• Sonuç bulunamadı

Türkiye, gerek meyve türü ve çeşit sayısı, gerekse üretim miktarı bakımından Dünya’nın önemli meyve üreticisi ülkeleri arasında yer almaktadır. Ülkemiz sahip olduğu uygun iklim ve toprak şartları nedeniyle meyvecilik açısından çok sayıda tür ve çeşit yetiştirme şansına sahiptir. Meyve türleri arasında renk, tat, aroma bakımından hoşa giden ve aranan meyvelerden birisi de kayısıdır [114]. Bilimsel (Prunus armeniaca L. veya Armeniaca vulgaris Lam.) bakılarak başlangıçta anavatanının Ermenistan olduğu zannedilen kayısının, daha sonra yapılan araştırmalarda yayılma alanının Orta Asya'dan Batı Çin'e kadar uzandığı ortaya konmuştur. Kayısı, Büyük İskender'in Asya Seferleri sırasında (MÖ 330–323) İran ve Kafkaslar üzerinden Anadolu'ya getirilmiştir.

Kayısı yüksek miktarda şeker, nişasta, protein, pektin, pektoz selüloz ve eser miktarda çinko, aluminyum ve bakır içermektedir. Kayısı minerallerden potasyum ve vitaminlerden β-karoten yönünden çok zengindir. Kayısı içerdiği C vitamini, folik asit, B6 vitamini,

pantothenik asit, niasin, riboflavin ve thiamin gibi vitaminlerle önemli bir lifli besin kaynağıdır [115]. Kayısı aynı zamanda besin olarak sınıflandırılmayan fitokimyasallar olarak adlandırılan, metabolizmayı az ya da çok bulunmasıyla tamamen etkileyebilen maddeleri de bulunduran ve Dünya genelinde sıkça tüketilen bir meyvedir [116]. Kayısının fenolik bileşiminin; klorogeneik asit, neoklorogenik asit, rutin, kateşin ve epikateşin’den oluştuğunu ortaya koymuştur [117,118].

35

Kayısı çok çeşitli şekillerde değerlendirilebilmektedir. Az işlenmiş kayısı, dondurulmuş kayısı, kayısı konservesi, kayısı pulpu, kayısı nektarı, kayısılı içecekler, reçel, marmelât, jöle ve krema, kuru kayısı, toz kayısı, ekstrüzyon kayısı mamulleri, kayısı şekerlemeleri, kayısı ekstraktı ve esansı, kayısı likörü, kayısı jelatin mamulleri, kayısılı pasta, kek, bar vb. mamuller ve kayısı brendisi bu değerlendirme şekillerinden başlıcalarıdır [114].

İhtiva ettiği organik ve inorganik maddeler vasıtasıyla insan sağlığına olumlu etkilere sahiptir. A vitaminin öncül maddesi olan β-karoten vücudu ve organları saran epitel doku, göz sağlığı, kemik, diş gelişmesi ve endokrin bezlerinin çalışması için gereklidir. Bu görevlerinden başka A vitamini üreme ve büyümede, enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasında önemli rol oynar. Diğer taraftan A vitamini normal vücut hücrelerinin kanserli hücreye dönüşmesinin başlıca sorumlusu olan aktif kanserojenlerden tekli oksijenin oluşmasını önlemekte veya oluştuktan sonra etkisiz hale getirmektedir. Ayrıca A vitamini organizmanın ve sağlıklı hücrelerin direncini artırarak kansere karşı koruyucu görevi yapmaktadır. Bu koruyucu aktivite sigara ve alkol kullananlar için daha da önemlidir. Serbest radikallerin oluşumuna ve hücre ölümüne neden olan protein ve yağ asitlerinin bozulma tepkimelerini önlemektedir. Kayısının sodyumca fakir potasyumca zengin olması nedeniyle kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları, hepatit siroz tedavisinde olumlu etkileri olduğu bildirilmektedir.

Kayısı ayrıca içerdiği flavonoidler ve karotenoidler nedeniyle antioksidan yönünden zengin bir besin kaynağı olarak düşünülmektedir [119]. Ancak kayısının Dünya genelinde en yaygın olan meyvelerden biri olduğu bilinmesine rağmen içeriğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri çok az bilinmektedir.

