• Sonuç bulunamadı

I.1. Kutsal Kitaplarda Ziynet Kavramı

I.1.3. İncil’de Ziynet (Süs) Kavramı

1.2. Takı İle İlgili Ziynet Eşyaları

1.2.2. Küpe

XIV.yy. Anadolu Selçuklu zaviyelerinde şeyhler ve müridleri bir sanata sahip olduklarının alameti olarak sağ kulaklarına küpe takarlardı. Küpe, Selçuklularda da kullanılan bir takıdır. Selçuklular’da halka ve hilal şeklinde altın ve gümüşten yapılmış küpeler kullanılmıştır. Bu tür küpelere ‘ökmek’ denilmiştir.Genç kızların ise çok ince küpe taktıkları kaynaklarda mevcuttur.190

Osmanlı sarayında Valide Sultanlar ve Haseki Sultanlar paha biçilemez küpeleri kullanmışlardır. XVII. yüzyılda bir bir İngiliz elçisinin zevcesi Hafize Sultanın göz kamaştıran mücevherlerinden bahsederken “Sultanın üzerindeki bu küpeler armut biçiminde yontulmuş fındık büyüklüğünde iki elmastı” demiştir.

Türk kuyumculuğunda ise küpe yine önemli bir yer edinmiştir. Küpeler şekillerine göre Armut küpe, Gül küpe, Salkım küpe gib isimler almıştır.Günümüzde kullanılan küpelre baktığımız zaman artık Türk tarzı küpelerin pek az kullanıldığını bunun yerine Avrupa modelli küpelerin kullanıldığını görmekteyiz. Bu küpeler kulak memesi delinmeden bir kıskaçla kulağa tutturularak kullanılmaktadır.191

Şimdi ise Hz. Peygamber devrinde küpenin kullanılıp kullanılmadığını inceleyelim:

189 Dârimi, Edeb, 17, nr: 2648.

190 Özden Süslü, Tasvirlere Göre Anadolu Selçuklu Kıyafetleri, A.K.M.Y., Ankara, 2007, s:152. 191 Bkz: Reşad Ekrem Koçu, a.g.e., s: 164.

Ebû Saîd-i el-Hudrî (r.a.) şöyle demiştir: “Resûlullah (s.a.s.), bayram günü musallaya çıkardı cemaata iki rekat bayram namazı kıldırıp selâm verdikten sonra ayakta durup cemaata yüzünü döndürürdü. Cemâat da oturmuş vaziyette olurdu. Efendimiz (s.a.s.): “Sadaka veriniz! Sadaka veriniz!” buyururdu. En çok sadaka verenler kadınlardı. Bunlar küpelerini, yüzüklerini ve neleri varsa verirlerdi. Sonra Efendimiz (s.a.s.) savaş için asker göndermek istese veya başka bir iş varsa cemaata anlatırdı bir emri yoksa dönüp giderdi.”192

Aynı olay İbn Abbas tarafından şöyle rivayet edilmiştir. Resûlullah (s.a.s.) hutbeyi kadınlara duyuramadığını zannedip yanında Bilâl olduğu halde onlara doğru yürüdü. Kadınlara va'zetti, bağışta bulunmalarını emretti. Kadınlar da küpe ve bilezikleri Bilâl'in elbisesine (eteğine) attılar. Kadınlar küpe ve yüzükleri atmaya, Bilâl de onları torbasına doldurmaya başladı. Resûlullah (s.a.s.) de onları toplanan ziynetleri müslümanların fakirlerine paylaştırdı.193

Ordunun ihtiyaçlarının müslümanlarca karşılanacağı bir zamanda şu ayet insanları daha da heyecanlandırmıştır. “Siz O'nu (Peygamberi) hiçbir şeyle zarara uğratamazsınız. Allah her şeye hakkıyla güç yetirendir.”

Bu âyetler ashabın maneviyatı üzerinde çok olumlu etki yaptı. Halk harekete geçti. Müminler bütün engelleri aştılar. Asker için pek çok bağış toplandı. Hz. Osman ordunun üçte birinin teçhiz edilmesini üzerine aldı. Üstelik bin dinar altın verdi. Hz. Ebû Bekr, ancak dörtbin dirhem getirdi. Bu onun bütün servetiydi. Evinde sadece Allah ve Resûlünün aşkını bıraktığını söyleyince diğer ashap da derece derece yardımlarda bulundular. Hatta kadınlar bile küpelerini, bileziklerini v.s. mücevherlerini orduya hediye ettiler.194

Bu konuyla ilgili yine İbn Abbas’ın şöyle bir rivayetide mevcuttur: Peygamber (s.a.s.) kadınlara sadaka vermelerini emretti de ben kadınların (altın, gümüş, boncuk, küpe gibi zînetlerini alıp çıkarmak için) ellerini kulaklarına ve boğazlarına doğru uzattıklarını gördüm, demiştir.195

192 İbn Mâce, Sâlat, 158, nr: 1288. 193 Ebû Dâvud, Salat, 239-242., nr: 1143. 194 Bkz: Ebû Dâvud, Salat, 239-242, nr: 1144. 195Buhârî, Libâs, 59, nr: 99.

