• Sonuç bulunamadı

Đş gücünün önemli bir parçası haline gelen kadınlar, erkeklerden farklı olarak çalışma yaşamında pek çok engelle karşılaşmaktadırlar. Ruble ve arkadaşlarının 1984 yılında yaptıkları araştırma, cinsiyete göre belirlenmiş işlerin kadınların önünde engeller teşkil ettiğini ortaya koymuştur. Bu engellerin ilki istihdam alışkanlıkları nedeni ile yüksek prestijli işlerin çoğunun erkekler tarafından işgal edilmiş olması; ikincisi ise cinsiyete göre belirlenmiş işler nedeniyle, pek çok kadının erkeğe özgü olduğu düşünülen işler konusunda cesaretlerinin kırılmasıdır. 100

1.6.1. Cam-Tavan Kavramı

‘Cam-Tavan’ kavramı ile yüksek mevkilere gelmeyi arzulayan ve bunun için çabalayan kadınların iş ortamında karşılaştıkları engeller ve belirsizlikler ifade edilmektedir.101

Yapılan araştırma sonuçları, özel sektördeki kadın yöneticilerin ancak orta kademeye kadar ilerlediklerini göstermiştir. Cam-Tavanın oluşum nedenleri; kadınların çalışma yaşamına kısa sayılacak bir süredir yönetici durumunda bulunmaları, iş gücüne aralıklı olarak katılmaları; geleneksel olarak kadınların çalıştıkları belli başlı alanların bulunması ve üst yönetimin işe alma ve terfi politikalarında ayrım yapmaları gösterilmektedir.102

Đşyerinde kadınların karşılaştıkları “Cam-Tavan”ın üç boyutu üzerinde durulmaktadır. Kadınların is yaşamında üst düzey yönetici pozisyonlarına gelememelerinin önünde üç engelin olduğu belirtilmektedir. Bu engeller şunlardır;

99 www.kssgm.gov.tr .

100 KSSGM (T.C. Başbakanlık Kadın Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü) : Bankacılık Sektöründe Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık, Cem Web Ofset, Ankara, 2000, s. 27.

101 AYCAN, Zeynep : Üç Boyutlu Cam Tavan: Kadınların Kariyer Gelişiminde Kim, Kime, Neden Engel Oluyor?, 2004 , www.insankaynaklari.com 20.06.2008.

102ZEL, Uğur :Đş Arenasında Kadın Yöneticilerin Algılanması ve Kraliçe Arı Sendromu’, www.ugurzel.com/Makaleler/kralicearisendromu.htm , 1999.

41

1- Erkek yöneticiler tarafından konulan engeller: Bu engellerden en önemlisi kadınlara yönelik ön yargılardır. Çoğu negatif olan bu ön yargılar kadınların verilen üst düzey isleri yapamayacağına dair görüşleri içerir. Kişilik, kararlılık ve azim açısından yetersiz olarak değerlendirilirler. Erkek yöneticiler tarafından oluşturulan diğer engeller ise “kadınlarla iletişim kurmanın zorluğu” ve “erkeklerin gücü elde tutma” isteğidir.

2- Kadın yöneticiler tarafından konulan engeller: Daha çok erkek yöneticilerin koyduğu engeller tartışılırken kadın yöneticilerin koyduğu engeller göz ardı edilmektedir. Kadın yöneticiler tarafından konulan engeller de şu başlıklar altında sıralanmaktadır:

a. Kendini referans alma yanılgısı; Kadın yöneticilerin bilinç altındaki “ben bu noktaya nasıl geldiysem, herkes aynı şekilde gelebilir. Özel bir çabaya gerek yok mantığı” dır.

b. “Kraliçe arı” sendromu (Kadınların birbirlerini çekememeleri); Tepe yönetimde görülen ‘tek kadın’ olmanın bir basarı ve ayrıcalık göstergesi olduğu inancıdır.

3- Kişinin kendi kendine koyduğu engeller: Cinsiyet rollerine ilişkin tutumlar;

“Kadının yeri neresi?” sorusunun cevabını bulamayışıdır.103

1.6.2. Cinsel Kalıp Yargıları

Cinsiyete ilişkin rol tipleri meslek seçimi sırasında da ortaya çıkar. Mesleki cinsiyet kategorileri olarak tanımlanan kavram, işin erkek veya kadın tarafından yapılıp yapılamayacağına ilişkin yargıları yansıtır. Bireylerin cinsiyetlerine uygun mesleklerden etkilenmeleri beklenir. Yüksek ücretli, prestiji olan rekabetçi mesleklere genelde erkekler egemen olur.

