• Sonuç bulunamadı

2.4 KKTC’deki Tüketici Profili

2.4.1 Kuzey Kıbrıs’ın Hofstede Teori’ye Göre Değerlendirilmesi

Kuzey Kıbrısın Hofstede teoriye göre değerlendirmesine bakılacak olursa ki bu teori ilk kez Geert Hofstede tarafından literatüre kazandırıldığı için Hofstede teori olarak adlandırılmıştır; sosyoloji, pazarlama, iletişim gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Bunun dışında birçok farklı kültürden insanın buluştuğu sosyal medya çalışmaları için de ayrıca kaynak olarak kullanılmaktadır (Şeker, 2015).

Geert Hofstede bu teoriyi literatüre ilk kazandırdığında teori, 4 farklı boyuta sahipti. Bunlar;

33

2.4.1.1 Güç Mesafesi ( Power Distance Index)

Hofstede’e (2011) göre,güç mesefasi eşitsizliği temsil etmektedir. “Yaş, eğitim, statü, makam ve aile gibi faktörlerin bireylere verdiği gücün toplumlara göre dağılım şeklini ifade etmektedir” (Öncül, Deniz ve İnce,2016,s.257). Hofstede, bütün toplumların eşit olmadığını fakat bazı toplumların diğerlerine göre daha eşitsiz olduğunu savunmaktadır (Hofstede, 2011).

2.4.1.2 Belirsizlikten Kaçınma (Uncertainty Avoidance)

Şeker’e (2015) göre bu boyut, bir toplumun belirsizliğe karşı duruşunu göstermektedir. Belirsizliği kabul etme eğilimi düşük olan toplumlarda belirsizliğe karşı endişe yüksektir ve bu durumun düzeltilmesi için kesin kuralların konulup, çözüm üretilmesi beklenmektedir. Belirsizliğe karşı eğilimi yüksek olan toplumların ise kültürel ilişkilerinin daha iyi olduğunu söylenebilir. Yeni fikir ve kültürlere açıktırlar, saygı gösterme seviyeleri daha yüksektir.

2.4.1.3 Bireycilik (Individualism)

Bu boyutta topluma bireylerin ne kadar dahil olduğuna bakılmaktadır. Eğer toplumdaki bireysellik kavramı yüksekse kişisel hedef ve menfaatlerin toplumsal hedef ve menfaatlere göre daha ön planda olduğu görülmektedir (Şeker, 2015). Hofstede’a (2011) göre, bireyci toplumlarda bireyler arasındaki bağların gevşek olduğu kabul edilmektedir. Bireyci tarafta herkesin kendisine ve yakınındakine bakması beklenirken kollektivist tarafta çoğunlukla geniş ailelerin (amca,teyze,büyükanne,büyükbaba) var olduğu ve karşılıksız bir biçimde onları korumaya devam eden, güçlü, birbirine bağlı gruplar halinde kültürlerin bulunduğu görülmektedir.

34

2.4.1.4 Erkeklik ve Kadınlık (Masculinty versus Femininity)

Bu boyut, toplumları toplumsal rollere ayıran boyuttur. Erkekliğin baskın olduğu toplumlarda güç, rekabet, kahramanlık, maddi başarı ön plandeyken. Dişilliğin baskın olduğu toplumlarda ilişkiler, duygular, hayat kalitesi gibi etkenler ön plandadır (Hofstede,1984).

Hofstede daha sonra 5. Boyut olan zaman oryantasyonu boyutunu eklemiştir.

2.4.1.5 Zaman Oryantasyonu (Long Term Oriantation)

Zaman oryantasyon boyutunda toplumların geleceğe yönelik mi yoksa geçmişe daha yakın olduklarına mı bakılmaktadır (Öncül, Deniz, & İnce, 2016). Kısa dönemde gelenekler dokunulmazken, uzun dönemde değişen koşullara göre uyarlanabilmektedir (Hofstede,2011). Hofstede’a göre batıdaki toplumlarda zaman, düzenli, planlı, nesnel olarak düşünülürken Kuzey Avrupa ve Doğu toplumlarında daha geleneksel, tüm hayatı kaplayan ve çok boyutlu olarak görülmektedir (Öncül, Deniz, & İnce, 2016).

2.4.1.6 Hoşgörüye Karşı Kısıtlama (Indulgence versus Restraint)

2010 yılında bu listeye 6. Boyut da eklenmiştir. Hofstede bu boyutta diğer 5 boyutun kapsamında olmayan “mutluluk araştırması” olarak literatürde var olan konular üzerine yoğunlaşmıştır. “Hoşgörü, yaşamın tadını çıkarmak ve eğlenmek ile ilgili temel ve doğal insan arzularının nispeten özgürce haz edilmesini sağlayan bir topluluk anlamına gelir. Kısıtlama, ihtiyaçların memnuniyetini kontrol eden ve sıkı sosyal normlar yoluyla düzenleyen bir toplumu ifade eder” (Hofstede,2011,s.15).

