• Sonuç bulunamadı

D. Türkistan Kavramı ve Sınırları

3.2. İSLAMA KARŞI YÜRÜTÜLEN BASKICI POLİTİKALAR

3.2.3. İslam’a Karşı Yumuşama Dönemi

3.2.3. İslam’a Karşı Yumuşama Dönemi

Sovyetler birliğinin dine karşı yaklaşımı, Marksizm ideolojisine bağlı kalınarak şekillenmiştir. Dini felsefeyle uyuşmayan Marksizm ideolojisini savunan Sovyet iktidarı, dinin toplum üzerindeki etkisini ve gücünü ortadan kaldırmak için farklı yöntem ve uygulamalara başvurmuştur. Bu doğrultuda devlet eliyle uygulanmak istenen politikaların başında dinsizliği savunan “Gosateizm” adı verilen politika gelmekteydi. Müslümanların İslam inancını ve İslam’ın bütün kültürel değerlerini yok etmeyi planlayan Sovyetlerin anti-İslam politikaları, Bolşeviklerin iktidara gelmesinden kısa bir süre sonra uygulanmaya başlanmıştır. Sovyetlerin Lenin dönemi ile başlayan ve Stalin ile devam eden sistematik ve düzenli bir şekilde izlenen İslam karşıtı politikaları, zaman içerisinde farklı yöntem ve siyasi taktiklerle yürütülmek istenmiştir. II. Dünya savaşının başlaması ve savaşın tüm Sovyet coğrafyasına da sıçraması üzerine, Sovyetlerin İslam karşıtı politikalarında bir yumuşama gözlenmiştir. Sovyet yönetiminin Müslümanlara karşı daha ılımlı bir politika izlemesinin birçok amacı ve hedefi vardı. Sovyet iktidarının içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik durumlara bağlı olarak, Sovyet Müslümanlarına karşı izlenen politikalarda zaman içerisinde değişiklikler olmuştur272

.

İkinci dünya savaşının başladığı ilk dönemlerde, Sovyet ordusu ağır kayıplar vermiştir. Sovyet idaresi, kızıl ordunun cephelerde aldığı yenilgilerin artmasına üzerine, bir takım yeni dini reform hareketleri ve düzenlemelerle Müslümanların desteğini almaya çalışmıştır. Bu amaç doğrultusunda kontrollü olarak toplum içerisinde inanç özgürlüğüne yer verildi. Ateizm propagandası yapan kurum ve teşkilatlar kapatılarak halkın rejime olan bağlılığı arttırılmak istenmiştir. Dini

271 Çalışkan, a.g.m., s. 104.

272 Ali Yıldız Musahan, “Sovyet Rejiminin Müslümanlar Üzerindeki İnanç, Ahlak ve Aile Politikası”, İLTED, Erzurum, 2015/2, S. 44, s. 233.

86

uygulamalar ile ilgili yasakların bir kısmı bu yeni dönemde kaldırılmıştır. Sovyet topraklarının farklı bölgelerinde Diyanet Başkanlıkları oluşturulmuştur273

.

1943 yılında Taşkent’te tüm Sovyet coğrafyasında yaşayan Müslümanları temsil etmesi için Orta Asya ve Kazakistan Müslümanları Dini Yönetimi adlı bir kurum açılmıştır. Oluşturulan bu dini idare merkezlerinde Komünizm ideolojisinin bir gereği olarak dini inanç ve uygulamalar zayıflatılmak istenmiştir. Böylece; Komünizm ile İslamiyet’in uyuşabileceği gösterilmek istenmiştir. Devlet kontrolünde bulunan eğitim merkezlerinde din adamlarının yetiştirilmesine izin verilmiştir. Buhara şehrinde bulunan Mir-Arab Medresesi ve Taşkent şehrinde bulunan İmam Buhari Enstitüsü bu dini eğitim merkezlerinin başında gelmekteydi. Bu yeni dönemde belirli sayıdaki kişilerin hac ibadetini yerine getirmesine izin verilmiştir. Sovyet yönetimi savaş döneminde siyasi bir taktik gereği geçici bir süreliğine İslam’a karşı yürüttüğü politikalarda yumuşama eğilimi içerisine girmesini, dış dünyaya karşı rejimin dini özgürlüklere bir saygısı olarak tanıtarak rejim propagandası yapmaya devam etmiştir274

.

