• Sonuç bulunamadı

3.3 Kuvvadaroğulları Hakkındaki Çalışma

4.9.5 Kitabeler

4.9.5.1 Yeni Bulunan Kitabeler

Vakıflar Genel Müdürlüğü idare meclisi üyelerinden Halim Baki KUNTER’in Tokat'ı ziyaretlerinde yeni bulunmuş bir kitabe ile ilgili bilgi vermesi üzerine, M. Zeki ORAL bu kitabe ile ilgili çalışma yapmıştır.532

M. Zeki ORAL

Kitabe üç satırdır. Girift güzel bir sülüs ile beyaz mermer üzerine yazılmıştı, yıkıntılar arasından çıkarılırken yarısına yakın bir şekilde kırılmış ve alçı ile yapıştırılmıştır.

Türkçesi şöyledir.

"Gelip giden fukara ve miskinlere mensup olan (yoksul yolcular için) bu mübarek zaviyeyi (misafirhaneyi) sultanların büyüğü, sultan Ertana'nın mülkü ebedi olsun hükümdarlık günlerinde, Mennan olan Allah'ın affına muhtaç, kulların zayıfı Süleymanoğlu Ahmet-Rahman ve melik olan Allah kabul buyursun- 748 H. yılında inşa ve imar etti, (yaptı). Sivaslı Hasan yaptı.

Kitabede üç isim geçer;

Kitabenin yazıldığı zaman hükümdar bulunan Sultan Ertana, Zaviyeyi yaptıran Süleymanoğlu Ahmet

Zaviyenin ustası Sivaslı Hasan533

Anadolu’da Đlhanilerin genel valisi olan Emir Çobanoğlu Timurtaş'ın vekili ve akrabası olarak ilk defa tarih sahnesinde görülen Ertana534Bey Merkezi Sivas olan büyük bir

532

Oral, “Yeni Bulunan Kitabeler” Belleten, XXVI/101,1962: 147. 533

devlet kurmuştu, Ertana Devleti yarım asır kadar (736-782 H. 1335-1381 M. ) devam etmiş olduğu için zamanında yapılan inşaat ve kitabeler nispeten azdır. Kitabelerden merkezi Sivas olan, Ertana devleti açısından önemlidir.535 Ertana ve oğullarına ait kitabeler Halil ETHEM ve Đsmail Hakkı UZUNÇARŞILI tarafından yayınlanmıştır.

4.9.5.2 Samsun'da Bezistan Mescidi ve Kitabesi

M. Zeki ORAL, Anadolu’da Đlhani devri vesikaları adlı çalışmasının Timurtaş Noyan zamanında yapılmış eserlerin kitabelerinden Bezistan Mescidi, Samsun merkezinde, çarşı içinde ve kuyumcuların karşısındadır. Doğuya açılan bir kapıdan dikdörtgen şeklinde yapılmış namaz salonuna girilmektedir. Salonun üstü, yanlarda ve mihrap üstünde duvarlara, kuzey tarafında bir kemere dayanan tonozla kapatılmıştır. Salonun kuzey tarafı kubbelidir. Üçgen biçimli tromplarla dört köşeden sekize, sonra kubbe kasnağına geçilmek suretiyle küçük bir kubbe çevrilmiştir.

Mescidin maksureleri, müezzin mahfili bu kubbe altındadır. Mescit doğuya açılmış pencerelerden ışık alır. Son yıllarda cami ittihaz edilerek minber konulmuştur. Bina çeşitli zamanlarda tamirler geçirmiş ve aslı bozulmuştur. Bugünkü durumu ile çarşı içinde diğer binalar arasında sıkışmış olduğu için dıştan görünüşünde de bir özellik kalmamıştır. Kapısı üzerinde mermer üstüne nesih ile yazılmış 0.45x0.56 metre ebadında dört satırlık bir kitabe vardır.536

534

Eratna adı, kaynak eserlerde çeşitli imlalarla yazılmış ve okunmuştur: Ertini, Erteni, Ardeni, Erdini, Eretna, Ertena, Eratne, Ertene, Eredna, Erdena, Eratna, Artana, Ardana şekylinde yazılmıştır. Yazılış ve okunuşunda kesin bir birlik sağlanamamıştır. M.Zeki Oral, Ertana okunuşunu kullanmıştır. Daha fazla bilgi Đçin, bkz. Kemal Göde, Eretnalılar (1327-1381), TTK Yayını, Ankara 2000, s.1-203; Uzunçarşılı, “Sivas ve Kayseri

Dolaylarında Eratna Devleti” Belleten, XXXII/126, 1968: 13; Faruk Sümer, “Anadoluda Moğollar” Selçuklu Araştırmaları Dergisi, I, 1969, s.147.

