• Sonuç bulunamadı

3.MATERYAL VE METOD 3.1 Hasta Grubu

3.6. İlave Parametreler

Hastalar; hastanede yatış süreleri, HİÖ, inme ve AF’nin tekrarlaması açısından değerlendirildiler.

3.6-İstatistik Değerlendirme

İstatistiksel değerlendirme Windows işletim sisteminde çalışan SPSS 11.0 paket programı (SPSS Inc., Chicago, IIIinois) ile yapıldı. Sürekli değişkenler Mean ± SD olarak, kategorik değişkenler yüzdesel olarak ifade edildi. Parametrik dağılıma uyan değerler için One-way ANOVA testi uygulandı. Posthoc test içinde Tukey’s-b testi yapıldı. Non-parametrik değerlerin karşılaştırılmasında Chi square ve Mann-Whitney U testi uygulandı. Çoklu değişken analizin sırasında adım adım geriye atma yöntemi ile lojistik regresyon testi kullanıldı. p<0.05 değeri istatiksel olarak anlamlı kabul edildi.

4-BULGULAR

Grup II’de Mİ lokalizasyonu %45(18/40) anteriyor, %50(20/40) inferiyor veya inferoposteriyor ve %5(2/40) yüksek lateral olarak tesbit edildi. Grup I’de hastaların %50(25/50)’si anteriyor Mİ, %50(25/50)’si inferiyor veya inferoposteriyor Mİ idi. Mİ lokalizasyonu açısından iki grup arasında istatiksel fark anlamlı değildi.

Grup I’ de ortalama yaş 60.1±12.1 yıl, erken AF gelişen grupta ortalama yaş 66.9±9.4 yıl ve geç AF gelişen grupta ortalama yaş 73.0±10.7 yıl idi. Geç AF grubu ile grup I arasındaki fark istatiksel olarak anlamlıydı (p<0.05). Kadın cinsiyet grup I’de %22 (9/40) oranındaydı. Grup II’de ise bu değer %24 (12/50) olarak bulundu. Cinsiyet açısından iki grup arasında ki fark anlamlı değildi.

Semptomlar başladıktan sonra ortalama hastaneye başvuru saati açısından değerlendirildiğinde erken AF’de bu değer 7.7±8.4 saat, geç AF’de 9.8±10.8 saat ve grup I’de 5.9±4.5 saat olarak bulundu. Gruplar arasında anlamlı fark yoktu. Erken AF’de VKİ 28.8±4.8 kg/m² geç AF’de 28.8±8.0 kg/m2 ve grup I’de 27.4±3.8 kg/m2 olarak bulundu. Gruplar arasında anlamlı fark yoktu. Hastaların demografik özellikleri Tablo 4.1’de toplu olarak gösterilmiştir.

Tablo 4.1 Demografik özellikler

Grup I(n=50) Erken AF(n=20) Geç AF(n=20)

Yaş (yıl) 60.1±12.1 66.9±9.4 73.0±10.7 (c)

HBS (saat) 5.9±4.5 7.7±8.4 9.8±10.8

VKİ (kg/m2) 27.4±3.8 28.8±4.8 28.8±8.0

c:Grup I’e göre (p<0.05); HBS: Hastaneye başvuru saati; VKİ: Vücut kitle indeksi

Grup I ve grup II arasında DM, heredite, dislipidemi ve sigara kullanımı öyküsü bakımından fark yoktu. Hipertansiyon öyküsü grup II’de %72(29/40); grup I’de %40(20/50) oranında mevcutu ve fark anlamlıydı (p<0.05).

ST yükselmeli miyokard infarktüsü öncesi anjina öyküsü grup I’de %12(6/50), grup II’de %32(13/40) oranında bulundu. Aradaki fark anlamlıydı (p<0.05).

Grup I ve grup II arasında hastane dışı anjiyotensin dönüştürücü enzim İnhibitörü (ADEİ), anjiotensin reseptör blokörü (ARB), diüretik, kalsiyum kanal blokörü (KKB), beta- blokör, statin, oral anti-diabetik (OAD) ve insülin kullanımı arasında anlam taşıyan fark yoktu. Hastaların koroner arter hastalığı risk faktörleri açısından değerlendirilmesi ve STEMİ öncesi hastane dışı ilaç kullanımı Tablo 4.2’de gösterilmiştir.