273 http://www.tarihistan.org/yazarlar/dockutlughan-sakiroglu/sovyet-doneminde-orta-asya8217da-islam/3042/. (17.05.2016)

274 Naile Mıkayılbeyli, Rusya Fedarasyonu’nun Dış Politikasında İslam Dünyası ve İslam

İşbirliği Örgütü İle İlişkiler”, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Azerbaycan Devlet İktisat

87

SONUÇ

Türkistan, yüksek kültür ve medeniyete sahip bir bölge olarak tarihte yer edinmiştir. Türklerin yurdu anlamına gelen Türkistan, gerek tarihi gerekse siyasi ve stratejik bakımdan önemli bir bölge olarak önemini korumuştur. Geçmişte Türklerin bölgede inşa ettiği devletlerin kültürel değerlerini kuşaktan kuşağa aktarması, kültürel öğelerin canlılığını korumasına yardımcı olmuştur. Güçlü ve köklü bir özelliğe sahip olan bu kültürel yapı, bölgeye yönelik izlenen emperyalist uygulamalara karşı da bir direnç bir oluşturmuştur.

19 yüzyılın başlarından itibaren Türkistan toprakları Rusların istilasına maruz kalmıştır. Bölgede kalıcı bir hâkimiyet kurmak isteyen Rus idarecileri: siyasi, ekonomik, askeri, sosyal ve kültürel alanlarda izledikleri politikalar ile bölgenin Ruslaştırılmasına ve Hıristiyanlaştırılmasına yönelik çeşitli çalışmalarda bulunmuşlardır. Çar idaresi döneminde her alanda uygulanmaya konulan asimilasyon faaliyetleri, Sovyet idaresi döneminde daha kapsamlı bir şekilde yürütülmüştür.

Türkistan halkının kültürel yapısını bozarak kendi siyasi menfaatleri doğrultusunda yeniden yapılandırmak isteyen Sovyet idarecileri, bu amacına ulaşamamıştır. Türk-İslam kültürünün güçlü ve köklü bir yapıya sahip olması ve Türkistan aydınlarının bağımsızlık için verdikleri mücadele, Rusların bu amacını engellemiştir.

Çar idaresinin zulmüne karşı gerçekleştirilen 1916 Türkistan Milli İstiklal Ayaklanması, Çar idaresi tarafından her ne kadar acımasızca bastırılmış olsa dahi, bu ayaklanma Türk boyları arasındaki milli birlik ve beraberlik duygularının artmasına neden olmuştur. Türkistan aydınları, isyanın bastırılmasından sonra Çarlık hükümetine karşı boyun eğmeyerek mücadelelerini sürdürmüştür. Kazak aydınları, “Alaş Orda” partisini kurarak Kazakistan’ın bağımsızlığına yönelik birçok faaliyette bulunmuştur. Basmacı hareketi içerisinde yer alan kişiler ise, Bolşeviklerin Türkistan’da yayılmacı politikalarını engellemeye yönelik mücadelelere başlamıştır. Basmacılar, Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesine hizmet etmiş ve içerisinde birçok aydın ve önderin bulunduğu ve Türkistan’da bir “Pan-Türkistan Cumhuriyeti” kurmaya çalışan ulusal bir kurtuluş hareketi olarak önemini korumuştur.

