• Sonuç bulunamadı

3. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

3.3.2. Keman Eğitiminde Kullanılan Müzikal Dinamikler

Müziğin önemli bir parçası olan dinamikler doğal olarak keman eğitimi sürecinde de birçok kez karşımıza çıkmaktadırlar. Müzikal dinamik başlığından çıkarak parçalara ayrılmak istenirse bunlar; gürlük ifade eden terimler, tempo ifade eden terimler ve eser içerisindeki duygu değişimlerini ifade eden terimler ve kısaltmalardır. Bu araştırma için, keman eğitimi sürecinde karşımıza çıkan tüm müzikal dinamiklerin alt başlıklarından p (piano), f (forte), mf (mezzo forte), dim. (diminuendo), decresc. (decrescendo), cresc. (crescendo), rit. (ritardndo), a tempo ile legato ve aksanlı detaché teknikleri seçilmiştir.

3.3.2.1. Piano (p), Mezzo Forte (mf), Forte (f)

Müzikal dinamik olarak adlandırdığımız piano, mezzo forte ve forte terimleri birer gürlük (nüans) terimidir. Görüldüğü yerde aksi bir işaret görülene dek eser, o gürlük seviyesinde seslendirilmektedir.

Keman eğitiminde de karşılaşılan piano terimin tanımı şu şekildedir: Gürlük derecesi terimi: Çok hafif ses, yumuşak ses. Kısaltılmış yazımı: p. Batı dillerinde çalgı olarak piyano içinde aynı sözcük kullanılır (Say, 2009: 421).

Bilindiği üzere piano müzikal dinamiğini uygulamak kemanda yayın kullanımı ile alakalıdır. Bu doğrultuda kemandan “hafif ses” çıkarmak yayın tellerin üzerindeki hızına, baskısına eşik ile tuşe arasındaki konumuna bağlıdır.

Hızdaki bir değişim gürlükte bir değişime neden olur: hızdaki artış sesteki artış; hızdaki azalma sesteki azalma anlamına gelir (Galamian, 1962: 55).

Basit şekilde en iyi gürlük hızla eşleştirilse de bu aynı zamanda, eşit oranda baskı ve uygun yay pozisyonu ile alakalıdır (Galamian, 1962: 56). Piano için temas noktası tuşeye yakın olmalıdır (Ulucan, 2005: 12). Bu durumda hafif ses üretmek için yayın hızı, baskısı ve tel ve tuşe arasındaki konumunun doğru ortalamasını yakalamak gereklidir denilebilir.

Mezzo forte için yazılı kaynaklarda yapılan tanım ise şu şekildedir: Yarı kuvvetli, gür ya da hafif sesle değil, orta gürlükte. Kısaltılmış yazımı: mf (Say, 2010: 471).

Yay hızlarında farklılaşma çeşitlilik göstermelidir. Sadece hızlı kalırsa devam eden bir aksan olur ki bunun bir anlamı yoktur (Masin, 2012: 158). Orta gürlük olarak tanımlanan mezzo fortenin seslendirilmesinde, Masin’in bahsettiği yayı kullanma çerçevesinden bakacak olursak, biraz daha dikkat gereklidir denilebilir.

Forte gürlük terimi için yapılan tanım: “Güçlü. Gür ses elde etmek için belirten nüans işareti. Nota üzerindeki kısa yazımı: f” (Say, 2009: 204). Forte nüansı için temas noktası köprüye yakın olmalıdır (Ulucan, 2005, s.12). Bir forte pasajda, özellikle yayın ucuna gelindiğinde yay köprüye yakın olmalıdır. Çalıcı yaydaki tüm kılları kullanmalıdır (Masin, 2012: 157).

Forte müzikal dinamiğini seslendirmedeki önemli zorluklardan biri uzun bağlı pasajlarda forte için verilen gücün korunmasıdır. Bu konuda en çok rastlanan hatalardan biri, bazı çalgıcıların sürüşün başında çok yay harcamaları ve sonuna doğru da yayın

25 bitivermesidir. Böyle olunca da bu tip çalgıcılar sürüşün kalan küçük kısmını da sıkıştırmaya başlarlar, eşit olmayan bağlar, ya da azalan sesler oluşur (Büyükaksoy, 1997: 36).

3.3.2.2. Crescendo ve Decrescendo ( )

Keman eğitiminde kendisine önemli yer bulan bu iki müzikal dinamik için yapılan tanımlar şu şekildedir: “Birbirini izleyen notalarda sesin giderek gürleşeceğini belirten işaret. Kısaltması: cresc.. İtalyanca crescere=büyümek, artmak sözcüğünden gelir. Türkçede “kreşendo” olarak kullanılan terimin notada gösterilen simgesi şöyledir:

” (Say, 2008: 113-114).

“Sesi söndürerek”. Ses gürlüğünü giderek hafifletme. Kısaltılmış yazımı:

decresc.. Terim, dizeğin alt tarafına yazılır. Karşıtı: crescendo (Say, 2009: 144).

