• Sonuç bulunamadı

3.4 Operasyon Argo

Gerçek olaylara dayanan bu hikayede Kaçırılma operasyonunun adı Canadian Caper olarak adlandırılmıĢtır. Hikâye 2007 yılında CIA operasyon sorumlusu olan Tony Mendez'in yazdığı "The Master of Disguise" isimli kitap ve Joshuah Berman'ın konu hakkında Wired isimli dergide yazdığı "The Great Escape" isimli makale ile açığa çıkmıĢtır. Argo, 85. Akademi Ödülleri'nde (Oscar ödülleri) En Ġyi Kurgu, En Ġyi Uyarlama Senaryo ve En iyi Film ödüllerini kazanmıĢtır.

3.4.1 Filmin Konusu ve Bilgileri "Operasyon Argo"nun Filmografisi Yapım : 2012 - ABD

Orjinal Adı : Argo

Filmin Süresi : 120 dakika Yönetmen : Ben Affleck Senaryo : Chris Terrio Tür : Gerilim, Dram, Tarih

Oyuncular : Ben Affleck (Tony Mendez), Bryan Cranston (Jack O'Donnell), Alan Arkin (Lester Siegel), John Goodman (John Chambers), Clea Duvall (Cora Lijek), Victor Garber (Ken Taylor), Tate Donovan (Bon Anders), Scoot McNairy (Joe Stafford), Rorry Cochrane (Lee Schatz), Cristopher Denham (Mark Lijek)

Filmin konusu: 1979 yılında 4 Kasım tarihinde ġah'ın devrildiği Ġran devriminin en yoğun günlerinde, militanlar baĢkent Tahran‟daki Amerikan Büyük Elçilik binasına girip 52 Amerikalıyı rehin alırlar. O hengâmede kaçmayı baĢaran 6 Amerikan vatandaĢı Kanada Elçiliği‟ne sığınır ve hayatları halen tehlikededir. Her an yakalanma ve öldürülme tehlikesiyle karĢı karĢıyadırlar. CIA uzmanı Tony Mendez bu Amerikan vatandaĢlarını kurtarmak amacıyla bir film senaryosuna yakıĢır oldukça riskli bir plan hazırlar.

3.4.2 Filmin Çözümlenmesi

Bu filmde 1979 yılında Ġran Ġslam devrimi sırasında Tahran'da yaĢanan rehine krizi olayında ABD büyükelçiliğinden Kanada büyükelçiliğine kaçan 6 ABD'li diplomatın Ġran'dan kaçırılması olayı iĢlenmektedir. Film gösterime girdikten sonra Ġran tarafından büyük tepki almıĢtır. Ġranlılar bu filmde Amerikan milliyetçiliğinin baskın olduğunu, Ġran halkının çağ dıĢı gösterildiğini, filmin konusunun Ġran'da geçmesine rağmen Ġranlıların gözünden olaya dair bir bakıĢın sunulmadığını eleĢtirerek dile getirmiĢlerdir. Argo'nun Oscar ödüllerinde de en iyi film ödülünü alması Ġranlıların tepkisini artırmıĢtır. (Demir ve AĢan, 2014, s.6)

Oscar‟da büyük ödülün Argo'ya verilmesi ve bu ödül verilirken Beyaz Saray'la canlı bağlantı kurularak ödül haberinin First Lady Michelle Obama tarafından duyurulması Ġranlıları daha da kızdıran bir durum olmuĢtur. Ġran haber ajansları Mehr ve Fars'ın yanı sıra Ġran devlet televizyonu yaptığı açıklamalarda Oscar ödüllerinin siyasi boyutunun olduğu bir kez daha ortaya çıkmıĢtır, bu sıra dıĢı bağlantının neden özellikle Ġran karĢıtı bir filmde yapıldığı dikkat çekicidir diyerek tepkilerini göstermiĢlerdir. (http://www.timeturk.com/tr/2013/03/14/oscar-odullu-argo-ya-iran-dan-sert-tepki.html

EriĢim: 19.06.2015)

Argo filmi Ġranlılara ve 21. yüzyılın Doğu algısına yönelik yeni oryantalist bakıĢ açısına önemli bir örnek teĢkil etmektedir. Bu bakıĢ açısı incelikle hazırlanmıĢ yeni bir tasarım içerisinde sunulan bir oryantalizmdir. Argo filminde vurguyu arttırmak için Ġranlıların sunumunda beyaz tenli insan kullanımından kaçınılmaktadır. Sömürgeci ve ırkçı etiketler kullanılmazken açık bir Ģekilde Batı kültürünün üstünlüğü gösterilmektedir. Filmin ve propagandasının gücü o kadar büyük ki filmde ortaya konan yeni kültür kavramı Amerikalılara dönük, Ġranlılarla olan kültürel farklılık algısı veren bir sunumdur. Filmde modern, medeni Batı ve geleneksel geri kalmıĢ Doğu, iyi ve kötü öğeleriyle açık bir Ģekilde ayrıĢtırılmaktadır (Mousavi, 2013, s.100,101).

