• Sonuç bulunamadı

Katarakt Sınıflandıması

2. GENEL BİLGİLER

2.6. Katarakt

2.6.3. Katarakt Sınıflandıması

1- Doğumsal 2- Edinsel

B- Anatomik Lokalizasyonuna Göre 1- Kortikal

2- Nükleer 3- Subkapsüler 4- Mikst

C- Etiyolojisine Göre 1- Konjenital ve İnfantil 2- Senil

3- Travmatik 4- Komplike 5- Patolojik 6- Sekonder [20]

Senil katarakt yaşlılarda görme bozukluğunun en yaygın nedenlerinden biridir ve patogenezi tam olarak anlaşılamayan multifaktöriyel bir katarakt çeşididir. Senil kataraktların nükleer, kortikal ve arka subkapsüler olmak üzere üç ana türü vardır ancak birçok hastada birden fazla tip bir arada bulunur (Şekil 2.4).

Şekil 2.4 Lens yapılarının özellikleri ve farklı katarakt türleri

(A) Lens yapılarının ve karşılık gelen katarakt türlerinin şematik bir görünümü. (B) Nükleer katarakt, (C) kama şeklindeki kortikal katarakt ve (D) Arka subkapsüler kataraktı (ASK) gösteren biyomikroskop fotoğrafları [60].

2.6.3.1. Nükleer Katarakt

50 yaşın üzerindeki hastalarda bir dereceye kadar nükleer skleroz ve sararma normaldir. Genel olarak, bu durum görmeyi minimum düzeyde etkiler. Lens yaşlandıkça kütle ve kalınlık olarak artar ve akomodatif güç azalır. Yeni kortikal lif katmanları eş merkezli olarak oluştuğunda, nükleus sıkışır ve sertleşir. Nükleer katarakt yavaş ilerleme eğilimindedir. Genellikle iki taraflıdır ancak asimetrik olabilir. Nükleer katarakt, tipik olarak uzağı görmeyi daha fazla etkiler. Katarakt gelişiminin erken aşamalarında, lens nükleusunun aşamalı olarak sertleşmesi, sıklıkla lensin refraktif indeksinde bir artışa ve miyopik şifte neden olur. Hipermetrop ve

emetropik gözlerde miyopik şift, presbiyopik bireylerin gözlüksüz okumasına olanak tanır, bu durum "ikinci görüş" olarak adlandırılır. Bazen, sklerotik nükleus ile korteksin kırılma indeksi arasındaki ani değişiklikler monoküler diplopiye neden olabilir. Kristallerin kimyasal modifikasyonu ve proteolitik bölünmesi, yüksek molekül ağırlıklı protein agregatlarının oluşumuyla sonuçlanır. Bu agregatlar, lensin lokal refraktif indeksinde ani fluktuasyonlara neden olacak kadar büyük hale gelebilir, böylece ışık saçılmasına neden olur ve şeffaflığı azaltır. Nükleer proteinlerin kimyasal modifikasyonu opaklığı artırır ve lens ilerleyen yaşla birlikte giderek sarı veya kahverengi hal alır. Histolojik olarak, bir nükleer katarakttaki nükleusu normal, yaşlı bir lensin nükleusundan ayırt etmek zordur. Elektron mikroskobu ile yapılan araştırmalar, bazı nükleer kataraktlarda artan sayıda lameller membran kıvrımlarını tespit etmiştir [61].

2.6.3.2. Kortikal Katarakt

En yaygın görülen katarakt tipidir [62]. Lens, sıvıyı hümör aközden absorbe eder.

Bu, lens protein moleküllerinde ve amino asit komponentlerindeki yıkıma veya lens kapsülündeki permeabilite artışına bağlı olarak ortaya çıkar. Erken bulgular lenste vakuollerin izlenmesi ve lens liflerindeki ayrılmadır. Biyomikroskopik olarak ileri dönemlerde periferik kama şeklinde opasiteler ve lens içinde lameller ayrılmalar dikkati çeker. Yarıklar pupil aralığına geldiğinde beyaz gri renkli radial opasiteler izlenir. Sonuçta korteks bulanıklaşır, takiben proteinler koagüle olur, opasiteler şekillenir ve değişik kortikal katarakt tipleri ortaya çıkar. Güneş ışığındaki UV ışınların gözün supraorbital yapıları tarafından korunan lensin üst yarısına ulaşamaması neticesinde özellikle alt kadranda ortaya çıktığı düşünülmektedir [63].

