• Sonuç bulunamadı

Valihanov’un yazılarının tümünün tek bir eser olarak baskıdan çıkmasında editörlük eden oryantalist N. Vselovskiy, Kazakların ne XVI, ne de XVII ve XVIII.

yüzyıllarda Müslüman veya İslâm dini hakkında bilinçlerinin olduğunu ima etmiştir.326 Vselovskiy’den bir asır önce Levşin “Kazaklara hangi dindensin?” diye sorulduğunda bilmediklerini söyledikerini iddia etmiştir. Bundan dolayı Levşin, Kazakların Müslüman, Mani ya da putperest olduklarına dair farklı yorumlar yapmıştır.

Yüce bir Yaratıcı’nın varlığına dair bir düşünceleri var olduğu halde bir grup Yüce Yaratıcının kaideleri esasında ibadet etmekte diğer bir grup İslâm ile eski dinlerin hurafelerini karıştırarak inanmakta, üçüncü grup ise iyilik güçlerine hâkim olan Huday ve kötülüğe hâkim olan Şeytanın da ilahî varlığını kabul etmektedir. Levşin, bunlara ek olarak “her türlü ruhun (spritüal) varlığına da inanıyorlar” diyerek Kazakların dinî inançları hakkında bilgiler aktarmaktadır.327

Levşin’nin bu nitelendirmesine Valihanov yanıt vermiştir. Levşin’in din hakkında sorular sorduğu iki Kazak’ın onun sorusunu anlayamadığını aksi takdirde her Kazağın Muhammed dinini anlamasa da onun dininden olduklarını iyi bildiğini ve başka dindekilerin yanında bunu gururla söyleyebileceklerini, çocukluktan itibaren Müslüman olduklarını ve kâfirlerin cehenneme gireceklerini duyarak büyüyen bu insanların dinlerini bilmediklerini iddia etmenin olanaksız bir olay olduğunu ifade etmiştir.328 Ancak bu tespitine aykırı olarak Valihanov “Stepteki Müslümanlık” adlı

325 Balkaşin, a.g.e., s.8.

326 B.V, Lunin, Srednya Aziya V Nasledii Oteçestvennogo Vostokovedeniya, Taşkent: İzdatelstvo “Fan”, 1979, s.70.

327 Aleksey Levşin, Opisanie Kirgiz-Kazaçih ili Kirgiz-Kaysakskih Ordı İ Stepey, C.III, St. Petersburg:

Tipografiya Karla Kraya, 1832, s. 52-53.

328 Valihanov, a.g.e., C.I., Almatı, 2010, s.198.

82

raporunda “İslâm dini kan ve etimize sinmedi. Kazakların arasında Muhammed’i bilmeyenler var ve Step’in birçok yerinde Şamanlar önemsenir” demiştir.329

Valihanov, bir başka tespitinde eğitimsiz ve mollası olmayan halk arasında İslâm dininin kök salmasının olanaksız olduğundan, onun boş kalıplar halinde olup içeriğini eski Şamanlık inançlarının doldurduğundan bahsetmiştir. Dolayısıyla kelimeler değişse de manalarının eski kavramları ihtiva ettiğini nakletmektedir. Örneğin ongonların ervah (ruh), Gök-Tanrı’nın Allah veya Huda, yer ruhunun adı Şeytan olarak adlandırılsa da bunların tümünün Şamanlık inancı iddialarına bağlı olduğunu ileri sürmüştür.330

Müslüman kimliğe gelince Levşin, Kazakların diğer Türkler, Tatarlar, Buharalılar ve Hiveliler gibi farkına varmadan aynı mezhepte ve Sünnî olduklarını, Kazaklar İranlı ve Ali taraftarlarını fitneci olarak kabul ettiklerini bu sebepten de Step’te bir Sünnî’nin Sünnî’yi esir almadığını ancak Şiî, Hıristiyan veya esir edilmiş bir Kalmuk’un köle olarak satılabildiğini ileri sürmüştür.331

Peygamber hakkındaki bilgilere gelince Levşin, Kazakların kendi Peygamberine saygı göstermeyenleri kâfir sayıp, tehdit ettiklerini veya onlara silah çekmenin mümkün olduğunu, Kazakların sadece Hıristiyan ve Lama Budistlerini değil Şiileri de aynı şekilde gördüklerini belirtmiştir.332

Radlov, Kazakların Altay bölgesindeki Türk boylarından tamamen farklı özelliklere sahip olduğunu, hayat tarzı ve bilinci noktasında da onların uygarlıklarından üst seviyede olduklarını, bu özelliklere sahip olmalarının nedeninin de İslâm dininin etkisinden kaynaklandığını belirtmiştir. Radlov, Kazakların giysilerindeki ve evlerindeki temizlik ve düzeni, aile ilişkileri ve ahlak prensiplerindeki mükemmeliği İslâm’ın etkisine bağlamaktadır.333

329 Valihanov, C.4., Almatı: Kazak Sovet Ensiklopedisi, 1985, s.71: Valihanov tespitlerinin birbirine aykırı olduğu belirtilmektedir. Bkz:. N. Nurtazina, “Qazaq Köşpelilerinin Dini Dasturin Zertteudin Tarihnamalık Jane Teoriyalık Metodologiyalık Aspektileri”, Almatı: QazUU Habarşısı Tarih Seriyası, S.4 (83), 2016, s.17.

