• Sonuç bulunamadı

Elde edilen veriler Statistical Package for the Social Sciences (SPSS 12.0, Chicago, IL, USA) programına yüklendi. Çalışmada, sonuçlar ortalama±standart sapma olarak gösterildi. Sayısal değerler One-way ANOVA, sayısal olmayan değerler chi-square testleri ile karşılaştırıldı. Korelasyon analizleri, Pearson testi ile yapıldı. Adiponektin, visfatin ve İMK parametrelerinin yaş, sistolik ve diastolik kan basınçları açısından düzeltilmiş analizleri ANCOVA testi ile yapıldı. p<0.05 değerler istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

5.BULGULAR

Çalışma gruplarının yaş, cinsiyet, VKİ, hastalık yaşı, kan basınçları, eşlik eden hastalıkları, kortikosteroid kullanımı ve dozu, ailede hastalık öyküleri ve istatistiksel karşılaştırmaları Tablo 3’te gösterildi. RA grubunda, yaş ortalaması SLE ve SK gruplarından (her ikisi için; p<0.001), sistalo-diastolik kan basınçları ise SK grubundan yüksekti (her ikisi için; p<0.05). Gruplar arasında cinsiyet dağılımı, eşlik eden hastalıklar, sigara içilmesi, ve ailede obezite, HT, DM ve KVH öyküleri açısından farklılık yoktu. Ek olarak, SLE ve RA grupları arasında kortikosteroid kullananların sayısı, ve dozları açısından da istatiksel farklılık yoktu (Tablo 3). Üre, kreatinin düzeyleri açısından da üç grup arasında farklılık yoktu (veriler gösterilmedi).

Tablo 3. Çalışma gruplarında demografik özellikler, eşlik eden hastalıklar ve ailede hastalık öyküsü

SLE (n=26) RA (n=29) SK (n=29)

Yaş (yıl) 34.15 ±11.49† 51.20±11.4938.03±10.33

Cinsiyet (K/E) 24/2 22/7 20/9

Vücut kitle indeksi (kg/m²) 23.18±4.40 24.80±5.24 25.99±4.73

Hastalık yaşı (yıl) 3.8±3.9 6.1±5.5 -

Sistolik kan basıncı (mmHg) 106.92±13.49 115.52±12.70* 102.07±16.34 Diastolik kan basıncı (mmHg) 65.06±8.60 70.69 ±7.52* 62.07±10.73

Obezite (n) 2 2 3 Hipertansiyon (n) 5 7 6 DM (n) 2 2 1 Sigara içenler (n) 6 9 7 Kortikosteroid kullanımı (n) 22 23 - Kortikosteroid dozu# (mg/gün) 6.7±8.6 6.6±4.9 -

Ailede obezite öyküsü (n) 2 4 6

Ailede HT öyküsü (n) 11 19 18

Ailede DM öyküsü (n) 2 4 5

Ailede KVH öyküsü (n) 7 8 5

SLE: Sistemik Lupus Eritematoz, RA: Romatoid Artrit, SK: Sağlıklı Kontrol, K/E: Kadın/Erkek,

DM: Diabetes mellitus, HT: Hipertansiyon, KVH: Kardiyovasküler hastalık, #Prednisolon veya

prednisolon eşdeğer dozu.

RA grubu ile karşılaştırıldığında; †

p<0.001,

Çalışma gruplarının rutin laboratuar verileri ve istatiksel karşılaştırmaları Tablo 4’te gösterildi. Trombosit sayısı, TK, HDL-K, LDL-K, TG ve AKŞ düzeyleri açısından çalışma grupları arasında istatiksel anlamlı bir farklılık yoktu. Sağlıklı kontrol grubunda, hemoglobin düzeyi SLE grubundan (p<0.001), hematokrit düzeyi ise hem SLE hem de RA grubundan yüksekti (sırasıyla; p<0.001, p<0.05). SLE ve RA gruplarında, SK ile karşılaştırıldığında, ESH anlamlı olarak yüksek bulundu (her ikisi için; p<0.001). RA grubunda lökosit sayısı ve CRP düzeyi, SLE ve SK gruplarından (her birisi için; p<0.001), insülin düzeyi ve HOMA-IR indeksi ise (her ikisi için; p<0.01) yalnızca SK grubundan yüksekti.

