• Sonuç bulunamadı

2.1. İsimler

2.1.2. İsim Çekim Ekleri

1. Belirtme Hali Eki: Yazı diliyle aynı fonksiyonda kullanılan bu ek ilimiz ağızlarında genellikle kelimelere ince-düz, ince-yuvarlak biçimiyle kullanılmaktadır.

elıni “elini” H.XXXVII-2, göynü “gönlü” M.L-2, Ḳariyi “kadını” P.XC-25, kövü

“köyü” P.XC-33, suçliyi “suçluyu” XII-37, valizi “valizi” X-6.

Bir örnekte yönelme hali eki, belirtme hali eki yerine kullanılmıştır.

bena çağırdı “beni çağırdı” N.LXXI-1.

Yönelme hali ekinin belirtme hali eki yerine kullanılması özellikle Güney-Batı Anadolu ağızlarında görülen bir özelliktir. Bu durumun sadece ses olayları ile ilgili olmadığı ve Eski Türkçedeki benzer kullanışlardan hareketle eskinin bir devamı olduğu kabul edilmektedir.68

Tunceli ili ağızlarında görülen başka bir özellik ise belirtme hali ekinin bazen düşmesidir.

adamın parasın “adamın parasını” 2-5, alla mıradın ėde “Allah muradını etsin”

O.LXXIII-19.

2. Yönelme Hali Eki: İlimiz ağızlarında da Türkiye Türkçesi yazı dilindeki fonksiyonu ve biçimiyle kullanılmaktadır. Bu ekin bazen kalınlık-incelik uyumuna aykırı kullanıldığı da görülmektedir.

arḫasıne “arkasına” P.XCVII-33, askere “askere” XI-33, bena “bana” N.LXIV-

1, buraya “buraya” VI-2, davara “davara” II-4, huzurune “huzuruna” P.XCV-24,

Ḳapuya “kapıya” M.LII-23, Ḳazasına “kazasına” I-16, ḳısmıne “kısmına” P.LXXXIX-

12, malíne “malına” P.XCIII-4, mezelě “mezara” Ç.XXVI-7, onlere “onlara” H.XXXII- 43, ortaye “ortaya” Pü.CVIII-45, taḫsiye “taksiye” O.LXXVI-18, uçmayē “uçmaya” P.LXXXVII-85, yardımcıya “yardımcıya” N.LXVIII-11, yaziye “yazıya” P.XCI-2,

yüreğine “yüreğine” Ç.XVIII-18,

68 Ahmet Buran, Keban, Baskil ve Ağın Yöresi Ağızları, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu,

Yönelme hali eki nadir olarak belirtme hali ekinin yerine kullanılmaktadır.69

Türkçede bir hecede veya bir kelimede iki vokal yan yana gelemez. İki vokalin bir hecede yan yana gelmesine diftong denir.70

İlimiz ağızlarında birinci ve ikinci tekil şahıs zamirlerinde zamirlerin sonundaki “n” ile yönelme hali eki “a” yer değiştirerek diftong oluşturduğu görülmektedir.

baan “bana” M.LIX-44, saan “sana” P.LXXXIV-11.

3. Bulunma Hali Eki: Tunceli ili ağızlarında bu ek yazı dilindeki ile aynıdır. Genellikle düz-ince şeklinin kullanılması ünlü uyumunu bozar.71

mesümde “mevsimde” VII-27, muğarede “mağarada” P.XC-1, yamaçta

“yamaçta” III-1, yolde “yolda” III-14.

Bazen bulunma hali eki ile çıkma hali ekinin birbirinin yerine kullanıldığı görülmektedir.

Çıkma hali ekinin bulunma hali ekinin yerine kullanılması:

e onuncu ayın on doĶuzundǎ doĶuz üz Ķırḫ birden asker oldum M.LI-1.

böle kem zamandan cihana geldim O.LXXXI-1

Bulunma hali ekinin çıkma hali ekinin yerine kullanılması:

ya şımdi burdǎ giderkeñ ben ufaḫTım biliyor musun Pü.CIX-1. hėç asla eskide gelinlerın yüzünü açmazlardı P.LXXXV-4. o yar hamamdǎ çıḫarken M.LIX-35.

uzun zeman müracatlarde bulunduğumuz halde devlet yöneticilerinde hėçbir fayda görmedik Ç.XVII-13.