Ekim 1917 devrimi ile iktidarın başına geçen Bolşevikler, Çar idaresinin izlediği sömürgeleştirme politikalarını eleştirmiştir. Bolşevikler, yeni rejimin tüm

88

Sovyet coğrafyasına yayılmasını sağlamak amacıyla ihtilalden hemen sonraki 24 Kasım 1917 tarihinde “Rusya Halklarının Halkları Beyannamesi” ve 3 Aralık 1917 tarihlerinde “Doğu illeri ve Rusya Müslümanları” başlıklı bir bildiri yayınlayarak Müslüman toplumun güvenini kazanmaya yönelik siyasal faaliyetlerde bulunmuştur.

Çar hükümeti döneminde camileri yıkılarak tahrip edilen Müslüman Türklerin, inanç ve ibadetlerini yerine getirilmeleri de yasaklanmıştı. Lenin ve Stalin’in birlikte yayınladığı bu bildiride Türk ve Müslüman ahalinin dini inanç ve geleneklerini yerine getirebilmeleri için inanç serbestliğinin sağlanacağı konusunda halka çeşitli sözler verilmiştir. Rusya’daki ulusal toplulukların, ayrılma ve bağımsız devletler kurma hakkı dahil, kendi kaderlerini serbestçe tayin etme hakkına sahip olmaları da yayınlanan bildirilerin önemli bir gündem maddesiydi. Rusya topraklarında yaşayan bütün ulusal azınlıkların ve diğer etnik grupların kendi kültürlerini özgürce yaşatıp geliştirebilmeleri için gerekli kolaylığın sağlanacağı da yine bu bildirilerde açıkça ifade edilmiştir.

Sovyet yöneticileri, rejimin belirli bir güce ulaşmasıyla birlikte izlemiş olduğu politikalarda da değişiklik yapma yoluna gitmiştir. Yayınlanan bildirilerde Türk ve Müslüman ahaliyi ilgilendiren konular ile ilgili alınan kararlar yerine getirilmemiştir. Çar idaresinin baskı ve şiddete dayanan idare anlayışı ve uygulanan asimilasyon hareketleri, Sovyetler birliği döneminde daha sistematik bir şekilde devlet eliyle yürütülmüştür. 1917 devrimi sonrasında Türk toplulukları tarafından kurulmuş olan bağımsız ve yerel muhtar cumhuriyetlerinin varlığı, Bolşeviklerin sömürgeci anlayışına ters olduğundan bu siyasi yapılanmalar Kızıl ordunun’ da desteği ile lağvedilmiştir.

1920 yılı, Sovyet iktidarının emperyalist bir anlayışla izlemiş olduğu Milliyetler politikasının, değişmesi açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu tarih Rusya’daki iç savaşın sonu ve Sovyetler için yeni bir siyasi yapılanmanın başlangıcı anlamına gelmekteydi. 1917 ihtilali sonrasında Lenin, Rusya’da yaşayan halklara kendi kaderlerini tayin etme hakkının verilmesi gerektiğini savunarak ulusal toplulukların bağımsız olmasına yönelik adımlar atılmasını savunmuştur. Ancak; Lenin 1920 senesinden itibaren bu görüşünü savunmaktan vazgeçmiştir. Bolşevikler bu tarihten itibaren merkezi bir kuruluşa yönelmiştir. Oluşturulan bu yeni dönemde, milliyetçi olarak nitelendirilen ve ayrılma harekâtı içerisinde bulunan gruplara ve kişilere karşı oldukça sert davranılarak bu kişiler tasfiye edilmiştir. Alınan sert

89

tedbirler ile Sovyet rejimine muhalif olan bütün milliyetçi kişi ve gruplar etkisiz hale getirilmeye çalışılmıştır.