Tablo 4. Çalışma gruplarında rutin laboratuar verileri

SLE (n=26) RA (n=29) SK (n=29) Lökosit (/mm³) 6406±4408† 9581 ±23146660 ±1115 Hemoglobin (g/dl) 11.63±2.49‡ 12.56 ±2.08 13.87 ±1.96 Hematokrit (%) 36.47±3.43‡ 39.46 ±5.25* 40.79 ±4.02 Trombosit (10³/mm³) 277±143 338 ±114 327±426 TK(mg/dl) 175.03±71.88 184.81 ±43.74 206.24±36.30 HDL-K (mg/dl) 44.68±14.96 45.25 ±10.26 52.75±12.47 LDL-K (mg/dl) 122.07±45.94 121.74 ±30.01 134.58±28.69 TG (mg/dl) 156.88±95.43 121.62 ±44.51 128.89±47.19 Total Protein (g/dl) 7.65±0.87 7.09 ±0.62 7.52±0.92 Albumin (g/dl) 4.05±0.45 3.8 ±0.51 4.11±0.52 AKŞ (mg/dl) 83.50±9.07 89.14 ±24.26 89.03 ±13.61 İnsülin (IU/ml) 9.13±6.51 12.72 ±8.58¥ 6.77 ±3.31 HOMA-IR 1.89 ±1.40 2.87 ±2.31¥ 1.49 ±0.75 ESH (mm/saat) 45.76 ±25.29‡ 45.10 ±37.1018.44 ±9.82 CRP (mg/l) 7.02 ±7.80† 36.32 ±45.464.82±8.56

SLE: Sistemik Lupus Eritematoz, RA: Romatoid Artrit, SK: Sağlıklı Kontrol, TK: Total Kolesterol HDL-K: Yüksek dansiteli lipoprotein kolesterol, LDL-K: Düşük dansiteli lipoprotein kolesterol, TG: Trigliserid, HOMA-IR: Homeostasis model assessment of insulin resistance, CRP: C reaktif protein, ESH: Eritrosit sedimantasyon hızı.

RA grubu ile karşılaştırıldığında; †p<0.001, SK grubu ile karşılaştırılıdğında; *p<0.05, ¥

Hastalık aktivite skorları açısından, SLE grubunda SLEDAI: 8.3±6.1 ve SLICC/ACR: 0.7±1.1, ve RA grubunda DAS-28: 5.3±1.5 olarak belirlendi.

Hasta ve sağlıklı kontrol gruplarının serum TNF-α, IL-6, adiponektin, visfatin düzeyleri, ve intima-media kalınlıkları Tablo 5’te gösterildi. Hasta gruplarında, TNF-α ve IL-6 düzeyleri SK grubundan yüksekti (her birisi için p<0.05).

Sistemik lupus eritematoz grubunda, RA ve SK grupları ile karşılaştırıldığında, adiponektin düzeyi yüksekti (her ikisi için p<0.001) (Tablo 5, Şekil 1). Çalışma grupları arasındaki yaş, sistolik ve diastolik kan basınçları açısından farklılık bulunduğundan, ANCOVA analizi ile yaş (sırasıyla, p<0.05, p<0.001), sistolik (her ikisi için p<0.01) ve diastolik (her ikisi için p<0.01) kan basınçları için düzeltme yapıldığında da, SLE grubundaki adiponektin düzeyi yüksekliği halen devam ediyordu. SLICC/ACR hastalık aktivite skoru adiponektin düzeyi ile koreleydi (r=0.579, p<0.05). Cinsiyet, HT, sigara kullanımı, TK, ESH, üre, kreatinin ve proteinüri düzeyleri, adiponektin düzeyi ile korele değildi.

