• Sonuç bulunamadı

a İsrailoğulları Kıssalarında Kudüs

B. Çalışmanın Yöntemi

2. KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA İLE İLGİLİ AYETLERİN NÜZUL SIRASI, MEKKÎ VE

2.3. a İsrailoğulları Kıssalarında Kudüs

Kur’an-ı Kerim insanların öğüt almaları için geçmiş kavimlerin kıssalarını anlatmış, aklı sahiplerinin ise ibret almaları için (Yusuf 12/111) peygamberlerin mücadelelerinden örnek vermiştir. İsrailoğulları ve Hz. Musa kıssaları ise Beytülmakdis’e işaret eden kıssalar arasındadır. Allah, İsrailoğulları’na affedilmeleri için birçok kez fırsat vermiş, onlar ise “ Hani, "Şu memlekete girin. Orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin. Kapısından eğilerek tevazu ile girin ve "hıtta!" (Ya Rabbi, bizi affet) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere ise daha da fazlasını vereceğiz" demiştik. Derken, onların içindeki zalimler, sözü kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Biz de haktan ayrılmaları sebebiyle o zalimlere

gökten bir azap indirdik.” (el-Bakara 2/58-59) ayetinde bahsedildiği gibi bu fırsatları

değerlendirememişlerdir.

Ayette bahsi geçen şehrin Kudüs veya Eriha olabileceği söylenmiştir.214 Cumhurun görüşüne göre de Beytülmakdis’tir.215 Mevdudi’ye göre ise bölgenin neresi olduğu henüz belirlenmemiştir. Bölgenin Sina Yarımadası ve Kuzey Arabistan arasında olması veya Ürdün’ün doğusunda Eriha taraflarında olması muhtemeldir. 216 Ayette adı geçen kapının da Kudüs’teki Hıtta Kapısı 217 ya da onların kıblegahı olan Kubbe Kapısı’nın218 olabileceği söylenmiştir.

İsrailoğulları kendisinden istenilen tevazu ve af ümidi ile “hıtta” diyerek girmeleri gereken kapıdan hınta ( buğday) diyerek alaycı bir tavırla girdiler ve sözü

214 Beydâvi, Envârü’t-Tenzil, 1: 63.

215 Kurtubî, el- Camiu li-Ahkâmi’l- Kur’an, 2: 109.

216 Mevdudi, Tefhimü’l Kur’an, 1: 79. 217 Taberî, Taberi Tefsiri, 1: 222. 218 Zemahşerî, el-Keşşâf, 1:145.

kendilerinden istenenin dışında bir şekle çevirdiler, Allah bu sebeple üzerlerine gökten veba salgını indirmiştir.219

İsrailoğulları Hz. Yusuf’tan beri şeref ve üstünlüğü olan bir topluluktu.220 Allah onları diğer topluluklara hükümdar kılmış, aralarından bir peygamber çıkarmış, eşler, evler ve hizmetçiler nasip etmişti.221 Ayrıca Allah kendilerine Tih çölünde kudret helvası ve bıldırcın eti vermişti.222 Musa (a.s), İsrailoğulları’na Allah’ın onlara verdiği nimetleri hatırlattıktan sonra onları cihada ve temiz ve bereketli olan, mukaddes223 Beytülmakdis’e girmeye teşvik ediyordu.224 “Hani Mûsâ kavmine

demişti ki: "Ey kavmim! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani içinizden peygamberler çıkarmıştı. Sizi hükümdarlar kılmıştır ve (diğer) toplumlardan

hiçbirine vermediğini size vermiştir." Ey kavmim! Allah’ın size yazdığı kutsal

toprağa girin. Sakın ardınıza dönmeyin. Yoksa ziyana uğrayanlar olursunuz. Dediler ki: "Ey Mûsâ! O (dediğin) topraklarda gayet güçlü, zorba bir millet var. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya asla giremeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa biz de gireriz.” Allah şöyle dedi: "O halde orası onlara kırk yıl haram kılınmıştır. Bu süre içinde yeryüzünde şaşkın şaşkın dönüp dolaşacaklar. Artık böyle yoldan çıkmış kavme

üzülme." (el- Maide 5/20-21-22-26)

Bu ayetlerde Musa (a.s)’ın kavmiyle olan diyaloğuna yer verilmiş ve Hz. Musa’ya Allah’ın kavmine verdiği lütfu onlara hatırlatması emredilmiştir. Hz. Musa ve kavmi arasında geçen bu konuşma İsrailoğulları’nın Mısır’dan çıkmasından iki yıl sonra Filistin’in güney sınırı tarafında Faran Çölü’nde bulundukları sırada yapılmıştı. 225 Ayetlerde geçen “Ard-u’l-Mukaddese” ifadesi Kudüs ve onu çevreleyen toprakları işaret etmektedir.226 Buraya Arz-ı Mukaddes denmesinin sebebi

219 Beydâvi, Envârü’t-Tenzil, 2: 92. 220 Mevdudi, Tefhimü’l Kur’an, 1: 472. 221 İbn Kesir, Tefsîrü’l-Kur’ani’l-Azîm, 2: 409.

222 İbn Abbas, Tenvîrü’l- Mikbâs min Tefsir-i İbn Abbas, 2: 42. 223 Taberî, Taberi Tefsiri, 4: 513.