Sovyet yöneticileri, milliyetçi hareket olarak adlandırılan her türlü harekete ve oluşumlara karşı gerek siyasi gerekse sosyal ve kültürel alanda izlemiş olduğu politikalar ile engel olmaya çalışmıştır. Hapis cezası, sürgün, idam gibi cezai yöntemler, Sovyet idaresinin bu oluşumlar içerisinde yer alan kişilere karşı uygulamış olduğu başlıca cezai yöntemlerin başında gelmekteydi. Özellikle bağımsızlık mücadelesi içerisinde olan toplumun aydın kişileri, Sovyet teröründen en fazla etkilenen kişilerin başında gelmekteydi. Türkistan aydınları bu zor süreç içerisinde Türkistan’ın bağımsızlığı ve Türk boyları arasında milli birlik ve beraberliğin sağlanması için Sovyet sömürgesine karşı yoğun bir siyasi ve fikri mücadele yürütmüştür.

Sovyet yöneticileri yeniden yapılanma sürecinde yerel halkın ilgi ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmamıştır. Bolşevikler modernleşme süreci adı altında köklü reformlar ile Türkistan’da kendi otoritelerini kurarak bölgenin Ruslaştırılmasını sağlamaya çalışmıştır. Bolşevikler, uygulanması planlanan reformlara gerekçe olarak siyasi ve sosyal alanda geri kalmışlığı hedef göstermişlerdir. Moskova tarafından tek taraflı olarak gerçekleştirilmeye çalışılan bu modernleşme süreci sömürgeci bir anlayışla sürdürülmüştür.

Sovyetler birliği döneminde eğitim sistemi, Sovyet insanı yetiştirme amacına yönelik olarak yapılandırılmıştır. Sovyet ideolojisine bağlı yeni tip insan modelinin oluşturulması için farklı yöntemlere başvurulmuştur. Sovyet idaresinin eğitim yapılanması Komünizmin ve Sosyalizmin ilke ve niteliklerine bağlı olacak şekilde oluşturulmuştur. Sovyetleştirme sürecinde, geleneksel değerlerin yok edilmesine, Rusçanın yaygınlaştırılmasına ve din karşıtı propagandaların etkin bir şekilde yürütülmesine yönelik önemli adımlar atılmıştır. Kültürel yaşam ile ilgili yürütülen faaliyetler, Sovyet Müslümanlarını olumsuz yönde etkilemiştir.

Sovyetler birliği döneminde Türkistan coğrafyasının farklı bölgelerinde açılan Sovyet okullarında, verilen eğitimin niteliği ve içeriği Sovyet ideolojisine hizmet edecek şekilde organize edilmiştir. Çar idaresi döneminde olduğu gibi Sovyet iktidarı döneminde de Türk boylarının Ruslaştırılması için yoğun çaba harcanmıştır. Gerek siyasi ve ekonomik, gerekse sosyal ve kültürel alanlarda izlenen politika ve

90

faaliyetler ile Türk boyları arasındaki siyasi ve kültürel birlikteliğin yok edilmesi amaçlanmıştır. Sovyetler, milletler politikası adı verilen politika ile Türkistan topraklarını parçalamaya yönelik önemli siyasi adımlar atmıştır. Sovyet hükümeti 1924 yılında, Türkistan topraklarını bölerek zayıf konuma getirmek ve Türkistan’daki Sovyet egemenliğini uzun süre devam ettirmek amacıyla bölgede farklı Sosyalist Cumhuriyetler kurmuştur.

Sovyetlerin milliyetler politikası, Çarlık Rusya İmparatorluğu döneminde

uygulanmaya konulan ve bir asimilasyon hareketi olan İlminskiy metodunun

uygulanması ile şekillenmiştir. Bu metot kapsamında Türkistan topraklarında suni halklar oluşturularak, toprağa ve dile bağlı bir sınıflandırma yapılarak Türkistan toprakları bir ayrışmaya tabi tutulmuştur. 30 Aralık 1922’de Sovyetlerin üçüncü kongresinde alınan kararlar doğrultusunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin kurulması sağlanmıştır. 1924’teki Sovyet anayasasında Sovyet cumhuriyetlerinin istedikleri zaman bu birlikten ayrılabilecekleri maddesi yer almasına rağmen bu tür hareketlerin gerçekleşmesine Sovyet dönemi boyunca izin verilmemiştir. Sovyet hükümeti, Türk boyları arasında siyasi, etnik ve coğrafi bölünmeye yol açacak uygulamalara yer verirken aynı zamanda kültürel bölünmeyi de sağlayacak faaliyetlerde bulunmuştur. Türk boyları arasında kültürel bağları zayıflatmak amacıyla her Türk boyu için ayrı ayrı yazı dilleri oluşturulmuştur. Sovyetlerin, Türklük üst kimliğini alt kimliğe dönüştürecek plan ve projeleri doğrultusunda Türk halkları için suni dil ve tarih gibi yeni kültürel değerler oluşturulmaya çalışılmıştır.

