• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM I: GENEL OLARAK EKONOMİK KRİZ

1.2. Krizlerin Öncü Göstergeleri

Krizlerin tahmin edilip edilemeyeceği konusu literatürde sıkça tartışılan konulardandır. Finansal krizlerin ekonomide meydana getirdiği sorunlar -özellikle reel çıktı kayıpları- ve ekonomiye yüklediği maliyetler nedeniyle krizlerin önceden tahmin edilebilmesi, hem krizlerin ekonomide yaratacağı tahribatları önlemeye, hem de krizlerin yarattığı maliyetlerin azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Literatürde krizlerin öngörülebilmesinde yararlılığı tespit edilen birtakım öncü gösterge karşımıza çıkmaktadır. Bu öncü göstergeler krizin türüne göre değişiklik arz etmektedir. Krizlerin önceden öngörülmesinde kullanılan öncü göstergeler, krize en çok hangi etkenlerin neden olacağı konusundaki inançlarla yakından ilişkilidir (Özer, 1999:47).

1

1990’larda gelişmekte olan ülke krizleri konusunda yapılan birçok çalışmada krizlerin öncü göstergeleri ortaya konulmuştur. Krizlerin öngörülmesi ve analizine yönelik olarak yapılan çalışmalarda kullanılan temel göstergelerin kategorilerine göre sınıflandırılmış biçimi tablo 1.2’de yer almaktadır.

Tablo 1.2

Krizlerle İlgili Ampirik Çalışmalarda Kullanılan Temel Göstergeler

KATEGORİ GÖSTERGELER

Sermaye Hesabı

Uluslar arası rezervler, sermaye akımları, kısa dönem sermaye akımları, doğrudan yabancı yatırımlar ve yurt dışı faiz oranları arasındaki farklılıklar.

Borç Profili Kamunun dış borcu, toplam dış borç, kısa dönem borç, borcun borcu verene ve faiz yapısına göre oranları, borç servisi ve dış yardım.

Cari Hesap Reel döviz kuru, cari hesap dengesi, ticaret dengesi, ihracat, ithalat, ticaret hadleri, ihracat fiyatları, tasarruf ve yatırımlar.

Uluslar arası Değişkenler

Yabancı reel GDP büyüme oranı, faiz oranları ve fiyat düzeyleri.

Finansal Serbestleşme

Kredi artış oranı, para çarpanında değişme, reel faiz oranları ve banka kredi faizleri ile mevduat faizleri arasındaki fark.

Diğer Finansal Değişkenler

Bankacılık sistemine merkez bankası tarafından açılan krediler, para arzı ve talebi arasındaki açık, para arzının artış oranı, bono getirileri, yurt içi enflasyon oranı, gölge döviz kuru, paralel piyasa döviz kuru primi, merkez bankasının parite döviz kuru, resmi bandda döviz kurunun durumu ve M2/uluslararası rezervler.

Reel Sektör Reel GDP büyüme oranı, çıktı açığı, istihdam/ işsizlik, ücretler ve hisse senetleri fiyatlarındaki değişme.

Mali Değişkenler

Mali açık, kamu tüketimi, ve kamu kesimine açılan krediler.

Kurumsal/Yap ısal Etkenler

Dışa açıklık, ticarette yoğunlaşma ve çoklu döviz kurları, döviz kontrolleri, sabit döviz kurlarının süresi, finansal serbestleşme, bankacılık krizleri, geçmiş döviz piyasası krizleri ve geçmiş döviz piyasası olayları için kukla değişkenler.

Politik Değişkenler

Seçimler, seçim zaferi veya yenilgisi, devletteki değişim, yasal yönetici transferi, sol görüşlü hükümet ve yeni maliye bakanını temsilen kukla değişkenler. Ayrıca politik istikrarsızlığın derecesi.

Kaynak: Graciela Kaminsky, Soul Lizondo and Carmen M Reinhart, “Leading Indicators of Currency

Crises,” IMF Staff Papers, Vol. 45, No.1, 1998, s.9-10

Uluslararası rezervler, faiz oranları ve döviz kurlarındaki ani değişmelerle belirlenen para krizlerinin aksine, bankacılık krizlerini belirlemede kullanılacak değişkenler bulmak oldukça zordur. Bankacılık krizlerinin başladığını finansal kurumların devlet tarafından kontrol altına alınması ve banka iflasları gibi olaylar göstermektedir. Bir ekonomide bankacılık faaliyetleri ekonominin geleceği hakkındaki beklentilerle yürütülmektedir. Çıktı artışı, hisse senedi fiyatları, enflasyon, faiz oranları, reel döviz kuru, ticaret hadleri ve sermaye akımları gibi makroekonomik değişkenler ile iç kredi genişlemesi, kredi/mevduat oranı ve para çarpanındaki değişmeler bankacılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü ortam hakkında bilgi vermektedir.

