• Sonuç bulunamadı

(Ünsalsever, 2011: 28). Çünkü kredi kartları tüketicileri daha fazla tüketmeye zorlamaktadır. Bundan dolayı tüketimin insanları sömürmesine neden olmaktadır. Kredi kartları insanların borç sahibi olmalarına sebep olmaktadır (Ritzer, 2000: 86). Kredi kartları tüketim yapılmasını kolaylaştıran bir mekanizmadır. Alışveriş merkezlerinde kredi kartı kullanmak yapılan işi kolaylaştırmaktır. Nakit para da götürmek mümkündür ama kredi kartı ile tüketim yapmak daha kolaydır. Özellikle de televizyonda, evde ve siber alışveriş merkezlerinde nakit para ile tüketim araçlarını daha az kullanırız. Bu tüketim araçlarında kredi kartları neredeyse zorunludur. Tüketici için asıl önemli olan ise kredi kartlarının, ihtiyaç duydukları ve istedikleri şeyleri tüketim katedrallerinden elde etmesini sağlayan kolaylaştırıcı bir araç olmasıdır. Yeni tüketim araçlarının birçoğu kredi kartsız var olsa da büyük bir patlamayı kredi kartına borçludur (Ritzer, 2000: 56). Sınırsız bir tüketim için kredi kartı tüketici açısından önemli bir araçtır. Alışverişte para kullanımı, bireyde eksilme duygusu yaşattığından birey, biraz daha ölçülü davranmaktadır. Kredi kartı ile yapılan alışverişlerde birey, hiçbir ödeme yapmadan alışverişini gerçekleştirdiğini düşünmektedir. Kredi kartıyla internetten alışveriş yapmak da daha kolay olduğundan tüketiciler tarafından tercih edilmektedir.

Yapılan araştırmaya göre kadınlar; market, pazar ya da alışveriş merkezine maddi ihtiyaçlerinin tatmininin yanı sıra zaman geçirebilecek mekânlar olarak da gördükleri saptanmıştır. Tüketim; maddi olanla sınırlı değildir. Kadınlar, tüketime çok fazla vakit harcadıklarından dolayı zamanı da tüketmektedirler. Bu ölçüde sorduğumuz sorulara kadınlar, kredi kartı kullanarak da alışverişlerini tamamladıkları tespit edilmiştir.

“Paran Olmadan Da Markete, Pazara Gider Misin? Neden?” ve “Kararsız Kaldığın Ürün Olur Mu? Neden?” sorularına kadınlar tüketim aracı para olmadan da

alışverişlerini nasıl gerçekleştirdiklerini ifade etmişlerdir.

 T.U(26):“Cebimde param yoksa eşimden kredi kartını alır onu kullanırım.”  P.P(25): “Çok beğendiysem de eşimin kredi kartı var onu kullanırım.”

 E.Y(30): “Şu an zaten nakit para ödemiyoruz ki hep biliyorsun kredi kartı ile…

da nakit parayla yaptığımızı da… Hep kredi kartıyla çünkü sıkıntı değil hayır… Gidiyoruz yani.”

 H.O(24): “Kredi kartı kullanıyorum.”

 İ.Ç(26): “Markete hani param olmadan kredi kartıyla çekebiliriz tek çekimde

orda post cihazı var tabi onun getirdiği bir kolaylık var.”

 H.B(43): “Zaten hiç param yok ki bana kartı verir onla giderim. Kesinlikle

Antep’e kartsız gitmem. Hiç kartsız Antep e gitmem bak. Kartımı verir, rahatlarım oh derim. Kartı elime alırım ama Antep de bir şey almayacağım derim ama yok ben hiçbir şey almadan geleceğimi sanmıyorum.”

Yapılan görüşmelere göre kadınlar, parası olmadan da alışveriş mekânlarına rahatlıkla gitmektedir. Hatta birçoğu genellikle kredi kartı kullanarak alışverişlerini yapmaktadır. Neredeyse nakit para ile alışveriş yapmamaktadırlar. Kadınlara göre kredi kartı, rahatlıkla ve zevkle alışveriş yapabildikleri bir tüketim aracıdır. İlçede küçük bakkalların olmasının yanı sıra büyük marketlerin de olması ve post cihazının olması kadınlar için sağlanan bir kolaylık olarak görülmektedir. Bakkalların olması ise borca/veresiye alışveriş için gerekli mekânlar olarak görülmektedir.

