• Sonuç bulunamadı

2.3. İlgili araştırmalar

2.3.2. İlkokulda sosyal bilgiler dersi ile ilgili yapılan araştırmalar

Tetik (2013) sosyal bilgiler dersinde uygulanan probleme dayalı öğrenme etkinliklerinin öğrencilerin problem çözme becerilerine etkisini belirlemeyi amaçladığı yarı deneysel araştırmasında aynı okula devam eden 4. Sınıf şubelerine ön test uygulamıştır. Ön test olarak uyguladığı başarı testi sonuçlarına göre şubeler arasında “İnsanlar ve Yönetim” temasının başarı düzeyi arasında anlamlı bir farklılık tespit edememiştir. Ön test sonuçlarından hareketle gruplardan birini deney grubu diğerini kontrol grubu olarak belirlemiş ve deney grubuna araştırmacı tarafından hazırlanmış probleme dayalı öğrenme yöntemi kullanılmıştır. Deneysel uygulamanın sonucunda son test uygulamıştır. Son test bulgularına göre probleme dayalı öğrenme etkinliklerinin öğrencilerin problem çözme becerisinde deney grubu lehine anlamlı bir farklılığa neden olduğunu tespit etmiştir.

Hayal (2015) bilgisayar destekli eğitim uygulamalarının öğrencilerin sosyal bilgiler dersine yönelik tutumuna etkisini tespit etmeyi amaçladığı deneysel araştırmayla deney grubuyla bilgisayar laboratuvarında bilgisayar destekli eğitim uygulaması sürdürmüş, kontrol grubunda ise geleneksel yöntemle dersleri yürütmüştür. Araştırma sonucunda bilgisayar destekli öğretimin öğrencilerin sosyal bilgiler dersine yönelik tutumunu ve sosyal bilgiler dersindeki akademik başarısını olumlu yönde etkilediği bulgusunu elde etmiştir.

Kaptan (2015) yürüttüğü betimleyici özel durum çalışmasında deney grubuna karma yaklaşıma dayalı bilgisayar destekli etkinlikler uygulayarak, kontrol grubuna ise geleneksel yöntemlerle hoşgörü değerini kazandırmaya çalışmıştır. Gözlem formları, günlükler ve mülakatlarla desteklenen çalışmanın sonucunda hoşgörü değerinin kazanılması ve değerin kalıcılığı açısından deney grubu lehine anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir.

Akaydın (2016) animasyona dayalı 5E modelinin öğrenme üzerine etkisini belirlemeyi amaçladığı yarı deneysel araştırmada, 4. Sınıf Sosyal Bilgiler dersinde yer alan “Üretimden Tüketime” ünitesini deney ve kontrol gruplarında farkı etkinliklerle işlemiş ve animasyona dayalı 5E modelinin etkisini incelemiştir. 3 gruptan ikisini deney, birini ise kontrol grubu olarak belirlemiştir. Deney gruplarından birine 5E modeli, diğerine animasyon ile desteklenmiş 5E modeli uygulamıştır. Kontrol grubuna ise Sosyal Bilgiler Ders Planında yer alan yöntemleri uygulamıştır. Araştırma sonucunda grupların üçü arasında anlamlı bir farklılık tespit etmemiştir.

Dağdelen (2017) araştırmasında 4. Sınıf Sosyal Bilgiler dersi ünitelerinden biri olan “İnsanlar ve Yönetim” ünitesindeki kavramlara yönelik yanılgıları kavramsal değişim

metinleri kullanarak gidermeye çalışmıştır. Temada yer alan demokrasi, bağımsızlık, cumhuriyet, anayasa, kamuoyu, yerel- merkezi yönetim, milli egemenlik kavramlarıyla ilgili kavram yanılgılarını gidermek için deney grubunda kavramsal değişim metinlerini kullanmış, kontrol grubunda ise geleneksel yöntemleri kullanmıştır. Yarı deneysel bir çalışma olan bu araştırma sonucunda kavramsal değişim metinlerinin kavram yanılgılarını gidermekte geleneksel yönteme göre daha işlevsel olduğu bulgusuna ulaşmıştır.

