• Sonuç bulunamadı

1.9 Kent, Kentleşme, Kentsel Açık ve Yeşil Alanlar

İnsanın konaklama gereksiniminden ortaya çıkan şehir, yaşam içerisinde ihtiyaçlara göre şekillenmiş yerleşim merkezleri durumuna dönüşmüştür. Canlı ve enerjik bir yapısı bulunan şehirlerin gelişimi ve yenilenmesi şehirleşme olgusunun hızına tesir ettiğinden şehir ve şehirleşme terimleri beraber incelenmiştir. Şehir ve Şehirleşme terimlerinin sözlük de çokça açıklaması yer almaktır (Atalay, 2008).

Kıray’a (1998), şehirler “ziraatçılık imalatın yapılmadığı ve daha mühimi gerek ziraatçılık gerekse ziraatçılık dışında imalatın gerçekleştirildiği, şehirsel işlevlerin birleştiği, belirlenmiş teknoloji alt yapılarına göre genişlik, heterojenlik ve birleşme seviyelerine ulaşmış yerleşim alanlarıdır” (Kıray, 1998).

Yaşam içerisinde farklılık gösteren şehirleşme, en kolay ifade ile şehir miktarının yükselmesi ve şehirler yaşayan insan sayısının artmasıdır. Şehirleşme sadece insan sayılarının artması olayı değil, aynı şekilde iktisadi ve sosyal yapıda oluşan yeniliklerin de bir sonucudur (Keleş, 1997).

Şehirleşme endüstrileşme süresine girmiş ülkelerde ivme sağlamıştır ve birlikteliğin de zirai insan sayısının eksilmesini ve zirai dışı sahalarda ki insan sayısının yükselişini beraberin de getirmiştir. Kentleşme olgusunun hareketli olduğu ülkelerde, şehirler endüstri çalışanı yerine işsiz kalanlarla, büyük oranı görev alanın da geçici ve sosyal ehemmiyetten uzak işlerde görev alan insanlardan oluşmuştur. Devletler şehirleşmeye geçme dönemin de keşfettikleri alana göre az şehirleşmiş ve çok şehirleşmiş olarak ikiye ayrılırlar (Keleş, 1997).

Nakil ile ivme kazanan insan sayısı artışlarının, ziraatçılık dışındaki işlevlerin yükselmesi, profosyonelleşilmesi ve gruplanılması, çokça artan insan sayısına karşılık ilerleyen görev şekilleri, kentlerin gelişmelerini tesir eden en kuvvetli etkenlerdir (Kubat, 1985). Endüstrileşmiş devletlerde şehirleşme, umumiyetle ilerleme ile hareket etmiş, ilerlemekte olan camialar da ise endüstrileşme, şehirleşmeyi yavaş bir oranla hemen onun peşinden takip etmiştir (Keleş, 1997).

1940–1950 senelerinde gerçekleştirilen inceleme sonuçlarına göre ülkemizde kuvvetli şehirleşme meyilleri bulunmadığı tespit edilmiştir. 1950’li senelerin sonlarına doğru Türkiye’nin şiddetli bir şehirleşme sürecine başladığı, 1980 yılından başlayıp gerileme sürecine girildiği gözlenmiştir (Keleş, 1997). Ülkemiz az ilerleme seviyesi olan devletlerin yaşamış olduğu şehirleşme olgusunu görmüştür (Atalay, 2008).

Türkiye, kentleşmenin ortaya çıkardığı problemlerin başında kentleşmenin ilerlemeyi yeterince hız kazandıran bir istikamette olmaması gelir. Zira kentsel faaliyetlerin ilerleme oranı şehirleşme oranının altında yer almıştır. Şehirleşme kavramı, nüfusu fazla olan şehirlerimizin insan sayısının yükselmesine ve sahanın genişlemesine sebep olmuştur. Meydana gelen hızlı değişiklik şehirlerimizin tarihsel zamanlardan kalan değerli yapının özelliklerinin farklılaştırılmasının yanın da orantısız büyüme, çarpık şehirleşme, trafik yoğunluğu, yeşil sahaların yok edilmesi, kentsel etmenlerin fazlalaşan insan sayısına göre tatminkâr seviyede görev veremeyişi gibi problemleri de beraberin de getirmiştir (Aydın, 2001).

