• Sonuç bulunamadı

Asâkir-i Mansure-i Muhammediyye kuruluşu ile başlayan ve sonradan birçok değişikliğe uğrayan Osmanlı Ordusu kılık ve kıyafetleri: Şalvar, yelek, kadife cepken, şapara denen başlık, ayakkabı ve bele sarılan şal şeklinde olmuş; sonradan pantolon, ceket, fes, çizme ve palaska (bel ve omuza sarılan kayış) şeklinde değiştirilmiştir272.

Mansure askerlerinin yazlık ve kışlık olmak üzere iki çeşit kıyafetleri-üniformaları vardı. Zabitan ve neferata, her yılın mayıs ayında bir çift ayakkabı ve bir takım elbise dağıtılıyordu. Asker elbisesi pantolon, üzerinde kuşak, ceket ile beraber yelekten oluşuyordu. Pantolon yün, ceket ve yelek ise çuha menşeliydi. Asker elbiseleri önceden çuhadan yapılmaktaysa da çuhanın dayanıksız olmasının yanı sıra Avrupa’ya çok miktarda para ödenmesi nedeniyle subaylara çuha verilmesine devam edilmiş, askere ise şayaktan çepken ve şalvarlık kumaş verilmiştir. Bu devirde şayağın ziraına (çarşı arşını=68 cm.) 48 para ödenmekteydi273. Ayrıca yüzbaşı ve yukarısındaki subaylara kırmızı renkte bir saat aksesuar olarak verildi.

.

Mansure Teşkilatı’nın ilk kuruluşunda binbaşılara, sadece nasıplarında olmak üzere bir kez elbise verilmektedir. Bu elbiseler eskiyince, kendi olanakları ile temin etmeleri kabul edilmiştir. Kolağası dâhil küçük rütbedeki subaylara ve erlere ise her yıl hıdırellezde (6 Mayıs’ta) bir kat yeni elbise verilmektedir274.

272 TSK Tarihi, C.III, Ks.5, s.334.

273 İ. Hakkı Uzunçarşılı, “Asâkir-i Mansure’ye Fes Giydirilmesi Hakkında Sadr-ıÂzamın Takriri ve II.

Mahmut’un Hatt-ı Hümayunu”, Belleten, C.XVII, TTK, Ankara, 1954, s.223–230; Ahmed Lütfi, Tarih-i Lütfi, C.I, Matbaa-i Âmire, İstanbul, 1291, s.256.

274 TSK Tarihi, C.III, Kısım 5, s.335.

Mansure Kanunnamesi’nde neferat ve zabitana verilecek silahlar belirtilmiştir.

Ancak Mansure Kuvvetleri’nin askerlerine bir tüfek, bir süngü ve bir palaska verilmiştir.

Subaylarına ise silah olarak yalnızca kılıç verilmiştir.

Taşradaki Mansure Kuvvetleri’nin de gereksinimi imparatorlukça tedarik ediliyordu. Ancak bu tedarik yolunda bazen ihtiyaç dâhilinde yerel üreticilere başvuru oluyordu. Burada önemli olan ise yerel üreticilerin ürettikleri bu elbiselerin merkezdeki askerlerin giydiklerinin aynısı gibi olmasına karşı gösterilen özendi. Üreticilere ücretleri peşin olarak vekilharç tarafından ödenirdi.

Mansure Kanunnamesi’nde belirtildiği üzere bazı neferat ve zabitanın kıyafetleri şu şekildedir275:

275 Mahmut Şevket Paşa, Osmanlı Teşkilat ve Kıyafet-i Askeriyesi, C.II, İstanbul, 1325, s.45; TSK. Tarihi, C.III, Ks.5, s.334.

TABLO–38

Mansure Kanunnamesi’ne Göre Neferat Ve Zabitan Kıyafetleri

ELBİSE-AKSESUAR (Binbaşı) ADET

Sırma Çabrastlı (Çaprazlı) Kadife Cepken 1

Güvez Çukadan Sıkma (Kuşak) 1

Lahor Şalı 1

Kılaptan İşlemeli Yelek 1

Telli Şubara276 1

Yedi Sekiz Dilimli Çuka Kalpaklı Şubara 1

Lapçin277 1

276 Bir tür kalpak olup kesik koni biçiminde ve siperliksiz, deri, kürk ya da tüylü kalın kumaştan yapılan ve kalıplı olan kalpaklara şuraba denirdi.

