• Sonuç bulunamadı

İnsanların içme amaçlı kullandıkları sulardaki doğal radyasyonun başlıca nedenleri arasında radon gazı yer almaktadır. Ayrıca toprak gazında radon ölçümleri, yeraltı sularında radon ölçümleri ile birlikte jeolojik oluşumlar hakkında bilgiler verebilmektedir. Yeraltı sularında ve toprak gazında radon konsantrasyonunun belirlenmesine yönelik olarak yapılan çok sayıda çalışma mevcuttur. Bu çalışmalardan bazıları şöyledir. Henryk Bem ve arkadaşları Polonya' nın güneyindeki yeraltı içme sularında sıvı sintilasyon tekniğini kullanarak radon ölçümleri yapmışlardır. Yaptıkları ölçümler 0.42 - 10.52 kBq/m3 aralığında çıkmıştır. Sudaki radonun içmeyle vücuda

alınması ve sudan havaya geçen radonun solunmasına bağlı radyasyon dozlarını sırasıyla 1.15 ve 11.8 μSv aralığında bulmuşlardır (Bem ve ark., 2014).

Radonun genel halk sağlığındaki etkilerini incelemek üzere Hindistan' ın Rajasthan bölgesinde toprak gazında radon seviyelerini farklı derinliklerde ölçmüşlerdir. Toprağın 10, 40, 70 ve 100 santimetre derinlikleri için sırasıyla 0.09- 4.25, 0.15-6.30, 0.50-9.18 ve 0.72-10.40 kBq/m3 aralılarında değerler bulmuşlardır (Duggal ve ark., 2014).

Romanya' nın Biher bölgesinde şebeke suyuna bağlı içme sularında ve maden bölgesinde yer alan kişisel kuyularda radon ölçümleri yapmışlardır. Kuyu suyuları için 35.5 kBq/m3 , kaynak suları için 18.5 kBq/m3 ve musluk suları için 6.9 kBq/m3 ortalama değerleri bulunmuştur. Yıllık efektif dozlar ise 4.78 ve 338.43 μSv y-1 aralığında

bulunmuştur. Bu dozlar dünyadaki öngörülen sınır değerleri içinde yer alır (Moldovan ve ark., 2014).

Wang ve arkadaşları Çin' in kuzeyinde bulunan Tangshan bölgesindeki deprem, sismojenik faylar ve toprak gazındaki radon arasındaki ilişkiyi uzaklığa bağlı olarak araştırmışlardır. 2010 yılının nisan ayından mayıs ayına kadar yaklaşık 2500 metrekare alanda 756 noktada radon konsantrasyonu ölçümleri yapmışlardır. Doğal fon değeri (background) ve anomali sınır değerlerini sırasıyla 4.73 kBq/m3 ve 8.30 kBq/m3

olarak ölçmüşlerdir. Tangshan fayı ve Luanxian fayının kuzey batı bölgesinde daha yüksek değerler gözlenmiştir. Tangshan fayı ve Luanxian faylarında 1976 yılında sırasıyla 7.8 ve 7.1 büyüklüğünde depremler meydana gelmiştir. Ayrıca bu gölgede 2005 yılından bu yana 3 büyüklüğünde 17 deprem meydana gelmiştir. Ayrıca bu çalışmada, bu bölgenin deprem aktivitesi ve sığ fay ya da derin olmayan fay izleriyle radon değerleri arasındaki yakın ilişki gösterilmiştir (Wang ve ark., 2014).

Tsunomari ve Tanaka 2011 yılında Nakaizu kuyusunda yeraltı sularındaki radon konsantrasyonlarındaki sıra dışı değişimleri gözlemişlerdir. 2011 Tohoku depreminde Nakaizu gözlem evinde radon konsantrasyonunda sıra dışı bir artış gözlemlemişlerdir (Tsunomari ve Tanaka, 2014).

Swakon ve arkadaşları Polonya' nın Krakow bölgesinde jeoloji fay hattı civarında radon ve toron ölçümleri yapmışlardır. Bulunan radon ve toron konsantrasyonlarının aritmetik ortalamaları sırasıyla 39 kBq/m3 ve 10.8 kBq/m3 bulunmuştur (Swakon ve ark., 2005).

Gosink ve arkadaşlarının Amerika’da içme ve kullanım suyunun karşılandığı birçok sondaj kuyusunda yapmış olduğu çalışmalarda radon konsantrasyonları ortalama olarak 39.96 kBq/m3 ölçülmüştür (Gosink ve ark., 1990).

