• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: ġERH-Ġ KELĠMÂT-I ÇEHÂR YÂR-I GÜZÎN’ĠN ĠNCELENMESĠ

1.1.4. Kitabî Malzeme

BaĢlı baĢına edebî bir metin olan Şerh-i Kelimât-ı Çehâr Yâr-ı Güzîn‟in aynı zamanda edebî bilgiler bakımından da zengin bir eser olduğu görülmektedir.

ġârih, eserinde yeri geldikçe Ģiir ile ilgili az bulunacak bilgileri harmanlamıĢ ve özellikle meĢhur Arap Ģairlerden bahsetmiĢtir. ġârihin, Ģairleri kategorize edecek kadar detaylı bilgiye ulaĢtığı da bu ifadelerde açıkça görülmektedir.

Ör) ÙabaúÀt-ı şuèarÀ üç ùabaúadur. Ùabaúa-i ÿlÀ cÀhiliyyÿndur ki bièået-i Resÿlden evvel zamÀn-ı cÀhiliyyetde gelmişlerdür: İmrüüél-Úays ve Züheyr gibi. Ve ùabaúaéi åÀniye muóaêramÿndur yanì şunlardur ki zamÀn-ı cÀhiliyyete ve zamÀn-ı İslÀma yetişmişlerdür ÓassÀn ve Lebìd gibi. Ve ùabaúÀ-i åÀliåe İslÀmdan müteúaddimÿndur: Ferazdaú ve Cerír gibi Bunlaruñ úavilleriyle be-her-óÀl úÀèide åÀbit olur ve şièrleriyle istişhÀd olunur. Bunlardan soñra ùabaúa-i rÀbièadur ki muóaddeåÿn ùabaúasıdur. Buótürí ve Ebì TemmÀm ve Ebì Ùayyib gibi. Bunlaruñ úavilleriyle istişhÀd olunmaz. Õikr olunan Lebíd, ùabaúa-i åÀniyedendür. (35a-35b)

Ahlak-Ģiir iliĢkisi ve Ģiir okumayı da teĢvik mahiyetinde söylenmiĢ olan Ģu sözlerin Ģerhi, belâgat açısından da ideal örnekler ortaya çıkarmıĢtır:

Ör) MeóÀsin-i aòlÀúa müteèallıú şièrleri medó-i Resÿl ve medó-i òulefÀ ve vüzerÀé ve medó-i èulemÀé gibi okuñ. ZìrÀ eşèÀr-ı meóÀsin meóÀsin-i aòlÀú üzerine delÀlet ider. Kelime-i iúraéÿ úaraée yaúreéudan emr-i óÀøıruñ cemè-i müõekkeridür. EşèÀr şièrüñ cemèidür. Kesrile şièr èilm maènÀsınadur… Bu kelimeden murÀd, úırÀéat-ı şièr üzerine teràìbdür. (86a-86b)

Ör) Bundan maèlÿm oldı ki şièrde meõmÿm olan óüsniyyÀta müteèallıú hevÀ-yı nefs muúteøÀsı üzere dinilen şièrdür. ZìrÀ ekåer muúaddemÀt-ı òayÀlÀt bÀùıladur. Ve ekåer kelimÀt-ı nesìbde ve èazlde ve ibtihÀrda ve temzìúde ve ièrÀøda iftiòÀr-ı bÀùıla ve

medóe müsteóaú olmayan kimesnenüñ medóindedür. AmmÀ Peyàamber óaøretinden muùlaú şièr memnÿèdur. ZìrÀ Sÿre-i YÀsínde َُُٚ ٢ِـَزَْ٘٣ خََٓٝ َشْؼِّؾُح ُٙخَََِّْ٘ٔػ خََٓٝ37 dinilmişdür. İmÀm Faòr-ı RÀzì bu Àyetüñ tefsírinde Peyàamber óaøretine şièr lÀyıú olmaduàınuñ vechi budur ki şièr mürÀèÀt-ı lafô içün maènÀnuñ taàyírini dÀèí olur. Bunuñ birle lafô maènÀya tÀbièdür. ZírÀ lafô úalıbdur, aãl maúãÿd maènÀdur. Ve şièrde vezne úaãd-ı iètibÀr olunduàıçündür ki maènÀya úaãd olunsa da lafô mevôÿna müttefiú olsa ol lafôa şièr ve lÀfıôına şÀèir dinilmez. (87b-88a)

