• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: KIRIM’DA SOSYAL YAPI

3.2 Etnik ve Dini Yapılar

3.2.3 Kölelik

Türkçe’de köleden başka kul, bende, esir ve kadın köle anlamında cariye, odalık gibi kelimeler kullanılmıştır. Farça’da gulam, Arapça’da memlûk, abd gibi kelimeler kölenin karşılığıdır.83 Osmanlı’da hür olmayan herkes için köle ya da esir kelimesi kullanılmaktaydı. Erken dönemlerde Osmanlı’da kölelik yokken I. Murat’la birlikte devletin de ihtiyacı nispetinde kölelik ve cariyelik başlamıştır. Kırım hanları ’da XVII. yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı’ya özellikle Çerkes köleler göndermiştir.84 Köleler gündelik işlerde kullanılan ve bu hizmetleri karşılığında sahipleri tarafından

80

Halil İnalcık, “Cizye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1993) 8: 45.

81

Ahmet Yaman, “Zımmi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2013), 44: 434.

82

KŞS, s.39.

83

Mehmet Akif Aydın - Muhammed Hamidullah, “Köle”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (Ankara: TDV Yayınları, 2002), 26: 237.

84

Nihat Engin, “Köle”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (Ankara: TDV Yayınları, 2002), 26: 247.

23

yaşamsal ihtiyaçları karşılanan mal olarak görülmektedir.85 Bazı bölgelerde köle ticareti geçim kaynağı haline gelmiştir. Çok eski zamanlardan beri Kırım coğrafyası köle ticaretinin merkezlerinden biri olmuştur. Bu durum Karadeniz’de Osmanlı Devleti’nin ve Kırım Hanlığı’nın ortaya çıkmasından sonra da devam etmiştir. Kırım’ın liman şehirlerinde Çerkes, Abaza, Gürcü, Tatar gibi milletlerden birçok esir, köle olarak Anadolu’ya ve Avrupa’ya satılmıştır.86 Zaman içinde köle ticareti Tatarların eline geçmiştir. Tatarlar köle ticaretinde satmak için sık sık Boğdan ve

civarına seferler düzenleyerek oralarda yaşayan insanları esir ettikleri

görülmektedir.87 Kırım’da esir ticareti belirli kurallara göre yapılırdı. Esirciler emini adı verilen kişiler esir pazarlarını yapılan işlemleri kontrol ederdi.88 İncelenen defterde kölelerle ilgili birçok dava bulunmaktadır. Defterde kölelerden, genellikle abd-ı memlûk ya da cariye olarak bahsedilmektedir. Köleler, alım – satım, azat edilme ve cariye ile nikâhlanma gibi farklı davalara konu olmuştur. Birçok kölenin nereden getirildiği beli olduğu için isimlerinin önüne bir lakap gibi geldikleri yerlerin isimleri eklenmiştir. Bazı köleler ise çok belirgin fiziksel farklılıkları varsa davalarda bu farklıları belirtilerek anlatılmışlardır. Bu davaların örnekleri konusu geldiğinde verilecektir.

Tablo 8

Defterde Adı Geçen Köleler

Kaytas Fedur El-Hâc Yusuf Meydaş Estepan

İvan İsyan Abdi Ramazan

Kaynak:Bu çalışma 10. cildin 1 – 70 sayfa aralığındaki belgeleri incelenerek oluşturulmuştur.

85

Mustafa Zeki Terzi - Erdoğan Merçil - Abdülkadir Özcan, “Gulam”, Türkiye Diyanet Vakfıİslam

Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1996) 14: 178. 86

Alan Fisher, Kırım Tatarları, trc. Eşref B. Özbilen (İstanbul: Selenge Yayınları, 2009), 46.

87

Ahmet Nezihi Turan, “Bahçesaray Köleleri (17. – 18. Yüzyıllar)”, Bilig 48 (Kış/2009): 241.

88

Fırat Yaşa, “Kırım Hanlığında Köleliğin Sosyal ve Mali Boyutları”, Gaziantep University Journal

24 Tablo 9

Defterde Adı Geçen Cariyeler

Kasfa Gökçe Gülbahar Canbike

Servi Kitayet Suyut Parsek

Balgara Hümayun Birar Tatvar

Server Badısaba Kutel Fatıma

Marişke Sabka Barseke Nursaba

Kaynak:Bu çalışma 10. cildin 1 – 70 sayfa aralığındaki belgeleri incelenerek oluşturulmuştur.

