• Sonuç bulunamadı

İnsanların İsimlerini Unuturum Burçlarını Unutmam:

2. İKİNCİ BÖLÜM

2.2. ASTROLOJİYE SOSYOLOJİK BAKIŞ

3.1.6. Burçlar Nasıl Algılanıyor?

3.1.6.2. İnsanların İsimlerini Unuturum Burçlarını Unutmam:

Burçlar insanların gündelik hayatında bir tür sosyalleşme işlevi görebilmektedir. Katılımcılar, kendi burçlarının yanında etraflarındaki insanların da burçlarını bilebilmektedir. Böylece katılımcıların sosyal ilişkilerinde etkili olduğu görülen burçlar, bir insanı tanımanın, ona değer vermenin, ona karşı sergilenecek olan herhangi bir davranışın belirleyicisi ve göstergesi konumundadır. Burçların bu işlevleri bir taraftan da yabancılaşma sebebi olabilmektedir. Çünkü birçok katılımcı kendisini ve etrafındakileri burçlar aracılığıyla tanıdığını ifade etmiştir. Çevrelerindeki insanlardan en az 3 kişinin en fazla 100’ün üzerinde kişinin burcunu bildiğini ifade eden katılımcılar olmuştur. Bu sayı etraflarındaki insanların çokluğuna göre, değerine göre, ilişkilerinin samimiyetine göre değişebilmektedir. Ancak tanıdığı bütün insanların burcunun ne olduğunu bildiğini söyleyen katılımcılar da olmuştur. Bununla ilgili olarak, “Kendiniz dışında etrafınızdaki insanların burçlarını da biliyor musunuz? Bu sizin işinize yarıyor mu? Nasıl yarıyor?” sorusuna şöyle cevaplar verilmiştir:

“Evet, ailemin ve yakın arkadaşlarımın burçlarını biliyorum. İşime şöyle yarıyor. Bazı özelliklerinin tamamen burcuyla ilgili olduğunu bilmek, onlara daha anlayışlı davranmamı sağlıyor” (A. / Kadın / 22).

“Ben insanlara çok değer yükleyen biriyim ve çoğu arkadaşımın doğum tarihini burcunu bilirim. Bu onlara verdiğim değerle alakalı, verdiğim değeri gösteriyor” (A. / Kadın / 25).

“Evet, çevremdeki herkesin ilk önce burcuyla ilgilenirim. Düşünün çevremde de sayısız insan var yani. Ben bu insanların isimlerini unuturum burçlarını unutmam. Bir insan çevresindeki 10 kişiyi 20 kişiyi iyi tanıyabilir. Ben bütün insanları tanıyabiliyorum” (S. / Kadın / 25).

Bu yanıtlar katılımcıların sosyal ilişkilerinde yer alan burçların sosyalleşme aracı olarak işlev görürken yabancılaştırıcı etkisini de gözler önüne sermektedir. Çünkü bu yanıtlara göre katılımcılar kendisini ya da bir başkasını tanırken bireysel ve toplumsal faktörleri hiçe sayarak sadece burç uyumlarını kendisine rehber edinebilmektedir.

“Etrafımdaki 30 kişinin burcunu biliyorumdur. Bu durum tabii ki işime yarıyor. Kimin neden hoşlandığını, kimin neye gıcık olduğunu, zayıf noktalarını bilmiş oluyorum. Benimle uyum durumu nasıldır, kiminle hangi konularda uyumluyuz hangi konularda uyumsuzuz? Önemsediğim insanlarda çok işe yarıyor yani. Bir de mesela bazı burçları bilmek de kendi işime yarıyor. Egom tatmin oluyor. Mesela Recep Tayyip Erdoğan da balık burcu ben de balık burcuyum. Benzer özelliklerimiz var. Benden 3-4 gün önce doğmuş. Bunu öğrendiğimde, yani Tayyip Erdoğan’ın balık burcu olduğunu öğrendiğimde kendimle gurur duydum mu diyeyim ne diyeyim, bir etkilendim yani. Cumhurbaşkanıyla aynı burcu taşıyorum diye düşündüm. Benzerliklerimiz var dedim ya. Onun da merhameti yüksek mesela. Ama aynı zamanda, balık burcu merhametli olur ama merhametini hiçbir zaman kullandırtmaz. Yani onu merhametiyle vuramazsın” (A. / Kadın / 25).