Kartal (2017) GEMS tabanlı etkinliklerin öğrencilerin yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme becerileri ve akademik başarılarına etkisini araştırmıştır. Bu çalışmayı nitel destekli nicel bir araştırma olarak yürütmüştür. Deney gurubuna araştırmacı tarafından seçilen GEMS etkinliklerini uygulamış, deney grubuna ise Sosyal Bilgiler Ders Planında yer alan etkinlikleri uygulamıştır. Araştırma sonunda uygulanan etkinliklerin akademik başarı ve yaratıcı düşünme becerisinde anlamlı bir farklılığa neden olduğu, eleştirel düşünme becerisine yönelik anlamlı bir farklılığa neden olmadığı bulgusunu elde etmiştir.

Çiçek (2017) değerler eğitimine yönelik öğretmen ve öğrenci tutumlarını belirlemeyi amaçlayan betimsel tarama modelli araştırmasında öğretmen ve öğrencilere “Değerler Eğitimi Anketi” uygulamış ve sonuçlarını analiz etmiştir. Analizin sonucunda öğrencilerin en yüksek düzeyde sevgi- hoşgörü değerlerini kazandıkları, toplumsal ilişkilerde yetersiz kaldıkları bulgusuna ulaşmıştır. Ailenin eğitim düzeyinin, kardeş sayısının ve medyanın değer kazanma sürecinde önemli etkiye sahip olduğu sonucunu elde etmiştir. Öğretmenlerin mezun oldukları bölümün, yaşlarının, meslekî kıdemlerinin değer eğitiminde etkiye sahip olduğu bulgusuna ulaşmıştır. Öğretmen görüşlerine göre müfredat yoğunluğu, ailelerin değer eğitimine yönelik ilgisiz tutumu ve medya değerler eğitimi programının aksama sebebi olarak belirtilmiştir.

Karaçalı Taze (2018) 6. sınıf Sosyal Bilgiler dersi ünitelerinden biri olan “İpek Yolunda Türkler” ünitesi ile tarihteki kadın karakterlerin de en az erkekler kadar görünür olduğu ve toplumsal cinsiyet bakış açısını yansıtacak bir sosyal bilgiler öğretimi nasıl tasarlanabilir ve öğretilebilir?" sorusuna cevap bulmayı amaçladığı araştırmasında karma yöntem araştırma desenlerinden yakınsayan paralel deseni kullanmıştır. Bu araştırmanın nitel modeli eylem araştırması, nicel modeli ise ön test-son test kontrol gruplu deneysel modeldir. Araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Sinop ili içerisinde yer alan bir ortaokulda 6. sınıf düzeyinde öğrenim gören 59 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma ile kadınların görünür olduğu ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin dikkate alındığı bir öğretim uygulaması sonucunda öğrencilerin algı ve ifadelerinin

toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi lehine değiştiği/dönüştüğü bulgusunu elde etmiştir.

Doyle (1998) toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı sosyal bilgiler dersi müfredatının onuncu sınıfta okuyan öğrenciler üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamıştır. Ön test-son test kontrol gruplu deneysel desen kullanılarak yapılan araştırmada deney grubuna toplumsal cinsiyetin eşitliğinin sağlandığı bir müfredat, kontrol grubuna ise geleneksel müfredat uygulanmıştır. Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmış müfredat ile eğitim alan kız öğrenciler özgüven duygularının arttığını ifade etmişlerdir. Kontrol grubunda yer alan bazı kız öğrenciler, geleneksel ders içeriği ile ilgili olarak yabancılaşma ve aşağılama duygularını pekiştirdiğini dile getirmişlerdir. Araştırmacı eşitlikçi bir müfredatın herkes için iyi olabileceğini savunmuştur.

Emory (2004) Amerika Birleşik Devletleri’nin Güneydoğu kısmında sosyal bilgiler öğretmeni yetiştirme programında yer alan Sosyal Bilgiler Yöntemleri dersini incelemeyi amaçlamıştır. Sosyal bilgiler hazırlık sınıflarında müzik, yaratıcı yazarlık, tiyatro ve hikâye anlatımı tekniklerinin ne kadar kullanıldığını tespit etmek için araştırmacı tarafından hazırlanan ölçek 90 öğretmen adayına ulaştırılmıştır. Araştırmanın evrenini oluşturan bölgedeki öğretmen adaylarının eğitmenlerinin çoğunun temel yöntemleri öğretmede yeni olduğu ve ilkokulda çalışma tecrübesinin beş yıldan az olduğu tespit edilmiştir. Eğitmenlerin çoğunun sosyal bilgilerin yaratıcı yönüne önem verdiği ve sosyal bilgileri özgür bir ders olarak tanımladığı da elde edilen bulgular arasındadır. Yine araştırmanın bulgularına göre eğitmenler ders kitabı kullanmamayı tercih etmektedirler ve öğrenci merkezli etkinliklere ağırlık vermektedirler.