Bunların yanı sıra bahsi geçen kelimâtın mânâsına uygun olarak verilen Arapça ve Farsça nazım örnekleri de Ģerhe edebî anlamda önemli katkılar sağlamıĢtır.

Ör) Bükeyr b. ÓammÀd baède‟l-úaùl Óaøret-i èAlì óaúúında meråiye inşÀ eyledi ki õikr olunur: Naôm:

شزُخؿ سحذهلاحٝ ْـِٓ ٖرلا َه[ خٗخًسح ّلاعلاُ يِ٣ٝ ضٓذٛ ّذه ٠ِػ ٢ؾٔ٣ ٖٓ َنكح ضِظه خٗخٔ٣حٝ خٓلاعح طخُ٘ح ٍٝحٝ خٔر ْػ ٕآشوُخر طخُ٘ح ِْػحٝ خٗخ٤زطٝ خػشؽ خُ٘ ٢زُ٘ح ٖع ٙشفخٗٝ ٙذمخػٝ ٍٞعشُح شٜف خٗخٛشرٝ حسٞٗ ٚزهخ٘ٓ ضلفح ٝ ُٚ دٞغلُح ْػص ٠ِػ ٚ٘ٓ ٕخً ٕحشٔػ ٖر ٠عٞٓ ٖٓ ٕٝشٛ ٕخً خٓ

37 (Yâsîn, 36/69.) “Biz ona (Peygamber'e) Ģiir öğretmedik. Zaten ona yaraĢmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah'tan gelmiĢ bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.“

لاطر خ٤مخٓ خل٤ع دشلُح ٢ك ٕخًٝ ]خٗحشهح ٕحشهلاح ٢وُ حرح خؼ٤ُ (150b

)

Ör) Bu maènÀya münÀsibdür ehl-i Fürsden baèø-ı ekÀbirüñ: [٢ُٜآ سٞٗصح ضغ٤ؿخط ددح

شع ٚ٘ر ر

٢ٛحٞخ ًٚخؿشٛٝ ش ] (175b)

Edebiyat malzemeleri içerisinde özel bir yeri olan ve Halk Biliminin de çalıĢma sahası içerisinde yer alan atasözleri de Ģerhi tezyîn eden unsurlar arasındadır. ġârih, dört halifenin Ģerh edilen sözleri arasında atasözü olanları özellikle belirtmiĢ ayrıca gerekli gördüğü yerlerde kendisi de Arapça ve Farsça atasözleri kullanmıĢtır:

Ör) EmåÀl-i èArabdandur [َكحُٞ٘ح ؾظرحٝ صشكحٝ] MaènÀsı: Öalìl dime úabÿl eyle daòı ziyÀdesin ùaleb eyle dimekdür. (17a)

Ör) LisÀn-ı Fürsde redd-i şehÀdet maóallinde êurÿb-ı emåÀldendür: [ ٙحًٞ حس ٙخرٝس چ

ّدضؿ ذؽخر ٚ ] (44b)

1.1.4.2. Coğrafî Malzeme

“Şerh-i Kelimât-ı Çehâr Yâr-ı Güzîn”de Ģârih, özellikle Ġslam Tarihi ile ilgili bir takım hadiseleri zikrederken bu hadiselerin meydana geldiği yer adlarını da tabî olarak kullanmıĢtır. Metindeki tarihî malzeme incelenirken bazı örneklerinin de verileceği bu yer adlarını Ģöylece sıralamak mümkündür:

Bedir (98a-98b-106a-118b), HicÀz (131b),

İskenderiye (132b),

Mekke (5a-24a-98b-119a), Mıãır (99b-122a-132a-132b-140b-144b), Óudeybiye (98b), Óuneyn (88a), Tebük (127a-148b), ÙÀéif (148b), Uóud (42a-118b),

Ayrıca Ģârih kendini tanıtırken: “Bu faúír-i keåírüét-taúãír ki nefs-i Úasùamoníden

eøèafu èibÀdullÀhiéã-äamed MuãùafÀ b. Muóammeddür” (2a) ifadeleriyle nereli

olduğunu da belirtmiĢtir.

