• Sonuç bulunamadı

Kitap Okuma Alışkanlığına Göre İlköğretim Altıncı Sınıf Öğrencilerinin

4.1. İlköğretim Altıncı Sınıf Türkçe Dersi Öğrencilerinin Okuduğunu Anlama

4.2.5. Kitap Okuma Alışkanlığına Göre İlköğretim Altıncı Sınıf Öğrencilerinin

Araştırmanın ikinci alt probleminde beşinci olarak, İlköğretim altıncı sınıf Türkçe dersi öğrencilerinin okuduğunu anlama düzeyleri kitap okuma alışkanlıklarına göre değişmekte midir? sorusu sorulmaktadır. Bu soruya cevap aranırken İlköğretim altıncı sınıf Türkçe dersi öğrencilerinin kitap okuma alışkanlıkları; (1) günlük düzenli kitap okuma alışkanlığı olanlar ve (2) günlük düzenli kitap okuma alışkanlığı olmayanlar olmak üzere 2 gruba ayrılmıştır. Daha sonra cinsiyetlerine göre, okuduğunu anlama puanları arasında anlamlı fark olup olmadığı belirlenmeye çalışılmıştır. Kitap okuma alışkanlıklarına göre okuduğunu anlama puan ortalamaları arasındaki farkın önem kontrolü t testi ile sınanmıştır. Uygulanan t testi ile ilgili istatistikler Tablo 4.2.5. ’da verilmiştir.

Tablo 4.2.5. İlköğretim Altıncı Sınıf Türkçe Dersi Öğrencilerinin Kitap Okuma Alışkanlığı Değişkenine Göre Okuduğunu Anlama Puan Ortalamalarına İlişkin t testi Sonuçları

Ok u d u ğu n u Anl ama Kitap Okuma Alışkanlığı N Χ ss t p Anlam Düzenli Okuma Alışkanlığı Olan 231 22,43 4,79 6,784 0.001 P<0,05 Anlamlı Düzenli Okuma Alışkanlığı Olmayan 99 17,32 6,81

Tablo 4.2.5’te de görüldüğü gibi, günlük düzenli kitap okuma alışkanlığı olan öğrencilerin okuduğunu anlama puan ortalamaları (C=22.43) ile günlük düzenli kitap

okuma alışkanlığı olmayan öğrencilerin okuduğunu anlama puan ortalamaları (C=17.32)

arasında farklılık gözlenmektedir. Günlük düzenli kitap okuma alışkanlığı olan öğrencilerin okuduğunu anlama puanları düzenli kitap okuma alışkanlığı olmayan öğrencilerden daha yüksektir, dolayısıyla daha başarılı gözükmektedir. Günlük düzenli kitap okuma alışkanlığı olan ve olmayan öğrenciler arasındaki bu farkın anlamlı olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucuna göre, günlük düzenli kitap okuma alışkanlığı olan ve olmayan öğrencilerin okuduğunu anlama becerileri arasında a= 0.05 düzeyinde anlamlı fark bulunmuştur (t=6,784). Buna göre kitap okuma alışkanlığı değişkeninin, ilköğretim altıncı sınıf Türkçe dersi öğrencilerinin okuduğunu anlama becerilerinde farklılık oluşturduğu söylenebilir.

Koçyiğit (2003)’in “İlköğretim I. Kademedeki Öğrencilerin Okuduğunu Anlama Becerisinin Öğrencilere Kazandırılmasının İncelenmesi” adlı çalışmasında, bir okumada anlayan öğrencilerin, ders haricinde her gün kitap okuduğu tespit edilmiştir. Bu bulgudan yola çıkarak okuma alışkanlığı kazanmış olan öğrencilerin okuduklarını daha hızlı anladığı, dolayısıyla okuma alışkanlığının okuduğunu anlama becerisini olumlu yönde etkilediği görüşüne ulaşılabilir. Yine Kaldan (2007) tarafından yapılan benzer bir araştırmada ise boş zamanlarında kitap okuma sıklıklarına göre okuduğunu anlama başarı puan ortalamaları incelendiğinde; her ay kitap okuyan öğrencilerin okuduğunu anlama

başarısının (C=3.0), hiç kitap okumayan (C=2.0), üç ayda bir okuyan (C=2.3) ve altı ayda

bir okuyan (C=2.0) öğrencilerin okuduğunu anlama başarısına oranla daha yüksek olduğu

görülmüştür. Bu bulgu, bu araştırmada elde edilen; günlük düzenli kitap okuma alışkanlığı olan öğrencilerin okuduğunu anlama puanları; düzenli kitap okuma alışkanlığı olmayan öğrencilerden daha yüksek, dolayısıyla daha olumlu olduğu bulgusunu desteklemektedir.

