• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜM: BULGULAR

3.2. NİTEL BULGULAR

3.2.8. Kütüphanelerin Rolü

Değişen şartlarda kütüphanelerin üstlenmesi gereken rollere baktığımızda denekler arasında marka algısı olarak kütüphanelerin yerinin daha da sağlamlaştığı

görülmektedir. Bir önceki tema ile ilgili olarak düşünüldüğünde deneklerin bilgi ihtiyacını karşılamak için kütüphaneciye soru sormak istediklerini belirtmeleri de bunu göstermektedir. Bilgi teknolojilerinin araştırmacıları her zaman doğruya

yönlendirmediğini, deneyim paylaşımında bulunan kişilerin paylaşımda bulunduğu bilgilerin ne kadar doğru olduğu gibi konularda şüphe duymak ya da onların

doğruluğunu araştırmaya vakit harcamaktansa, kütüphanelerden ve kütüphanecilerden destek almanın en güvenli yol olarak algılandığı söylenebilir (22). Konu hakkında görüşmeye katılan doktor deneklerden biri şunları söylemektedir:

Kütüphaneciler, bilgi sağlayıcılar bu işi doktor edasında yapan insanlardır. (Denek 11)

Günümüz şartlarında kütüphanelerin üstlenmesi gereken rollere yönelik olarak danışma kütüphanecilerinin daha önce olduğundan farklı olarak kullanıcıların ayağına gelmesini beklemek yerine sosyal ağlar üzerinden de erişilebilir olmasını istemektedirler (22).

Kütüphaneleri güvenilir bilgiye erişim sağlayan kurumlar olarak gören denekler (24), içerik yığını arasında kütüphanelerin güvenli kapılar olarak kalması gerektiğini düşünmektedirler (24). Kütüphaneye fiziksel olarak gelmeyen kullanıcılara ulaşarak onlara kütüphanenin yalnızca taşındığının anlatılabilmesinin gerekli olduğuna vurgu yapan deneklerden biri şunları söylemektedir:

…kütüphanelerin Web 2.0’da yerini nasıl aldıkları önemli, daha kolay ulaşımın sağlanabildiği kurumlar olarak kontrollü içerik sağlayıcılığı misyonuna devam etmeli. (Denek 22).

Adına ne denirse denilsin kütüphanelerin ya da bilgi merkezlerinin denekler arasında güvenilir bilgi (24), bilimsel ve akademik bilgi (24), kontrollü içerik sağlayıcısı (22) gibi kavramlarla özdeşleştirildiği görülmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin kütüphaneleri olumsuz etkilemek yerine daha çok kütüphane kullanımının tanımını değiştireceğini ve kullanımın artık başka parametreler üzerinden

değerlendirileceğini düşünen bir denek bu araçlara uygun hizmet geliştirilmesi gerekliliğine vurgu yaparken şunları eklemektedir;

Gereksinimi azaltacağını düşünmüyorum. [Kütüphanelerin] mekânsal olarak kullanımını azaltabilir ama zaten bu tip araçlarla kütüphane hizmetlerinin sosyal ağlarla bütünleşik olarak sunulmasının, aksine kullanımı artıracağını ve daha çok kullanıcı sayısına ulaşacağını

düşünüyorum. Mekânsal olarak düşüş ise hâlihazırda elimdeki cihazdan istediğim bilgiye erişiyorsam mekân olarak kullanma ihtiyacım

dolayısıyla ortadan kalkar. (Denek 4).

Bu konuda kütüphanelere olan güvenin halen yüksek seviyede olduğu görülmektedir (22). Görüşmeler esnasında elde ettiğimiz veriler ile anket ile elde ettiğimiz veriler birbirini doğrular niteliktedir. Kütüphaneciye olan güven ile ilgili olarak da görüşme esnasında yalnızca iki denek kütüphanecilerden yardım almak yerine arkadaşlarının tecrübelerinden faydalanmayı düşündüğünü belirtmişlerdir.

Profesyonel kütüphaneci çok az tanıdım. Dolayısıyla o kaynakla ilgili olarak daha önce o kaynaktan yararlanan kullanıcıyı tercih ederim. Profesyonel kütüphaneciler de alanında uzmanlaşmalı. Bazen

kütüphanelerde ilgili kütüphaneci gerekli gereksiz yorumlar yapabiliyor. Örneğin yüksek lisans tezi olarak seçtiğim yazma eser bir metin için ilgili bölümde çalışan profesyonel kütüphaneci bu konunun gereksiz olduğu, bunun zaman kaybı olduğu gibi yorumlarda bulunmuştu. Oysa farklı bir kütüphanedeki görevli ise birçok ek kaynağı öğrenmemde aracı olmuştu. Kişisel donanımlar bu noktada önem taşıyor. (Denek 3)

Daha önce de belirtildiği gibi kendi akranlarının görüşlerine değer verdiğini belirten deneklerin konu kütüphaneciye danışmak olduğunda akranlarına danışmak yerine konuyu uzmanından öğrenme eğiliminde oldukları görülmektedir. Deneklerin tercih ettikleri ortam bilgi ihtiyaçlarına göre şekillenmektedir. Basılı kaynaklar “okunabilirlik ve ortamdan bağımsız olması” (24) gibi nedenlerden ötürü tercih edilirken elektronik kaynak seçimi için ise kullanım kolaylığı (24) ve güncel konuların (24) seçim nedeni olarak gösterildiği görülmektedir.