3.2.3.1 Köle Alım – Satımı

Kölenin sahibine ait bir eşya olarak görüldüğünü ve bütün haklarının sahibinin tasarrufunda olduğunu görmekteyiz. İncelenen defterde kölelerin alınıp satıldığına, miras bırakıldığına dair pek çok kayıt bulunmaktadır. Bu kayıtlar genellikle bu alım – satımın ya da miras bırakmanın belgelenmesi ya da onaylanması tarzındadır. Satıcı ile alıcı arasında sonradan herhangi bir sorun çıkmaması için yapılan bir işlem olarak görülmektedir. Bazı durumlarda ise kölenin sahibiyle yaptığı anlaşmayla ilgili bir sıkıntı yaşanması durumunda kölenin mahkemeye başvurduğunu görmekteyiz. Örneğin; Yahudi köle tüccarı İsak, Ahmet’e Rus asıllı Gülzaman isminde bir cariyeyi yüz otuz kuruşa sattığını görüyoruz. Fakat cariyenin hasta olduğunu ve saçlarının döküldüğünü gören Ahmet mahkemeye başvurup “Gülzaman isimli cariyeyi hiçbir kusuru olmadığı beyanına istinaden onu almıştım ama kusurlu çıktı” diyerek parasını geri istemektedir. İsak ise “satış esnasında cariye kusurlu çıkarsa geri alacağına dair bir garanti vermedim” demektedir. Mahkeme İsak’ın yemin etmesini ister ve İsak alışverişin söylediği şekilde gerçekleştiğine dair yemin edince, mahkeme satışın geçerli olduğuna ve Ahmet’in haksız olduğuna karar vermektedir.89 Başka bir dava da ise köle Kaytas’ın İsak isimli Yahudi ile on dört yıllık kölelik sözleşmesi yaptığını fakat on dört yıl dolmuş olmasına rağmen İsak bunu kabul etmediği için Kaytas’ın mahkemeye başvurduğunu görmekteyiz. Mahkeme Kaytas’ın iddiasını destekleyecek şahitler getirmesini istemiştir ve Kaytas sadece bir şahit getirebildiği için

89

25

mahkemenin ikinci şahit bulunana kadar ertelendiğini görmekteyiz.90 Görüldüğü üzere köle alım satımı ve kölelik sözleşmeleri bu şekilde gerçekleşmektedir. Köle olmasına rağmen haksızlık yaşanıyorsa mahkemeye başvurma hakkı bulunmaktadır.

Tablo 10

Defterde Adı Geçen Köle ve Cariyelerin Fiyatları

Ramazan 51 Hasene Kitayet 450 Kuruş

Hümayun 50 Hasene Tatvar 375 Kuruş

Badısaba 50 Hasene Gülzaman 130 Kuruş

Canbike 40 Hasene Suyut 90 Kuruş

Sabka 30 Hasene Fatıma 60 Kuruş

Gülbahar 20 Hasene Kutel 60 Kuruş

Barseke 8 Hasene Nursaba 45 Kuruş

Parsek 524 Kuruş Birar 45 Kuruş

Kaynak:Bu çalışma 10. cildin 1 – 70 sayfa aralığındaki belgeleri incelenerek oluşturulmuştur.

3.2.3.2 Kölenin Azat Edilmesi

Kölelerle ilgili davalar arasında en fazla dava kölelerin azat edilmesi ile ilgili

davalar olarak görülmektedir. Bu davalarda farklı sebeplerden dolayı kölelerin azat edildiklerini görmekteyiz. Bazen herhangi bir sebebe bağlı olmadan ki muhtemelen sevap olduğu için, bazen de belli bir koşula bağlı olarak kölelerin azat edildiğine dair davalar bulunmaktadır. Bu koşullar genelde köle sahibinin ölümü ya da cariyeyle evlenmek istemesidir. Kölenin azat olduğunu kanıtlayan belgeye ıtknâme denmektedir. Örnek olarak; Vasal isimli zımmi, Alacabaş isimli köle tüccarından Kasfa isimli zımmi köleyi yetmiş altına satın alıp azat etmiş ve onunla evlenmiştir. Hasbek ve Taven isimli zımmilerde bu olaya şahit olmuşlar ve mahkemede Vasal’ın Kasfa ile evlendiğine şahitlik yapmışlardır.91 Görüldüğü üzere bu davada azat edilme sebebi evlenmedir. Diğer bir davada; Kırım hanının Kutlu Şah el-Katib’i vekil,

90

KŞS, s.4

91

26

Mehmet ve Abdülgani’yi şahit ederek Servi ve Balgara isimli cariyelerini hiçbir sebep göstermeksizin azat ettiğinin ve ıtknâmelerinin verilmesini buyurduğunu görmekteyiz.92 Verdikleri hizmet dolayısıyla ya da yaşları geçtiği için Kırım hanı tarafından azat edilen iki cariyeyi görmekteyiz. Son olarak birde ölmeden önce azat edilen kölelerden bir örnek verelim; Abdi isimli kölenin sahibi olan Hasan Çelebi’nin kendisini ölmeden evvel azat ettiğini ve olaya Şahbaz Mirza ve Molaş’ın şahit olduğunu bu sebeple ıtknâmesinin verilmesi için mahkemeye başvurduğunu görmekteyiz. Mahkeme şahitlerin şehâdetinin ardından Abdi’ye ıtknâmesinin verilmesine karar vermektedir.93

Benzer Belgeler