• Sonuç bulunamadı

2.5. Kiplik Türleri

2.5.2. Jennifer Coates

Coates (1983:10) kiplikleri yazarın tek anlamsal (monosemantic) ya da çok anlamsal (polysemantic) yaklaşımı benimsemesine bağlı olarak iki gruba ayırır. Tek anlamsal yaklaşım her bir kiplik için ‘temel anlamı’ bildirir. Bu anlam bir kipliğin tüm kullanımlarındakiyle ilgili olmak zorunda olduğu için, katı bir ulamsal modelden kendini dolaylı olarak ayrı tutar. Öte yandan çok anlamsal yaklaşım, ayrık olduğu varsayılan farklı ulamlarla ilgilidir. Coates bu yaklaşımların hiçbirini tatmin edici bulmaz. Bunların yanı sıra kipliğin mantıksal biçimselleştirmeleri kesin ulamlarla ilgilidir ve doğal dildeki belirsizlik problemini tanımakta başarısız olduklarını ileri sürer. “Hem mantıksal hem de çok anlamsal yaklaşımları kesinlik anlamıyla meşgul olurlarken, tek anlamsal yaklaşımların onların varlığını inkâr ettiğini görebiliriz” (Coates, 1983). Bu belirsizlik hakkında emin olmanın imkânsız olmadığını savunur. Bunun basitçe “ayrık ulamlama yapmayı uyarlama ya da inkâr etme veya tek anlamlı ya da çok anlamlı yaklaşımları tercih etme durumu olmadığını” söyler (Coates, 1983). Kipsellerin çözümlemesi hem ulamsal hem de ulamsal-olmayan yaklaşımların gerekli olduğunu açıkça ortaya koyar ve bu yüzden kipsellerin anlamlarının yeterli betimlemesinin bu iki yaklaşımın bireşimiyle yapılabileceğini savunur.

Öncelikle Coates mantıktaki kipliği kabul eder. Bilgisel kiplik konuşucunun varsayımlarıyla ya da olasılık değerlendirmeleriyle ilgilidir, pek çok durumda da söylenen önermenin doğruluğuna karşı konuşucu tutumunu belirtir. Fakat mantıktaki bilgiselliğin aksine, dildeki bilgisel kipliğin daha nesnel olduğunu savunur.

(12) Paul şimdiye Liverpool’a varmıştır. (Paul must be in Liverpool by now) Bu örnek bir bağlam içinde ‘Paul’un hem evden çıktığı hem de şu anki saati ve ulaşım durumunu göz önüne alarak Paul şimdi Liverpool’dadır diye varsayıyorum’ şeklinde okunabilir. Her ne kadar çıkarsamayı yönlendiren gerçekler belirtilmese de, {-mIştIr} biçimbirimi konuşucunun mantıksal çıkarımını ortaya koyar.

Mantıkçıların bakış açısına göre bilgisel kiplik bu tümcenin bilinenlerin ışığında, Paul’un Liverpool’da olması oldukça muhtemeldir şeklinde okunabilir. Fakat buarada konuşucuya değinilmemiştir; bu da mantıkçıların öznel bilgisel kiplikle ilgilendiklerini göstermektedir ki bu da gerekirlik (alethic) kipliği ile (önermenin gerekli doğruluğunu belirten kiplik) ilgilidir (Coates, 1983).

Temelde Coates (1983:18–21) kipleri ikiye ayırır: bilgisel ve bilgisel olmayan (non-epistemic). Bilgisel kipler önerme ile ilgilidir. ‘Bilgisel kiplik önermenin doğruluğunu ileri süren konuşucu kaynaklarını anlatır’ (Coates, 1983:20). Bilgisel olmayan kipler ise olaylar ya da gerçeklerle ilgilidir. Coates bilgisel olmayan bu kiplere kök kiplik (root modality) adını verir. Kök kipliği terimini sınıflandırmanın çok zor olduğuna değinir.

Şekil 5.

Coates’in kiplik ayırımı Kiplik

Bilgisel kiplik Kök kiplik

Coates yaptığı bütünce çalışmasının verilerine bakarak kök-bilgisel ayırımının ayrık olduğunu savunur. Bunun temel göstergelerini şöyle sıralar:

(i) belirsiz durumların varlığı (iki anlamın birbiriyle ilişkili/ilişkisiz olması),

(ii) (ii) farklı sözdizimsel ve anlambilimsel özelliklerde bu iki ulamın birlikte gerçekleşmesi (olumsuzluk, görünüş, vs. gibi) ve

(iii) (iii) farklı açımlamalar yapma olasılığı.

Coates kök ve bilgisel ulamlarda öznelden nesnel anlama doğru bir süreklilik bulmuştur; ama kök ulamı tek başına güçlü anlamdan zayıf anlama doğru bağımsız fakat paralel bir süreklilik göstermektedir. Kipsel yardımcı fiillerde öznel olarak (hem kök hem bilgisel) ya da güçlü (kök) olarak tanımladığı örnekler bulmuştur. Tüm bunlara baktığımızda Coates bilgisel kipliği reddetmez. Kök kipliğin bilgisel kiplikle bir arada görülebildiğini, bunun yanı sıra kök kipliğin tek başına da

görülebildiğini savunur. Hatta çoğu durumda bilgisel kipliğin çok nadir bulunduğunu anlatır.

