• Sonuç bulunamadı

Bölgesel gelişim düşüncesinde globalleşme ile birlikte köklü bir anlayış ve bakış değişikliği ortaya çıkmıştır. Küresel pazarlarda yer almaya başlamış firmalar bölgesel pazardaki rekabetçilikten uluslararası rekabetçiliğe geçmişlerdir. Gelişen bu rekabetçilik ise destekleyici sektörlerin, sektör paydaşlarının önemini ortaya çıkarmış ve bunların rekabetçiliğe katkısını gerektirmiştir. Bu süreç yerel paydaşların bölgesel kalkınmanın yeniden değerlendirilmesine ve verimli hale getirilmesinin önemini göstermiştir (Karayel, 2010: 34).

Küreselleşme sonucunda, bilginin, üretim teknolojilerinin, ürünlerin hızlı yayılması ülkeler arası coğrafi sınırların bu gelişmelere karşı etkisiz kalmasına neden olmuştur. Bunun sonucunda dünya büyük ve tek bir pazar halini almıştır. Böylesi bir pazarda ülkelerinde yer alabilmesi için rekabet şartlarına uyum sağlaması çok önemli bir konu haline gelmiştir. Başka deyişle ülkelerin bu rekabet ortamında yer alabilmesi için kendi dinamiklerini hayata geçirmesi, rekabet argümanlarını kullanması gerekmektedir. İhracatın artırılması, teknolojik üretim seviyesinin artırılması ve insan kaynağının geliştirilmesi başlıca adımlardır.

Son yirmi yıllık süreçte kümelenme; iktisat alanında kalkınma ve rekabetçilikte tartışılan ve gündemde olan bir konudur. Konuya ilişkin literatürde, kümelenmelerin temel gerekçesi olarak, verimlilik ve inovasyonu tetiklemesi görülmektedir. Bölgesel kalkınma stratejileri ortaya koyan neredeyse bütün devletlerde kümelenmeye özel önem verilmektedir (Cansız, 2011: 39).

Rekabetçilikte üstün olmayla ilgili olarak karşımıza çıkan bazı yöntemler bulunmaktadır. İşletmelerin temel kabiliyetlerinin geliştirilmesi, işletmelerin becerilerinin dönüşerek stratejik yol haritaları çıkarma gayretinin varlığı, sürdürülebilirlikle ilgili olarak tüm aktörlerin argüman belirlemeye çalışması rekabetçiliğin yanı sıra işbirliğinin önemi bunlardan bazılarıdır. Ülkemizde de kamu kurum ve kuruluşlarınca rekabetçiliğin durumunun tespiti ve geliştirilmesine yönelik olarak politikalarda kümelenme yer bulmaktadır ( Arıcıoğlu, 2013: 2).

Günümüzde küreselleşmenin ulaştığı noktada, Ülkemizin ihracatta rekabetçiliğinin devam ettirilebilmesi için yol haritalarının ortaya konulması ve hızla eyleme geçmesi değerlendirilmelidir. Bu stratejilerin başında düşünülmesi gereken strateji de kümelenme stratejisidir (Gültekin, 2011: 31). Mevcut global piyasada ülkemizin de etkin bir şekilde yer alması için kaynak verimliliğinin iyi yönetilmesi gerekmektedir. Bu noktada küme yapısı iyi bir argüman olabilmektedir. Yerel kalkınma için iyi bir örnek olarak kümeler, sektörel yoğunlaşma ile ortaya çıkan dinamizm ile paydaşlarını ve pazarı ileriye taşımakta, kümenin ve içerisinde yer alan işletmelerin daha efektif çalışmasını sağlamakta, yenilikleri geliştirmekte, hammaddenin rekabetçi fiyatlar ile teminini sağlamakta, dolayısı ile rekabetçiliğe katkı sağlamaktadır (Gültekin, 2017: 136).

