• Sonuç bulunamadı

Karayolları ile Petrol Tüketimi İlişkisi

ULAŞTIRMA SİSTEMİ; EKONOMİK ETKİNLİK ANALİZİ, TERCİHLERİN EKONOMİK BÜYÜKLÜKLERE ETKİSİ VE

2.2. ULAŞIM SİSTEMİ TERCİHLERİNİN EKONOMİK BÜYÜKLÜKLERE ETKİSİ VE İNCELENMESİ

2.2.1. Karayolları ile Petrol Tüketimi İlişkisi

Karayolu kullanımının ve yaygınlığının ölçülebilmesi için karayolları uzunluğu verileri kullanılmaktadır. Karayollarının toplam uzunluğu son yıllarda değişmemekle birlikte orta vadede belirgin bir atış trendi veri setinde gözlenmektedir. Öte yandan veriler incelendiğinde karayollarının çeşitliliği ve dağılımnda önemli değişiklikler gözlenmektedir. 1967 yılından başlayan veriler incelendiğinde, belirgin bir şekilde asfalt ve beton yollar ile sathi kaplama yolların uzunluklarında artış gözlenirken, stabilize ve toprak yolların uzunlukları da azalma eğilimi göstermektedir. Geçit vermez kategorisindeki yollar kategorisi de azalış trendi gösterirken, 1981 sonrasında otoyol imşaatlarıyla birlikte otoyol uzunlukları da artış kaydetmiştir. Bu değişim ve eğilimlerden çıkan sonuç, Türkiye karayollarının uzunluklarının çok büyük değişim kaydetmemekle birlikte, sürekli olarak konforu arttırıcı ve daha yüksek kaliteli bir ağ yapısına dönüştürülmektedir.

Tablo 2.12

Yıllara Göre Devlet, İl Yolları ve Otoyol Uzunluğu (km)

Kaynak: Karayolları Genel Müdürlüğü, www.kgm.gov.tr Erişim Tarihi; 26.11.2009.

Karayolu taşımacılığında kullanılan taşıtlar, daha önce de belirtildiği gibi petrol bazlı yakıtları kullanmaktadır. Karayollarınınn kalitesi ve uzunluğu arttıkça, ulaştırma faaliyetlerinde, karayolunun tercih edilmesi sonucu ortaya çıkmakta, bu da beraberinde daha fazla petrol tüketimine yol açmaktadır. Türkiye’de karayollarının bu yapıya uyduğu veri setinden görülmektedir. Benzer dönemi kapsayan 1965 - 2008 yılları arasında Türkiye’nin toplam ham petrol tüketimi verileri de belirgin bir atış trendine işaret etmektedir. Yıllar itibariyle Türkiye petrol tüketimi Tablo2.13’te gösterilmiştir.

Tablo 2.13

Yıllar İtibariyle Türkiye Petrol Tüketimi ( milyon ton)

Kaynak: BP Statistical Review of World Energy June 2009, www.bp.com Erişim Tarihi; 28.11.2009.

Ulaşım ile enerji tüketimi arasında önemli doğrudan bir ilişki bulunmaktadır.

Enerjinin en yoğun tüketildiği sektörlerin başında ulaşım sektörü gelmektedir. Ulaşım sektörü, ülkemiz nihai enerji tüketiminde % 20’ler civarındaki payı ile önemli bir role sahiptir. Bu sektördeki enerji tüketiminin % 99’dan fazlasını petrol ürünleri teşkil etmektedir. Karayolu sektörü yurtiçi yolcu taşımacılığında % 94,8’lik, yük taşımacılığında ise % 90,8’lik bir paya sahiptir. Bu bilgilerden hareketle toplam ham petrol tüketiminin % 20’sinin doğrudan ulaşım sektörünce tüketildiği, karayolunun ulaşım sektörü içerisindeki payı dolayısıyla da karayolları ile petrol tüketimi arasındaki belirgin bir ilişki olduğu ileri sürülebilir. Bu ilişkiyi test etmek için petrol tüketimini açıklanan değişken, karayolu uzunluklarını da açıklayıcı değişken olarak kullanılarak

regresyon analizleri yapılmıştır. Söz konusu ilişki F testi ile % 95 güven aralığı içerisinde sınanmıştır.

2.2.1.1. Toplam Karayolu Uzunluğu ile Petrol Tüketimi Regresyon Analizi Türkiye’de toplam petrol tüketimi ile karayolu uzunluğu arasındaki ilişkiyi incelemek için tek değişkenli regresyon analizi yapılmıştır. Bu analizde 1967 - 2008 yılları arasındaki 42 gözlem noktası kullanılmıştır. Regresyon sonucu ortaya çıkan model denklemi,

Y= -247,916+0,004435X Burada;

Y: Türkiye toplam ham petrol tüketimi (milyon ton) X: Türkiye karayolları toplam uzunluğu (km)