Aşırı alışveriş yapmak kaynak kullanımlarının tükenmesine yol açtığı gibi borçlanmaya da sebebiyet vermektedir. Borçları olan bireylerde ise bazı özellikler saptanmıştır. Bunlar aylık harcamalarını ve gelir gider dengesini bilememektir. Arkadaşlarından aldıkları ürünleri ya da parayı iade etmeyi unutmak, vergileri, emekliliği ve sağlığı planlamadan harcama yapmak ve kredi kartı borcunu ödemek için diğer kredi kartını kullanmak (Ünsalsever, 2011: 28-29) gibi özellikler alışveriş bağımlısı olan kişileri betimlenmektedir. Eskiden bireyler, ihtiyaç duydukları şeyleri çoğunlukla yeterli parayı biriktirdikten sonra alırken günümüzde ihtiyacı olsun-olmasın borçlanarak almaktadır. Önce taksitle/borçlanarak bir şeyler alır, taksitler tamamlandıktan sonra aldığını satar ve yenisini alır. Böylelikle birey kısır döngü içerisine girmektedir (Fromm, 2006: 154). Kredi kartı kullanmak, taksitlendirme adı altında borçlanarak alışveriş yapmaktır. Tüketim toplumunda bireylere birçok seçenek sunulduğu gibi çeşitli ödeme imkânları ve taksitlendirme seçenekleri de sunulmaktadır. Taksitlendirilerek alınan ürünleri bozulma işlevini yitirme vakti ile taksitlerini bitirme tarihi aynı vakte gelmektedir. Eskiden mülkiyet edinme para ödendikten sonra olurken şimdi eşyalar alınıyor, taksitlendirme imkânı ile de nesne alınıyor sonra para ödeniyor. Mülkiyet hakkı edilene kadar da nesne kullanılmış oluyor. Bizim olmayan nesneleri alabiliyor,

kullanabiliyoruz. Bu sistem, satın alma yani önce tüketme sonra çalışarak üretme üzerine kurulmuştur (Baudrillard, 2004: 192-200).

Nitekim kadınlarla yapılan görüşmelere göre kredi kartı kullanarak borçlanma yoluna gittikleri görülmektedir. Ama kadınlar, sadece kredi kartı kullanarak değil veresiye olarak da alışveriş yaptıklarını şöyle dile getirmektedirler.

 N.Ç(62): “Burada herkes herkesi çok iyi tanıyor, tanıdığımız için da

akrabamız da var, güvendikleri için borca alırız.”

 A.K(64): “Belli bir kaç yerden hesabımız var, gerek olduğu sürece gideriz para

olmadan alışveriş yaparız ama sonra veririz.”

 N.P(63): “Aşağı markette borca alıyoruz ne gerekse para olsa da olmasa da

hemen gidip alıyoruz.”

 E.Ç(63): “Borca alıyoruz ondan dolayı yanımızda para olmadan da almış

oluyoruz.”

Yaşanılan yerin küçük olması borca/veresiye alışverişe fırsat vermektedir. İlçenin küçük olması, herkesin birbirini tanıması ve birbirine güvenmesi borca/veresiye alışverişi de arttırmaktadır. Market sahiplerinin akraba ya da arkadaş olması, borca alışveriş yapılmasına kolaylık sağlamaktadır. İlçenin küçük olması ve birbirini tanıyor olmaları kredi kartı olmayan kadınlarında kredi kartının kullanımı açısından sağlanan kolaylığa sebep olmaktadır. Kadınlar, gerek gelenekselliğe daha yakın yaşam şartlarının olması sebebiyle veresiye ile tüketim sürecine katılırken gerekse modern zamanın kredi kartlarıyla da taksitlendirme yoluna giderek tüketim sürecine katılmaktadır.