• Sonuç bulunamadı

3. TÜRETİCİ TASARIM VE BİÇİM GRAMERİ

4.2. Kent Yerleşme Dokusunun Mimari Bileşenleri

Bodrum’un şehir dokusu ve mimari yönden özelliğini teşkil eden ve böylelikle kentin turistik çekiciliğine büyük katkıda bulunan tarihi yapılar, yel değirmenleri, sokaklar, camiler, avlu ve bahçeler bulunmaktadır.

Tarihi Yapılar;

Mausoleion: Bugün dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Mausoleum mezar anıtının sadece geniş temel kalıntıları mevcuttur. (Alpözen, 2000)

Mars (Ares) Tapınağı: Özel Bodrum Hastanesi’nin batı tarafında bulunan tapınak; ismini savaş tanrısı Ares (Mars)ten almıştır. Bugün tapınağın 105 metre genişliğindeki görkemli teras kalıntıları görülebilmektedir. British Museum’da sergilenen çiçek motifli sütun da Ares (Mars) tapınağına aittir.

Aphrodite ve Hermes Tapınağı ile Salmakis Çeşmesi: Bardakçı koyundaki bu iki yapı geçmiş dönemdeki, ileri uygarlığı göstermekteydi. Bu eserler için şimdiki deniz seviyesinin altında olduğu söylenmektedir. Salmakis çeşmesinin kalıntıları 1862 yılında Newton’un çizdiği haritada görülmektedir. Bu konuda henüz kazı çalışması yapılmamıştır (Çalışlar, 1999).

Tiyatro: Bodrum-Turgut Reis yolu üzerinde bulunmaktadır. Tiyatronun yeri yüzyıllardır bellidir. Helenistik tarzda olmasına karşın M.Ö. IV. yüzyılda inşa edilmiştir. Tiyatronun eni 110 metredir. 53 sırası mevcuttur. Oturma yerlerinin bir kısmı halen mevcuttur.

Demeter ve Kore Manastırı: Şu andaki Maya Hoteli ve Turgut Reis caddesi arasındadır. Yapılan kazılarda toprak figür ve lamba bulunmuştur. M.Ö. IV yüzyıla ait dini bir yapı olduğu sanılmaktadır (Çalışlar, 1999).

Mezarlar: Zenginler ve ileri gelenler ölümlerinden sonra unutulmamak ve ölümsüzlük kazanmak için mezarları ana caddelere yakın yapılmasını isterlerdi. Halikarnassos’da da mezarlar böyledir. Şehrin iki mezarlığı; üzerinde hayvan rölyefleri olan mezarlar Mindos ve Mylassa kapılarının yakınlarındadır. Bu rölyefler ölen kişinin konumunu belirtmektedir. Genellikle son yıllarda yol yapım çalışmaları esnasında ortaya çıkmaktadır. Bunlardan birisi de Bodrum Sualtı

Arkeoloji Müzesinde sergilenmekte olan Karya kraliçesi Ada’ya aittir. Mindos Kapısı yakınlarındaki bu mezarın, örnekleri vardır. Şimdiki Gima Mağazasının bulunduğu yerde bir örneğini görmek olasıdır (Çalışlar, 1999).

Bodrum Kalesi: Çelebi Mehmet tarafından, Şövalye Nailac’a kalenin yeri verilir. 1415’te başlayan kale inşaatı 1513’te bitirilir. 1419 yılında kale içine birde kilise yapılır. Kaleye Sen Petronium adı verilir. Bodrum kalesi iki liman arasında üç tarafı deniz olan kayalık bir yarımada üzerinde kurulmuştur. Kuzey yönünden karaya bağlıdır. Kale kareye yakın bir plan göstermektedir. 180x185 metre ölçülerindedir. En yüksek yeri deniz seviyesinden 47.50 metre yükseklikteki Fransız Kulesidir. Bu kuleden başka İngiliz, İtalyan, Alman kuleleri ile Yılanlı kule olmak üzere dört kule daha vardır. Kalenin Doğu duvarı dışında kalan bölümleri, çift beden duvarı ile takviye edilmiştir. Şövalyeler denizde güçlü bir donanmaları olduğu için, denizden yapılacak bir hücumu savuşturacaklarına inandıklarından, deniz surlarını zayıf bırakmışlar, kara tarafındaki surları kuvvetlendirmişlerdir. İç kaleye yedi kapı geçilerek ulaşılmaktadır (Şekil 4.8- 4.9.).

Şekil 4.9. Bodrum Kalesinin 2000 yıllarında havadan görünüşü (Alpözen, 2000).

Camiler

Mustafa Paşa Camii (Eski Cami):1723 yılında tersane yapmaya gelen Kızılhisarlı Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. En eski yapılardan olan bu caminin üzeri kiremitle örtülü olup, kireç harçla yapılmış kâgir bir binadır. Ön kısmı kemerlidir. Minare 1927 yılında depremden zarar görmüş, bu nedenle yıkılmıştır. Sonra Yapıcı Mahmut Tınaztepe tarafından yeniden yapılmıştır.