Kadınların bu tür işleri arzu etmesi ise varolan beklentilere aykırıdır. Bu tür stereotiplerin etkisi yönetim alanında çarpıcı bir şekilde görülmektedir. Önder ve izleyenleri karakterize eden özellikler, erkek ve kadınları tanımlayan özelliklerle benzer bulunmuştur. Önderlerden atak ve etkileyici olmaları beklenirken, astlardan uyumlu olmaları beklenmiştir. Bu kültürel stereotiplerin ışığında, önderliğin erkekler, ast pozisyonlarının ise kadınlar için uygun görüldüğünü ileri sürmek hatalı olmayacaktır.

103AYCAN, Zeynep : Üç Boyutlu Cam Tavan: Kadınların Kariyer Gelişiminde Kim, Kime, Neden Engel Oluyor?, 2004 , www.insankaynaklari.com 20.06.2008.

42

William ve Best (1990), yirmi beş ülkeyi kapsayan, cinsiyet klişeleri ile ilgili çalışmalarında, tüm ülkelerde kadınların duygusal, uysal ve boş inançlı olarak algılandığını erkeklerin ise gözü pek, bağımsız ve ikna edici olarak görüldüğünü ortaya koymuştur.

Heilman’a göre cinsel klişelerin bir sonucu olarak kadınlar, organizasyonların üst düzey pozisyonlarında başarılı olmak için gereken özelliklere sahip olarak görülmemektedir. Araştırma sonuçları, cinsel klişelerin, insan kaynakları yönetim kararlarında güçlü etkisi olduğunu göstermektedir.104

1.6.3. Đş Hayatında Kadın Algısı

Kadınlar genelde olduğu gibi çalışma yaşamında da farklı bir kategori olarak algılanmaktadırlar. Genel olarak, erkeklerin bulunmaları gereken yer ‘işyeri’, kadınların ise ‘ev ve aile’ olarak kabul edilmektedir. Bu algı, kadının kendini algılayış biçimini de etkilemektedir. Kadınların ‘ev kadınlığı’ kimliğini üzerlerinden atamamış olmaları, onların çalışma yaşamında da belli kalıplarda değerlendirilmelerine neden olmaktadır.105

Haefner (1977), 588 çalışanı (%64’ü erkek) kapsayan çalışması sonucunda;

çalışanların kadınlar, yaşlılar ve yeteneksiz insanlarla çalışmak istemediklerini ortaya koymuştur. Çalışanların, çok yetenekli kadın ve çok yetenekli erkek arasında seçimleri de erkeklerden yana olmuştur.106

1.6.4. Örgüt Kültürü

Cinsiyet rolleri ile ilgili tutucu değerlerin ve kalıp yargıların çalışanları koşullandırdığı bir kültürü içeren ataerkil yapı, örgütte yükselme konusunda kadının dezavantajlı konumunu açıklamada en önemli etmenlerden biri olarak görülmektedir.

Örgütte işlerin yatay ve dikey olarak ayrıştırılması (kadın işi- erkek işi ayrımı), örgüt içi uygulamalarda bürokrasinin işleyişinde üst yönetimde erkeklerin bulunması

104 WILSON, Fiona M.: Organizational Behaviour and Gender, McGraw- Hill Book Company, England, 1995, s. 62 – 68.

105 KSSGM (T.C. Başbakanlık Kadın Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü), Bankacılık Sektöründe Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık, Cem Web Ofset, Ankara,2000, s.132–137.

106 WILSON, Fiona M.: a.g.e., s. 62–67.

43

nedeni ile kadınların kendilerine koçluk yapacak kişi bulamamaları, kadınların yükselmelerinde önemli engelleri oluşturmaktadır.107

Atabek, erkek egemen yapıda, ön yargılı, yanlı ve üst düzey yönetimdeki kadınlara ilişkin klişelerle yüklü bir örgüt kültürünün, kadınların kariyer gelişimi önünde engelleyici bir etmen olarak algılandığını ortaya koymaktadır.108