Meyers (2005) Öğretmenlerin sosyal bilgiler programını nasıl yorumladıklarını ve uyguladıklarını anlatmayı amaçlamıştır. 4. sınıf öğrencilerine sosyal bilgiler eğitimi veren 4 öğretmen ile odaklı grup görüşmeleri ve bireysel görüşmeler yürümüş ve bu nitel çalışmayı 1 yıllık bir süreye yaymıştır. Odak grup görüşmesi sırasında üç öğretmen ve araştırmacının belirlediği; sosyal bilgiler müfredatını oluşturan kişilerin, hizmet öncesi ve / veya hizmet içi öğretmenlerin kendi katılımlarını ve sosyal uygulamalarını değerlendirmek için kullanabilecekleri on iki özellik açığa çıkmıştır.

Bradford (2008) Alberta ve Ontario’daki zorunlu sosyal bilgiler ders kitaplarının içerik analizini yapmıştır. Çalışmada sosyal bilgiler ders kitaplarında cinsiyetlerin nasıl temsil edildiğine odaklanılmıştır. Feminist eleştirel söylem metodolojisi kullanılarak yapılan

içerik analizi ile ders kitaplarında erkeklerin kadınlara göre daha çok resmedildiği verisini elde etmiştir. Müfredatta erkeklerin ulusun kurucusu olarak, siyasetle ilgili olarak, maceracı olarak yer bulduğunu kadınların ise uyumlu karakterler olarak yer aldığını ifade etmiştir. Erkeklerin çocuk bakımı ve evin sorumluluğunu üstlenen kişiler olarak tasvirine ise nadiren rastlandığını belirtmiştir.

Kim (2012) araştırmasında Amerika Birleşik Devletleri bünyesinde yetişmiş öğretmen adayları ile çalışmıştır. Araştırmanın amacının öğretmen adaylarının ve öğretmen yetiştiricilerinin küresel olarak iyi yetişmiş öğretmenler haline gelmeleri için potansiyellerini açığa çıkarmak olduğunu ifade etmiştir. Öğretmen adaylarının küresel bakış açısına sahip olup olmadıkları sorusuna cevap aramış ve ABD’de yaşayan öğretmen adaylarının dünyayı sınırlı ve dar bir bakış açısıyla ele aldıkları sonucunu elde etmiştir. Stevens (2016) toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliğin sınıf ortamında yeniden üretilmesinin ABD’de oldukça yaygın olduğunu belirtmiştir. Bu yeniden üretim sırasında öğretmenlerin de aktif rol aldığını ifade etmiştir. Bu görüşünden hareketle feminist bakış açısına sahip 6 sosyal bilgiler öğretmeninin ders içerisinde öğrenciye yaklaşımlarını, müfredatlarını ve sınıf içi aktivitelerini ele almıştır. Araştırması ile öğretmenlerin cinsiyet eşitliği ile ilgili görüşlerinin sınıf yönetiminde, müfredat oluşumunda ve mesleki uygulamalardaki etkisinin cinsiyet eşitliği ile ilgili olumlu dönüşüme katkı sağladığı bulgusunu elde etmiştir.

Yapılan araştırmalar incelendiğinde sosyal bilgiler dersinin öğrenci merkezli etkinlikler ile desteklenmesinin akademik başarıya ve derse yönelik tutuma katkı sağladığı ve toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir yaklaşımın olumlu dönüşüme katkı sağladığı söylenebilir.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde, araştırmanın modeli, evren ve örneklem, veri toplama araçları ile toplanan verilerin değerlendirilmesinde kullanılan istatistiksel yöntemler açıklanmıştır.

Benzer Belgeler