277 Özel surette yapılan terliksi bir ayakkabı.

278 1827 yılından itibaren verilmeye başlanılmıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ahmet Lütfi, age. C.I, s.253;

Uzunçarşılı, “Asâkir-i Mansure’ye Fes Giydirilmesi Hakkında Sadrazamın Takriri”, s.224.

Matara 1

Palaska 1

Yağmurluk 1

Galavra 1

Kılıç 1

Kol Kayışı 1

Çukadan Kısa Cepken 1

Çukadan Kısa Entari 1

Çukadan Sıkma 1

Telli Şubara 1

Lapçin 1

Tüfek 1

Çanta 1

Matara 1

Palaska 1

Yağmurluk 1

Galavra 1

Kılıç 1

Bel Kayışı 1

Sade Şubara 1

Çukadan Kısa Entari 1

Talim Abası 1

Çukadan Yelek 1

Kuşak 1

Gömlek 2

Serhadli Ayakkabı 1 çift

Şayak Sıkma 1

Gömlek İçi 2

Palaska 1

Mansure Kuvvetleri’ndeki topçu, top arabacı, cephaneci, mehterbaşı’nın normal erlerden kıyafet olarak farkı başlarına Bağdat Şalı sarmalarıdır. Nefer kâtiplerini kıyafet yönüyle erlerden ayıran aksesuar ise ibrişim çabrastlı debboy cekendir279.

Mansure Kuvvetleri’nde her tertipte yer alan imamlara verilen kıyafetler ise şunlardır:

TABLO–39

Mansure Kuvvetleri İmam Kıyafetleri

KIYAFET - AKSESUAR ADET

Takım Elbise 1

Yelek 1

Entari (Çuka) 1

Gömlek 2

Gömlek İçi 2

Kavuk 1

Kırmızı Serhatli Ayakkabı 1 Çift

Çizme 1 Çift

Yağmurluk 1

Kılıç (Subay Kılıcı) 1

Çanta 1

Matara 1

Ferace (Çuka)280 1

1827 yılının ikinci yarısında Sultan II. Mahmut piyade taburlarını teftiş erken erlerin başlarındaki fesi beğenir ve bu fesin mansure kuvvetlerince de giyilmesini

279 Mahmut Şevket Paşa, Osmanlı Teşkilat ve Kıyafet-i Askeriyesi, C.II, s.40–41.

280 Üç senede bir verilmektedir.

emreder. Bâb-ı Meşihat’ta yapılan toplantının281 neticesinde padişahın bu emrinde dinen bir mugayirlik olmadığında karar kılınılır ve neticede gerekli yasal düzenlemenin ayarlanmasının ardından 1827 yılından itibaren mansure askerleri şubara yerine fes giymeye başlarlar282. Fes giyilmesine karar verildeikten sonra Tunus’tan elli bin fes sipariş edilmiştir. Bu durum seraskerliğe mali bir yük olarak yansımıştır. Neticede bu feslerin temini için Katipzade Mustafa Efendi Fes Nazırı tayin edilmiştir283. 1827 yılında Şeyh’ül-islam Tahir Efendi’nin cevaz vermesiyle “şubara” yerine “fes” giyilmesine karar verilmiştir. Ancak fes dış alımına iç üretime yönelme olması nedeniyle 1830 yılından itibaren son verilmiştir.

1828–1829 Osmanlı Rus Savaşı’nın akabinde mansure kuvvetlerinin kıyafet ve aksesuarlarında yeniden bir değişikliğe gidildi. Ancak bu sefer yapılan değişiklik halkın tepkisine neden oldu. Zira askere pantolon giydirilmesi ve haç işareti olan bir sırt çantasının verilmesi bu durumda birinci dereceden etkiliydi284.

