez(Dudakdeğmez)

Son zamanlar da Doğu’lu âşıkların yaptıkları atışmalarda lebdeğmez denilen bir koşma çıkardılar. Bir ezgiyle söylenen bu şiir türü 11 heceli koşma biçimde yaygın olarak kullanılır. Şiir söylerken veya ezgili şiirler söylerken iki dudağın birbirine değmemesi için iki dudak arasına toplu iğne koymayı kural olarak koyan bir türdür. Bu türde âşıklar ustalıklarını gösterirler. 11 heceli koşmaların yanı sıra, yedekli koşma türünde de lebdeğmez de bulunmaktadır. (Şahin,1983; 30)

2.9.5.Destan

Âşık edebiyatında destan âşıkların sevgilerini, kahramanlık olaylarını, günlük olaylar ile ilgili bazı durumları konu edinen, anlatım ve ezgi yönüyle farklı olan ve bent sayısı çok olan bir anlatım türüdür. Bent sayıları 4 ile 120 arasında değişebilir. Diğer türlerden konu, anlatım yönüyle birbirinden ayrılırlar. Destanlarda temel öğe belirli bir olaydır. Savaş, deprem, salgın hastalık, kahramanlık olayları vb alanlar destanlarda konuları oluşturur. Tek bir olayı ele almaları ve bu olayların uzun olması destanları diğer türlerden ayıran en önemli özelliktir. Çoğunda düzenli bir anlatım söz konusu değildir ve giriş, gelişme, sonuç bölümleri pek belli olmaz. Âşık kendince önemli gördüğü noktaları kendi üslubunca anlatır ve üzerinde durur. Destanlarca ölçü sayısı 7–8-11’li olan halk şiirleridir. Destanlar dinamik bir anlatım tekniğine sahiptir. Özellikle bu anlatımlarda duygu ve heyecanı en doruk noktada toplamak gerekir. Destanlarda konular genel itibariyle toplumsal olması hasebiyle duygu ve heyecan herhangi bir

şiirde olduğundan daha yoğundur. Konuları bakımından destanlar; yaş destanları, elifnameler, şairnameler, savaş destanları, öğüt destanları, hapishane destanları, afet destanları, hayvan destanları, güldürücü destanlar, meslek destanları, bekçi destanları, davulcu destanları vb destanlardır. (Artun, 2005; 120-130)

31

Çobanoğlu ise destanları konularına göre, sosyal hayat ile ilgili destanlar, kültürel hayat ile ilgili destanlar, iktisadi hayat ile ilgili destanlar, eğitim hayatı ile ilgili destanlar, siyasi hayat ile ilgili destanlar, dini ve ahlaki hayat ile ilgili destanlar, askeri hayat ile ilgili destanlar, sosyo-kültürel çevre ile ilgili destanlar, doğal çevre ile ilgili destanlar, insanla ilgili destanlar, şeklinde sıralamaktadır.( Çobanoğlu, 2000; 56-88) Destanlar, koşma biçimindeki düz koşma, zincirleme koşma, yedekli beşli koşma, koşma-şarkı,

şekilleri ile mani ve divan biçiminde de karşımıza çıkmaktadır.(Çobanoğlu, 2000; 19-24)

2.9.6.Sicilleme(Şeki)

Sicilleme 15 heceli bentlerden oluşur. Sicillemede bentlerde mısra sınırı yoktur. Her âşık istediği kadar mısra sayılı şiir yazabilir. Sicillemede hece ölçüsü 4+4+4+3 olduğu gibi 8+7 şeklinde de olabilir. Ama genel itibariyle daha çok kullanılan hece kalıbı 8+7

şeklindedir. Sicillemenin diğer bir özelliği de birinci bentteki ilk mısranın, hem kendinden sonra gelen ardışık mısralarla, hem de diğer kıtaların son mısraları ile kafiyeli olma şartı vardır. (Şahin,1983; 35)

Âşık edebiyatında sicilleme, aynı zamanda İç ve Doğu Anadolu bölgelerinde özellikle Kars yöresinde sıkça karşımıza çıkan bir türdür. Diğer bir adının “Seki” olduğu söyleniyorsa da bu hususta örnek tespit edilememiştir. Nasihat, millilik, mistiklik ve belli inanç konularında söylenir. (Artun, 2005; 133)