“Aile fertlerimin hepsinin burcunu biliyorum. Çünkü ailemi çok seviyorum ve burçlarını da merak ediyorum. Annem mesela akrep burcu, onunla bazen tartışıyoruz. Akrep olduğunu kabul etmiyor ama bence tam bir akrep yani. Ayrıca burcunu bildiğim etrafımda 50 kişi vardır. Bunun yanında hoşuma giden ünlülerin, sanatçıların burçlarını da biliyorum. Ya da bir siyasetçi… Açıyorum bakıyorum burcuna, bunu çok seviyorum. Ama sayın cumhurbaşkanımızın balık burcu olduğuna inanmıyorum yani balık olamaz o. Balık çok duygusaldır, içine kapanıktır. Ama

cumhurbaşkanımız çok kararlı konuşuyor, net, dik duruşlu. Ya aslandır ya boğadır ya da oğlaktır o. Ahmet Davutoğlu’nun balık olmasına inanırım. Ama Tayyip Erdoğan asla yani balık olamaz. Ben aslan burcuyum, ilk astronot Neil Armstrong da aslan burcu, Madonna da aslan burcu, Uğur Mumcu da Bill Clinton da mesela aslan burcu. İlkler aslanların işi, lider hepsi. Çok hoşuma gidiyor, gururum okşanıyor böyle insanların aslan burcu olduğunu öğrenince” (B. / Kadın / 22).

Görüldüğü gibi katılımcılar, burçlar aracılığıyla ünlü isimler ile kendisi arasında bir ortak nokta yakalayarak –bir tür sosyalleşme diyebileceğimiz- bu durumla gurur duyabilmektedir. Bu durum burçların toplumda psikolojik işlevlerinin olabildiğini de göstermektedir. Aslında içerisinde bulunduğu sosyal sürecin bir yansıması olan benliğini burç içeriklerine göre bir ünlüyle özdeşleştiren katılımcılar böylece bir tür yabancılaşma yaşamaktadır. Ancak burçların katılımcıların sosyal hayatlarındaki sosyolojik ve psikolojik işlevleri özellikle ikili ilişkilerde değer verme ve değer görme hissiyle öne çıkmaktadır.

“Ben etrafımda kimsenin burcunu bilmiyorum daha doğrusu bilmek istemiyorum. Çok aşırı inandığım için fala ve astrolojiye. Korkuyorum, mesela en yakın arkadaşım hakkında kötü bir şey yazar da ben ona göre ön yargılı davranırım diye. Kendimi biliyorum yani çok inandığım için sevdiklerimin burcunu bilmemek daha iyi” (H. / Kadın / 22).

“Etrafımdaki insanların burçlarını bilmem önemli bence. Ben değer verdiğim insanların hepsini biliyorum. Empati yapıyorum mesela, benim burcumu bilmelerini ve oraya bakarak bana yaklaşmalarını isterim yani. Çünkü kova burcunun en belirgin özelliği özgürlüğüne düşkün olması. Mesela erkek arkadaşım benim burcumu araştırıp bakmalı, özgürlüğüme düşkün olduğumu öğrenip ona göre yaklaşmalı bana, beni daraltmamalı” (Ç. / Kadın / 22).

Güven probleminin devamlı gündeminde olduğu toplumlarda ‘insanları tanımak’ oldukça önem kazanmış durumdadır. Bu açıdan burçlar, katılımcıların bir insanı tanımasında gayet işlevsel görünmektedir. Bir sosyalleşme aracı olarak ele alınabilecek olan kitle iletişim araçlarında burçların kolay erişilebilir konumu onun işlevlerini daha da kullanışlı hale getirmektedir. Normal şartlarda bir insanı tanımanın uzun zaman alması beklenirken insanlar, sosyal medyada karşılaştığı burç içeriklerini okuyarak hızlı ve kolayca bir insanı tanıma hissi yaşayabilmektedir.