Yaşa bağlı diğer değişiklikler arasında glutatyon ve potasyum konsantrasyonlarının azalması ve lens hücrelerinin sitoplazmasında sodyum ve kalsiyum konsantrasyonlarının artması yer alır. Nükleer katarakt gibi, kortikal katarakt da genellikle iki taraflıdır ancak genellikle asimetriktir. Görme üzerindeki etkileri, görsel eksene göre opasitenin konumuna bağlı olarak büyük ölçüde değişir. Kortikal kataraktların en yaygın semptomu, araba farları gibi yoğun ışık kaynaklarına bağlı parlamadır. Monoküler diplopiye de neden olabilir. Matür opasitelerde, lens suyu absorbe eder, şişer ve genişler. Entümesan katarakt olarak adlandırılan bu tür

kataraktlar açı kapanması glokomuna yol açabilir. Dejenere kortikal materyal lens, kapsülünden sızdığında, kapsülü buruşuk ve büzülmüş halde bırakır ve hipermatür katarakt olarak adlandırılır. Korteksin daha fazla sıvılaşması, kapsüler bag içindeki nükleusun serbest hareketine izin verir, bu da morgagnian katarakt olarak tanımlanır.

Histolojik olarak kortikal katarakt, lokalize şişlik ve lens lifi hücrelerinin bozulması ile karakterizedir. Eozinofilik materyal globülleri (morgagnian globüller), lens lifleri arasındaki yarık benzeri boşluklar olarak gözlenir [61].

2.6.3.3. Arka Subkapsüler Katarakt

Yaşa bağlı nükleer veya kortikal kataraktlardan daha az görülür ve tipik olarak insanlarda kataraktların yüzde 10'undan daha azını oluşturur [44]. ASK’sı olan hastalar genellikle nükleer veya kortikal katarakt ile başvuranlardan daha gençtir.

ASK, arka kortikal tabakada bulunur ve yalnızca görme aksını tuttuğunda santral görmeyi etkiler. ASK oluşumunun ilk göstergesi, biomikroskop ışığının hareketi ile görülebilen arka kortikal tabakalardaki belli belirsiz parıltılardır. Daha sonraki aşamalarda, granüler opasiteler ve arka subkapsüler kortekste plak benzeri opasiteler ortaya çıkar. Hasta genellikle parlak ışıkta kamaşma ve zayıf görmeden şikayetçidir.

Çünkü ışıklar miyozisi indükler ve pupil aralığı daralır. Böylece santral yerleşimli bir ASK, pupil açıklığının büyük kısmını kapatır hale gelir. Yakın görmeyi, uzak görmeden daha fazla etkiler. Bazı hastalar monoküler diplopi yaşar. ASK'lar yaşlanmayla ilgili ana katarakt türlerinden biridir. Ancak sistemik, topikal veya intraoküler kortikosteroid kullanımı, inflamasyon, iyonize radyasyon, uzun süreli alkol bağımlılığı ve travmanın bir sonucu olarak da ortaya çıkabilirler. Histolojik olarak ASK'lar, lens epitel hücrelerinin lens ekvatorundan arka kapsülün iç yüzüne göçü ile ilişkilidir. Arka eksene göçleri sırasında veya sonrasında hücreler anormal genişlemeye uğrar. Bu şişmiş hücrelere Wedl hücreleri denir [61].

2.6.3.4. Miks Katarakt

Katarakt hastalarında bazen nükleer, kortikal ve ASK kombinasyonu bulunur. Miks kataraktlarda, bir tür katarakt oluşumuna neden olan faktörlerin ikinci veya üçüncü tipin oluşumuna da katkıda bulunması mümkündür. Total katarakt için spesifik bir

etiyoloji yoktur. Bunlar basitçe, daha lokal kataraktın tüm lensi etkilediği noktaya ilerlemesinin sonucudur [44].

2.7. Oksidatif Stres

Benzer Belgeler