2.9.7.Varsağı

Genellikle güney Anadolu bölgesinde yaygın olan varsağı, Varsak Türklerinden dolayı bu adı alan halk şiiridir. Sekizli ve onbirli hece ölçüsü olan varsağı da erkekçe ve yiğitçe bir hava vardır. Talihten şikâyet, tabiata meydan okuma, yiğitçe değişler varsağının belli konularıdır. Semaiden farklı olarak ilk dörtlüğün başında bre, behey, be, gibi ünlemler bulunmaktadır. Kafiye düzenleri koşmaya benzer ve halk edebiyatının bu türü için en güzel eserlerini Karacaoğlan ve Gevherinin verildiği bilinmektedir.

2.9.8.Semai

Semai sözcüğü Arapçadır. Bir kurala bağlı kalmadan işitilerek öğrenilen anlamındadır. Halk Edebiyatı nazım türüdür. 8’li hece kalıbıyla, gazel biçiminde veya aruz vezninin,

32

mefailün mafailün kalıbıyla yazılan, sevgi, güzellik, doğa güzelliğinin konu edindiği, halk şiiri türüdür. Kafiye düzeni koşma gibidir. Âşıklarca belli ezgilerle söylenir.(Güzel ve Torun, 2003; 162)

2.9.9. Kalenderi

Kalenderiler aruz vezninin müfteilün müfteilün müfteilün müfteilün kalıbıyla söylenirler. Gazel, murabba, mıhammes, müseddes şeklinde yazılırlar. Kafiye şeması divan ve semai gibidir. Özel bir ezgiyle söylenir.

Bazı kaynaklarda da mef’ulü, mefailü, mefailü, feilün kalıbıylada yazıldığı bilinmektedir. (Şahin,1983; 36)

2.9.10. Selis

Âşık edebiyatında aruz vezninin failatün, failatün, failatün, failün kalıbı ile yazılan

şiirlere denir. Kafiye düzeni divan’ın aynısı gibi olup, gazel, murabba, muhammes, müseddes biçimleriyle de yazılabilir. Hece ölçüsünün 15’li kalıbına uyan Selis’in en önemli özelliği farklı bir ezgiye sahip olmasıdır. Selis en çok gazel biçimiyle ifade edilir. (Artun, 2005; 140)

2.9.11. Türkü

Halk şiirinin en yaygın türü olan türkünün kaynağı Türkî’ den geldiği, yani Türk’e ait olduğu manasına geldiği bilinmektedir. Halk Edebiyatı’nın eski türü olup, “Kojan ve Ir” adlarını aldıktan sonra, 16. yy dan itibaren Anadolu’da yaygınlaşmaya başlamış, giderek “Türkî ve Türkü” biçimine dönüşmüştür. (Şahin,1983; 35)

Bazı türkülerin yapıcısı bellidir. Genel anlamıyla temelde her türkünün yapıcısı bellidir. Fakat zamanla bazı türkülerin bestecileri bilinemez hale gelmiş, halk arasında yaygınlaşmış, yani kuşaktan kuşağa dolaşmış ve anonim özelliğini almıştır. Türküler gelenekleri dile getirdiği gibi eğitici rolü de çok önemlidir.

Türküler halkın ait olduğu yörenin, sosyal yaşantılarını, kültürlerini, inançlarını, neşe ve sıkıntılarını, özlemlerini, günlük yaşantılarını ve duygularını canlandırır. Türküler hece ölçüsünün her kalıbıyla okunduğu gibi, özellikle maniler, semailer, koşmalar türkülerin temelini oluşturmaktadır. Ezgilerine göre türküler; uzun hava ve kırık hava olmak üzere

33

ikiye ayrılırlar. Konularına göre ise halkın yaşayışını temel alan her türlü temayı konu edinirler. Yapılarına göre ise bağlantılı olma veya olmama ile bağlantıların mısra sayısına göre olmak üzere üç’e ayrılırlar.

Benzer Belgeler