RA grubunda, SK grubu ile karşılaştırıldığında, adiponektin düzeyi anlamlı farklılıkta bulunmadı. Yaş, sistolik ve diastolik kan basınçları için düzeltme yapıldığında da, istatistiksel anlamlılıkta farklılık yoktu. Adiponektin düzeyi İMK ile negatif korelasyon gösterdi (r= -0.492, p<0.05). DM aile öyküsü olanlarda, olmayanlar ile karşılaştırıldığında, adiponektin düzeyi düşüktü (p<0.05). Ancak, HT sigara ve ailede KVH öyküsünün, adiponektin düzeyi ile korelasyonu yoktu.

Visfatin düzeyi açısından, SLE ve SK grupları arasında istatistiksel anlamlı bir farklılık yoktu (Şekil 2). Yaş, sistolik ve diastolik kan basınçları için düzeltme yapıldığında da, bu iki grup arasında, visfatin düzeyi açısından istatistiksel anlamlılıkta bir farklılık yoktu. SLE grubunda visfatin düzeyi hasta yaşı ile koreleydi (r=0.669, p<0.001). HT, DM, sigara kullanımı, steroid kullanımı, HOMA-IR ve İMK’nın visfatin düzeyi ile korelasyonu yoktu.

Romatoid artrit grubunda visfatin düzeyi, SLE ve SK gruplarından yüksekti (her ikisi için; p<0.001). Yaş (sırasıyla, p<0.05, p<0.001), sistolik (her ikisi için p<0.001) ve diastolik (her ikisi için p<0.001) kan basıçları için düzeltme yapıldığında da, RA grubunda visfatin düzeyi yüksekti. Visfatinin, incelenmiş olan diğer parametreler ile bir korelasyonu yoktu.

Tablo 5. Çalışma gruplarında serum sitokin ve adipositokin düzeyleri, intima- media kalınlıkları SLE (n=26) RA (n=29) SK (n=29) TNF-α (pg/ml) 20.90±16.87* 28.89±33.09* 11.45±9.58 IL-6 (pg/ml) 9.88±11.50* 9.63±16.01* 3.64±4.92 Adiponektin (µg/ml) 101.02±47.06‡,† 63.46±23.18 63.65±43.33 Visfatin (ng/ml) 52.43±46.76† 146.38±120.9751.75±35.74 İMK (mm) 0.656±0.075‡,¥ 0.708 ±0.075‡ 0.547±0.035

SLE: Sistemik lupus eritematoz, RA: Romatoid artrit, SK: Sağlıklı kontrol, TNF: Tümör nekroz faktör, IL: İnterlökin, İMK: İntima-media kalınlığı.

RA grubu ile karşılaştırıldığında, ¥p<0.05, †p<0.001, SK grubu ile karşılaştırılıdğında, *p<0.05,

p<0.001

SLE grubunda HOMA-IR indeksi, SK grubu ile karşılaştırıldığında, istatistiksel anlamlılıkta olmayan, göreceli, bir artış gösterdi (Tablo 4). HOMA-IR indeksi 2 ve üzeri olanlar insülin direnci olarak alındığında; yine SLE ve SK grupları arasında insülin direnci tansı alan hasta sayıları açısından da istatistiksel anlamlılıkta olmayan, göreceli, bir artış vardı. SLE grubunda, HOMA-IR indeksi VKİ ile koreleydi (r=0.408 p<0.05).

İntima-media kalınlığı SLE grubunda, SK grubu ile karşılaştırıldığında, artmıştı (p<0.001) (Tablo 5, Şekil 3). Yaş, sistolik ve diastolik kan basınçları için düzeltme yapıldığında da aynı anlamlılıktaki farklılık devam etti (her birisi için p<0.001). İMK, TK düzeyi ve SLICC/ACR hastalık aktivite skoru ile pozitif koreleydi (sırasıyla; r=0.457, p<0.05 ve r=0.388, p<0.05). Hipertansif SLE hastalarında, hipertansif olmayanlarla karşılaştırıldığında, İMK artmıştı (p<0.05). Aterosklerozda diğer klasik risk faktörleri olan yaş, VKİ, DM ve sigara kullanımı ile İMK arasında korelasyon yoktu.