Modelde tek bağımsız değişken kullanılarak elde edilen R2=0,63 ile çok yüksek bir belirlilik katsayısı değeri sunmamaktadır. Ancak elde edilen değer tatminkar bir açıklayıcılık ilişkisine işaret etmektedir. Düşük sayılabilecek bu değere karşın, aradaki ilişkiyi % 95 güven aralığında sınamamıza yardımcı olan F testi sonucunda, elde ettiğimiz düşük anlamlılık F değeri (3,5E-10) aradaki ilişkinin olasılık kuralları içerisinde kabul edilebilirliğini onaylamaktadır. Bu değerler ve analiz sonucunda açıklayıcı bir ilişkide sözetmek mümkün olmakla birlikte, tahmini Y değerleri ile gerçekleşen Y değerleri arasındaki fark çıktılarının dağılımı gösteren doğrusal uyum grafiğini incelediğimizde ise, modelin doğrusal sonuçları ile gerçek değerler arasında sapmalar olduğu, bu sapmaların X değişkeni küçüldükçe arttığı, büyüdükçe azaldığı görülmektedir. Bu durumda, karayolu uzunluğunun yüksek değerlere ulaşması halinde aradaki ilişkinin açıklayıcılığının yükselmesinden sözetmek olasıdır.

Tablo 2.14

Toplam Karayolu Uzunluğu ile Petrol Tüketimi Regresyon Analizi Özet Çıkışı81

Şekil 2.10: Karayolu Uzunluğu ile Petrol Tüketimi İlişkisi

81

2.2.1.2. Kaliteli Karayolu Uzunluğu ile Petrol Tüketimi Regresyon Analizi Türkiye’de karayollarının gelişimini incelendiğinde, karayollarının uzunluğunun belirgin artışından ziyade, karayollarının daha yüksek kaliteli ve daha konforlu bir yapıya dönüştürüldüğü görülmektedir. Karayolları gelişimi tablosundaki verilerde bu durum asfalt ve sathi kaplama yol uzunluğunun artışında açıkça ortaya konmaktadır. Asfalt ve sathi kaplama yol uzunluğu ile toplam petrol tüketimi arasındaki ilişkiyi tek değişkenli bir regresyon analizi ile incelendiğinde, karayollarının kalitesinin yükselmesi ile petrol tüketimi arasındaki ilişki ortaya konmakta, kaliteli karayollarının bu ulaşım tercihini teşvik ettiği ve petrol tüketimini arttırdığı görüşü sınanmaktadır.

1967 - 2008 yılları arasında aynı 42 gözlem noktası ile yapılan bu regresyon modeli sonrasında ortaya çıkan regresyon denklemi,

Y= -2,89+0,00057X Burada;

Y: Türkiye toplam ham petrol tüketimi (milyon ton)

X: Türkiye karayolları asfalt ve sathi kaplama yol uzunluğu (km)

Modelde tek bağımsız değişken kullanılarak elde edilen R2=0,93 ile çok yüksek bir belirlilik katsayısı değeri sunmaktadır. Elde edilen değer yüksek kesinlikte bir açıklayıcılık ilişkisine işaret etmektedir. Yüksek ilişki derecesi sunan bu değere ek olarak, aradaki ilişkiyi % 95 güven aralığında sınamamıza yardımcı olan F testi sonucunda, elde ettiğimiz düşük anlamlılık F değeri (1,08E-25) aradaki ilişkinin olasılık kuralları içerisinde kabul edilebilirliğini onaylamaktadır. Bu değerler ve analiz sonucunda açıklayıcı bir ilişkide sözetmek doğrdur. Tahmini Y değerleri ile gerçekleşen Y değerleri arasındaki fark çıktılarının dağılımı gösteren doğrusal uyum grafiğini incelediğimizde ise, modelin doğrusal sonuçları ile gerçek değerler arasında küçük sapmalar olduğu, bu sapmaların uyum çizgisi boyunca düzenli olarak ve yakın seyrettiği görülmektedir. Bu analiz ile, Türkiye’de yüksek kaliteli karayollarının uzunluğu arttıkça artan bir petrol tüketimi olduğu görülmektedir.

Regresyon analizleri, karayolları uzunluğunun petrol tüketimini arttırdığını göstermekle birlikte, yüksek kalitede karayollarının uzunluğunun artmasıyla petrol tüketimi arasındaki ilişkinin daha belirgin olduğu görülmektedir. Ulaşım altyapısı tercihlerinde karayollarının desteklenmesi, daha kaliteli karayolları ve yüksek hızda seyir imkanı veren otoyollar ile azalan yolculuk süresi ve artan yolculuk konforu ile karayollarının cazibesi yükselmektedir. Ulaşım ve taşıma tercihlerinde karayollarının oranını arttıran bu durum ise enerji tüketimine, yani petrol tüketimine doğrudan yansımakta, bu ilişki regresyon analizi vasıtasıyla da ispatlanmaktadır.

Tablo 2.15

Kaliteli Karayolu Uzunluğu ile Petrol Tüketimi Regresyon Analizi Özet Çıkışı82

82

Şekil 2.11: Karayolu Kalitesi ile Petrol Tüketimi İlişkisi

2.2.2. Ulaşımda Bireysel Tercihlerin Petrol Tüketimi ve Karayolları İlişkisi