• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BĠLGĠLER

2.5. Mastitislerde Tanı Yöntemleri

2.5.1. Klinik Mastitislerde Tanı Yöntemleri

koliformlar gibi Gram-negatif bakterilere etki gösterebilir (17, 34, 61, 94). Sütte peroksidaz enzimler her zaman bulunmaktadır. Fakat, tiyosiyonat yoğunluğu beslenme ile iliĢkilidir (45).

Meme bezindeki H2O2 sütteki enzimatik unsurlar tarafından ve streptokoklar tarafından oluĢturulur (61, 94). Bazı streptokok türleri kendi kendilerini yok eden H2O2‟lerini üretirler.

Ancak, Escherichia coli ve Staphylococcus aureus yalnızca dıĢarıdan H2O2 sağlandığında ölürler (45). Laktoperoksidaz-tiyosiyonat- H2O2 sistemi antibakteriyel etkinliğini

tiyosiyonatın oksidasyonu ile oluĢan reaktif bir metabolit olan hipotiyosiyonat üretimi yoluyla göstermektedir. Meme bezindeki düĢük oksijen miktarı, H2O2 üretimini baskılayarak

antimikrobiyal sistemin mastitise neden olan patojenlere karĢı etkinliğini sınırlamıĢ olur (34, 61, 94, 106).

Klinik matitislerin erken teĢhisinde, çiftlikteki eğitimli personel oldukça önemlidir.

Memede ve sütte belirgin anormallikler bulunması nedeniyle, vakaların gözden kaçmaması için, meme sağlığının ve sütlerin daimi olarak gözlenmesi, özellikle de sağımlar öncesinde dikkat edilmesi gerekmektedir. Memedeki anormalliklerin ve ön sağımda da sütteki anormalliklerin saptanması ile teĢhis konulabilir (52). Sütteki anormallikler, özellikle SCT yöntemiyle, siyah bir zemin ürerine alınan birkaç sağım sütün inspeksiyonu ile daha kolay bir Ģekilde tespit edilir (38).

Fiziksel muayeneler ile teĢhis edilen klinik mastitislerde genelde herhangi bir laboratuvar muayenesine ihtiyaç duyulmaz. Laboratuvar tanı yöntemlerinden olan sütün bakteriyolojik muayenesi ise ancak sağaltımda etkili antibiyotik seçimi amacıyla yapılabilir (38).

2.5.1.1. Genel Muayene

Mastitis muayenesine öncelikle genel muayene ile baĢlanmalıdır. Bunun için ilk olarak hayvan sahibinden anamnez alınır. Hastalığın baĢlangıcı, sağaltım yapılıp

yapılmadığı, yapılmıĢ ise nasıl bir sağaltım uygulandığı ve sonuç alınıp alınmadığı öğrenilir.

Yine hayvana verilen yem ve miktarı, alınan süt miktarı, sağım Ģekli ve zamanları, hayvanın kaçıncı laktasyonda olduğu ve ne zaman doğum yaptığı öğrenilir. Hayvanın genel görünümü değerlendirilir, yeme-içme durumu ve vücut ısısı saptanır. Takiben özel meme muayenesine geçilir (43).

2.5.1.2. Meme Muayenesi

2.5.1.2.1. Memenin Ġnspeksiyon Muayenesi

Memelerin inspeksiyonu, memelerin dıĢ bakıda gözle değerlendirildiği muayenedir.

Muayenede baĢta meme yapısı ile meme loblarının ve meme baĢlarının birbirlerine orantılı Ģekil ve büyüklükleri değerlendirilmekte, ayrıca memelerdeki klinik mastitis bulgusu olan yangısal semptomlar da saptanabilmektedir. Klinik mastitisli meme lobları yangının Ģiddeti ve sürecine göre farklı derecelerde bulgular gösterir. Mastitisin baĢlaması ile birlikte yangılı meme, kızarık veya renk değiĢikliği sergileyen, ödemli, ĢiĢkin, ağrılı bir hal alır. ĠlerlemiĢ olgularda ise, bez dokunun bir kısmının veya tamamının tahrip olması neticesinde, enfekte dokunun yerini bağ doku alır ki; bu da memenin küçülmesi veya körelmesi Ģeklinde karĢımıza çıkar. Bu tarz bulgular, ilgili meme lobunun diğer meme loblarıyla kıyaslanmasıyla kolayca fark edilebilir. Ġnspeksiyon muayenesinde klinik mastitislerle iliĢkili meme ve meme baĢı

derisinin yüzeysel veya meme dokularının derin lezyonları (yırtık, ezik, kesik yaraları, abse, fistül, gangren tarzı oluĢumlar) da saptanabilir (26, 43).

2.5.1.2.2. Memenin Palpasyon Muayenesi

Memelerin palpasyonu, memelerin elle yapılan muayenesidir. Muayene mümkünse sağımdan sonra yapılmalıdır. Aksi takdirde memelerdeki mevcut süt, memelerin özellikle derin dokularının palpasyonunu, memedeki bağ doku üremelerinin hissedilmesini zorlaĢtırır.