4. Çıkma Hali Eki: Çıkma hali eki, ilimiz ağızlarında yazı dili ile aynı yapı ve fonksiyonda kullanılır.

dağdan “dağdan” H.XXXIV-14, dėrsimden “Dersim’den” Pü.CX-26, ḫorasandan “Horasan’dan” V-7, Ḳorḫudan “korkudan” Pü.CX-13.

69 Bkz. Belirtme Hali Eki. 70 Ergin, a.g.e., s. 64. 71 Tosun, a.g.e., s. 125.

5. İlgi Hali Eki: Bu ek, Tunceli ili ağızlarında da Türkiye Türkçesi yazı dilindeki fonksiyonu ve biçimiyle kullanılmaktadır.

babanın “babanın” II-4, dizinin “dizinin” N.LXVII-9, kövün “köyün” Ç.XXXI-

38, Ḳulağının “kulağının” H.XLVII-11, yağmurun “yağmurun” VI-3.

6. Vasıta Hali Eki: Bu ek, ilimiz ağızlarında da Türkiye Türkçesi yazı dilindeki fonksiyonuyla kullanılır. Ancak ilimiz ağızlarında yazı dilinden farklı olan şekilleri de kullanılmaktadır. “ile” edatının ekleşmiş şekli +la/+le ilimiz ağızlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Yine +nan/+nen/+tan/+ten/+ilan/+len/+lan biçimleri de yaygın olarak kullanılır. Bu ekin ilimiz ağızlarında bazen ünlü uyumlarına aykırı şekilde kullanıldığı görülür.

arabasıyla “arabası ile” M.LII-17, arḫadaşlarnan “arkadaşlar ile” P.LXXXVIII-

14, atlarnan “atlar ile” P.XCIX-12, cahil bilmez ile “cahil bilmez ile” VII-15, çarıḫla “çarıkla” XI-19, çocuḫlarıylan “çocukları ile” N.LXVII-28, diliynen “diliyle” XIII-1,

eyaḫından “ayağı ile” P.XC-24, gözle “göz ile” H.XXXIV-3 işçiliḫten “işçilikle” XI-38, makinaynan “makineyle” Pü.CVI-2, onnan “onunla” Ç.XXX-2, şíríngayle “şırıngayla”

VIII-17, “tasnan “tasla” M.LIII-7, ustureyle “ustura ile” V-22.

7. Eşitlik Hali Eki: Eşitlik hali eki +ca +ce biçiminde yazı dilindeki gibi kullanılır. Metinlerde sadece bir örneğine rastladık.

nancā “ne kadar” P.LXXXVII-106.

2.1.2.2. İyelik Ekleri

1. Birinci Tekil Şahıs: Yazı dilindeki şekliyle kullanılmaktadır. Bazen +ım, +ím biçimiyle kullanılır.

cigerím “ciğerim” H.XLIII-1, derdímí “derdimi” M.XLIX-2, fotrafımı

“fotoğrafımı” M.LIX-3, meslegím “mesleğim” Ç.XVII-2, níşanlım “nişanlım” Ç.XV-8,

sevgími “sevgimi” Ç.XXVII-2, yüzüm “yüzüm” X-25.

2. İkinci Tekil Şahıs: Yazı dilindeki gibi kullanılır.

başın “başın” H.XXXII-40, bilgin “bilgin” Ç.XXVII-80, çocuklarını

3. Üçüncü Tekil Şahıs: +ı/+i, +sı/+si biçiminde kullanılır. Kalın ünlülü isimlere bazen ince-düz bazen de kalın-düz olarak kullanılmaktadır.

baḫçesindēn “bahçesinden” Ç.XVII-15, çenesi “çenesi” M.XLIX-25, evíne

“evine” XI-16, laḲamı “lakabı” II-2, mali “malı” Ç.XXVIII-1.