Film baĢlarken, görsel anlatımla desteklenerek Ģu seslendirme yapılır; "Burası günümüzde Ġran olarak bilinen Pers Ġmparatorluğu. Bu topraklar, 2500 yıl boyunca "ġah" adı verilen krallar tarafından yönetildi. Laik demokrat Mohammed Mosaddegh 1950 yılında halk

tarafından hükümet baĢkanı olarak seçildi. Yeni hükümet, Ġngiliz ve Amerikan petrol Ģirketlerini yerelleĢtirdi böylece Ġran'a ait petrolün Ġran halkına verilmesi sağlandı. Ancak 1953 yılında, Amerikan ve Ġngiliz Ģirketlerinin desteklediği darbeyle Mosaddegh görevden alınarak yerine ġah Rıza Pehlevi getirildi. Bu genç adam rahata düĢkünlüğü ve aĢırıya kaçmasıyla tanınıyordu. EĢinin süt banyosunda yıkandığı kendisinin de yemeklerini Paris'ten uçakla getirttiği söylenirdi. Ġnsanlar açlık çekiyordu. ġah, "Savak" adı verilen acımasız polis gücü sayesinde hüküm sürmeye devam etti. ĠĢkence ve korku devri baĢlamıĢtı. ġah, çoğu geleneksel ġii olan toplumu çığırından çıkaran Ġran'ı BatılılaĢtırma sürecini baĢlattı. 1979 yılında ayaklanan halk ġah yönetimini devirdi. Sürgündeki din adamı Ayetullah Humeyni Ġran'ı yönetmek için geri döndü. Beraberinde ölüm mangalarını ve kargaĢa da getirdi. Kanserden ölmek üzere olan ġah, Amerika‟daki bir hastaneye gönderildi. Amerika büyükelçiliğinin önünde toplanan halk ġah'ı asmak için tekrar ülkeye gönderilmesini talep ediyorlardı. "

Bu anlatımda ġah'ların ülkeyi yönetmesi olumsuz olarak gösterilir. Topraklar 2.500 yıl boyunca Ģahlarla yönetildi, sonra laik demokrat bir hükümet baĢkanı geldi, Ġran'a petrol kullanımını da kazandırdı ama bu adamı devirerek yerine rahat düĢkünü, halkının açlığını umursamayan, eĢi süt banyosu yapan yine bir Ģah getirildi Ģeklinde ifadelerle laik demokrat hükümet baĢkanı ile Ģah kıyaslanmıĢtır. Ve bu Ģah'a iliĢkin olumsuzluklar anlatılmıĢtır. Sonra bu ġah da devrilerek yerine ölüm mangaları ve kaos getirmekle olumsuzlanan baĢka bir Ģah (Humeyni) getirildiği anlatılmıĢtır. Humeyni geldiğinde ise halk, daha önceleri darbe ile baĢlarına getirttikleri ġah'ı (Pehlevi) bu sefer idam edebilmek için geri istemektedirler Ģeklindeki bir anlatımla, halkın da bu yöndeki uyumsuz tavrı dile getirilmiĢtir.

Halk ABD büyükelçiliği önünde toplanır. Buradaki sahnelere ara ara gerçekte olan eylem görüntüleri, ya da gerçekte olduğu düĢündürülen eylem görüntüleri, küçültülmüĢ ve çözünürlüğü düĢük bir kadrajla aralarda verilerek, gerçekçilik hissi güçlendirilir. Amerikan bayrağını yakan, öfke dolu bir kalabalıktan görüntüler görürüz. Sonra büyükelçilik içerisinde çalıĢan, insanlara yardımcı olan, örneğin birisine nereyi doldurması gerektiğini gösteren masum büyükelçilik çalıĢanlarını görürüz. Büyükelçilik içerisinde çalıĢan ve bekleyen insanlarda gelen seslerden dolayı korku hâkimdir. Filmde yakılan Amerikan bayrağı ile Amerikalıların milli duygularına saldırılarak, Amerikalı vatandaĢlar için ideolojik olarak nefrete yönlendirme yapıldığı söylenebilir.