Stalin döneminde Rus olmayan diğer milletlerin Ruslaşmasını sağlamak amacıyla Kiril alfabesine geçilmesi, Türk boylar arasında kültürel birlikteliğin bozulmasına yol açan en büyük etken olmuştur. Sovyet ideolojisine ve sömürgesine muhalif olan birlerce aydın kişi Stalin terörünün kurbanı olmuştur. 1930’lu yıllardan itibaren Sovyet ideolojisini benimsemeyen bütün aydın kişilere karşı tasfiye süreci başlatılmıştır. Bu kişilerin toplum içerisinde milli birlik ve bütünlüğü koruyacak girişimlerde bulunmasından endişe duyan Sovyet yönetimi, aldığı birtakım sert önlemlerle bunu engellemeye çalışmıştır. Milli değerlere önem veren bütün şair, yazar ve din görevlileri “ayrımcı, halk düşmanı, burjuva, casus, Pantürkist, Panislamist ve Turancı” gibi asılsız söylemlerle suçlanarak yargılanmıştır.

Sovyet yöneticileri, Türkistan coğrafyasında İslam inancını yok etmek için büyük uğraşlar vermiştir. Buna paralel olarak İslam kültür ve medeniyetinin bütün

91

öğelerine karşı adeta savaş açılmıştır. Komünist iktidar öncelikle Sovyet coğrafyasında, İslam inancına alternatif olarak dinsizliği savunan ateizm kültürünün yaygınlaştırılması için yoğun çaba harcamıştır. Basın ve yayın kuruluşları Ateizm kültürünün toplum arasında yayılması ve benimsenmesi için bir propaganda aracı olarak kullanılmıştır.

Sovyetlerin izlemiş olduğu tüm anti-İslam politikalarına karşın, Türkistan topraklarında İslamiyet, etkisini ve gücünü devam ettirerek koruyabilmiştir. Marksizm ve Leninizm ideolojilerine bağlı olarak geliştirilen değerler ve esaslar hiçbir zaman İslam dininin yerini almada başarılı olamamıştır. Sovyet idarecilerinin İslam’ı sadece etnik bir benlik olarak değerlendirmesi ve bu doğrultuda yeni benliklerin oluşmasını sağlamaya çalışmaları, İslam ile mücadelelerinde başarısızlığa uğramalarına neden olan temel etmen olmuştur.

92

KAYNAKÇA

KİTAPLAR

AĞAOĞLU, Samet, (1967), Sovyet Rusya İmparatorluğu, Baha Matbaası, İstanbul. ANDİCAN, Ahat, (1996), Değişim Sürecinde Türk Dünyası, Emre Yayınları,

İstanbul.

BABAKURBAN, Ziyaeddin, (1962), Dış Türkler ve Türkistan Davası, Doğan

Güneş Yayınevi, İstanbul.

BAYRAKTAR, Rasim, (2014), Eski Sovyetlerde Türk Kimliği, İkinci Baskı,

Berikan Yayınevi, Ankara.

BENNİGSEN, Alexandre, (1984), SSCB’ndeki Müslümanlar, (Çev. Selim TAYGAN), Mavi Yayınlar, Ankara.

ÇAĞATAY, Tahir, (1971), Sovyet Rusya’da Milletler Meselesi Çözülmüş

Müdür?, Yaş Türkistan Yayını, S. 21, Ankara.