Lima ve Bonotto, Brezilya’da 1996 yılında yaptıkları çalışmada yer altı sularında radon konsantrasyonunu ölçmüş ve 25.47 kBq/m3 ile 784.11 kBq/m3 arasında değişen konsantrasyon değerleri elde etmişlerdir (Lima ve Bonotto, 1996).

Kochowska ve arkadaşları Polonya’da 45 farklı kuyudan aldıkları su örneklerini incelemiş ve konsantrasyon değerlerinin hepsinin 12 kBq/m3' ün altında

olduğunu tespit etmişlerdir (Kochowska ve ark., 2004).

Comsa ve arkadaşları Romanya’da yüzey suları, kuyu suları ve kaynak sularında radon konsantrasyonu ölçümleri yapmışlardır. Yüzey sularında 0.5 kBq/m3 ile 10 kBq/m3, kuyu sularında 0.6 kBq/m3 ile 112.6 kBq/m3 ve kaynak sularında 2 kBq/m3 ile 129.3 kBq/m3 değerleri arasında sonuçlar elde etmişlerdir (Comsa ve ark., 2008).

Ülkemizde yapılan çalışmalar ise;

Tarakçı ve arkadaşları Türkiye' nin batı bölgesinde radon seviyesi ve sismik aktiviteler arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır. Yaptıkları çalışma bölgesinde depremden önce radon seviyesinin değişmediği ve deprem olduğunda radon seviyesinin arttığını göstermişlerdir (Tarakçı ve ark., 2014).

Tabar ve Yakut Yalova ' da ki medikal terapi amaçlı kullanılan termal sularda radon seviyelerini RAD 7 radon detektörü kullanarak ölçmüşlerdir ve 0.21 - 5.82 kBq/m3 aralığında değerler bulmuşlardır. Sudaki radonun içmeyle vücuda alınması ve sudan havaya geçen radonun solunmasına bağlı yıllık etkin dozları sırasıyla 2.44 - 9

μSv y-1 aralığında bulmuşlardır (Tabar ve Yakut, 2014).

Saç ve arkadaşları yine Türkiye' nin batısındaki fay hattında depremin önceden tahmin edilmesi ile ilişkili olarak radon ölçümleri yapmışlardır. Çalışmalarında Türkiye' nin batısındaki Tuzla fay hattındaki sismik bölgede dört istasyon kurmuşlar ve aktif tektonik hatların radon konsantrasyonları gözlenmiştir. Ayrıca eş zamanlı olarak toprak gazındaki radon konsantrasyonları LR-115 tipi detektörler kullanarak anlık ve sürekli olarak ölçülmüştür. Yaptıkları çalışmanın sonucunda radon emisyon hızı ile sismik (depremle ilgili) aktiviteler arasında lineer bir ilişkinin olduğunu göstermişlerdir (Saç ve ark., 2011).

Erees ve arkadaşlarının Denizli’de depremler ile fay hattı üzerindeki termal suların radon konsantrasyonundaki değişimler arasında bağlantı kurmak amacıyla yaptıkları çalışmada konsantrasyon değerlerinin 0.67 kBq/m3 ile 25.90 kBq/m3 arasında değiştiği tespit edilmiştir (Erees ve ark., 2006).

Yalım ve arkadaşları 2007 yılında yaptıkları bir çalışmada Afyonkarahisar ili ve çevresindeki fay hattı boyunca bazı kuyu sularındaki radon konsantrasyonunu ölçmüşler ve değerlerini 0.7 kBq/m3 ile 31.7 kBq/m3 arasında değiştiğini

gözlemlemişlerdir (Yalım ve ark., 2007).

Tarım ve arkadaşları Bursa’daki kuyu suları ve çeşme sularındaki radon konsantrasyonlarının değişimlerini çalışmıştır. Radon konsantrasyonu ölçüm sonuçları, kuyu suları için 1.46-53.64 kBq/m3, çeşme suları için 0.91-12.58 kBq/m3 aralığındadır

(Tarim ve ark., 2011).

Baykara ve arkadaşları Batı Anadolu fay sisteminde toprak gazı radon ölçümleri yapmışlardır ve bazı anomaliler gözlemlemişlerdir. Bu anomalilerin genellikle deprem olmadan bir kaç hafta ya da bir kaç gün önce ortaya çıktığını gözlemlemişlerdir (Baykara ve ark., 2011).

4. MATERYAL VE YÖNTEM

Benzer Belgeler