Redif askerlerinin kılık kıyafetleri de devlet tarafından sağlanmıştır. Redif olarak askerliğe ilk başlayanlara bir kat nizami elbise verilecekti. Elbiselerin temiz kalabilmesi bunlar ancak eğitim sırasında giyilecekti. Üniformasını sürekli giymek isteyenler, kendileri diktirmek ve nizami olmak koşuluyla giyebilmekteydiler. Zabitler ise sürekli olarak üniforma giymek zorunluluğundaydılar. Subaylara her yıl fes, iki yılda bir takım elbise, dört yılda bir palaska verilmekteydi285.

281 Bu toplantıda imparatorluğun önde gelen rical ve erkânı hazır halde bulunurlar. Fesin giyilmesi haricinde mansure askerlerinin genel görünümleri hakkında da tartışırlar ve neticede cepken, şalvar, galavra giyilmesine de karar kılınılır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ahmet Lütfi, age. s. 255–257; İ. Hakkı Uzunçarşılı, “Asâkir-i Mansure’ye Fes Giydirilmesi Hakkında Sadrazamın Takriri”, s.230.

282 Uzunçarşılı, “Asâkir-i Mansure’ye Fes Giydirilmesi Hakkında Sadrazamın Takriri”, s.224–225.

283 Ahmet Lütfi, age. C.I, s. 255.

284 Ahmet Lütfi, age. C.II, s. 165; C.IV, s. 143;

285 Kütükoğlu, age. s.130.

Abdülmecit ve Abdülaziz devirlerinde, kıyafetler batılı ordular gibi düzenlenmiş ve askerin giyimine önem verilmişse de XIX. yy. sonunda askeri birlikler, kılık kıyafet yönünden fakir topluluklarına benzemektedirler286.

1844 yılında askeri kıyafetlerde bir düzenlenmeye gidilmiştir. Piyade zabit ve eratına önünde kırmızı bi rzıh bulunan bir sıra düğmeli bir ceket ve pantolon verilmesi benimsenmiştir. Ayrıca yazları da beyaz pantolon verilmesi uygun görülmüştür287. Yine bu dönemde fesin şeklinde bir değişikliğe gidilmiştir. Zabit ceketlerinde ince, erar ceketlerinde açık yakalar tercih edilmiştir. Yine siyak gömlek ve kırmızı kuşak bu dönemde erlere verilmiştir288.

1844 yılında yine kılıç kayışları değiştirilmiştir. Subayların kollu kayış takmaları usulü benimsenmiştir. Binbaşı rütbesine kadar olanlar siyah daha üst rütbedekilerde sırmalı kayış kullanmaya başlamışlardır289.

Abdülaziz I. döneminde piyade, süvari, topçu, itfaiye ve zaptiye subaylarının setreleri kırmızı zıhlı, talia taburları subaylarınınki yeşil ve istihkâm subaylarınınki ise mavi zıhlı olacaktı. Düğmeler, topçuda çapraz durumdaydı. Üzerlerinde iki topla bir yanar gülle resmi bulunmaktaydı. Diğer sınıfların düğmelerinin üzerinde ay-yıldız vardı.

Subayların pantolonları lacivert çuhadandı. Setrelerle aynı renkte zıhlıydı. Ancak, süvari ve topçu subaylarının pantolonlarındaki zıhlar daha geniş tutulmuştu. Rütbe işaretlerine gelince kollardaki sırma şeritlerle ifade edilmişti. Üssubaylar ve generallere mahsus büyük üniformada ceketin yan ve kol kapakları ile iki taraflı olarak göğsü tamamen sarı sırma işlemeli idi. Piyade üssubayları saçaklı apolet takarlardı. Süvari ve topçu üssubaylarıysa apolet takmazlardı290.

286 Mahmut Şevket Paşa, age. s.173.

287 TSK. Tarihi, C. III. Ks. 5, s. 337.

288 Mahmut Şevket Paşa, age. C. II, s. 46

289 Tunalı, age. s. 163.

290 Tunalı, age. s.163–164.