Şehirsel yapılar barınma unsurların da yapılar içerisinde bulunan sahalardır (Atalay, 2008). Şehirsel yapılar, şehirlerde kişisel ya da ortak ihtiyaçların giderildiği, kişilerin ortaya

Kentsel yapılar sahiplik temeline göre ikiye ayrılmaktadır (Çubuk, 1989).

1.Özel Yapılar 2.Resmî yapılar

Kullanma ve faaliyet bakımından incelendiğin de ise;

1.Yarı özel yapılar

2.Yarı resmi yapılar olmak üzere iki şekilde incelenebilir.

Bireysel yapılar, bireysel hak üstün de ortaya çıkan kontrollü olarak gerçekleştirilen sahalardır (Atalay, 2008). Bireysel yapıların mesuliyeti mal sahibinin kendisi olup, kontrolü ise kanun ve fiziksel tedbirlerle gerçekleşmektedir (Çubuk, 1989). Resmi yapılar, camianın kullanmasına açık bulunan şehirsel sahalardır. Bu sahalarda mesuliyet devlete aittir ve kontrolü kanuni cezalarla gerçekleştirilmektedir (Çubuk, 1989).

Yarı özel ve resmi yapılar ise, bireysel ve resmi yapıların kullanımı ve faaliyeti açısından geçişinde ortaya çıkan turnike sahalarda görülmektedir (Özaydın vd., 1989). Şekil 1.30.’da şehirsel sahaların aşamaları verilmiştir.

Kentsel Açık ve Yeşil Alanlar

Kentlerde yer alan yeşil ve açık sahalar kentler açısından oldukça mühim etkenlerdir. Kenti ve kentsel coğrafyaları yaşayan insanlar için yaşamsal şartlarla meydana getiren yapısal ve işlevsel ana etkenlerin biçimlenmesi sağlayabilmektedir. Diğer taraftan hayat niteliğini artırmada kilit görev almaktadırlar. Kentsel yeşil bölgeler yalnızca çevreyle ilgili işlevlerinden ötürü mühim değildirler, aynı şekil de şehir de hayatlarını sürdürenlerin sağlığı, toplumsal gelişimi, ortaya çıkardığı iktisadi faydalar, devam ettirilebilirlik düşüncesinin ilerlemesi ve yayılmasın da ortaya çıkardığı merkezi görevden ötürü de mühimdir (Urge, 2004).

Kent bölümlerinin önemli temel unsurlarından biri olan açık alan kavramı, kent sınırları içerisinde veya dışarısında yer alan mimari yapı ve ulaşım sistemi dışında kalan inşa edilmemiş boş alanlar olarak tanımlanmaktadır. Açık alanların fiziki yönden tanımı ise devamlı ve belirlenmiş hiçbir kullanıma ayrılmamış fakat geçici birçok fonksiyonları (oyun, sergi, pazaryeri, meydan) yerine getirilebilen inşa edilmemiş boş alanlardır (Yıldızcı, 1987).

Yeşil alan kavramı ise, mevcut açık alanların bitkiler ile kaplı veya kombine edilmiş yüzey alanları olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlara göre her yeşil alan bir açık alan niteliğindedir. Ancak her açık alan yeşil alan olmayabilir (Akdoğan, 1987).

Görsel yeşil alanlar, refüjler, fidanlıklar, çayırlar, koru alanları ve mezarlıklar pasif yeşil alanlardır. Açık alanlar; meydanlar, yaya yolları ve sokaklar, açık otoparklar ve pazar yerleri gibi yapılaşma olmayan boş alanlardır. Yeşil sahalar insan sayısına göre değişik derecelerde hiyerarşi terimine göre gerçekleştirilen listeleme (Şekil 1.31) (Yıldızcı, 2001):

a) Bina birimi seviyesinde yeşil sahalar • Ön, yan ve arka bahçe

b) İlköğretim birimi seviyesindeki yeşil sahalar • Çocukların oyun sahaları

c) Mahalle birimi seviyesindeki yeşil sahalar • Mahallelerde yer alan parklar

d) Semt birimi derecesindeki yeşil sahalar • Kent parkları

• Meydanlar

e) Şehir birimi seviyesindeki yeşil sahalar • Kent parkı

• Kent ormanı

• Eğlence ve sergi sahaları • Hayvanat bahçeleri • Botanik bahçeleri

• Şehir içi yollar, refüjler, yaya yolları • Mezarlıklar

f) Bölge sahasındaki yeşil alanlar • Yöre parkları

• Orman içerisinde ki dinlenme alanları • Milli parklar şeklinde listelenmektedir

Benzer Belgeler