Ayrıca kiplerin sınırları belirsiz bir alan içinde yer aldığını iddia eder. {- mAlI}(must) ve {-Abil}(may) gibi tipik kök kipsellerinin ‘zorunluluk’ ve ‘izin’ gibi geniş çapta anlamlar içerdiğini ve bunların sadece çekirdeği (core) temsil ettiğini söyler. “Palmer bu problemin sadece yükümlülük kipliği değil aynı zamanda devinimsel ve varoluşsal kiplikleri de tanıyarak üstesinden gelmeye çalışır. Fakat bu {-mAlI}nın bilgisel-olmayan anlamları kapsadığı gerçeğini kapsamamaktadır” (Coates, 1983). Coates’e göre kipsellerin hem çekirdek hem de dolaylı anlatım (peripheral) anlamları vardır. Kök terimi hem yükümlülüğü hem de devinimsel kipliği kapsar. Bu yüzden tarafsız bir terim olan kök kipliği terimini kullanmayı tercih eder.

Coates (1983: 26) bütünce çalışmasında elde ettiği verileri yorumlamak için kipleri anlamsal kümelere ayırır. Bunları dört ana başlık altında inceler: (1) Zorunluluk/Gereklilik, (2) Niyet/ Tahmin/ Gelecek, (3) Olasılık/Yetenek/İzin ve (4) Bilgisel Olasılık. Buna göre kipsel bir eylem bazen birden fazla küme içinde yer alabilir.

Şekil 6.

Coates’in anlamsal kip kümeleri

Anlamsal Kip Kümeleri

Zorunluluk/ Niyet/Tahmin/ Olasılık/Yetenek/ Bilgisel

Gereklilik Gelecek İzin Olasılık

Bu kümelerde 12 tane kiplik türü vardır. Bunlar güçlü yükümlülük, zayıf yükümlülük, izin, istem (İng. volution), tahmin, yetenek, kök olasılık, bilgisel olasılık, güçlü çıkarsama, zayıf çıkarsama, hipotez ve yarı-dilektir (İng. quasi-

subjunctive). Coates bunları incelerken yine ikili ayrımı üzerinden gider. İncelenen kipsel yardımcı eylemler bilgisel ve kök kiplik olmaları üzerinden yorumlanırlar. Tüm bu verilere baktığımızda Coates (1983) yükümlülük kipliğini bir ulam olarak görmez. Bunun nedeni olarak da bu kipsellerle verilen durumların (... için gereklidir) gibi başka bir yolla da açımlanabileceğini söyler. Bunun yanı sıra Palmer’dan farklı olarak bilgisel kipliği farklı yorumlar. Bilgisel kipler sadece öznellik anlamında değişiklik gösterirken (nesnel durumlar nadiren görülür), kök kipseller hem öznellik hem de güçlü-zayıf süreklilik anlamında değişiklik gösterir. Yaptığı bütünce çalışmasında ‘Saat 10’a kadar geri gelmelisin’, ‘Gidebilirsin’, ‘İngilizce konuşabilirim’ gibi sık verilen örneklerin gerçek dilde (hem yazılı hem de sözlü) oldukça az rastlandığını ortaya koymuştur.

Yükümlülük ve kök kiplerinin aynı olmadığını savunan yalnızca Coates değildir. Örneğin de Haan (2006) da her ne kadar sadece kök tümcelerde görülmediği için yanlış adlandırıldığını söylese de konuyla ilgili şunları söyler:

Yükümlülük ve kök kiplikleri arasında belirgin bir fark vardır. Fakat maalesef bazı çalışmalarda bu fark belirsizleştirilmiş ve hatta bu terim birbirlerinin yerine kullanılmaya başlanmıştır. Yine de kök kiplik teriminin kullanımında dilbilimciler, mantıktaki kipliğin geleneksel alanının dışında yatan yönlerini gösterebilmişlerdir. İşte kök teriminin kullanımı kipliğin bu yönünü gösterir (de Haan; 2006).

Kısaca Coates kipleri anlamsal bakımdan sınıflandırmayı uygun bulur. Bunun dışında ise diğer dilbilimcilerin aksine yükümlülük ya da devinimsel kiplik terimlerini kullanmaktan kaçınır. Bunun yerine kök kiplik terimini tercih eder. Kök kiplik ve bilgisel kiplik terimlerini yalnızca anlamsal açıdan ele alır. Kök kiplik hem öznellik hem de derecelendirme anlamında değişiklik gösterebilirken, bilgisel kiplik yalnızca öznellik bakımından değişiklik gösterir. Bundan dolayıdır ki bilgisel olasılık, bilgisel gereklilik gibi terimler kullanır.

Benzer Belgeler