535

Oral, “Yeni Bulunan Kitabeler” a.g.m, Belleten, XXVI/101,1962: 150. 536

Oral, “Anadolu’da Đlhani devri vesikaları, Timurtaş Noyan Zamanında Yapılmış Eserler ve Kitabeleri” V.Türk Tarih Kongresi Zabıtları, Ankara 1955, s.211.

M. Zeki ORAL Bu kitabede “Yüce Sultan Ebusayit Bahadır hanın devletli günlerinde ve Timurtaş Noyan Allah aziz ve Mansur eylesin zamanında kulların çok zayıfı ve Mevlevi Mahmud oğlu, Evhat tarafından bu mescit 723 senesinde inşa edildi" demektir. Mehazlarda ve Mevlevi menakıplarında, Evhat adında birkaç kimse varsa da, baba adı ile birlikte yazılmış ve bu mescidin banisi olduğuna ihtimal verilebilecek birisine rastlanılmamıştır.537

4.9.6 Tarihin Karanlıklarını Aydınlatan Đki Vesika

M. Zeki ORAL, Aydın oğlu Umur Bey’in kızı Gürcü Melek’e ait suyolları kitabesi okunduktan ve daha sonra, bu Türk kızının başka hayır eserleri de olması, Evkaf kayıtlarında Şer’iye sicillerde konuyla ilgili belgelere göre, Tire’de Gürcü Melek Camii ve buna ait tarihi vesikaları incelemiştir.538

537

Oral, “Anadolu’da Đlhani devri vesikaları, Timurtaş Noyan Zamanında Yapılmış Eserler ve Kitabeleri” a.g.m, V.Türk Tarih Kongresi Zabıtları, Ankara 1955, s.212.

538

Oral, “Tarihin Karanlıklarını Aydınlatan Đki Vesika” Konya Halkevi Aylık Kültür Dergisi, S.122, Konya 1949, s.41.

4.9.6.1 Gürcü Melek Camii

Cami Tire’nin, Sofuköy Mahallesinde Kara Gazi Caddesi ile Gürcü Melek sokağının birleştiği yerdedir. Adını Aydınoğlu Gazi Umur Bey'in kızı Gürcü Melek Hatun’dan almaktadır Önce kubbeli ve minareli olan bu caminin bilinmeyen bir tarihte minare ve kubbesi yıkılmış, 1328 H. tarihinde tamir edilirken üstü çatı ve kiremitle kapatılmıştır.

Sol tarafına bir oda ilave edilmiş olan son cemaat mahallinden, 9. 20 X 10.00 metre ebadında olan namaz salonuna girilmektedir. Bu salon kapı ve mihrap yanlarına açılmış dört pencereden ışık almaktadır. Cami yapılırken veya onarım esnasında eski mimariye ait, müzeyyen sütun başlıkları kullanılmıştır. Caminin etrafı eski bir mezarlıktır. Hayır sahiplerinin, bina ettikleri cami, mescit haziresine defnedilmeleri adettir. Gürcü Melek Hatun kabrinin bu mezarlıkta bulunması, mezar taşlarının kırılmış yahut toprak altında kalmış olması çok muhtemeldir.539

4.9.6.2 Gürcü Melek Cami’sine Ait Vesikalar

M. Zeki ORAL, Tire’de Gürcü Melek Cami’sini ilgilendiren 5 vesika bulunduğunu bildirmiş ve bunları tarih sırası ile incelemiştir. Vesika; 1187 H 1773 M. tarihli I. Abdülhamit tarafından verilmiş berat olup o tarihlerde caminin imamı olan Hafız Mehmed’in elindedir. Muhteviyatı şöyledir.

539

Oral, “Tarihin Karanlıklarını Aydınlatan Đki Vesika” a.g.m, Konya Halkevi aylık Kültür Dergisi, S.123, Konya 1949, s.41,42.

"Tire’nin Sofuköy mahallesinde Evkafı mülhakadan ve merhume Gürcü Melek'in bina eylemiş olduğu camii şerifte, yevmi iki akça vazife ile kayyım olan Mehmed’in ölümü üzerine açık kalan bu hizmete Tire Naibi Mevlâna Mehmet Emin'in inhası ile istihkak sa- hiplerinden Đbrahim tayin edildiği ve mezkûr iki akçaya sahip olması vakfın ruhu ve hükümdarın devamı devleti için dua eylemesi ve kimsenin müdahele etmemesi” ne dairdir.