224 İbn Kesir, Tefsîrü’l-Kur’ani’l-Azîm, 2: 411. 225 Mevdudi, Tefhimü’l Kur’an, 1: 473. 226 Zemahşerî, el-Keşşâf, 1: 607.

ise birçok peygamberin burada yaşamış olması ve müminlerin burayı mesken tutmaları sebebiyledir.227 İbn Abbas’a göre sözü edilen bölge Kudüs’ü de içine alan Şam, Filistin ve Ürdün topraklarının bir kısmıdır228 veya Tur Dağı ve çevresidir.229 Ayette yer alan “Allah’ın size yazdığı” ifadesi belki bugün bile İsrailoğulları’na Filistin topraklarının kendilerine ait olduğu fikrini veriyorsa da bölgenin onlara yazılmasının şartı Allah’a itaat etmeleriydi. İman ve itaatten ayrılan İsrailoğulları’na Maide Suresi 20.ayette de bahsettiği üzere arz-ı mukaddes toprakları yasaklanmıştı.230 Hz. Musa’nın onlara zafer müjdelemesine rağmen kavmi korkaklığı sebebiyle Arz-ı Mukaddese girme emrine uymadı. Bunun üzerine Arz-ı Mukaddes onlara haram kılındı ve 40 yıl boyunca Tih Çölü’nde oradan oraya savruldular.231 İsrailoğulları’nın hüsrana uğramalarının iki sebebi vardır. İlki kendilerine verilen mukaddes beldeye girme emrine uymamaları, ikincisi ise kendilerine farz olunan cihad ibadetinden sakınmalarıdır.232 Maide Suresinde geçen bu ayetler ise Kudüs’e hem yer olarak, hem de peygamber kıssaları dahilinde referans olan ayetlerdendir.233

İsrailoğulları kıssalarında yer olarak Beytülmakdis’ işaret eden ayetlerden bir tanesi de “Yahut altı üstüne gelmiş (ıpıssız duran) bir şehre uğrayan kimseyi

görmedin mi? O, "Allah, burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek (acaba)?" demişti. Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti ve ona sordu: "Ne kadar (ölü) kaldın?" O, "Bir gün veya bir günden daha az kaldım" diye cevap verdi. Allah şöyle dedi: "Hayır, yüz sene kaldın. Böyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış. Bir de eşeğine bak! (Böyle yapmamız) seni insanlara ibret belgesi kılmamız içindir. (Eşeğin) kemikler(in)e de bak, nasıl onları bir araya getiriyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?" Kendisine bütün bunlar apaçık belli olunca, şöyle dedi: "Şimdi, biliyorum ki; şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter.” (el-Bakara 2/259) ayetidir.

227 Beydâvi, Envârü’t-Tenzil, 1: 619.

228 İbn Abbas, Tenvîrü’l- Mikbâs min Tefsir-i İbn Abbas, 2: 43. 229 İbn Kesir, Tefsîrü’l-Kur’ani’l-Azîm, 2: 411.

230 Beydâvi, Envârü’t-Tenzil, 1: 620.

231 İbn Kesir, Tefsîrü’l-Kur’ani’l-Azîm, 2: 411. 232 Taberî, Taberi Tefsiri, 4: 522.

Ayette sözü geçen şehir, Buhtunnasır zamanında yerle bir edilmiş Beytülmakdis234 olabileceği gibi ölmek istemeyen İsrailoğulları’nın öldürüldükleri şehirler de olabilir.235 Zemahşerî, bu şehrin binlerce kişinin ölüm korkusuyla terk ettiği şehir olabileceğini söylese de O’nun kanaati de sözü geçen şehrin Beytülmakdis olduğudur.236 Buhtunnasır, burayı yerle bir ettikten sonra askerlerine şehre toprak taşımalarını emretmiş, onu adeta bir tepeye benzetmişti.237 Şehirden geçen kişi ile ilgili Üzeyr (a.s), İrmiya (Hızır) veya yeniden dirilişe inanmayan bir kafir olduğu hakkında farklı görüşler vardır.238 Kimi çağdaş müfessirler ise bu yerin adının herhangi bir kaynakta geçmediğini belirtmiş ayrıca bu şehrin Kudüs ya da başka bir şehir olmasının belirlenmesinin ayeti anlamak cihetinde bize bir faydası olmadığını söylemiştir.239

Medenî surelerin içerisindeki İsrailoğulları kıssalarını anlatan bu ayetler, Allah’ın kendilerine defalarca nimet vermesine karşılık onların Allah’a karşı olan isyanlarından söz etmektedir. İsrailoğulları’na tarih boyunca birçok kez hükümranlık verilmiş ve onlar diğer topluluklardan üstün kılınmıştır. Yeryüzünde İsrailoğulları’ndan başka hiçbir topluluğa bu kadar fazla peygamber gönderilmemiştir.240 Fakat İsrailoğulları her seferinde isyan etmiş, taşkınlık yapmış ve cezayı hak etmişlerdir. Allah’a karşı itaatkâr olmaları şartıyla bereketli topraklara varis kılınmış fakat onlar deyim yerindeyse şımarıklık yapmış, bunun sonucu da mübarek topraklar kendilerine yasaklanmıştır.

234 Suyûtî, ed-Durru’l-Mensûr fi’t-Tefsîr bi’l-Me’sûr, 3: 190. 235 Taberî, Taberi Tefsiri, 2: 120.

236 Zemahşerî, el-Keşşâf, 1:303.

237 Kurtubî, el- Camiu li-Ahkâmi’l- Kur’an, 3: 505. 238 İbn Cevzi, Zadü’l-Mesir fî İlmi’t-Tefsir, 1: 303. 239 Mevdudi, Tefhimü’l Kur’an, 1: 206.