330 Soçinenie Şokana Çingizoviça Valihanova (Seçme Eserler), ed.Vselovsky, a.g.e., s.9.

331 Levşin, a.g.e., C.III.,s. 54.

332 Levşin, a.g.e., C.III.,s. 54.

333 V.V. Radlov, İz Sibiri, Akademiya Nauk SSSR İnstitut Etnografii im N.N. Mikluho-Maklaya, Moskova: Nauka, 1989, s.302.

83

Kazak kimliği üzerine yapılan çalışmalar, Kazakların, pratik yaşamda uyguladıkları eğilimlerini gözlemleme metoduyla yürütülmüştür. XIX. yüzyılın başında Kazak Müslümanlığının yüzeysel olduğuna dair tez ve teorilere Rus yayınlarında genişçe yer verilmiştir. Hatta Ortodoks misyonerliği üzerine yazılmış bir eserde, Kazakların arasında Hıristiyanlığın diğer dinlere göre hızlıca yayılması Kazakların dinsiz olmalarına bağlanarak değerlendirilmiştir.334

XIX. yüzyıl araştırmacılarından önce XVIII. yüzyılda Rıçkov kimlik üzerine yaptığı tarifte Kazakların Müslüman olduklarını, ancak onların içinde dinî hükümlerin yerine getirilmediğinden bahsetmiştir.335

XIX. yüzyıl Çarlık devrinde misyonerler, etnograflar, devlet adamları ve diğer Müslüman halkların, Kazakların Müslüman kimliğine dair yaptıkları yorumlarda Kazakların dindarlık seviyesinin düşük olduğuna dair iddiaların ortaya çıkmasında, incelemelerdeki gözlemlerin yetersizliğinin veya gözlemlerden siyasî-dinî çıkarlara göre yararlanılmasının etkili olduğu ifade edilmektedir. Bu iddialara rağmen, Kazakların dindarlığının Tatar ve Özbek halklarıyla aynı seviyede olduğu da ileri sürülmektedir.336

Batılı araştırmacıların içinde, dinî kimliği belirleyici faktörlerden biri olarak ibadet erkânlarının yerine getirilmesi meselesinin ortaya konduğu bilinmektedir.

Nitekim Levşin, oruçla temizlik kaidelerinin Kazaklar arasında yerine getirilmediğini, günde beş vakit ibadet etmeyi kendilerine zorluk olarak gördüklerini, mollaları veya camilerinin bulunmadığını, kimi zaman cemaatle namaz kılmayı yaşlı adamların yapmakta olduğunu, herkesin ibadetlerini istediği yerde yerine getirdiğini, bazıları ise hiçbir ibadeti yapmadığını, gönüllü olarak ibadet edenlerin sayısının son derece az olduğunu337 belirtmiştir.

Valihanov, Kazaklar arasında ibadetlerin yerine getirilmesi hakkında bilgi vermemiştir. Onun eleştirileri daha çok Müslümanların İslâm dininin etkisiyle

334 İvan Aniçkov-Platonov, O Mirnom Rasprostranenii Hristianstvo V Rossii, Moskva: Tipografiya A.Semena, 1845, s.66.

335 İstoryia Kazahstana V Russkih İstoçnikah XVI-XX, ed. İ.V.Erofeeva, İİİEV (institut valihanova), C.IV, Almatı: Drayk Press, 2007, s.267

336 R. Charles Weller, “Islam in the life of Kazakhs”, https://caa-

network.org/archives/8551?fbclid=IwAR2h-ZbUOZQwiypi95LnGBUt4WBZygywllexJhLZXlGUfHCPB-oWmxeH9IU, 04.03.2019

337 Levşin, a.g.e., C.3., s.55.

84

karanlıkta kalmış olmaları, dinî eğitim yerine laik Rus okullarının kurulmasıyla Avrupa uygarlığına yetişme gibi meseleler üzerine olmuştur.338

Radlov diğer araştırmacılara göre farklı yorumlarda bulunmuştur ve söyledikleri birbiriyle çelişmektedir. Bir yerde Kazakların dindar kimseler olup, beş vakit namazı kıldığı, orucu tutup sadaka verme gibi hayırlı işleri yerine getirdiklerini söylerken diğer yerde Kazakların komşuları tarafından şeriat hükümlerini yerine getirmediklerinden ve iman şartlarını bilmediklerinden dolayı kâfir olarak nitelendirildiğini, gençlerin namaz ve oruç ibadetlerine karşı umursamazlıklarını da dile getirmiştir.339

Paşino, eğitim almamış, okuma yazma bilmeyen Kazak ailesinde büyüyen Kazak çocuğu ne ibadet etmeyi, ne beş vakit abdest almayı, ne de oruç tutmayı biliyor.

Bunun nedeni de çevresindekilerin, bu ibadetleri yapmamasıdır. Ancak onlar Allah’tan başka bir ilahın olmadığına ve Muhammed’in onun resulü olduğuna inanıyorlar. Fakat zamanı geldiğinde de içki veya sigara içiyorlar ifadesiyle Kazakların dinî yaşantılarından bahsetmiştir.340

C. Kazakların Dinî Yapılarına Müdahaleler