İntima-media kalınlığı RA grubunda, SLE ve SK gruplarından daha fazlaydı (sırasıyla; p<0.05 ve p<0.001). Yaş, sistolik ve diastolik kan basınçları için düzeltme yapıldığında, SK grubu ile karşılaştırıldığında, yine aynı anlamlılıkta fark vardı (her birisi için p<0.001). SLE ve RA grupları arasında yaş için düzeltme yapıldığında İMK açısından fark yoktu, sistolik (p<0.05) ve diastolik (p<0.01) kan basıçları için düzeltme yapıldığında ise farklılık yine vardı. RA

grubunda, İMK erkek hastalarda, kadın hastalar ile karşılaştırıldığında, daha fazlaydı (p<0.05).

Sağlıklı kontrol grubunda, TNF-α düzeyi ile İMK arasında pozitif korelasyon vardı (r=0.390 p<0.05). SK grubunda, İMK 0.6 mm’den fazla olanlarda, İMK 0.6 mm’den az olanlarla karşılaştırıldığında, TNF-α düzeyi yüksek, adiponektin düzeyi ise düşüktü (sırasıyla p<0.05, p<0.001).

SK

RA

SLE

A

di

po

ne

kt

in

(

µ

g/

m

l)

200

150

100

50

0

Şekil 1. Hasta grupları ve SK grubu adiponektin düzeyleri

SLE: Sistemik lupus eritematoz, RA: Romatoid artrit, SK: Sağlıklı kontrol. SK grubu ile karşılaştırılıdğında, p<0.001

RA grubu ile karşılaştırıldığında,

p<0.001

SK RA SLE V is fa ti n (n g/ m l) 250 200 150 100 50 0

Şekil 2. Hasta grupları ve SK grubu visfatin düzeyleri

SLE: Sistemik lupus eritematoz, RA: Romatoid artrit, SK: Sağlıklı kontrol. SK grubu ile karşılaştırılıdğında, p<0.001

RA grubu ile karşılaştırıldığında,

p<0.001 SK RA SLE İn ti m a- M ed ia K al ın lı ğ ı (m m ) 01,0 0,8 0,6 0,4

Şekil 3. Hasta grupları ve SK grubu intima-media kalınlıkları

SLE: Sistemik lupus eritematoz, RA: Romatoid artrit, SK: Sağlıklı kontrol. SK grubu ile karşılaştırılıdğında,

p<0.001 RA grubu ile karşılaştırıldığında, ¥ <0.05

¥

6.TARTIŞMA

Sunulan bu çalışmada, SLE ve RA hastalarında adiponektin ve visfatin düzeyleri belirlendi, ve bu adipositokinlerin HOMA-IR indeksi, ve aterosklerozun preklinik belirteci olan İMK üzerine etkileri araştırıldı. SLE grubunda adiponektin, RA grubunda ise visfatin düzeyleri yüksek bulundu. İMK her iki hastalık grubunda da SK grubundan daha fazla olarak belirlendi

Sistemik lupus eritematoz ve RA hastalarında insülin direnci (147,148) ve ‘erken ve hızlanmış ateroskleroz’ (104,105,112) varlığı önceki çalışmalarda gösterilmiştir. İnsülin duyarlandırıcı, anti-aterojenik ve anti-inflamatuar etkileri nedeniyle adiponektinin metabolik sendromun anahtar molekülü olabileceği öne sürülmüştür (149). Visfatin ise obezite, insülin direnci, inflamatuar durumlarla ilişkilendirilen ve proinflamatuar olduğu öne sürülen yeni bir adipositokindir (150).