3.2.8.1 Kütüphaneler ve Ağ Kuşağına Verilmesi Gereken Hizmetler

Değişen kullanıcı davranışlarına paralel olarak kütüphaneye fiziksel olarak gelmeyen, kütüphane web sitesini bile kullanmayan yeni nesil kullanıcılara ulaşmak için yapılması gerekenlerle ilgili olarak ise denekler kütüphanelerin her şeyden önce sosyal ağlarda bulunması gerektiğini düşünmektedirler (24). Sosyal ağlarda nasıl roller üstlenmesi gerektiğiyle ilgili olarak, danışma hizmetlerinin sosyal ağlarda verilmesi (24),

elektronik dolaşım sistemlerinin (ödünç verme) kullanılırlığının artırılması (24), "kişi veya küçük gruplar odaklı" sanal sunumlar ile sahip olunan akademik kaynakların tanıtımını yapmak (24), bilgi merkezlerinin tanıtımlarını sıklaştırmak (22), okuyucunun gelmesi beklenmeden bilgi merkezlerinin okuyucuya gitmesi (22) vb. gibi düşünceleri paylaşmaktadırlar. Geleneksel kütüphane algısının yıkılması (18), kütüphanelerin sadece kitap depoları olmadığını anlatarak çeşitli grupların kütüphanelerden

yararlanmalarına olanak sağlayan imkânlar tanınması (12), bunun için de topluluklar için grup odalarının kullanıma açılması gerektiğine vurgu yapılmaktadır.

Kütüphanelerin teknoloji merkezi olması ve kullanıcıların yeni teknoloji ile

bulaşabileceği merkezler olarak hizmet vermesinin çok önemli olduğu belirtilmektedir (17). Kütüphanelerin en azından danışma hizmetleriyle kullanıcıların temel bilgi

ihtiyaçlarını online olan her türlü ortamda karşılayabilmesinin de yeni nesil

kullanıcıların ilgisini çekmede hayati bir öneme sahip olduğu düşünülmektedir (24). Başka bir deyişle deneklerin kütüphanelerden beklentileri kütüphanelerin teknoloji ile uyum içerisinde çalışabilmesidir. Deneklerden elde edilen geribildirimler sayesinde ortaya çıkan bir diğer önemli sonuç da kütüphane koleksiyonları ile ilgilidir. Deneklerin hemen hemen hepsi kütüphane koleksiyonlarında e-kaynakların çeşitliliğinin

artırılmasına yönelik olarak görüş bildirirken (22), çoklu ortam içeriğin geliştirilmesi gerekliliği de ulaşılan önemli sonuçlar arasında gösterilebilir (17). Yeni nesil

kullanıcılara erişmek için kütüphanelerin yapması gerekenlere yönelik olarak Denek 11’in söyledikleri konuyu özetler niteliktedir:

Yeni nesil kullanıcıların nerede sorusuna cevap bulunmalı, kullanıcıların ilgi ve alakası belirlenmelidir. Sosyal ağlarda ise Facebook, Twitter gibi sosyal ağlarda kurumsal kullanıcı açılmalı. Kütüphanelerin bilinirliği sosyal ağlar aracılığıyla sağlanmalı. Kütüphaneler [hizmet ve koleksiyon bakımından] onların isteklerine göre değişmeli. Onlara ulaşabilecek yerlere istek, şikâyet kutuları koyarak başlanabilir işe. Neden

gelmedikleri belirlenmeli, ilgilerini çekecek çalışmalar yapılmalı. (Denek 11)

Sonuç olarak yeni nesil kullanıcılara uygun hizmet vermek için o kullanıcıların özelliklerinin bilinmesinin önemli olduğu görülmektedir. Yeni nesil

kullanıcılara ulaşmanın en kolay yolu onların en sık bulundukları ortamlarda bulunmaktır. Kütüphanelerde ağ kuşağına yönelik hangi tür hizmetlerin verildiğini çok iyi duyurulması bu kullanıcı türünü kütüphaneye çekebilir. Onlara kütüphanelerin artık geleneksel kütüphane imajından farklı olarak çoklu ortam içeriğine erişim sağlanabilen ve kütüphaneye gelmeden e-kaynak

Benzer Belgeler