Tepecik Camisi (Hasan Hoca Camisi); 1735 yılında Mustafa Paşanın Kahyası Hasan Hoca tarafından yaptırılmış, güzel ve dayanıklı bir camidir. Bu yapı Bodrum iç limanının tam orta noktasında yer alır. Bu güzel cami 1915 yılında Dubleksin topa tutması sonucu minare ve kubbesinin bir kısmı yıkılmıştır. Karakayalı Hacı Mehmet tarafından tamir ettirilmiştir. İlerleyen yıllarda minare yeniden yaptırılmıştır. 1962 yılından sonra etrafındaki eski medreseler yıktırılarak çevresi park alanına dönüştürülmüştür. Bugün ise cami yanında bir tuvalet ve çay bahçesi bulunmaktadır.

Adliye Camisi (Hamit veya Yeni Cami); Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in az yardımı ve halkın katkıları ile 1902 yılında yapılmıştır.1932 yılında İstanköy depreminde üzerine minaresi yıkılmış ve 1958 yılında minare yeri değiştirilmek üzere yeniden yapılmıştır.

Yel değirmenleri

Bodrum Kent Merkezi’ nden algılanabilen yel değirmenleri, Bardakçı ve Gümbet koyları arasındaki Değirmen Burnu üzerindekilerdir. Konik biçimli yapılar, beyaz badanalıdır. Geleneksel yapılar, özel şahıs mülkiyetlerindedir. Yel

değirmenleri, kuvvetli kuzey rüzgârlarından yararlanmak üzere tepelerde konumlanır (Özışık, 1999) (Şekil 4.10).

Şekil 4.10. Yel Değirmenleri

Sokaklar

Ev, avlu ve bahçe duvarları ile açıkça sınırlanan sokaklar, Bodrum’un diğer bir karakteristik elemanıdır. Sokakların darlığı, yaz aylarında gölge sağlar. Organik gelişme ve zemine uyma çabasıyla ortaya çıkan sokak profillerindeki canlılık, zengin perspektifler yaratmaktadır. Sokakların zemini çoğunlukla farklı tipte taş kaldırımla kaplıdır (Akçura ve Akçura, 1972).

Bodrum kentinde sokaklar bazen yarı kamusal mekânlardır. Sokakları yarı kamusal hale getirmenin eski bir uygulaması bugün Uslu Sokak’ ta görülürken yeni bir uygulaması da Neyzen Tevfik Caddesine bağlanan Saray Sokak’ ta gözlenebilmektedir (Şekil 4.11a-4.11b) (Gündüz, Kulu, Bakır, 2001).

Şekil 4.11a. Kemerle tariflenmiş sokak mekânı (Saray sokak girişinden görünüş)

Avlu ve Bahçeler

Akdeniz mimarisinin ana elemanlarından biri olan avlu ve bahçeler dışa dönük bir yaşam biçiminin göstergesidir. İklimin sunduğu elverişli olanaklarla, ailenin geçim kaynağı ve sosyal yaşamı için önemli olan açık dış mekânlardır. Zemini taşla kaplı olan avluların etrafı 2 metreyi aşan taş duvarlarla çevrilidirler. Böylece hem dar sokaklarda hem de avlularda gölge alan oluştururlar (Şekil 4.12.).

Şekil 4.12. Tipik Bodrum Avlu Duvarları (Türkkuyusu ve Tepecik Mahallesi)

Hayatın geçtiği avludaki mahremiyetin sağlanmasının yanında; avlu duvarlarının yüksek olması ve sokak boyunca şekillenmesinin başka sebepleri vardır. Yapı malzemesi açısından ekonomik davranmak, bu dönem için önemlidir. Bu kaygının kanıtı olarak iki örnek tavır görülür. Biri, avlu duvarının kıvrılması ile avluda köşede bulunan tuvaletin de hâlihazır iki duvarının kullanılmasıdır. Diğer örnek, avlu duvarından yükselen yuvarlak kesitli kolonlar ile duvar ve yapı arasında kolaylıkla gölgelikler oluşturulmasıdır (Y.Besim, 2007).

“Bodruma gittiğinde yazın denize girmenin ötesinde evin içerisinde yaşamayı da keyifle haz eder özlerler. Bir başka yine önemli iklimden gelen özellik Bodrum evlerinin avluları. Sokaktan avluya girdiğiniz de eve girmiş olursunuz. Yani evin dışında bir mekân görmüş olmazsınız. Evin kendisine girmiş olursunuz. Çünkü o ev asma çardaklarıyla, gölgelikleriyle ve hemen kenarında duran bir parçası olarak insana huzur verir. O iklime, kültüre uygun son

derece rahat bir yaşam tarzı” sözleriyle mimar Oktay EKİNCİ Bodrum’daki avlulardaki yaşamı tarif etmektedir (Web İletisi 11).

Benzer Belgeler