Tablo 4.2: Koroner arter hastalığı için risk faktörleri ve hastane dışı ilaç kullanımı Grup I(n=50) Grup II(n=40)

Hipertansiyon %40 (20/50) %72 (29/40) (a) DM %24 (12/50) %25 (10/40) Sigara kullanımı %40 (20/50) %40 (16/40) Heredite %34 (17/50) %32 (13/40) Dislipidemi %40 (20/50) %35 (14/40) ADEİ %12 (6/50) %15 (6/40) ARB %18 (9/50) %17 (7/40) Diüretik % 6 (3/50) %7 (3/40) KKB %14 (7/50) %15 (6/40) Beta-blokör %6 (3/50) %5 (2/40) Statin % 22 (11/50) %25 (8/40) OAD %22 (11/50) %20 (10/40) İnsülin %2 (1/50) (---)

a: Grup I’e göre (p<0.05); ADEİ: Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü; ARB: Anjiyotensin reseptör blokörü; KKB: Kalsiyum kanal blokörü

Erken AF’de hastaneye başvuru anında nabız sayısı ortalama 84.0±25.5/dk., geç AF’de 91.0±18.0/dk. ve grup I’de ise 79.0±15.5/dk. olarak hesaplandı. Başvuru anındaki

nabız açısından geç AF ile grup I arasında fark istatiksel anlam taşıyordu (p<0.05). Başvuru anında ölçülen SKB değerleri grup I, erken AF ve geç AF’de sırasıyla

128.8±22.5, 111.6±20.1 ve 91.6±22.5 mmHg olarak bulundu. Diyastolik kan basıncı değerleri yine aynı sıra ile 89.0±16.1, 80.9±15.1 ve 61.0±14.4 mmHg olarak belirlendi. Geç AF ile grup I arasında başvuru anında ki SKB ve DKB değerleri arasında anlamlılık taşıyan fark mevcuttu (p<0.05).

Erken AF’de ortalama Killip sınıfı 2.0±0.65, geç AF’de 2.25±0.85 ve grup I’de 1.36±0.60 olarak bulundu. Killip sınıfı açısından erken AF ile geç AF arasında anlamlı fark

yokken; hem erken AF hemde geç AF gruplarının Killip sınıfı grup I’e göre anlamlı olarak yüksekti (p<0.05).

TIMI risk skoru açısından incelendiğinde; bu değer erken AF, geç AF ve grup I arasında sırayla 6.1±2.6, 7.4±3.13 ve 4.5±2.3 olarak tesbit edildi. Erken ve geç AF arasında fark anlamlı değilken, erken AF ve geç AF grupları ile grup I arasındaki farklar anlamlıydı (p<0.05). Hemodinamik parametreler ve TIMI risk skoru açısından değerlendirme Tablo 4.3’de gösterilmiştir.

Tablo 4.3. Hemodinamik parametreler ve TIMI risk skoru

Grup I Erken AF Geç AF

Nabız / dakika 79.0±15.5 84.0±25.5 91.0±18.0 (c) SKB (mmHg) 128.8±22.5 111.6±20.1 91.6±22.5 (c)

DKB (mmHg) 89.0±16.1 80.9±15.1 61.0±14.4 (c)

Killip sınıfı 1.36±0.60 2.0±0.65 (b) 2.25±0.85 (c) TIMI risk skoru 4.5±2.3 6.1±2.6 (b) 7.4±3.13 (c)

b: Grup I’e göre(p<0.05); c: Grup I’e göre(p<0.05); SKB: Sistolik kan basıncı; DKB: Diyastolik kan basıncı

Erken AF’de P maks. 116±0.5 msn, geç AF’de 119.2±9.3 msn ve grup I’de 103.0±10.3 msn olarak tesbit edildi. Erken ve geç AF için Pmaks. değerleri arasındaki fark benzerken; erken ve geç AF grupları ile grup I arasındaki fark anlamlı olarak daha fazlaydı (p<0.05). P min. değerleri açısından ise gruplar arasında fark yoktu. Pd değeri erken AF, geç AF ve grup I’de sırasıyla 52.0±5.5 msn, 55.0±5.2 msn. ve 43.0±6.1 msn olup erken AF ile geç AF arasındaki fark benzerken; erken AF ve geç AF grupları ile grup I arasındaki fark anlamlı olarak fazlaydı (p<0.05). Her 3 grup arasında maks.QTc, min.QTc ve QTcd değerleri bakımından fark yoktu.

Hastaların, hastaneye başvuru anında hesaplanan toplam ST elevasyon miktarı erken AF, geç AF ve grup I’de sırasıyla 12.1±7.6 mm., 15.3±9.1 mm. ve 14.7±9.1 mm. olarak bulundu. Gruplar arasında ST elevasyon miktarı açısından anlamlı farklılık yoktu.

ST segment rezolüsyonu erken AF grubunda %50 (7/14), geç AF grubunda %25 (4/16) ve grup I’de % 73 (33/45) olarak gerçekleşti.Geç AF ile grup I arasındaki fark anlamlıydı (p<0.05).

