• Sonuç bulunamadı

5. KOOPERATİFÇİLİK KAVRAMI

5.1. Kooperatifçilik Nedir?

5.1.2. Kooperatifçilik İlkeleri

Kooperatifler, kendine ait nitelikleri olan, diğer kurumlardan önemli seviyede farklı kuruluşlardır. Kooperatifler, belli bir amaca ulaşmak amacıyla, bağımsız iktisadi birimlerin, eşitliğe dayalı ve gönüllü olarak kurdukları örgütlenmelerdir. Kooperatif farklı amaçlara ve birbirinden farklı iktisadi ve toplumsal sistemlere kolaylıkla uyabilen, esnek yapılı bir örgüttür (Mucuk, 2003). Kooperatifçilik, günümüzde tüm dünyada, özellikle iktisadi olarak gelişmiş demokratik ve modern batı devletlerinde büyük gelişim göstermiştir. Bunlar toplumsal ve iktisadi yaşamda çok etkili olan, güçlü üst örgütlenmelere sahip, tamamen demokratik kuruluşlardır. Yaklaşık yüz elli

yıllık bir tarih ve deneyimine rağmen, Türkiye’de kooperatifçiliğin günümüz gelişimi daha çok sayısal niteliklidir ve nitel ve etki bakımından yetersizdir. Bir kooperatifi gerçek bir kooperatif yapan, onun adının kooperatif olması değil, bir kooperatifte uyulması gerekli olan ilkelerin uygulanıp uygulanmamasıdır (Mülayim, 2010: 55).

Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin (UKB) 1995 yılında kabul ettiği kooperatifçilik ilkeleri şu şekildedir (UKB, 2015):

5.1.2.1 Gönüllü ve Serbest Giriş İlkesi

Kooperatifçilik sistemi gönüllülük esasına dayalıdır. Bu nedenle hiçbir kimse kooperatife ortak olmaya veya kooperatiften ortaklıktan çıkarılmaya zorlanamaz. Kooperatif ortaklığına giriş tamamen serbesttir, ortaklık sorumluluklarını yerine getirebilecek nitelikteki her birey kooperatife ortak olabilir. Bu kapsamda kooperatifler, “hizmetlerden yararlanmak isteyen ve ortaklığın sorumluluklarını kabul eden her bir bireye toplumsal, ırksal, siyasi ve dinsel bazı hiçbir ayrımcılığın bulunmadığı tüzel kişilik sahibi kuruluşlardır (Türkiye Milli Kooperatifler Birliği, 2008).”

Bu ilkenin temelinde, kooperatife ortak olacak birey sayısının belli bir oranla sınırlandırılmaması, kooperatif ortağı olmanın, yönetici veya bazı söz sahibi bireylerin isteklerine göre değil, objektif şartların gerçekleştirilmesi ile bağlı olduğu ve bu koşulların çok zor bir duruma getirilmemesi bulunmaktadır (Poroy, Tekinalp ve Çamoğlu, 2003).

5.1.2.2 Ortağın Demokratik Yönetim İlkesi

Kooperatifler, ortakların koymuş oldukları sermayeye bakılmadan, hepsinin eşit oy hakkına sahip olduğu demokratik kuruluşlardır. Demokratik yönetim ilkesi, mevzuat ve uygulamada her bir ortağa bir oy hakkı şeklinde ifade edilmektedir. Bu nedenle “kooperatif, ekonomik demokrasinin beşiğidir (Geray, 2014: 29).” Demokratik yönetim ilkesine göre kooperatifler, karar alma süreçlerine katılan ortaklarca

denetimi yapılan demokratik kuruluşlardır. Seçilmiş birer temsilci olarak hizmet edenler, diğer üyelere karşı sorumludur. Birim kooperatiflerinde her bir üye eşit oy hakkına sahiptir. Diğer seviyedeki kooperatiflerde ise oy hakkı demokratik olarak düzenlenmektedir (Everest, 2015: 43).

Kooperatif genel kurullarında yönetim kadrosuna seçilenlerin, kooperatifin asıl sahibi olan ortaklara karşı sorumlulukları bulunmaktadır ve bunun bir sonucu olarakta, ortaklara hesap vermek zorundadır. Ortaklar da, seçilen ve atanan yöneticiler için eleştiride bulunabilir ve gerekli durumda onları değiştirebilir. Ortağın demokratik yönetim ilkesi, kooperatifleri sermaye şirketlerinden ayıran niteliklerin de başında gelmektedir (Okur, 2013’ten aktaran Avşar, 2017).