4. Birinci Çokluk Şahıs: Bu ek, Tunceli ili ağızlarında da yazı diliyle aynı biçimde kullanılır. Genellikle ünlü uyumlarına uyar.

dúşmanımíz “düşmanımız” P.LXXXVII-24, eyağımız “ayağımız” XI-19, Ḳardeşimizdir “kardeşimizdir” V-9, ömrümüz “ömrümüz” O.LXXIII-11, süngümüzü

“süngümüzü” H.XXXII-50.

5. İkinci Çokluk Şahıs: Bu ek de yazı dilindeki biçimleri ile kullanılır.

ananızım “annenizim” N.LXI-66, başınızı “başınızı” XI-29, çayınız “çayınızı”

N.LXII-20, yolunuz “yolunuz” O.LXXX-26.

6. Üçüncü Çokluk Şahıs: Tunceli ili ağızlarında üçüncü çokluk şahıs eki +ları/+leri’dir. Kalınlık-incelik uyumuna uymaktadır.

annelerine “annelerine” O.LXXX-18, çocuḫları “çocukları” N.LXVII-21, damları “damları” M.LIX-42, hizmetçileri “hizmetçileri” N.LXVII-5.

2.1.2.3. Çokluk Eki

Tunceli ili ağızlarında çokluk eki genellikle +lar/+ler’dir. Bu ek, kalın ünlülü isimlere bazen ince şekli ile gelerek kalınlık-incelik uyumunu bozmaktadır.

dilleri “dilleri” VII-48, eskerler “askerler” H.XLIV-2, köyler “köyler” IV-7, silalarıni “silahlarını” III-8, tarlalere “tarlalara” Ç.XXVI-14, yataḫları “yatakları”

M.LII-11.

“n” ünsüzünden sonra gelen +lar eki genellikle ünsüz benzeşmesine uğrayarak +nar şeklinde kullanılır.72

bunnarı “bunları” O.LXXIX-12, onnar “onlar” N.LXVII-60.

2.1.2.4. Aitlik Eki

Yazı dili ile aynı olan bu ek, -ki biçiminde kullanılır. Ünlü uyumlarına uymaz. Ancak yazı dilinde birkaç kelimede uyuma sokulan bu ek, Tunceli ili ağızlarında bu kelimelerde de uyum dışı kullanılır.73

çümki “çünkü” P.XC-25, elimdeki “elimdeki” M.LII-34, halbuki “halbuki”

P.XCIX-17, sırtındakini “sırtındakini” N.LXI-31. 2.1.2.5. İsimlerde Soru Eki

Çekimli fiillerde ve öteki kelime türlerinde olduğu gibi adlarda da soru mI/mU ekiyle karşılanır. mI/mU soru eki yalın durumdaki adlara geldiği gibi iyelik ve çekim ekim ekleri almış adlardan sonra da gelebilir ve addan ayrı yazılır.74

Bu ek, Tunceli ili ağızlarında genellikle Türkiye Türkçesi yazı dilindeki fonksiyonu ve biçimiyle kullanılmaktadır. Nadir de olsa kalınlık-incelik uyumuna aykırı olarak, kalın ünlülü sözcüklerden sonra ince şekliyle kullanıldığı da görülmektedir.

Adam mı “adam mı” H.XXXII-12, benimki mi “benimki mi” M.LX-11, geçiz mi

“keçiniz mi” Ç.XXXI-17, gençlikTe mi “gençlikte mi” N.LXI-59, harpta mı “harpta mı” P.XCV-2, heyvan midin “hayvan mıydın” M.XLIX-30, imkan mı “imkan mı” Ç.XXXI-48, Ḳız mı “kız mı” N.LXIII-3, kusur mu ”kusur mu” N.LXI-21, pas midin “pas mıydın” var midir “var mıdır” M.XLIX-29.

Ayrıca Nazımiye ve Pülümür ilçelerinin bazı yörelerinde ses tonu vurguyla cümlelere soru anlamı yüklendiği görülür.

Cebimdeydi “cebimde miydi?” N.LXXI-6, Ḳonuşmuyorsun “konuşmuyor

musun?” Pü.CVIII-41.

Benzer Belgeler