DEVLET, Nadir, (2011), Millet ile Sovyet Arasında 1917 Ekim Devriminde Rusya

Türklerinin Varoluş Mücadelesi, Birinci Baskı, Başlık Yayın Grubu,

İstanbul.

FINDLEY, Carter V., (2012), Dünya Tarihinde Türkler –Asya’nın Bozkırlarından

Avrupa’nın İçlerine, (Çev. Ayşen ANADOL), Üçüncü Baskı, Timaş

Yayınları, İstanbul.

GAYRETULLAH, Hızırbek, (2013), Sömürülen Vatan Türkistan, Birinci Baskı, Töre-Devlet Yayınları, İstanbul.

GÖMEÇ, Saadettin, (2006), Türk Cumhuriyetleri ve Toplulukları Tarihi, Üçüncü

Baskı, Akçağ Yayınları, Ankara.

________________, (2009), Kırgız Türkleri Tarihi, İkinci Baskı, Berikan Yayınevi,

Ankara.

HAYİT, Baymirza, (1975), Sovyet Rusya Emperyalizmi ve Türk Dünyası, Güven Yayınları, Ankara.

93

____________, (1987), Sovyetler Birliğindeki Türklüğün ve İslam’ın Bazı

Meseleleri, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul.

HENZE, Paul B., (1986), Sovyet Müslümanları Arasında İkinci Dil Olarak

Rusçayı Yaygınlaştırmanın Gittikçe Artan Önemi, (Çev. Yulug

Tekin KURAT), Orta Doğu Üniversitesi Asya-Afrika Araştırmaları Grubu, Yayın No: 35, S. 1, Ankara.

HOSTLER, Charles Warran, (1976), Türkler ve Sovyetler – Türklerin, Bugünün

Dünyasında Tarihsel Durumu ve Politik Önemi, (Çev. Mithat SAN),

Şanal Matbaası, Ankara.

JALEULI, İshan Beybit, (2014), “Memlekettik Mertebesi Bar Turki Halıktarı

Tilderi”, Turki Tilderi, Memlekettik Tildi Damıtu Enstitüsü, Almatı. KAMALOV, İlyas - YILMAZ, Murat, (Ed.), (2011), Rusya’nın Orta Asya

Politikaları (Rapor), Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak

Üniversitesi İnceleme - Araştırma Dizisi, Yayın No: 02, Ankara.

KÖSOĞLU, Nevzat, (2012) Türk Dünyası Tarihi ve Medeniyeti Üzerine

Düşünceler - Zor ve Yoğun Bir Yüzyıl, Ötüken Yayıncılık, İstanbul.

MADANOV, Hamit, (1998), Kazak Medeniyetinin Tarihi, Karjı-Karajat, Almatı.

MİKAİL, Elnur Hasan, (2007), Yeni Çarlar ve Rus Dış Politikası, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, Konya.

OGOLTSOVA, E.G., (2011), “I. Altınsarin-Pedagog-Oyşıl”, Kazakstan Tarihındağı

Ulı Tulgalar, (Ed.), A.M. Gazaliyev, Karaganda Teknik Devlet

Üniversitesi, Karaganda.

ÖLÇEKÇİ, Haluk, (2007), Kazakistan’da Sovyet İnsanı Oluşturma Süreci, Birlik Yayıncılık, Ankara.

ÖZCAN, Sevinç Alkan, (Mayıs 2012), Rusya ve Polonya’da Din, Kimlik, Siyaset, Birinci Baskı, Küre Yayınları, İstanbul.

SARAY Mehmet, (1993), Türkmen Tarihi, Nesil Matbaacılık ve Yayıncılık, Yeni

Türk Devletleri Tarihi Serisi-5, İstanbul.