Bahsettiğimiz bu hadisler doğrultusunda kadınların ziynet olarak küpe vb.takıları kullandıklarını görmekteyiz.Hatta kadınlar bu takılarından sadaka bile vermekteydiler.Şimdi ise kullanılan bu takıların yapıldığı maddeleri (altın, gümüş, vs.) ilgili hadisleri inceleyelim.

İbn Ebû Hâtim'in babası kanalıyla Hz. Aişe (r.a.)'dan gelen rivayete göre bir kadın Hz. Aişe'nin yanına girip: Ey müminlerin annesi! Kına, boya, küpe, halhal, altın yüzük ve ince elbiseler hakkında ne dersin? diye sormuştur. Hz. Aişe şöyle cevapladı: “Ey kadınlar topluluğu, sizin durumunuz birdir. Açılıp saçılma olmaksızın Allah Teâlâ size zineti helâl kılmıştır. Yani zinetinizin namahrem olan birine görünmesi sizin için helâl değildir.”196

Ebû Hûreyre (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; “Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Sevdiğine ateşten bir halka takmayı seven kişi ona altından bir halka taksın, sevdiğine ateşten bir bilezik takmak isteyen kişi ona altından bir bilezik taksın. Ancak siz gümüşü alınız, onu istediğiniz gibi kullanınız.”197

Ebu Hüreyre (r.a.)’dan gelen rivâyete göre, şöyle demiştir: Resûlullah (s.a.s.)’in yanında oturduğum bir sırada bir kadın gelerek: “Ey Allah'ın Resûlü! İki altın bilezik takınayım mı?” dedi. Resûlullah (s.a.s.)’de: “Ateşten iki bileziğin olmuş olur” buyurdu. Kadın: “Ey Allah'ın Resûlü! Altından kolye takabilir miyim?” deyince, Resûlullah (s.a.s.): “Ateşten bir kolyen olmuş olur” buyurdu. Kadın: “Altın küpe takınabilir miyim?” deyince, Resûlullah (s.a.s.): “Ateşten iki küpen olmuş olur” buyurdu. Ebu Hüreyre diyor ki: Kadın kollarındaki iki bileziği çıkarıp attı ve: “Ey Allah'ın Resûlü! Bir kadın kocasının yanında süslenmezse kıymeti ve değeri olmuyor” dedi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.): “Gümüş küpe yaptırıp za’feran ve âbîrle sarartarak kullanmanıza kim engel olabilir” buyurdu.198

Esma binti Yezid (r.a.)’ın rivâyetine göre, Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Herhangi bir kadın altından bir kolye takınırsa, kıyamet günü boynuna ateşten bir kolye takılır. Yine herhangi bir kadın kulağına altından küpe takınırsa, kıyamet günü Allah, onun kulağına ateşten bir küpe takar.199

196 Ebû Dâvud, Libâs, 34, nr: 4111. 197 Ebû Dâvud, Hatem, 8, nr: 4236.

198 Ahmed b. Hanbel, Müsned, nr: 9300.; Neseî, Ziynet, 39, nr:5051. 199Neseî, Ziynet, 39, nr: 5049.

Hz. Aişe hadisine baktığımızda altından yapılan bilezik, küpe vs. takıların takılabileceğini yani bunların haram olmadığını açıkça söyleyebiliriz.Hatta bu konuyla ilgili elbise konusunda bahsettiğimiz Peygamberimizin şu hadisi de mevcuttur.Hz. Peygamber bir eline altın bir eline de ipek alarak şöyle demiştir: “Bunlar ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına ise helaldir” buyurmuşlardır. Bu hadiste altının kadına haram olmadığını göstermektedir. Fakat diğer hadislere baktığımızda altından yapılan küpe vs. takıların hep ateşten bir küpeye veya bileziğe benzetilmesinin, altın yerine gümüşün teşvik edilmesinin muhakkak bir sebebi vardır.

Bilindiği gibi altın cennet süsüdür. Yani Allah’ın cennette salih kullarına sunacağı bir hediyedir, diyebiliriz. Bu sebeble altın yerine gümüş kullanılması tavsiye edilmiştir.Ayrıca bu konuda önemli olan şudur:Altından yapılan küpe vs. takılar ziynet olduğu için ve kadına güzellik katacağı için bunları kullanan kadınların , bu takılarını yabancı erkeklere göstermemeleri gerekir. Evde eşlerine karşı süs olarak kullanmalarında ise hiçbir sakınca görülmemiştir.

Benzer Belgeler