Vesika; 1253 H. 1837 M. Tarihli ve II. Mahmut zamanında verilmiş olan bir muhasebe koçanıdır. Siyakat yazısıyla yazılmış bir sureti ve derkenarını ihtiva eden bu koçana göre, vakfın imamı ve mütevellisi olan, Seyit Sadullah oğlu Ahmet ile Abdullah oğlu Mustafa elindeki vakfın, Tire Naibi Ahmet Ragıp Efendi marifetiyle hesabı yapılmış camiye mevkuf bulunan bir kahvehane, berber, bakkal dükkânları ve üzüm mağazası ve ekmekçi fırını icarından ve Karalunuslu, Karkın köyleri aşarından, 1250 senesinden 1251 senesi gayesine kadar 94 kuruş 12 akça hâsılat olup caminin hasır, yağ, süpürge bedeli, muhasebe ücreti olmak üzere 133 kuruş masrafı zuhur etmek suretiyle vakfın 38 kuruş 48 akça borçlu kaldığı anlaşılmış ve keyfiyet Evkaf Nezaretine bildirilmiştir. Evkaf Müfettişi Ahmet Şükrü tarafından yazılan derkenarda “Mezkûr borcun vakıf hâsılatından alınması ve bundan sonra yapılacak masrafların evkaf Nezaretinden sorularak yapılması” emredilmiştir.

Vesika Gürcü Melek Cami’sinin imam ve Mütevellisi olan Seydi Sait oğlu Mehmet ile Abdullah oğlu Mustafa’nın birbiri ardınca ve evlatsız olarak ölümleri dolayısıyla açık kalan imamlık ve mütevelli hizmetine, Tire Naibi Mevlâna Ahmet Ragıb’ın inhası üzerine bu hizmetlere ehil olan H.Ahmet Halifenin tayini hakkında II Safer 1253 H. 1837 M. tarihli berattır.

“Mülhak evkafdan Tirede vaki Gürcü Melek Cam’isinin nısıf hisse tevliyet cihetini kendi rızasıyla terk eden Mehmet oğlu H. Ahmedin yerine Hattat oğullarından Mehmet Oğlu Al’inin tayinine dair Gurra-i Cemazil ulâ 1286 A, 1836 M. Tarihli berattır.

“Gürcü Melek Camii şerifinin imamet cihetine mahsus şehri 20 kuruş vazife üzerine vakıf hasılatı müsait olduğu için 100 kuruş daha zam ile bu aylık ücretin 120 kuruşa çıkarılarak imam H. Mehmed’e yeniden ve 15 Safer 1332 H. 1904 M. tarihinde” verilmiş berattır.

Yukarıya özetlerini yazdığımız vesikalara göre Gürcü Melek vakfının mütevellisi caminin imamı ve kayyimi vardır. Camiye iki köyün öşrü ile kasabada dükkânlar vakfedilmiş yahut bunlardan bazıları vakıf hasılatı ile ilave olunmuştur.540

4.9.6.3 Umur Paşa Kızı Đzar Melek'e Ait Kabir Kitabesi

M. Zeki ORAL, Mezar taşının bir tarafında yazılar olup ve ölüm tarihi olup olmadığı bilinemediğinden 3/8/1944 tarihli yazı ile Ödemiş Kaymakamlığı’ndan istemiş. Kaymakamlık 12/12/1944 tarih ve 540 sayılı tahrirata ek olarak taşın diğer tarafındaki yazıların ıstampajını da göndermiştir.

Mezar taşının yazılı kısmının boyutu 0.37x0.38’dir. Üzerinde şu yazılar vardır. “Umur paşa kızı Tanrının rahmetine ve gufranına ulaşmış olan Đzar Melek hicretin 792 yılında vefat etti” demektir. 541

4.9.7 Harput Ulu Camii Duvarındaki Vergi Kitabesi

Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu coğrafyası Türklere açılmış olmakla birlikte, Türkler Anadolu’daki yapı faaliyetlerine 12. y.y. ın ikinci çeyreğinden itibaren başlayabilmişlerdir. Bu nedenle 12. y.y. Anadolu’da Türk cami mimarisinin de bir başlangıcı olarak kabul edilebilir. Türklerin Anadolu’ya geldikleri tarihlerde, Anadolu boş bir toprak bahçesi olmadığından, daha evvelki sayısız medeniyetin izlerini bu topraklarda bulmak mümkündür. Türkler geldikleri bu yeni coğrafyada getirdikleri kendi birikimleri ile Anadolu’daki birikimlerini harmanlayarak, yeni bir oluşumun ilk çekirdeğini meydana getirmeye başlamışlardır.