Metinde mimari eserle birlikte anılan tek yer adı Mescid-i Kÿfedir: “…hicretden sene erbaèín RamaøÀnuñ on yedinci güni ki yevm-i Eóaddur, baèø-ı rivÀyetde on ùoúuzıncı

günüñe yevm-i Cumèadur; Mescid-i Kÿfeye dÀòil olup zevÀyÀ-yı mescidden baèø-ı

zÀviyesinde iòtifÀ itdükden ãoñra…” (149b)

Hz. Osman‟ın bir su kuyusunu vakfediĢi de tarihî bir hadise olmasının yanısıra coğrafî değeri de hâizdir: Medínede Biér-i Rÿmeden àayrı ùatlu ãu yoàıdı. Peyàamber óaøreti ََُِٚك ُشََّ٘ـُح َشَُٓٝس َشْجِر ١ِشَظْؾَ٣ ْٖ َٓ 38 diyicek Óaøret-i Õién-nÿreyn yetmiş biñ aúçeye iştirÀ idüp müslimín içün vaúf itdi. El-Àn mevcÿd ve müntefièun bihÀdur. (127a)

1.1.4.3 Tarihî Malzeme Ġslam Tarihi

38

“Şerh-i Kelimât-ı Çehâr Yâr-ı Güzîn”in hâvî olduğu tarihî malzeme, Ģârihin Ġslam Tarihine ve özellikle Asr-ı Saadet ve Hulefâ-i RâĢidîn dönemindeki tarihî olaylara olan hakimiyetini göstermektedir. Bu dönemlerde yaĢanmıĢ ve metinde yer almıĢ bazı tarihî olaylar aĢağıda örneklendirilmiĢtir:

Bedir Ve Óaøret-i èOåmÀn Resÿl haøreti DÀr-ı Erúama dÀòil olmazdan evvel İslÀma gelen aãóÀbuñ úudemÀsındandur. Ve õÀt-ı hicreteyndür. Cemìè-i àaøavÀta Resÿl haøretiyle bile óÀøır olmışdur. İllÀ Bedr àaøÀsına óÀøır olmadı. ZìrÀ Óaøret-i Ruúiyyenüñ ol zamÀnda marìøa olduàı mÀniè olup Resÿl haøreti anuñçün àanÀyim-i Bedrden sehim taèyìn itmişlerdür ve anuñ óaúúında Resÿl haøreti َذَِٜؽ َِّْٖٔٓ ٍَُؿَس َشْؿَأ َيَُ َِّٕا ََُْٜٚٔعَٝ حًسْذَر 39 dimişlerdür. (98a-98b)

Óudeybiye - Bíèatüér-RıêvÀn Óudeybiyede Bíèatüér-RıêvÀna daòı óÀøır olmadı. ZírÀ ResÿlullÀh sallallÀhu èaleyhi ve sellem, Óaøret-i èOåmÀnı ehl-i Mekke ile ãuló içün Mekkeye irsÀl itmişler idi. Bìèat zamÀnında bulunmaduàı ecilden Resÿl haøreti mübÀrek yedéinüñ birini yed-i uòrÀları üzerine vaøè idüp anuñçün bìèat idüp hÀõihi li-èOåmÀn

dimişlerdür. (98b) Óaøret-i Õién-nÿreyne èaşere-i mübeşşereden èAbdurraómÀn b. èAvf