Çalışmamızda da, önceki çalışmalar (148,151) ile tutarlı olarak, SLE hastalarında adiponektin düzeyinin artmış olduğu saptandı. Sada ve ark. (148), SLE hastalarında HOMA-IR indeksi ve adiponektin düzeyinde artış olduğunu, ve insülin direnci olan SLE hastalarında, insülin direnci olmayanlar ile karşılaştırıldığında, adiponektin düzeyinin daha düşük olduğunu belirlemişlerdir. Bizim çalışmamızda da insülin direnci olanlarda adiponektin düzeyi düşük bulundu, ancak istatistiksel anlamlılıkta değildi. Rovin ve ark. (151), renal tutulumu olan SLE hastalarında adiponektin düzeyinin daha fazla arttığını, ve adiponektinin renal tutulumun belirteci olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bizim çalışmamızda, adiponektin düzeyi serum kreatinin ve proteinüri düzeyleri ile ilişkili bulunmadı, ancak SLICC/ACR ile pozitif korelasyon gösteriyordu. Bu durum, adiponektinin SLE’da renal tutulum dışı hastalık aktivasyonu için bir belirteç olabileceğini düşündürmektedir.

Literatürde, adiponektinin RA’teki rolüne ilişkin çelişkili sonuçlar bildirilmiştir. Ehling ve ark. (152), RA sinovyumunda adiponektin düzeyinin artmış olduğunu, ve RA hastalarından alınan fibroblast kültürüne adiponektin eklendiğinde IL-6 ve matriks metalloproteinaz-1’in artmış olduğunu saptamışlar ve adiponektinin katabolik etkileri olan proinflamatuar bir sitokin olduğunu ileri

sürmüşlerdir. Oysa, Lee ve ark. (153), deneysel artrit modelinde, adiponektinin artritin şiddetini azalttığını ve anti-inflamatuar etkileri olduğunu bildirmişlerdir.

Önceki çalışmalarda (141,154), RA’te adiponektin düzeyinin artmış olduğu bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda ise RA grubunda adiponektin düzeyi SK grubundan farklı bulunmadı. Otero ve ark.’nın çalışmasında (141), hastaların %26’sının kortikosteroid kullandığı bildirilmiştir. Bizim bu çalışmamızda RA hastalarının %79’u kortisteroid almaktaydı. Kortikosteroidlerin adiponektin düzeyini azaltıcı etkileri olduğu gösterilmiştir (155). Çalışmamızda RA hasta grubunda adiponektin düzeyi düşüklüğünün nedenlerinden birisi, fazla sayıda hastanın kortikosteroid kullanıyor olması olasıdır.

Bilgilerimize göre bu çalışmamız, SLE hastalarında visfatin düzeyini değerlendiren ilk çalışmadır. Bizim çalışmamızda, SLE hasta grubunda visfatin düzeyi SK grubundan farklı bulunmamıştır. Ancak, visfatinin proinflamatuar ve matriks-degredasyonu aktiviteleri ile RA’te yeni bir inflamasyon belirteci olduğu bildirilmiştir (150). Ek olarak, visfatinin akut akciğer hasarı (140), deneysel inflamasyon ve klinik sepsis (23), inflamatuar barsak hastalarında (24) ve RA (150)’te arttığı bildirilmesine karşın, bizim çalışmamızdaki SLE hasta grubunda artış görülmemesi şaşırtıcıdır. Diğer inflamatuar hastalıkların aksine, SLE’da akut faz reaktanı CRP yanıtı yeterli değildir (156). SLE’da, CRP’e benzer şekilde,

visfatin salınımını artıran inflamatuar yolaklar aktiflenmediği için, visfatin düzeyi artmıyor olabilir. SLE’da, visfatin düzeyi ve salınımını etkileyen mekanizmaların saptanması ve patogeneze katkısı açısından randomize, kontrollu çalışmalara gereksinim vardır.