Elektrokardiyografik olarak sağ ventrikül katılımı erken AF için % 45 (9/20), geç AF için %14 (3/20) ve grup I için %14 (7/50) olarak hesaplandı. Sağ ventrikül katılımı erken AF’de ve grup I’e göre anlamlı olarak fazlaydı (p<0.05). Sağ ventrikül katılımı inferiyor veya inferoposteriyor Mİ hastalarında sınırlandığında grup II’de %60(12/20) ve grup I’de %28(7/25) değerleri bulundu. Fark anlamlıydı (p<0.05). Sonuç olarak sağ ventrikül katılımı erken AF gelişimi için önemli bir faktördü. Elektrokardiyografik bulgular Tablo 4.4’da gösterilmiştir.

Tablo 4.4. Elektrokardiyografik değerler

Grup I Erken AF Geç AF

P maks.(msn) 103.0±10.3 116.0±10.5 (b) 119.2±9.3 (c) P min.(msn) 61.0±10.3 64.0±8.6 63.7±5.6 Pd (msn) 43.0±6.1 52.0±5.5 (b) 55.0±5.2 (c) Maks. QTc (msn) 400.0±17.8 402.0±7.4 399.0±23.0 Min. QTc (msn) 342.0±17.0 342.0±16.0 342.0±25.5 QTcd (msn) 58.0±10.8 60.1±5.6 58.0±9.4 STEM (mm) 14.7±9.1 12.1±7.56 15.3±9.1 STR (+) %73 (33/45) %50 (7/14) %25 (4/16) (c) Sağ VK %14 (7/50) %45 (9/20) (b) %14 (3/20)

b: Grup I’e göre(p<0.05); c: Grup I’e göre(p<0.05); STEM: ST Segment Elevasyon Miktarı; Sağ VK: Sağ Ventrikül Katılımı; STR (+): ST Segment rezolüsyonun olması.

Sol ventrikül sistol sonu çapı, SVDSÇ, aort çapı, SVKİ, E ve A dalga hızları, E/A oranı, SPAB, aort yetmezliği ve triküspid yetmezliği açısından gruplar arasında istatiksel fark yoktu. Ekokardiyografik değerlendirme Tablo 4.5’de gösterilmiştir.

Tablo 4.5: Ekokardiyografik değerler

Grup I Erken AF Geç AF

SVSSÇ (cm) 3.1±0.7 3.24±0.8 3.3±0.7 SVDSÇ (cm) 4.9±0.6 4.56±0.7 4.90±0.6 EF (%) 46.0±7.1 45.0±8.1 36.0±7.6 (c - d) Sol atriyum (cm) 3.6±0.4 3.8±0.5 3.9±0.35(c) Aort çapı (cm) 2.7±0.24 2.72±0.2 2.8±0.26 SPAB (mmHg) 29.7±8.0 29.9±6.0 34.0±9.1 SVKİ (gr/m²) 109.0±21.4 108.0±24.0 117.6±25.0 SVDHİ 1.54±0.4 1.63±0.4 2.17±0.5 (c - d) E (cm/sn) 89.2±20.1 91.7±24.7 89.7±18.0 A (cm/sn) 69.6±23.2 67.4±24.0 65.7±18.6 E/A 1.31±0.41 1.33±0.44 1.34±0.4 MY(II-III-IV) %12 (6/50) %25(5/20) %35(7/20)

c:Grup I’e göre(p<0.05); d: Erken AF grubuna göre(p<0.05) SVSSÇ: Sol ventrikül sistol sonu çapı; SVDSÇ: Sol ventrikül diyastol sonu çapı; SPAB: Sistolik pulmoner arter basıncı; SVKİ: Sol ventrikül kitle indeksi; SVDHİ: Sol ventrikül duvar hareket indeksi; MY: Mitral yetmezlik

Ejeksiyon fraksiyonu değeri erken AF, geç AF ve grup I’de sırasıyla % 45.0±8.1, %36.0±7.3 ve %46±7.1 olarak bulundu. Yine SVDHİ erken AF’de 1.63±0.4, geç AF’de 2.17±0.5 ve grup I’de 1.54±0.4 olarak tesbit edildi. Ejeksiyon fraksiyonu; geç AF’li hastalarda grup I ve erken AF’li hastalara göre daha düşüktü (p<0.05). SVDHİ ise geç AF’li hastalarda grup I ve erken AF’li hastalara göre anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.05).

Orta-ciddi MY sıklığı; erken AF’de %25(5/20), geç AF’de %35(7/20) ve grup I’de %12 (6/50) olarak tespit edildi. Orta-ciddi MY açısından erken AF, geç AF ve grup I arasındaki fark istatiksel anlam taşımıyordu. Erken AF ve geç AF gelişen hastalar birlikte değerlendirildiğinde (Grup II), AF gelişmeyenlere göre (GrupI) orta-ciddi MY sıklığı anlamlı olarak fazlaydı [sırasıyla %30(12/40) ve %12(6/50)] (p<0.05).Sol atriyum çapı erken AF, geç AF ve grup I’de sırasıyla 3.8±0.5 cm., 3.9±0.35 cm. ve 3.6±0.4 cm.olarak belirlendi.Geç AF ile grup I arasında ki fark anlamlı idi (p<0.05).