3.3.2.3. Legato ve Aksanlı Detaché

Legato tekniği notaların hemen üzerinde ya da altında yer almakta ve bir terim ile değil bir sembol ile gösterilmektedir ( ). Bu sembolün görüldüğü yerlerde notalar bağlı çalınmaktadır.

Fayez’in (2000) belirttiği üzere sadece bağlı değil ayrı olarak çalınan sesler ile de legato yapılabilir. Bir eserin ya da etüdün tamamı aynı yayda çalınamayacağı için mutlaka yay değişimleri olacaktır. Bir birine bağlı olmayan seslerin çalımında yapılacak yay değişimleri sırasında uygulanacak kesintisiz çalım ile de legato yapılabilir (s.80).

Seslerin bağlı çalındığı bir esnada konum değişikliği bir zorluktur. Bu durum ile yayın yardımı sayesinde başa çıkılabilir. Yayın hızında biraz yavaşlama ve konum geçişi sırasında basıncın azaltılması ile yumuşak bir geçiş sağlanabilir. Bir başka zorluk ise bağlı çalım sırasında tel değiştirme olarak karşımıza çıkar. Bu durumda Bir telden diğerine doğru yayın açısı daraltılmalıdır. Öyle ki çok kısa bir an bu iki ses beraber duyulur. Yayın dip kısmı yani ökçede iken yapılması gereken tel geçişleri çok daha dikkat gerektiren bir unsurdur. Burada ön kolun dönüş hareketi ile parmak hareketi beraber uygulanır. Yayın

değişimi ile parmakların ilerleme hızları arasındaki koordinasyonu da son derece önemlidir. Geçişten önce parmağın geç kaldırılması ya da erken kaldırılması sık rastlanan bir hatadır (Büyükaksoy, 1997: 41)

Kimi zaman bir aceleciliğin ifadesi iken bazen korkunun bazen coşkunun bazen öfkenin hatta bazen bir acının ifadesi olarak düşünülebilen aksanlı detaché tekniği geniş yelpazedeki bu duygu değişimlerini çabucak yansıtabilmesi bakımından da eserler içerisinde sık sık karşımıza çıkmaktadır. Detaché tekniğinin bir türevi olarak kendine yer bulduğundan öncelikle detachéden bahsetmek gerekmektedir.

Sözcük anlamı olarak detaché terimi küçük parçalara ayrılmış birbirlerine bağlı olmayan olarak ifade edilmiştir. Her bir ses için ayrı bir yay kullanılan bu tekniğin herhangi bir özel işareti yoktur. Uygulanırken bir ses diğerinden daha belirgin olmamalı, sesler arasındaki eşitlik korunmalıdır. Detaché eserin ya da etüdün gidişatına göre yayın herhangi bir bölümünde herhangi bir genişlikte çalınabilir (Büyükaksoy, 1997: 42).

Büyükaksoy (1997) aksanlı detachéyi “Detaché çalınışlarında bir de yay sürüşlerinde -martele gibi bir baskıyla teli sıkıştırmadan- hem hız, hem basınçta ani bir artışla yapılan vurguyla başlayan çalma şekli vardır ki buna da “Aksanlı detaché” denilmektedir” olarak tanımlamıştır (s.43).

Bu teknikte yayın sürüşü yine detaché’de olduğu gibi sesler arasında boşluk kalmayacak, bir süreklilik sağlanacak şekilde uygulanır. Aksanlı yerler ise (>) işareti ile gösterilir (Büyükaksoy, 1997: 43).

3.3.2.4. Diminuendo, Ritardando, A Tempo

Müzik eğitimi sürecinde çalışılan hemen hemen bütün eserlerde Fransızca, Almanca, İtalyanca, Türkçe gibi değişik dillerde yazılmış birçok dinamik bulunmaktadır. Bu ve benzeri terimler müziğin dili olmuş ve evrenselleşmiştirler.

27 A tempo (İt.). Tempoya dönüş. *A primo tempo aynı anlamdadır (Say, 2009: 45). Diminuendo (İt.). Sesi giderek hafifletmek. Kısaltılmış yazımı dimin. Terim, *decrescendo ile eş anlamlı, *crescendo’nun karşıtıdır (Say, 2009: 150). Ritardando (İt.). Ağırlaşma, hızı azaltma. Kısaltılmış yazımı: ritard ya da rit (Say, 2009: 451).

Herhangi bir özel işareti olmayan bu üç terim ise aynı dil (İtalyanca) kökenlidirler. Dildeki orijinal anlamlarının birer karşılığı olarak müziğe aktarılmışlardır.

Bu terimlerin kullanımının hız ve gürlük değişimleri içermesi bakımından yayın kullanımı ile alakalı olduğu söylenebilir.

Örneğin diminuendo uygulanırken yay hareketinde ses noktasının köprüden tuşeye doğru kaydırılması gerekmektedir (Galamian, 1962: 60).

Benzer Belgeler