• Sonuç bulunamadı

KABUL EDİLEN BAŞVURUNUN ESASTAN İNCELENMESİ

Bir başvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı verdikten sonra yapacağı işlemler 38. madde de belirtilmiştir. “ Mahkeme başvuruyu kabul ettiği takdirde:

Olayları saptamak üzere, başvuruyu tarafların temsilcileri ile birlikte, her iki tarafı da dinleyerek inceler ve eğer gerekiyorsa, soruşturma açar. Bu soruşturmanın etkin bir biçimde yürütülmesi için ilgili devletler mahkemeye gereken her türlü kolaylığı gösterirler.

Mahkeme meseleyi, bu sözleşmede tanınan insan haklarına saygı esasına dayalı dostça bir çözüme bağlamak üzere ilgili taraflara hizmetlerini sunar. ”

Bu hükme göre mahkemenin iki türlü görevi vardır. Birincisi, şikayeti esastan incelemeye almak, diğeri de olayı dostça çözüme bağlamak üzere taraflar nezdinde girişimde bulunmaktır. Mahkeme bir başvuruyu kabul etmiş olsa bile 38. maddeye göre, inceleme sırasında 35. maddede öngörülen kabul edilmezlik sebeplerinden birinin varlığını tespit ettiği takdirde dilekçenin reddine oybirliği ile karar verebilir.

1. Başvurunun Esastan İncelenmesi :

Başvurunun esastan incelenmesinde mahkeme, sadece dava hakkındaki gerekçeleri ve fiili durumları değil, olayın hukuki yönlerini de göz önüne alır.

Daima, üyelerinden bir veya birkaçını incelemeyi yapmak üzere raportör olarak görevlendirebilir. Raportör veya raportörler bu inceleme sırasında her zaman, taraflardan yazılı delil ve gözlemlerini bildirmelerini talep edebilir. Raportörler bu çerçevede çok geniş yetkilerle donatılmıştır.

İnceleme normal olarak taraflardan yazılı bilgi ve delil istenmesiyle başlar ve daha sonra taraflar duruşmaya çağrılarak gerekçelerini sözlü olarak açıklamaya davet edilir. Duruşma sırasında daire üyelerinden herhangi biri de taraflara soru yöneltebilir.

Ayrıca taraflar da başkanın izniyle tanık ve bilirkişilere sorular yöneltebilirler. Mahkeme gerekli gördüğü takdirde, üyelerinden bir veya birkaçını olayı yerinde incelemek üzere görevlendirebilir. Bu üyelere yardımcı olmak üzere bağımsız uzmanlar atayabilir. İlgili devletler, soruşturmanın etkin bir şekilde sürdürülebilmesi için gerekli bütün kolaylıkları

sağlamakla yükümlüdürler115.

Mahkeme IRA mensubu tutuklu Bobb Sandu olayında olduğu gibi bireysel başvurularda da delillerin olay yerinde toplanmasını veya tanıkların orada dinlenmesini isteyebilir. Sözleşmede ve iç tüzüğünde akit devleti bu konuda işbirliği yapmaya zorlayacak herhangi bir müeyyide bulunmamakla beraber, mahkemeye yardımdan kaçınan akit devletin bu tutumu sözleşmenin 34. maddesine aykırı sayılabileceğinden,

diğer devletlerin şikayetine muhatap olması mümkündür116.

Uygulamada, İHAK’ nun ülkemizin Güneydoğu Bölgesi’nden yapılan başvurularda, genel olarak Türkiye’de tanık dinleme yoluna gitmesi son derece dikkat çekicidir. Tanık dinlemede uygulanan “ çapraz sorgu ” yöntemi, bu uygulamaya alışık olmayan tanıkları zor durumda bırakmakta ve muhatabı olan kamu görevlilerini adeta sanık durumuna düşürmektedir.

2. Dostça Çözüm :

Başvurunun kabul edilebilirliğine karar verildikten sonra, anlaşmazlığın “ dostça bir çözüme” bağlanabilmesi için, ilgili daire taraflarla temas eder, dostça bir çözüme ulaşılabilmesini kolaylaştıracak girişimlerde bulunur.

Dostça bir çözümün bulunabilmesi amacıyla yapılan görüşmeler, öneriler tamamıyla gizlidir. Bu görüşme ve öneriler davanın incelenmesi ve sonuçlanması aşamasında ileri sürülemez.

Taraflar anlaşmazlığın giderilmesinde dostça bir çözüme varabilirlerse, İHAM, bu çözümün İHAS’ nde öngörülen insan hak ve özgürlüklerine saygı esasına

115 REİSOĞLU, a.g.e., s. 182.

dayanması halinde olaylarla ve benimsenen çözümle sınırlı bir açıklama yapar ve başvuruyu kayıttan düşürür. Anlaşmazlık, davanın her aşamasında dostça çözüme bağlanabilir.

Tarafların, anlaşmazlığı “ dostça bir çözüme ” vararak gidermesi, ilgili devletin dava konusu olayda, İHAS’ de yer alan hak ve özgürlükleri çiğnediği veya çiğnediğini kabul ettiği anlamını taşımaz. Bu nedenle devletler, gerektiğinde belli bir tazminat ödemeyi veya belli bir işlemi iptal etmeyi kabul ederek başvuru sahibini anlaşma yoluyla tatmin etmek suretiyle davanın kayıttan düşmesini sağlamayı birçok olayda akılcı bir

yaklaşım olarak değerlendirmektedirler117.

Sözleşmenin 38. maddesi anlamında dostça çözüm sağlandığı takdirde mahkeme olayı ve varılan anlaşmanın şartlarını açıklayan kısa bir açıklama hazırlar. Bu açıklama ilgili devletlere, Bakanlar Komitesi’ne ve yayınlanmak üzere Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ ne gönderilir. Bireysel başvurularda bulunan bir örneği şikayetçiye gönderilir.

Dostça çözüm girişiminin başarısız kalması halinde, daire uygun gördüğü takdirde, esastan incelemeye başlamak üzere müzakere açar.

Davayı inceleyen daire, ilk olarak kararın, olay hakkındaki bulguları ve tarafların iddia ve cevaplarını ihtiva eden bölümünü kabul eder ve daha sonra bu bulgulara dayanarak konuyu müzakere ile, ilgili devletin sözleşmeyi ihlal edip etmediği konusunda oylama yapar. Daireler kararlarını basit çoğunlukla alırlar. Müzakereye katılan hakimler bireysel olarak veya birlikte karşı oy yazısı yazabilirler. Daire kararını izleyen 3 ay içinde taraflardan her biri, davanın ciddi yorum sorunları yaratması halinde, dosyanın bir kerede 17 üyeden oluşan büyük dairede görülmesini talep edebilir. Bu talep, büyük daire başkanının daire üyelerinden oluşturacağı 5 kişilik bir heyette incelenerek kabul veya reddine karar verilir. Ayrıca, çok ciddi davalarda bir daire kendiliğinden de, büyük daire lehine kendi yargı yetkisinden vazgeçerek dosyayı büyük daireye havale

edebilir118. Daire kararları, karar tarihinden veya davanın büyük daireye havale talebinin reddinden itibaren 3 ay içinde kesinleşir ve taraflar açısından bağlayıcı hale gelir.

Benzer Belgeler