bir òuãÿsda şikeste-òÀùır olup ben senden üç òaãletle efêalüm: EvvelÀ sen Bìèatüér-RıêvÀnda óÀøır degül idüñ, ben óÀøır idim ve åÀniyen Vaúèa-yı Bedrde sen àÀéib idüñ ben óÀøır idim ve åÀliåen yevm-i Uóudda sen åÀbit olmaduñ ben åÀbit oldum diyicek Óaøret-i Õién-nÿreyn daòı buyurdılar ki: Benüm Bìèatüér-RıêvÀnda óÀøır olmaduàımuñ

vechi budur ki ol zamÀnda Peyàamber óaøreti beni Mekkeye göndermiş idi.(118b-119a)

Óaøret-i Ebí Bekr-i äıddìú Mekkede ÓÀdise-i Fìlden iki yıl dört aydan soñra vücÿda gelmişlerdür. Resÿl óaøretinden iki yıl dört ay kiçidür. Soñra iki yıl dört ay òilÀfet idüp sinn-i Resÿlde on beş gün óummÀ maraøına mübtelÀ olup Àòirete intiúÀl itmişdür. (5a) Óaôret-i èÖmer Ve Óaøret-i Ebÿ Bekr dÀr-ı fenÀdan rıólet muúarrer olıcaú èahid-nÀme yazdırup òilÀfet içün Óaôret-i èÖmeri taèyín idüp veliyy-i èahd úılmışdur. Sinn-i

39

şerìfleri altmış üç yıl olup Àòir-i èömrinde Muàíre b. Şuèbenüñ úulı Lüélüée mÀh-ı õiél-óicce Àòirinde çehÀrşenbe güni ùaèn idüp rÿh-ı pÀkini ùayyib ve ùÀhir teslìm idüp şehìd olmışdur. (55b)

Óaøret-i èOåmÀn Mevridi budur ki ehl-i Mıãr, Óaøret-i èOåmÀn üzerine hücÿm idicek ehl-i Medìne daòı anlara ittibÀè eyledükleri vaútde bu kelimeyi ehl-i Medíneye naãíóat idüp buyurmışlardur. (140b)

Mevridi budur ki yevm-i dÀrda Óaøret-i èOåmÀn üzerine aèdÀ hücÿm idicek kendü etibbÀèınuñ úıtÀlinden ferÀàat itmeleri murÀd idünüp bu kelimeyi buyurdılar. (142a) Óaøret-i èAlí áayrete gelüp hicretden sene erbaèín RamaøÀnuñ on yedinci güni ki yevm-i Eóaddur, baèø-ı rivÀyetde on ùoúuzıncı günü ki yevmi Cumèadur; Mescid-i Kÿfeye dÀòil olup zevÀyÀ-yı mescidden baèø-ı zÀviyesinde iòtifÀ itdükden ãoñra Óaøret-i èAlí, èÀdet-Óaøret-i úadímesÓaøret-i üzere teheccüd vaútÓaøret-inde mescÓaøret-ide gelüp İbn Mülcem èaleél-àafle zÀhir olup seyf-i mesmÿm ile cebhesine êarb idüp [شزؼٌُح صسٝ خٜر صضك] didi. Baèdeéê-êarb úan revÀn olup keåret-i seyelÀnından Óaøret-i èAlì raêıyallÀhu èanh maàşiyyün èaleyh olıcaú nÀs hücÿm idüp İbn Mülcemi óabs idüp úabø itdiler. Óaøret-i èAlí üç günden ãoñra ùÀhiran muùahhiran dÀr-ı beúÀya rıólet itdi. RahmetullÀhi èaleyh… (149b)

Tebük áazÀsı Óaøret-i èAlí Resÿl haøretiyle cemíè-i àaøavÀta óÀøır olmışdur. İllÀ Tebük áazÀsında óÀøır olmadı. ZìrÀ Resÿl haøreti Medínede ehl-i beyti üzerinde óiõmetiçün òalef itdi. (148b)

Benzer Belgeler