Keskin’e göre; Kümelenmelerin dünya piyasalarına adaptasyon seviyeleri bu kümelerin ne kadar rekabetçi olduklarını gösterir. Bilgi ve yenilikçilik rekabet edebilirliği de güçlendirmektedir (Keskin, 2009: 20). Kümelenmenin özünde inovasyon, rekabet gücü, bölgesel kalkınma vardır. Kümelenme organizasyonu inovasyonun tetikleyici unsur olduğu bölgesel kalkınmayı sağlayan bir unsurdur. Bölgesel kalkınma ile birlikte küresel pazarda rekabet avantajı da artmaktadır.

Mülga Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından kümelenmenin uzun zamandır küreselleşme ile birlikte yerel ve bölgesel kalkınma politikalarının önemli bir unsuru olduğu ifade edilmektedir. Özellikle dış ticarete sağlanan teşvikler, işbirlikleri, tecrübe aktarımı gibi konular kümelenme politikalarında öncelikli olarak değerlendirilmektedir. Küresel pazarda payını genişletmeye çalışan ülkemiz işgücü masraflarının düşük olduğu ülkeler karşısında zor durumda kalmaktadır. İhracat eğilimimiz ve ülke üretim altyapısı açısından uzun yıllardır ihracatımızda öne çıkan tradisyonel ürün gruplarında Uzakdoğu ülkelerinin gümrük duvarlarını yok etmeleri ile aynı ürün grubunu üreten ülkeler arasında rekabet hızla artmakta, konjonktürel durumların da etkisi ile risk teşkil etmektedir. Kümelenme kavramı bu noktada sektörel dönüşümler için önemli bir avantaj sağlayabilir. Ülkemizde genel olarak firmalar esnek üretim kabiliyetine sahip olmakla birlikte zayıf firmalardan oluşur. Bu işletmelerin çoğu KOBİ’dir. Bu işletmeler Uzakdoğu merkezli ucuz fiyatlı mal olan ürünlerin küresel piyasada yaygınlaşması ile rekabet avantajlarını kaybetmekte olduğundan, kendilerini dünya pazarında yeniden konumlandırma ve bir değişim sürecine girmektedir. Ülkelerin rekabetçiliğinin geliştirilmesinde birçok kamu politika aracı bulunmaktadır. Bunlardan gözleri görülür değişimin zaman almasına karşın en etkini kümelenmelerdir. Sübvansiyonlar, teşvikler kısa vadeli olmakta, işletmelerin kronik sorunlarına çözüm üretememektedir. Her bölgenin kendine özgü yerel dinamikleri mevcuttur. Bölgesel stratejilerin arzu edilen amaca ulaşabilmesi için her bölgenin kendi yerel dinamiklerine göre dizayn edilmesi gerekmektedir. Ülke genelinde ortaya konulacak kümelenme politikaları ve hedefleri ile küresel piyasalarda etkin rekabet, dış ticaret rakamlarında ve niteliğinde artış, uluslararası yatırımcıların gelmesini sağlayabilecektir. Görece zayıf durumda olan sektörlere rekabetçiliklerinin artırılması için finansal teşvik verilmesi yerine bölgesel

rekabetçiliği doğrudan geliştirecek olan kümelenmeyle ilgili doğru stratejilerin belirlenmesi ve doğru adımların atılması isabetli olacaktır. Bu şekilde doğru ve stratejik adımların atılması sektör değer zincirinin bir arada olduğu kümelerde yol gösterici bir politika olmakla birlikte önemli bir kelebek etkisi ile yayılmasını sağlayacaktır. Ülkemizde işletmelerin yoğun olarak küresel pazarlarda yer bulma çabası içinde oldukları, hükümet politikalarının da bu çerçevede oluştuğu görülmektedir. Ülkemizin küresel rekabette iyi bir oyuncu olması öncelikli hedefimiz olmalıdır. Bu çerçevede kümelenme çalışmalarının nihai hedefi ve önceliğinin küresel piyasalarda ülkemizin önemli bir aktör haline gelmesidir (DTM, 2009: 50). Nitekim günümüzde hem kalkınma planlarında hem hükümet politikalarında hem de yerel planlarda kümelenmenin küresel piyasalarda daha rekabetçi hale gelmek için kümelenme çalışmaları desteklenmektedir.

Benzer Belgeler