______________, (2004), Kazakların Uyanışı, TİKA Yayınları, Ankara.

94

STALİN, Josef V., (Mayıs 1992), Proletarya Devrimi Çağında Milli Mesele, (Çev. Şule PERİNÇEK), İkinci Baskı, Kaynak Yayınları, İstanbul.

ŞAHNAZAROV, Bahtiyar, (2008), Türkiye’deki Özbekler Gerçek Yaşam

Öyküleri, Birinci Baskı, İzmir.

TOGAN, Zeki Veli, (1940), 1929 – 1940 Seneleri Arasında Türkistan’ın Vaziyeti,

Türkistan–Bilik Yayınları, No:4, İstanbul.

UÇAR, Fuat, (2007), Dış Türkler – Türk Dünyasının Parlayan 5 Yıldızı Orta Asya Türklüğünün Tarihsel ve Kültürel Yapısı, Birinci Baskı, Fark

Yayınları, Ankara.

__________, (2009), Geçmiş – Günümüz – ve Geleceğin Türk Dünyası, Birinci

Baskı, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul.

WIMBUSH, S. Enders, Sovyet Orta Asya’sında Soysuzlaştırma Politikası, (Çev.

Yasin CEYLAN), Orta Doğu Üniversitesi Asya-Afrika Araştırmaları Grubu, Yayın No: 34.

WOODRUFF, William, (Mart 2010), Modern Dünya Tarihi, (Çev. Hale VARDAR – Arda VARDAR), Birinci Baskı, Pozitif Yayınları, İstanbul.

YALÇINKAYA, Alaeddin, (2012), “Orta Asya ve Kafkaslar Siyasi Tarihi”, Orta

Asya ve Kafkaslarda Siyaset, (Ed.) Hulusi KILIÇ - Elif TOPRAK,

Birinci Baskı, TC. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Yayını, Eskişehir.

YILMAZ, Meşkure, (2010), Tarihi, Siyasi ve Kültürel Yönleriyle Türklerin

Dünyası ve Türkiye’nin Dış Türkler Politikası, Birinci Baskı, Kripto

Kitaplar, Ankara.

YÜCESOY, Ziya, (1996), Rusya’da Türk ve Müslüman Halkların Dini ve Milli

Meseleleri: Tarihi, Siyasi ve Sosyolojik Bir Çalışma, İzmir

95 MAKALELER

ABAZOV, Rafıs, “Sovyet Sisteminde Kırgızistan: Milli Devletin İnşası ve Milli Kimliğin Doğuşu”, (Çev. Çağlar ENNELİ), Türkler Ansiklopedisi, C. 19, ss. 528-537.

AKSAKAL, Hasan, (Bahar 2009), “Stalin ve İkinci Dünya Savaşı Bağlamında

Milliyetler Politikası”, Karadeniz Araştırmaları, C. 6, S. 21, ss. 23-30.

ASLAN, Betül, (2009), “Sovyet Rusya Hakimiyetinde Yaşayan Türklerin Ortak

Birleştirilmiş Türk Alfabesinden Rus Kiril Alfabesine Geçirilmesi”, A.Ü

Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, S. 40, Erzurum, ss. 357-374.

ATABAEV, K., (2011), “ Til Men Tarih Nemece Cebep Pen Caldar”, Abay Atındağı

Kazak Ultık Pedagogikalık Üniversiteti, (Habarşı), Tarih Jane Cayasi–

Eleumettik Gılımdar Ceriyası, No:1 (28), Almatı.

AYAN, Ergin, (Haziran 2011), “Kafkasya ve Türkistan’da Ulus-Devletler Sistematiğinin Oluşma Süreci”, ODÜ Sosyal Bilimler Araştırmaları

Dergisi, C.2, S.3, ss. 8-33.

BACIK, Gökhan, (Yaz 1999), “Son Emperyalizm Denemesi Üzerine Düşünceler:

Orta Asya’da Rus Yayılmacılığı” Bilig Dergisi, S. 10, ss. 33-45.

