• Sonuç bulunamadı

KÜLTÜRÜN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ:

Kültür, Dil Ve Tüketim Ve Reklam İlişkisi

1. KÜLTÜRÜN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ:

Güvenç kültürü “Kültür, bir toplumun ya da bütün toplumların birikimli uygarlığıdır.

Kültür, belli bir toplumun kendisidir. Kültür, bir dizi sosyal süreçlerin bileşkesidir.

Kültür, bir insan ve toplumun kuramıdır.” şeklinde tanımlamıştır. (Güvenç,2005:95) Ancak Amerikalı iki antropolog Kroeber ve Kluckhohn 1952 yılında kültür konusun-da yayımladıkları bir antolojide kültür ve kavramını tam 164 farklı tanımını derlemiş ve tartışmışlardır. Bu derlemeyi, 1964 yılında yazdığı bir makale ile eleştiren Berelson “Bi-limsel bir kavramın bu kadar çok tanımı varsa onun tanımlanamayacağını kabul etmek gerekir” demektedir. (Kroeber,vd.1952:11-73)

Kültür kavramı neden tanımlanamıyor? Uzmanlar belli bir tanım üzerinde neden an-laşıp birleşemiyorlar? Güçlük nereden geliyor? Bu soruların yanıtları kültür sözcüğünün çok anlamlı oluşunda aranabilir.

Kültür sözcüğünün oldukça zengin, uzun ve ilginç bir tarihçesi vardır Ancak Kroeber ve Kluckhohn kültür sözcüğünü kullanımı açısından:

• Bilim Alanında Kültür: Uygarlık anlamındadır

• Beşeri Alanda Kültür: Eğitim sürecinin ürünüdür

• Estetik Alanda Kültür: Güzel sanatlardır

• Teknolojik ve Biyolojik alanda Kültür: Üretme, tarım, ekim, çoğalma ve yetiştir-medir

şeklinde 4 ana başlığa ayırmışlardır. (Güvenç,2005:95). Aşağıdaki tablo kültür sözcü-ğünün kullanım alanları açısından açıklayıcıdır. (Tablo. 1)

Tablo. 1 Çeşitli Kültür Kavramları ve Anlamları

Kültür bir toplumun yaşama tarzıdır. Kültür bir milleti millet yapan maddi ve mane-vi değerlerin tümüdür. Kültür, içgüdüsel ve kalıtımsal değil, her bireyin doğduktan son-raki yaşantısı içinde kazandığı alışkanlıklar, davranış ve tepki eğilimleridir. Kültür, öğre-nilen ve eğitimle kazanılan bir şeydir. Karl Marx kültürü: “Doğanın yarattıklarına kar-şın; insanoğlu’nun yarattığı her şeydir” şeklinde tanımlamıştır.

Ancak kültürün ne olup ne olmadığı ve onun bazı özellik ve ilkeleri üzerinde daha ay-rıntılı ve açıklayıcı durmak gerekir ise kültürün birkaç ana özelliğini aşağıdaki gibi sıra-lanabilir ve kültür kavramını daha iyi anlaşılabilir

Kültür Öğrenilir: Kültür içgüdüsel ve kalıtımsal değildir. Her bireyin doğduktan sonraki yaşantısı içinde kazandığı alışkanlıklar, davranış ve tepki eğilimleridir.

Kültür Tarihi ve Süreklidir: Bütün hayvanlar öğrenme yeteneğine sahiptir ancak in-sanı bunlardan ayıran en önemli özellik inin-sanın bir dili konuşabilme yeteneğidir. İçgüdü-sel olarak hayvanlar yavrularına bir takım şeyler öğretebilirler ancak insan dil ile eğitilir, dil ile hayatını sürdürür ve dil ile bir kültürü öğrenip diğer kuşağa aktarabilir. Kültür de-yince akla ilk töreler gelir zira kültürün sürekliliğini gelenek ve görenekler sağlar. Gele-nekler ve göreGele-nekler ise bir kuşaktan diğer bir kuşağa aktarılması için dil’e gereksinimi vardır. İşte bundan dolayı kültür tarihi ve süreklidir.

Kültür İdeal ya da İdealleştirilmiş Kurallar Sistemidir: İdeal olması gerekendir.

Sistemin üyesi olan birey, kültürel kuralı ve kurala uymayan davranışları hemen tanır.

Kültürün idealleştirilmiş değerleri vardır.

Kültür İhtiyaçları Karşılayıcı ve Doyum Sağlayıcıdır: Kültür temel biyolojik ihti-yaçları ve bunlardan doğan 2.derece ihtiihti-yaçları, çoğu zaman ve önemli ölçüde karşılar.

Psikoloji bilimi ancak doyum verici olduğu sürece alışkanlıkların devam ettiğini göster-miştir. Doyum alışkanlıkları destekler ve pekiştirirken; doyum yokluğu ise alışkanlıkla-rın kaybolmasına yol açabilir. Bu halde, kültürel öğeler toplumun üyelerine bir doyum veya hizmet sağlayarak var olabilirler. Bireysel ihtiyaçlar bir ölçüde benzerdirler bu bağ-lamda kültürler de benzerlikler göstermektedir.

Kültür Değişir: Kültür, zaman içinde doğal çevreye uyum gösterir. Kültürel sistemi oluşturan bireylerin biyolojik ve psikolojik istek ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyum gösterir. Koşullar değiştikçe, geleneksen çözüm yollarının sağladığı doyum düze-yi de azalır ve değişir. Kültür yeni ihtiyaçlara uyum gösterir. (Güvenç,2005:101–103).