Türkiye dünyanın kayısı üretim merkezlerinin en önemlilerinden biridir. FAO (Besin ve Tarım Organizasyonu) 2005 yılı verilerine göre dünyadaki toplam kayısı üretiminin yaklaşık %13’ü (390.000 ton) Türkiye’de gerçekleşmiştir. Türkiye’nin doğusunda yer alan Malatya kayısı üretimi ve yetiştiriciliği yönünden önemli bir bölgedir [120]. Malatya bölgesinde en fazla yetişen kayısı türleri ise; Hacıhaliloğlu, Kabaaşı, Hasanbey, Soğancı, Çataloğlu ve Çöloğlu’dur [114,121] ve bu türler Türk Patent Enstitüsü tarafından da onaylanmıştır [122]. Üstelik bu bölgeye ait olan kayısılar kendi karakteristik özelliklerine sahip olmaları nedeni ile de Dünya genelinde oldukça ünlüdür. Farklı kayısı türlerinin Dünya’daki çoğu araştırmacılar tarafından tanımlanmalarına rağmen [117,118], Malatya kayısılarının kimyasal içerikleri ayrıntılı bir şekilde araştırılmamıştır.

36

Bunlardan Hacıhaliloğlu (Prunus armeniaca L. cv. Hacıhaliloğlu), Malatya’nın en önemli kurutmalık çeşididir. Malatya’daki kayısı çeşitlerinin %73’ünü oluşturmaktadır. Tahmini olarak 1900’lü yılların başında Malatya’nın 12 km kuzey-doğusundaki Hacıhaliloğlu çiftliğinde bir seleksiyon sonucunda bulunmuştur. Meyveleri orta irilikte, 25–35 g ağırlıkta, meyve şekli oval, simetrik, meyve rengi sarı-kırmızı, meyve kabuğu etli sert dokuludur (Şekil 18). Meyve az sulu, çok tatlı, pH 4.5–4.8, suda çözünür kuru madde miktarı (SÇKM) %24–28 ve toplam asitlik %0.20–0.40’dır. Malatya’da Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır. Malatya’da ağaç sayısı bakımından Hacıhaliloğlu çeşidinden sonra ikinci sırada Kabaaşı (Prunus armeniaca L. cv. Kabaaşı), yer almaktadır [123]. Malatya’da 1970’li yıllarda yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu bulunmuş olan Kabaaşı da kurutmalık bir kayısı çeşididir. Son yıllarda Malatya ve çevresinde geniş miktarda yetiştirilmeye başlanmıştır. Meyve orta irilikte 30–35 g ağırlıkta, oval şekilli ve tatlıdır (Şekil 21). Toplam asitlik %0.30–0.45, pH 3.8–4.6, SÇKM %24-26’dır. Malatya’da Temmuz ayı ortasında olgunlaşır.

37

Şekil 19. Prunus armeniaca L. cv. Hacıhaliloğlu kayısı meyvesinin görünüşü

38

Şekil 21. Prunus armeniaca L. cv. Kabaaşı kayısı meyvesinin görünüşü

Bizde çalışmamızda, Malatya ilinde yaygın olarak yetiştirilen ve kayısı ağaç varlığının çoğunluğunu oluşturan Prunus armeniaca L. cv. Hacıhaliloğlu ve Prunus armeniaca L. cv. Kabaaşı çeşitlerinin fitokimyasal içeriğine bağlı olarak antioksidan aktivitelerinin araştırılması amaçladık. Çünkü sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için besinlerin antioksidan etkilerinin bilinmesi önemlidir. Bu konuda yapılan çalışmalarda genellikle, bitkisel kaynakların çoğunlukla antioksidan kapasiteleri incelenmiş, madde içeriklerine girilmemiştir. Bu çalışmada ise; Malatya iline ait farklı bölgelerden alınan kayısı örneklerinin fitokimyasal içerikleri incelenmiş ve bu içeriğe bağlı olarak in vitro ve in vivo ortamlarda antioksidan etkilerinin ortaya çıkarılması ile bu meyvelerin insan sağlığı üzerine olan etkilerini incelemek amaçlanmıştır.

Benzer Belgeler