BAL, İdris, (2002), “Sovyetlerin Ulusları Kontrol Yöntemleri: Türk Kökenli Veya Müslüman Unsurlara Özel Referanslar”, Türkler Ansiklopedisi, TTK, C. 18, Ankara, ss. 827-836.

BAZARBAYEV, Kanat, (Mayıs 2013), “Türk Milletler Birliği: Türkistan Tarihi Bir

Tarihçilik Analizi”, Kastamonu Eğitim Dergisi, C. 21, S. 2, 685-692.

BERDİBAY, Rahmankul, (Bahar 1997), “Bir Kitabın İki Sayfası”, Bilig Dergisi, S.5. BOZBEY, İzzet Ahmet, (2011), “Quo Vadis Kırgızistan: Sovyet Sonrası

Kırgızistan’da İslami Hareketler”, Orta Asya ve Kafkasya

Araştırmaları Dergisi, C. 6, S. 11.

CAMANKULOVA, Regina, (2013), “Kırgız Belgesel Sinemasında Propaganda”, İdil

96

ÇALIŞKAN, İsmail, (2012), “20 Asırda Asya’da Din Politikaları: Çarlık Rusya ve Sovyetler Birliği Hakimiyetinde Belirleyenler ve Belirlenenler”, Bölgesel

ve Küresel Politikalarda Orta Asya, (Ed.) Savaş Kafkasyalı, Ankara-Türkistan: Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk Kazak Üniversitesi, Ankara-Türkistan.

ÇOKAY, Mustafa, (Aralık 2014), “Türkistandağı Basmaşılar Kozgalısı”, Akikat

Ulttık Koğamdık jurnalı, S. 11..

DERİN, Süleyman, (Temmuz 2006), “Tasavvufun Orta Asya’da Yakın Geçmişteki Rolü: Kırgızistan Örneği”, Tasavvuf: İlmi ve Akademik Araştırma

Dergisi, S. 16, ss. 7-39.

EGAMBERDİYEV, Mirzahan, (2005), “Çarlık Rusya’sının Türkistan’daki Eğitim Politikası (1870-1917)”, Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi, C. 6, S. 1, ss. 103-108.

_________________________, “Türkistan’da Açılan Rus Eğitim Müesseselerinin

Ruslaştırma Siyasetindeki Rolü”, Kastamonu Eğitim Dergisi, C. 13, S. 1, ss. 233-240.

ERŞAHİN, Seyfettin, (1998), “Sovyet Türkistan’ında İslam ve Dindarlık”, İslami

Araştırmalar Dergisi, C. 11, S. 1-2, ss. 127-137.

ESEN, Minara Aliyeva, (Summer 2011), “Rus Türkoloji’sinde Dil Öğretimi ve

Eğitimi Meselesi Üzerine (1965-2011)”, Turkısh Studies, Volume 6, p. 447-460.

GLEASON, Gregory, (2002), “Orta Asya’da 1924 Sınır Düzenlemeleri: Modern Sınır

İlişkilerinin Tarihi Boyutları”, (Çev. M. Faruk ÇAKIR), Türkler

Ansiklopedisi, TTK, C. 18, Ankara, ss. 854-861.

GÖKDAĞ, Bilgehan Atsız, (2002), “Dil Planlaması Bağlamında Türk Yazı Dillerinin Görünümü”, Türkler Ansiklopedisi, TTK, C. 19, Ankara, ss. 69-87.

GROSS, Jo-Ann, (2004), “Resmi ve Resmi Olmayan İslam Tartışması: Sovyet Orta

Asya’sında Tasavvuf”, (Çev. Abdurrezzak TEK), Uludağ Üniversitesi

İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 13, S. 1, ss. 279-301.

GÜNAY, Bekir, (Güz 2009), “Orta Asya’da Sosyal Gen ve Yeni Modeller”, Bilge

97

GÜNDÜZ, Ahmet, (2005), “1917 Bolşevik İhtilalinin Türk Dünyasındaki

Benzer Belgeler