1.1 Kültür Kavramı ve Kültürel Öğeler:

İnsanların ve toplumların, birbirlerine neden ve ne şekilde benzediği ya da benzemediği insanların ve toplumların neden ve nasıl değiştiği, insanların ve toplumların birbirinden

Tablo. 2’de kültürün temel kurum ve değişkenleri anlatılmaya çalışılmıştır.

Tablo. 2 ’ye göre:

• Tarihi Kaynaklar ve Töreler

• Aile ve Akrabalık

• Sağlık ve Hastalık

• Bilim, Sanat ve Eğitim

nasıl etkilendiği gibi sorular, tarihin ve insanı konu edinen sosyal ve beşeri bilimlerin en güç sorunları arasında yer alır. (Güvenç,2005:5) Bozkurt Güvenç’in “İnsan ve Kültür”

isimli kitabında verdiği Kültür kavramı ve ana öğelerini içeren “Kültür Haritası”

aşağıdaki gibidir. (Güvenç,2005:106) (Tablo. 2)

Tablo. 2: Kültür Kavramı - Ana Öğeleri - Kültür Haritası

• Yerleşmeler

• Üretim ve Tüketim

• Din, Devlet ve Yönetim

• İnsan (Nüfus)

• Dil ve Kişilik Sistemi

• Doğal Çevre gibi kurum ve değişkenler bilimsel incelemelerde kullanılamayacak ka-dar soyut ilişkiler olmasına karşın kültürün öğelerini tanımlamak için kullanılmaktadır.

(Güvenç, 2005:114).

1.2 Kültürel Süreçler:

Kültürel süreçler, kültürün kendisi gibi kavramsal araçlardır. Ancak kültür süreçlerinin kültürel olaylardan farkı; kültürel süreçler daha genel, soyut ve evrensele yakın düzeyde geçerli kavramlardır. (Güvenç,2005:122–123). Kültür kavramı içinde çok sayıda kültürel süreç bulunmaktadır.

Kültürel Süreçlerden en önemli olanları:

• Kültürlenme

• Kültürel Yayılma

• Kültürleşme

• Kültürlenme

• Kültür Şoku

• Zorla-Kültürlenme

• Kültürel Özümseme

• Kültürel Değişme veya Kültür Değişmesi şeklindedir.

Bu kültürel süreçleri Güvenç’in tanımlamalarına göre teker teker açıklayacak olursak:

Kültürlenme (Enculturation): Sosyal bilimlerdeki sosyalizasyon ya da geniş anlamıy-la eğitim. Doğumdan ölüme kadar, bireyin toplumun istek ve beklentilerine uyacak şe-kilde etkilenmesi ve değiştirilmesidir

Kültürel Yayılma (Diffusion): Belli bir toplumda, dıştan içe doğru ya da içten dışa doğru, maddi ve manevi öğelerin sürekli olarak yayılmasıdır.

Kültürleşme (Acculturation): Kültürel yayılma süreci ile gelen maddi ve manevi öğeler ile başka kültürden birey ve grupların, belli bir kültürel etkileşime girmesi ve kar-şılıklı etkileşim sonunda her ikisinin de değişmesidir.

Kültürlenme (Culturation): Belli bir toplumun alt- kültürlerinden, ya da farklı top-lumlardan kopup gelen birey ve grupların, buluşması ve bir etkileşim süresi sonunda, asıl kültür ve alt- kültürlerde bulunmayan yepyeni bir birleşime varılması, ulaşılmasıdır.

Kültür Şoku (Culture Shock): Bir kültürden başka bir kültüre giden bireylerin, ye-ni kültüre uyum yapmakta karşılaştıkları güçlükler, sıkıntı ve bunalımlar, gösterdikleri tepkilerdir.

Zorla- Kültürlenme (Trans-Culturation): Bir kültüre mensup birey ve grupların, başka bir kültür tarafından zorla değiştirilmesidir.

Kültürel Özümseme (Assimilation): Bir kültürel sistemin başka bir kültürel sistemi, giderek, kendine benzetmesi, kültürel egemenliği altına almasıdir.

Kültürel Değişme veya Kültür Değişmesi (Cultural Change): Yukarıdaki bütün süreçlerin ve öteki kültürel etkenlerin bir bileşkesi olarak, toplumun bütünüyle veya ba-zı kurumları ile değişmesi ya da değişikliğe uğramasıdır.

1.3 Kültürün Önemi:

Genellikle kültür ile millet veya toplum kavramları birlikte düşünülür; birinin varlığı diğerinin de varlığını akla getirir. Çünkü bir kültürün var olabilmesi için onu yaratacak ve gelecek nesillere aktaracak az – çok teşkilatlanmış kurumları bulunan, işbirliği halinde fertlerden ve gruplardan meydana gelen bir topluluğa ihtiyaç vardır. Aynı şekilde ortak kültür değerleri ve normları ile birbirine bağlanmadan, dayanışmadan yoksun bir toplum da yaşayamaz.

Turhan (1980)’a göre bir toplumun bağımsız bir millet halinde ortaya çıkabilmesi iki yolla mümkün olabilir. Ya belli bir sosyal grup önce kendine özgü bir kültür meydana getirip buna dayanarak bağımsız bir devlet kuruyor. Ya da önce milli bir devlet kurarak bunun çerçevesi içinde milli kültürü yaratmaya çalışıyor.

Her iki yolda da milletin benliğini ve bağımsızlığını koruyabilmesi, varlığını devam et-tirebilmesi için milli bir kültüre sahip olması gereklidir. (Turhan,1980:408).