Visfatinin proinflamatuar özellikleri olduğu (23,24,140,150) ve B lenfositlerin büyümesini ve farklılaşmasını artırdığı gösterilmiştir (139). İzleyen in vitro çalışmalarda da, insan lökosit kültürüne visfatin eklenmesi ile IL-1β, TNF-α, ve IL-6 düzeylerinin arttığı gösterilmiştir (24). Otero ve ark. (141), RA’li hastalarda visfatin düzeyinde artış olduğunu bildirmişlerdir. Ek olarak, akut akciğer hasarı (140), deneysel inflamasyon ve klinik sepsis (23) ve inflamatuar barsak hastalığında (24) da visfatin düzeyinin artmış olduğu gösterilmiştir. Brentano ve ark. (150), RA’te ‘Toll-like Reseptör’ ve sitokinler ile visfatin salınımının uyarıldığını, ve visfatin salınımının başlıca sinovyal fibroblastlar

tarafından yapıldığını göstermişlerdir. Aynı çalışmada (150), serum ve sinovyal visfatin düzeyilerinin hastalığın ve inflamasyonun derecesi ile korele olduğu, ve ayrıca visfatinin NF-κB, aktivatör protein-1, IL-8, MMP-1 ve MMP-3’ü aktive ettiği belirlenmiş, ve visfatinin RA’te proinflamatuar ve yıkıcı bir mediatör olduğu bildirilmiştir (150). RA hastalarındaki visfatin düzeyi artışı, hastalık patogenezine katkı yapıyor gibi gözükmektedir.

Çalışmamızda, SLE hasta grubunda, SK grubuna göre, İMK’nın arttığı ve TK ile pozitif korele olduğu saptandı. Ancak hasta yaşı, hastalık yaşı, VKİ, HT, sigara içilmesi, HDL-K, LDL-K, ESH, CRP, insülin direnci, adiponektin ve visfatin düzeyleriyle İMK arasında bir korelasyon bulunmadı. Thompson ve ark. (157), SLE hastalarının ortalama 4.19 yıl izlemi sonrası, İMK ve plak progresyonunu tekrar değerlendirmişlerdir. İMK ve plak progresyonunda artış olduğunu, ancak hasta yaşı, VKİ, sigara içilmesi, HT, hastalık yaşı, TK, HDL-K, LDL-K, ESH, CRP ve insülin direncinin bu progresyon üzerine bir etkilerinin olmadığını belirtmişlerdir. Bu sonuçlar, geleneksel risk faktörleri ile gelişmekte olan ateroskleroz arasındaki ilişkinin inflamatuar durumlarda zayıfladığını düşündürmektedir.

Chung ve ark. (147), SLE hasta grubunda kontrol grubuna göre HOMA-IR indeksinde istatistiksel anlamlılıkta farklılık bulunmamasına karşın, insülin direnci olan hasta sayısının SLE grubunda artmış olduğunu belirlemişlerdir. Ek olarak, insülin direnci olan SLE hastalarında serum adiponektin düzeyinin daha düşük olduğunu bildirmişlerdir (147). Bizim çalışmamızda, SLE grubunda SK grubuna göre HOMA-IR indeksinde istatistiksel anlamlılıkta olmayan, göreceli, bir artış saptanmasına karşın, insülin direnci tanısı alan hastaların sayısı açısından bir farklılık yoktu. Bu farklılığın olmayışı, çalışmamızdaki hasta sayısının azlığı ve/veya hastaların fenotipik özelliklerinden kaynaklanıyor olabilir.

Çalışmamızda, RA grubunda, hem HOMA-IR indeksi hem de insülin direnci olan hasta sayısı artmış bulundu. İnflamasyonun insulin direnci gelişimine katkıda bulunduğu bilinmektedir (147). Ancak, bizim bu çalışmamızda RA hasta grubunda inflamasyon belirteçleri (ESH, CRP ve TNF-α) artmış olmasına karşın, HOMA-IR indeksi ile ilişkileri saptanmadı. Chung ve ark. (147), RA hastalarında HOMA-IR ile ESH, CRP, TNF-α arasında korelasyon belirlemişler, ancak SLE

hastalarında bu korelasyonları bulamamışlardır. Bizim çalışmamızda her iki hasta grubunda da inflamasyon belirteçleri ile HOMA-IR arasında korelasyon saptanmadı. Bu durumun olasılı nedeni, hasta gruplarımızdaki katılımcı sayılarının azlığı olabilir.