Krizleri belirlemeye dönük pek çok göstergenin varlığından sözedilebilir. Ancak bu göstergelerin hepsinin krizlerin ortaya konulmasında aynı derecede önemli olduğunu söylemek doğru bir yaklaşım tarzı olmaz. Bu bağlamda para ve bankacılık krizlerinin belirlenmesinde etkin olan öncü göstergelerden bazıları ve bu göstergelerin amprik çalışmalarda nasıl kullanıldığı tablo 1.3’de yer almaktadır.

Tablo 1.3

Para ve Bankacılık Krizlerinin Öncü Göstergeleri

Gösterge Dönüşüm Veri Frekansı

Reel Çıktı 12 aylık büyüme oranları Aylık

Hisse Senedi Fiyatları 12 aylık büyüme oranları Aylık

Uluslararası Rezervler 12 aylık büyüme oranları Aylık

Yurt içi/yurt dışı faiz oranı farklılığı Düzey Aylık

Aşırı Reel M1 balansları Düzey Aylık

M2/uluslararası rezervler 12 aylık büyüme oranları Aylık

Banka mevduatları 12 aylık büyüme oranları Aylık

M2 Çarpanı 12 aylık büyüme oranları Aylık

İç kredi/ GSYİH 12 aylık büyüme oranları Aylık

Reel mevduat faiz oranı Düzey Aylık

Kredi faiz oranı/mevduat faiz oranı Düzey Aylık

Reel döviz kuru Trendinden sapma Aylık

İhracat 12 aylık büyüme oranları Aylık

İthalat 12 aylık büyüme oranları Aylık

Ticaret hadleri 12 aylık büyüme oranları Aylık

Moody’s kredi notu 1 aylık değişim Aylık

Kurumsal yatırımcı kredi notu 6 aylık değişim 6 aylık

Kamu tüketimi/GSYİH Yıllık artış oranı Yıllık

Bütçe açığı/GSYİH Düzey Yıllık

Kamu sektörüne açılan reel

kredi/GSYİH

Yıllık artış oranı Yıllık

Kısa dönemli sermaye girişi/GSYİH Düzey Yıllık

Yabancı doğrudan yatırım/GSYİH Düzey Yıllık

Cari hesap dengesizliği/GSYİH Düzey Yıllık

Cari hesap dengesizliği/yatırım Düzey Yıllık

Kaynak: Mustafa Özer, Finansal Krizler, Piyasa Başarısızlıkları ve Finansal İstikrarı Sağlamaya

Yönelik Politikalar. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları, 1999, s.51.

Kuramsal ve ampirik literatür; uluslararası rezervlerin kısa vadeli yabancı ve yerli kaynaklara oranının yeterliliği, yabancı finansman ihtiyacı ve finansal sektörün sağlamlığının bir ölçüsü olarak bir ülkenin saldırılara karşı kırılganlığını ölçen değişkenlerin yanısıra para ya da kredi büyümesi, mali açık, cari hesap açığı, aşırı değerli reel kur, çıktıdaki büyüme gibi değişkenleri de içerir (Glick ve Hutchison, 2011:10).

Yurt içi kredi/GSYİH büyüme oranındaki artışlar genellikle döviz rezervlerinde hızlı bir düşüşle birlikte anılır. Bir ülkenin krize olan duyarlılığının en önemli göstergesi reel

kıyasla trend değerinin üzerine çıkarak aşırı yüksek hale gelir. Reel kurdaki artış, devalüasyonla birlikte hızlı bir şekilde tersine döner. Ticaret hadlerindeki bir bozulma da krizin habercisidir. Aşırı değerli para ve ticaret hadlerindeki bozulma krizin hemen öncesinde çıktıda bir azalmaya ve iktisadi faaliyette önemli bir düşüşe yol açar. Düşük reel faiz oranları parasal koşulların gevşek olduğunu gösterdiği için yararlanılabilecek bir göstergedir. Uluslararası rezervlerdeki değişmeler; önceki literatürün sonuçlarıyla uyumlu olarak, 2007’de başlayan küresel krizde de tutarlı ve istatistiksel olarak önemli öncü göstergelerden biri olmaya devam etmiştir.

Krizden 13 ay önce, ülke parasının önceki iki yıl değeri ortalamasına oranla aşırı değerlenmesi para krizinin bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Kriz öncesindeki bu eğilim süreklilik göstermektedir. Krizden önceki 6 ayda merkez bankaları ülke rezervlerinin yaklaşık % 8’ini kaybeder. Bu kayıplar ikiz kriz varsa % 25’e kadar çıkar. Aynı özellikleri gösteren diğer değişkenler ise iç kredi genişlemesi ve M2/uluslararası rezerv oranıdır. Yerli para ise krizden sonraki 6 ayda yaklaşık % 25 değer kaybeder. Hisse senetleri fiyatlarındaki belirgin düşüşler de gelişmiş ülkeler için bir para krizinin habercisidir (Kaminsky 1999:35).

Benzer Belgeler