Düşünen, fikir üreten, düşündüğünü ifade edebilen ve yanlış bilgi ile doğru bilgiyi ayırabilen fertlerin sayısının artması için, çocukluk çağında kitap okuma alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir. Kitap okuyan çocuklar eğitim süreçlerinde anne babaların ve eğitimcilerin işlerini de kolaylaştırır. Okuma alışkanlığı olmayan çocuklar, başarılı olmada zorlanmaktadır. Kitap okumayan nesillerin giderek düşünme fonksiyonu körelmekte, fikir üretme kabiliyetleri gerilemekte, kelime hazinesinin yetersizliği nedeniyle başarılı iletişim kuramamaktadır. Evrensel değer hükümlerinin kazandırılması, karakter ve kişilik gelişmesi, tarih ve kültür şuuru ancak okuyan, araştıran ve bilgiyi seven nesillerin yetiştirilmesiyle mümkündür. Hemen her şeyi anlatma imkânı olmayan eğitim sürecinde, çocukların da gayret ederek ve kendilerini okuyarak geliştirmeleri gerekmektedir. Zira okumak sadece Türkçe dersiyle değil tüm derslerle bağlantılı bir eylemdir.

4.2.6. Kitap Okuma Türü Değişkenine Göre İlköğretim Altıncı Sınıf Öğrencilerinin Okuduğunu Anlama Düzeyleri

Araştırmanın ikinci alt probleminde altıncı olarak, ilköğretim altıncı sınıf Türkçe dersi öğrencilerinin okuduğunu anlama puan ortalamaları kitap okuma türüne göre değişmekte midir? Sorusu sorulmuştur. Bu soruya cevap aranırken ilköğretim altıncı sınıf Türkçe dersi öğrencilerinin kitap okuma türü; (1) sesli okuma, (2) sessiz okuma ve (3) altını çizerek okuma olmak üzere 3 gruba ayrılmıştır. Daha sonra kitap okuma türüne göre okuduğunu anlama puanları arasında anlamlı fark olup olmadığı belirlenmeye çalışılmıştır. Tablo 4.2.6’da ilköğretim altıncı sınıf Türkçe dersi öğrencilerinin okuduğunu anlama puan ortalamalarının kitap okuma türü değişkenine göre karşılaştırılmasına ilişkin varyans analizi sonuçları verilmektedir.

Tablo 4.2.6. Kitap Okuma Türüne Göre İlköğretim Altıncı Sınıf Türkçe Dersi Öğrencilerinin Okuduğunu Anlama Puan Ortalamalarının Karşılaştırılmasına İlişkin

Varyans Analizi Sonuçları

Tablo 4.2.6. incelendiğinde okuma türü olarak sesli okuyan çocukların okuduğunu anlama puan ortalamaları C=20.96, sessiz okuyan çocukların puan ortalamaları C=19.35,

altını çizerek okuyan çocukların puan ortalamaları C=24.32 olarak bulunmuştur. Yapılan

varyans analizi sonuçları ilköğretim altıncı sınıf Türkçe dersi öğrencilerinin okuduğunu anlama puan ortalamaları arasında okuma türü değişkenine göre anlamlı farklılaşma olduğunu göstermektedir (F=19.089). Farklılaşmanın kaynağının belirlenmesine ilişkin yapılan Scheffe testi sonuçları metinleri altını çizerek okuyan çocukların, okuduğunu anlama puan ortalamalarının sesli okuma ve sessiz okuma yapan çocukların okuduğunu anlama puan ortalamalarından anlamlı düzeyde yüksek olduğunu göstermiştir.

Tazebay (1995)’ın araştırmasında ilkokul üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin, sesli ve sessiz okuma hızlarına, sesli ve sessiz okumaları sırasında yaptıkları okuma hatalarına, olumsuz okuma davranışlarına ve bu değişkenlerin okuma hızı ile okuduğunu anlama becerilerine olan etkilerine bakılmıştır. Öğrencilerin sesli ve sessiz okuma hızları artıkça okuduğunu anlama puanlarının düştüğü sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin okuma sırasında seçtikleri okuma yöntemlerinin, okuduklarını anlama düzeylerini etkilemesi kişiye göre değişen bir etmendir. Bazı öğrenciler sesli okuma yaparak, bazıları sessiz okuma yaparak, bazıları ise altını çizme yöntemiyle okuma yaparak, okuduğunu daha iyi anlayabilir. Fakat bu istisnai bir durumdur, okuma türlerinin hepsinin ayrı bir yeri ve kullanılış zamanı vardır. Bu demek değildir ki okuma türlerinin hepsi okuduğunu anlamada

Ok u d u ğu n u Anl

ama Okuma Türü N Χ ss F p Anlam

Sesli okuma 98 20,96 4,98

19,089 0.001 1-3 2-3

Sessiz okuma 161 19,35 6,24

ayrı bir öneme sahiptir. Araştırma sonuçlarından da hareketle altını çizerek okuma yönteminin diğer yöntemlere göre daha etkili olduğu söylenebilir.

4.2.7. Dikkat Düzeyi Değişkenine Göre İlköğretim Altıncı Sınıf Türkçe Dersi