5.1.2.3 Ortağın Ekonomik Katılım İlkesi

Ortaklar kooperatif sermayesine adil şekilde katkıda bulunur ve bu katkıyı demokratik olarak yönetilmektedir. Ortağın ekonomik katılım ilkesi, kooperatifi ekonomik olan düzenleyen bir ilkedir.

Ortaklar, kooperatifin sermayesine adil olarak katkıda bulunmakta ve bunu demokratik şekilde yönetilmektedir. Sermaye, kooperatifin ortak çıkarı için kullanılmaktadır. Ortaklar, üyelik şartı olarak sınırlı bir bedel ve kooperatif gelişimi için ek bir bedel ödemektedir. Sermayenin bir bölümü genel olarak kooperatifin ortak mülkiyetindedir. Çoğunlukla ortaklar, ortaklık şartı dahilinde, edilen taahhüte dayanılarak, varsa sermayeden, kısıtlı olarak gelir elde etmektedir. Kooperatiflerin edindiği gelirlerin fazlası, “en azından bir kısmı taksim olunamaz kaynaklar” oluşturma aracılığıyla kooperatifleri geliştirme, yapılan etkinliklere orantılı şekilde ortaklar için kazanç elde etme ve ortaklar tarafından onaylanan diğer etkinlikleri destekleme gibi amaçları için ayırmaktadırlar (Özcan, 2007; TMKB, 2015’ten aktaran Gönlügür, 2015: 15).

5.1.2.4 Özerklik ve Bağımsızlık İlkesi

Kooperatifler, otonom, kendilerine yeten ve üyeleri tarafından yönetilen kuruluşlardır. Kooperatifler, hükümetler de dahil, diğer kurum ve kuruluşlarla bir anlaşmada bulunmaları veya dış kaynaklar ile sermayelerini artırmaları durumunda, bunu kooperatiflerin otonomluklarını sürdürecek ve ortaklarının demokratik yönetimini koruyacak şekilde uygulamaktadır. “Kooperatiflerin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile kuruluşlarından dağılmalarına kadar tüm işlemleri belirlenmiştir (Ülker, 2011: 42).”

5.1.2.5 Eğitim, Öğretim ve Bilgilendirme İlkesi

Kooperatiflerde eğitim önemlidir ve başarının temelini oluşturmaktadır. Bunun nedeni kooperatiflerin halka dayalı olması ve gücünü halktan alan demokratik kuruluşlar olmasıdır. Bu ilke, “öncelikle kooperatif ortakları olmakla birlikte, kooperatif yöneticileri, çalışanları ve toplumun kooperatif ilke ve metotları üzerine bilgilendirilmesini ifade etmektedir. Eğitime dayanmayan bir kooperatifçilik, ülke kalkınmasına olumlu bir etki sağlamamaktadır (Gülpak, 1997’den aktaran Avşar, 2017).”

5.1.2.6 Kooperatifler Arası İşbirliği İlkesi

Kooperatif ortakları, kooperatifin etkinliklerini daha etkin duruma getirmek için işbirliğinde bulunmakta, yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası birlikler kurar (Avşar, 2017: 24). Kooperatifler, “özel kesime karşı güçlü olmak için yatay ve dikey işbirliği yapmaları yasayla öngörülmüştür. Bu açıdan özellikle kırsal bölgedeki birleşmeler oldukça önemlidir (Geray, 2014: 42).”

5.1.2.7 Toplumsal Sorumluluk İlkesi

Kooperatifler, etkinlik konularıyla alakalı yapmış oldukları çalışmalarda sosyal sorumluluk bilinciyle davranan kuruluşlardır. Kooperatifler, ortaklarının ihtiyaç ve

isteklerini giderirken, etkinlikte bulundukları toplumun sürdürülebilir kalkınması için de çalışmaktadır. Son yıllarda kooperatifler arasında, sürdürülebilir kalkınma, bölgesel kalkınma, çevrenin korunması ve kadın kooperatifleri önemli konulardır. Sosyal sorumluluk ilkesi uygulandığında, ülkelerin kıt kaynakları daha etkin olarak kullanılır, toplumsal dayanışma artar, kooperatiflerin sağladığı olumlu gelir gider farkının belli bir bölümü, eğitim ve sağlık gibi toplumsal alanlara yönlendirilerek toplumsal gelişmeye katkıda bulunulur (Görkem ve Güneysu, 2003).

Yukarıda sunulan yedi ilkenin ilk üçü Rochdale ilkelerine dayanırken, beşinci, altıncı ilkeler UKB’nin 1937, 1966 yıllarındaki toplantılarda, son ilke de 1995 yılındaki toplantıda eklenmiştir (Aktaş, 2016: 94).

Benzer Belgeler