Bu teoriye göre Kuzey Kıbrıs’a bakılacak olursa, Kuzey Kıbrıs genellikle orta sınıf bir düzeye sahip, aile bağları kuvvetli, ailesiyle zaman geçirmeyi seven bir toplum

35

olarak nitelendirilebilir. Genellikle ailede hem kadın hem de erkek çalışmaktadır. Bu yüzden haftasonlarını çocuklarıyla birlikte geçirmeyi seven insanlar olarak nitelendirilebilirler. Kültürüne bağlı olup yeni kültürlere ve ilişkilere de açıktırlar.

Hofstede teorisindeki güç mesafesi boyutuna göre Kuzey Kıbrıs yorumlanacak olursa güç mesafesi ne çok yüksek ne de çok düşüktür denilebilir. Ülke demokrasiyle yönetilmektedir. Ekonomik ve politik olarak Türkiye’ye bağlı olduğundan dolayı bazı durumlarda Türkiye’nin söz hakkı olsa da genel olarak toplumun istemediği kurallar gerçekleştirilmez. Örgütsel güç mesafaesi olarak bakıldığında ise, durum biraz daha farklıdır. Genel olarak hiyerarşik bir düzen hakimdir. Ast-üst ilişkisi her kurumda bulunmaktadır ve ücretlendirme ona göre yapılmaktadır.

Belirsizlikten kaçınma boyutuna göre, Kuzey Kıbrıs toplumu genel anlamda yeniliğe açık, normların çok fazla bulunmadığı, risk almayı seven bir toplum olarak nitelendirilebilir.

Bireycilik ve Toplumculuk açısından, Kuzey Kıbrıs toplumu genel olarak bireyci tarafa daha yakındır toplum içerisinde bireyler önce kendi menfaatleri için uğraşmaktadırlar fakat toplumun bütününü ilgilendiren önemli konularda kollektivist davranışlar sergiledikleri de görülmüştür.Bunun dışında farklı ülkelerde yaşayan Kıbrıslı Türklerin de birlik ve bütünlük içerisinde birbirlerini desteklemeleri toplulukçu tarafa örnek olmaktadır.

Erkeklik ve Kadınlık açısından bakıldığında ise Kuzey Kıbrıs birçok toplum gibi ataerkil biryapıya sahiptir. Fakat geçmişten günümüze kadar geçen süreçlere bakıldığında kadınlar 2.plana çok da fazla atılmamıştır. Son yıllarda gelişmişlik

36

düzeyi de gözönüne alındığında kadınların daha üretime katkı koyduğu ve en az erkekler kadar toplum içerisinde söz sahibi olduğu görülmektedir. Bunun dışında üst düzey yöneticilerin, ülkeyi yöneten milletvekilleri ve bakanlar arasında da kadınların bulunması geçmişe göre kadınların daha çok toplum içerisinde yer edindiklerini göstermektedir. Hofstede’ın teorisine göre bakıldığında ise toplumda rekabet, maddi çıkarlar gibi erkeklik göstergeleri bulunsa da daha hayat kalitesi, insan ilişkileri ve gibi kadınlık göstergelerinin daha ön planda olduğu söylenebilir.

Hofstede’ın 5. Boyutuna göre Kuzey Kıbrıs toplumuna bakıldığında toplumda, kültürüne bağlı geçmişini unutmadan yaşayan insanlar olsa da daha çok geleceği düşünen, geleceğe yönelik adımlar atan insanların var olduğu söylenebilir. Buna en iyi örnek 2004 yılında gerçekleştirilen referandum gösterilebilir. Kıbrıs 1974’te yaşanan savaş sonrası Kuzey ve Güney olarak ikiye bölünmüştür. Aradan çok uzun bir süre geçmemesine rağmen barış anlaşması için yapılan referandumda Kuzey Kıbrıs evet diyerek yaşanılan savaş sürecine bağlı kalmaktansa toplumun yarısından fazlası evet diyerek toplum geleceği için adım atmayı tercih etmiştir (Keser, 2006).

Hofstede’ın 6. Boyutu olan hoşgörüye karşı kısıtlılık boyutuna göre Kuzey Kıbrısa bakılacak olursa Kuzey Kıbrıs toplumunda sıkı sosyal normların bulunmadığı insanların özgürce yaşayıp, eğlenebildikleri görülmektedir.

Benzer Belgeler