540

Oral, “Tarihin Karanlıklarını Aydınlatan Đki Vesika” a.g.m, Konya Halkevi Aylık Kültür Dergisi, S.123, Konya 1949, s.42.

541

Oral, “Tarihin Karanlıklarını Aydınlatan Đki Vesika” a.g.m, Konya Halkevi Aylık Kültür Dergisi, S.124, Konya 1949, s.42,43.



Anadolu’daki ilk devir camilerini oluşturan 12. y.y. camilerinin genel olarak üç ana şema üzerinde inşa edildiği söylenebilir. Şemalardan ilki, örnekleri Karahanlı ve Gazneli camilerinde görülen, harimi enine sahanlardan meydana gelen ve ortasında mihrap önü birimi yer alan tiptir. Đkincisi, Büyük Selçuklu Camilerinde görülen harimi mihrap önü birimi ile önünde eyvandan meydana gelen ve harimin kuzeyinde avlusu bulunan tiptir. Üçüncüsü ise Kufe tipi camilerdir. Harput Ulu Camii ikinci tip olan harimi enine sahanlardan meydana gelen ve ortasında mihrap önü birimi yer alan tip camilerdendir.542

Kitabe, Harput Ulu Camii duvarına yerleştirilmiş, beyaz bir mermer levha üzerine yazılmıştır. Yazıları diğer Đslami kitabelerde olduğu gibi kabartma değildir. Roma Bizans kitabelerinde ve mühürlerindeki gibi harfler kazılarak yazılmıştır.

Yazı kûfinin sadeleşmiş bir şekli, diğer bir deyim ile kûfiden nesih yazıya geçişin bir örneğidir. Kitabenin tercümesi şöyledir.543

“Esirgeyen ve bağışlayan Tanrı adıyla. Şerefli bey, büyük ve yenilmez kumandan, adaletli, efendi, Hak tarafından teyit olunmuş, savaşçı, bilgin, dinin iftihar ettiği Đslamın imamın zahiri (destekleyeni), halkın yardımcısı, devletin bazusu (kolu) milletin celâli, ümmetin tacı, padişahların güneşi, sultanların azizi, Müslüman askerlerinin şerefi, yükseklikler seması, hilafetin kılıncı, beylerin efendisi, ziraatçıların babası, Emir ül- mü’minin (Abbasî Halifesi) yardımcısı Artıkoğlu, Davutoğlu, Karaarslan -Allah sultanlığını devamlı kılsın Yüce Tanrı’ya yakın olmak ve rızasını elde etmek, aynı zamanda şehrin emniyeti için aciz kimselerden baç, öşür, tartılan ve başka ölçü ile satılan şeylerden alınan vergilerin kaldırılmasını emretti; Bunu iade edenlere Allah eylesin. (Bu ferman) 541 yılında yazıldı”.

Böyle bir ferman kitabesinin yazılmasında başlıca üç sebep düşünülebilir. Memleket hayatında sevinçli büyük bir olay, O memleketin fethi. Hükümdarın cülusu.

Kara Arslan zamanında bilhassa Haçlılara karşı zaferler kazanılmıştır. Harput Kara Arslan’ın zamanında zapt edilmiştir. En kuvvetli ihtimal kitabenin, Kara Arslan'ın cülusu münasebetiyle yazılmış olmasıdır. Bu itibarla kat’i olarak bilinemeyen Kara Arslan'ın cülusu tarihinin 541 olarak kabul etmek mümkündür. 544

542

Aslanapa, Anadolu’da Đlk Devir Türk Mimarisi, Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, Ankara1991, s.8.

543

Oral, “Harput Ulu Camii Duvarındaki Vergi Kitabesi” VI. Türk Tarih Kongresi Zabıtları, T.T.K, Ankara 1949, s.140.

544

Fakat bu zaferlerin tarihiyle kitabe tarihi arasında zaman olarak fark vardır. Harput Kara Arslan'ın babası zamanında zapt edilmiştir.545

Benzer Belgeler