Kumeda ve ark. (158), RA hastalarında İMK’nın artmış olduğunu saptamışlardır. Çalışmamızda da RA hastalarında İMK’nın artmış olduğu görüldü. Önceki çalışmalarda (158), RA’te gelişen ateroskleroz için hasta yaşı, sigara içilmesi, lipid profili, kan basıncı, fiziksel aktivite, hastalığın şiddeti ve hastalık yaşının etkili faktörler olduğu belirtilmiştir (158). Çalışmamızda, RA hastalarında, klasik risk faktörleri yerine, adiponektin düzeyinin İMK ile negatif korelasyon gösterdiği belirlendi. Adiponektinin anti-aterojenik etkileri olduğu net olarak ortaya konulmuştur (10,12, 121).

Visfatin düzeyi ile İMK arasında pozitif korelasyon olduğu gösterilmiştir (159). Başka bir çalışmada (25) ise, endarterektomi ile alınan plaklar, semptomatik olan destabilize plaklar veya asemptomatik stabilize plaklar olarak iki grupta ele alındığında, destabilize plağı olan hastalarda serum visfatin düzeyi yüksek olduğu, destabilize plaklardaki lipid yüklü makrofajlarda (köpük hücre) visfatin gen ekspresyonunun belirgin olarak arttığı, ve visfatin proteininin lipidden zengin çekirdekte bunduğu, ve aterom plağı rüptürü olduğunda visfatin düzeyinin 4 saat içinde arttığı belirlenmiştir. Visfatin proinflamatuar bir mediatör olup, aterom plağı destabilizasyonunda rol almaktadır (25). Çalışmamızda, RA hasta grubunda belirlenen visfatin düzeyi artışı, ve İMK’nın SLE hasta grubundan fazla oluşu, visfatinin ateroskleroz gelişiminde rol alıyor olabileceğini düşündürmektedir.

Çalışmamızda, RA hasta grubunda İMK, SLE ve SK gruplarından fazla bulundu. RA hasta grubunda, adiponektin ve İMK arasında negatif bir korelasyon bulunuşu, ve SLE hasta grubunda adiponektin düzeyinin RA grubundan yüksek bulunuşu, adiponektinin İMK üzerine katkı yapıyor olabileceğini düşündürmektedir. Adiponektinin anti-aterojenik etkileri bilinmekte olup, düşük adiponektin düzeyinin inflamatuar hastalığı olmayan bireylerde İMK ile negatif korele olduğu gösterilmiştir (152).

Adipositokinlerin insülin direnci ve ateroskleroz gelişimi sürecinde önemli katkıları vardır (18,21). Ayrıca adipositokinlerin bölgesel yağ dokudan da salındığı ve inflamatuar hastalıklarda inflamasyonun gerçekleşmesinde rolü olduğu ileri sürülmüştür (153). Adipositokinlerin hem insülin direnci ve ateroskleroz gelişimi, hem de inflamasyonda rol alıyor olmaları, inflamatuar romatizmal hastalıklarda araştırılmalarını gerektirmektedir. Adipositokinlerin tümü benzer özelliklere sahip olmayıp insülin duyarlandırıcı, anti-aterojenik, proinflamatuar, anti-inflamatuar ve adipojenik aktiviteleri farklıdır.

Kronik inflamatuar durumlarda, insülin direnci ve ateroskleroz gelişim hızı artmaktadır (86). Bununla birlikte, inflamasyona ikincil olarak artan farklı sitokinlerin insülin aktivitesi ve aterosklerotik proçese etkileri de farklı olacaktır. Çalışmamızda İMK, SLE grubunda RA grubundan daha düşük bulunmuştur. Bu farklılık, adiponektinin anti-aterojenik etkileri ile ilişkili olabilir. Aksine visfatin de RA hastalarını ateroskleroza yatkın kılıyor olabilir.

Sonuç olarak; beyaz yağ dokusu, salgıladığı sitokinler aracılığı ile inflamasyonun düzenlenmesinde görev almaktadır. Farklı hastalıklarda farklı adipositokin düzeylerinde artış olmaktadır, farklı adipositokinlerin de ateosklerotik proçese etkilerinin farklı olması beklenir.