Palpasyonda, öncelikle meme baĢları muayene edilmelidir. Meme baĢları, meme baĢı tabanından baĢlayarak memenin tabanına kadar boylu boyunca baĢ ve iĢaret parmakları arasında yuvarlanarak muayene edilir. Meme baĢı deliği, meme baĢı kanalı ve meme baĢı sinüsünün muayenesinde anormal oluĢumlar, doku kalınlaĢmaları, fibrozis algılanmaya çalıĢılır. Normal bir meme baĢı sinüsü yumuĢak, elastik kıvamlı yapıdadır. Fibrozis varsa bağ doku üremesinden kaynaklanan sertlik hissedilecektir. Tüm meme baĢlarının

karĢılaĢtırmalı muayeneleri normalden farklılığın saptanmasında önemlidir. Meme loblarının muayenesinde ise öncelikle, avuç içleri her bir meme lobunun altına yerleĢtirilir ve meme lobları elle yukarı kaldırılarak tartılır, büyüklüğü ve ağırlığı yönüyle simetriği olanla

kıyaslanır. Çoğu mastitis olgusunda, anormallikler özellikle meme sinüsü bölgesinde lokalize olsa da, memenin tümünün muayenesi gereklidir. Meme loblarının derinlemesine palpasyonu iki elle yapılır. Muayenede, parmakları gerilmiĢ ve birbirinden ayrılmıĢ eller, avuçlar

yukarıya bakacak Ģekilde meme bölümlerine uygulanarak, memedeki yapı bozuklukları saptanmaya çalıĢılır. Normal memeler düzgün, yumuĢak ve elastiki olduğu halde, mastitisli memeler serttir (26). Mastitisin baĢlaması ile meme yangılı, sert ve ĢiĢkin bir hal alır.

Yangının memenin bez dokusunu tahrip etmesi neticesinde enfekte dokunun yerini kısmen veya tamamen bağ doku alır. Bu, memenin körelmesine veya küçülmesine yol açar ve üreyen bağ doku palpasyonda sertlikler Ģeklinde hissedilir (26, 43). Yeni Ģekillenen mastitislerde bu derece palpe edilecek kadar doku değiĢiklikleri meydana gelmeyebileceği gibi, memedeki belirgin bir yapı bozukluğu da her zaman aktif bir mastitise belge değildir. Eski bir meme enfeksiyonunun, travmanın veya yangısal olmayan kronik bir enfeksiyonun sonucu olabilir.

Tüm meme loblarının birbirleriyle karĢılaĢtırmalı muayeneleri, normalden farklı olan değiĢimlerin saptanmasında önemlidir (26).

2.5.1.3. Süt Muayenesi

Sütün niteliği; genel görünümü ve kokusunun değerlendirilmesiyle saptanır. Sütün bu muayenesi SCT ile yapılır (26, 38, 43, 52). SCT‟nin prensibi, beyaz renkli olan sütün siyah

zemin üzerinde nitelik açısından değerlendirilmesine dayanmaktadır. Muayenede sütün sulu kıvamı, içerdiği pıhtı parçacıkları, içerdiği flakonlar, rengindeki değiĢiklikler, süt yapısından tamamen farklılaĢmalar ve kokusundaki değiĢiklikler saptanabilir. Sütteki sulanma

enfeksiyöz olmayan mastitisleri, memedeki irritasyonları veya oluĢacak bir mastitisi iĢaret eder. Sütteki ufak pıhtı parçacıkları, memenin yangılı olduğuna iĢarettir. Sütte sarı renk ve irinli görünüm, memelerde süpüratif bir enfeksiyonun varlığı anlamına gelmektedir. Bununla birlikte bazı inek ırklarında doğumdan sonraki ilk birkaç günlük süt (kolostrum) fazla sarı renkli olabilmektedir. AĢırı yeĢil otlarla beslenme, havuç, safran vb. gıdaların yenmesi sonucunda veya bazı ırklarda (Jersey) bütün meme loblarının sütleri daha sarı renkli olur.

Ayrıca Ģap, antraks, piroplazmosis, sarılığın çeĢitli tipleri, akridin boyaları ve tetrasiklinler de süte sarı renk verirken, fenotiyazin süte pembe-kahverengi renk verir. Sütte görülen kan;

meme damarlarının bir travma sonucu çatlaması veya buzağılamadan hemen sonra görülen haliyle, memeye kan hücumu sonucu Ģekillenen kapillar kanamanın göstergesidir. Bu kanama, genellikle doğum sonrası iki - üç gün sürebilir, bazı hallerde diyapedezis Ģeklindeki bu kanamada süt iki hafta kadar hafif kanlı görülebilir. Bu durum fizyolojik kabul edilir (26, 43). Doğum zamanı dıĢındaki diğer diyapedezis Ģeklindeki kanamalar ise patolojiktir. Meme baĢı sinusunun epitelyumunun hatalı sağım sonucu zedelenmesi, C vitamini eksikliği, zehirli otların yenmesi, ĠS irritan maddelerin verilmesi de sütte kan görülmesine neden olabilir.

Doğum sonrası sütte kan görülmesi, leptospirozise ve kapillar damarların zedelenmesine sebep olan diğer hastalıklara da bağlı olabilmektedir (26).

Sütteki koku; memenin süpürasyonlu bir enfeksiyonuna bağlı olabilir. Sütteki koku kötü koĢullarda depolanan silaja ve haricen uygulanan kuvvetli kokulu maddelere bağlı da olabilir. Yine ketoziste ve ovaryum kistlerine bağlı endokrin bozukluklarda da sütün kokusu değiĢebilmektedir (26, 43).

Mastitisin erken tanısında önemli bir yardımcı olan SCT‟nin baĢka avantajları da vardır. Sağımlar öncesinde uygulandığında, SCT için ilk sütün alınması neticesinde, takiben sağılan sütteki bakteri sayısı ve SHS düĢürülmüĢ olur. Kontrol için memeden ilk sütün alınmasının, sütün indirilmesinin uyarılması gibi yararları da vardır (26, 43).

Klinik mastitislerin modern sağım sistemlerine bağlı bilgisayarlı kondüktivite sistemiyle de teĢhis edilebilme imkanı vardır (52).