7-KAYNAKLAR

1. Ward MM. Premature morbidity from cardiovascular and cerebrovascular diseases in women with systemic lupus erythematosus. Arthritis Rheum 1999;42:338-346.

2. Sattar N, McCarey DW, Capell H, McInnes IB. Explaining how "high-grade" systemic inflammation accelerates vascular risk in rheumatoid arthritis. Circulation 2003;108:2957-2963.

3. Symmons DP, Jones MA, Scott DL, Prior P. Longterm mortality outcome in patients with rheumatoid arthritis: early presenters continue to do well. J Rheumatol 1998;25:1072-1077.

4. Escárcega RO, García-Carrasco M, Fuentes-Alexandro S, Jara LJ, Rojas-Rodriguez J, Escobar-Linares LE, Cervera R. Insulin resistance, chronic inflammatory state and the link with systemic lupus erythematosus-related coronary disease. Autoimmun Rev 2006;6:48-53.

5. Hotamisligil GS. Inflammatory pathways and insulin action. Int J Obes Relat Metab Disord 2003; 3:53-55.

6. Lago F, Dieguez C, Gómez-Reino J, Gualillo O. The emerging role of adipokines as mediators of inflammation and immune responses. Cytokine Growth Factor Rev 2007;18:313-325.

7. Yang WS, Lee WJ, Funahashi T, Tanaka S, Matsuzawa Y, Chao CL, et al. Weight reduction increases plasma levels of an adipose-derived anti-inflammatory protein, adiponectin. J Clin Endocrinol Metab 2001;86:3815-3819.

8. Matsubara M, Maruoka S, Katayose S. Decreased plasma adiponectin concentrations in women with dyslipidemia. J Clin Endocrinol Metab 2002;87:2764-2769.

9. Hotta K, Funahashi T, Arita Y, Takahashi M, Matsuda M, Okamoto Y,et al. Plasma concentrations of a novel, adipose-specific protein, adiponectin, in type 2 diabetic patients. Arterioscler Thromb Vasc Biol 2000;20:1595-1599.

10. Ouchi N, Kihara S, Arita Y. Novel modulator for endothelial adhesion molecules: adipocyte-derived plasma protein adiponectin. Circulation 1999;100:2473-2476. 11. Yokota T, Oritani K, Takahashi I, Ishikawa J, Matsuyama A, Ouchi N, et al.

Adiponectin, a new member of the family of soluble defence collagens, negatively regulates the growth of myelomonocytic progenitors and the functions of macrophages. Blood 2000;96:1723-1732.

12. Ouchi N, Kihara S, Arita Y, Okamoto Y, Maeda K, Kuriyama H. Adiponectin, adipocyte-derived plasma protein, inhibits endothelial NF-kappa B signaling through cAMP-dependent pathway. Circulation 2000;102:1296-1301.

13. Berg AH, Combs TP, Scherer PE. ACRP30/adiponectin: an adipokine regulating glucose and lipid metabolism. Trends Endocrinol Metab 2002;13:84-89.

14. Ouchi N, Kihara S, Arita Y, Nishida M, Matsuyama A, Okamoto Y. Adipocyte- derived plasma protein, adiponectin, suppresses lipid accumulation and class A scavenger receptor expression in human monocyte-derived macrophages. Circulation 2001;103:1057-1063.

15. Ajuwon KM, Spurlock ME. Adiponectin inhibits LPS-induced NF-kappaB activation and IL-6 production and increases PPARgamma2 expression in adipocytes. Am J Physiol Regul Integr Comp Physiol 2005;288:1220-1225.

16. Zhao T, Hou M, Xia M, Wang Q, Zhu H, Xiao Y, et al. Globular adiponectin decreases leptin-induced tumor necrosis factor-alpha expression by murine macrophages: Involvement of cAMP-PKA and MAPK pathways. Cell Immunol 2005;238:19-30.

17. Simons PJ, van den Pangaart PS, van Roomen CP, Aerts JM, Boon L. Cytokine- mediated modulation of leptin and adiponectin secretion during in vitro

Benzer Belgeler