Grup II’de infarkt sorumlu arter (İSA) %44(16/37) oranında LAD, %18(7/37) oranında Cx ve %38 oranında (14/37) RCA olarak tesbit edildi. Grup I’de ise İSA %48 (23/48) LAD, %14(6/48) Cx ve %38(19/48) RCA olarak bulundu. Grup I ve Grup II arasında İSA bakımından istatiksel fark yoktu. Erken AF’de İSA %58(11/19) oranında RCA, geç AF’de %68(12/18) LAD olarak tesbit edildi. Erken AF için RCA, geç AF için LAD tutulumu anlamlıydı (p<0.05).

Erken AF, geç AF ve grup I’de Gensini skoru sırasıyla 59.5±30.5, 60.8±32.0 ve 50.56±30.0 olarak bulundu. Gruplar arasında Gensini skoru açısından anlam taşıyan fark yoktu. Damar skoru; erken AF’de 1.84±0.8, geç AF’de 2.05±0.87 ve grup I’de 1.5±0.8 şeklinde bulundu. Geç AF’li hastaların damar skoru grup I’e göre anlamlı olarak fazlaydı. (p<0.05). Hastaların koroner anjiyografik değerlendirmesi Tablo 4.6’de gösterilmiştir. Tablo 4.6. Koroner anjiyografik değerler

Grup I Erken AF Geç AF

Gensini Skoru 50.56±30.0 59.5±30.5 60.8±32.0

Damar Skoru 1.5±0.8 1.84±0.8 2.05±0.87 (c)

c:Grup I’e göre (p<0.05)

hsCRP değerleri sırasıyla erken AF’de 8.8±1.9 mg/L, geç AF’de 9.5±2.1 mg/L ve grup-I’de 8.4±2.4 mg/L şeklinde belirlendi. Geç AF’li hastalarda hsCRP değerleri grup I’e göre yüksek olma eğilimindeydi ancak fark anlamlılığa ulaşmadı (p=0.078). Erken AF’de fibrinojen değeri 349.0±71.0 mg/dl, geç AF’de 395.0±108.0 mg/dl ve grup I’de 340.8±90.0 mg/dl olarak belirlendi ve gruplar arasında fibrinojen seviyeleri arasında fark yoktu. Yine gruplar arasında hemoglobin, hematokrit, trombosit sayısı, beyaz küre sayısı, OEH ve OTH açısında anlam taşıyan fark yoktu. Hastaların inflamatuar ve hematolojik değerleri Tablo 4.7’de gösterilmiştir.

Tablo 4.7. İnflamatuar belirteç ve hematolojik değerler

Grup I Erken AF Geç AF

hsCRP(mg/L) 8.4±2.43 8.8±1.9 9.5±2.1 Fibrinojen (mg/dl) 340.8±90.0 349.0±71.0 395±108.0 Hemoglobin (g/dl) 14.0±2.1 14.1±1.5 13.1±2.2 Hematokrit (%) 43.1±7.4 43.0±4.4 37.5±10.3 Trombositx10³/mm³ 252±67.8 242.0±67.0 268.0±61.7 Beyaz küre/mm³ 12434.0±423.0 13385±511.0 12585.0±3182.0 Nötrofil/mm³ 9562.0±422.0 10530±488.0 10505.0±2930.0 OEH (femtolitre) 86.0±5.6 89.0±4.6 86.2±5.9 OTH (femtolitre) 8.7±0.82 8.7±0.73 8.6±.73

hsCRP:Yüksek duyarlı CRP; OEH:Ortalama eritrosit hacmi; OTH:Ortalama trombosit hacmi. Hastaların, hastaneye başvuru sırasında elde edilen glukoz, sodyum, potasyum, total kolestrol, trigliserid, LDL-kolestrol, HDL-kolestrol, VLDL-kolestrol, ALT, AST, LDH, HbA1c, troponin-I ve CK-MB değerleri açısından gruplar arasında anlamlılık taşıyan fark yoktu. Kreatinin değerleri incelendiğinde grup I, erken ve geç AF arasında fark bulunmadı. Erken ve geç AF, grup II olarak birlikte (1.32±0.46 mg/dl) değerlendirildiğinde; kreatinin seviyesi bakımından grup I ve II arasındaki fark anlamlıydı. Üre değeri bakımından, geç AF ile grup I arasındaki fark anlamlıydı (p<0.05). GFH; erken AF’de 76.9±24.0 ml/dk, geç AF’de 60.4±28.6 ml/dk ve grup I’de 90.5±26.6 ml/dk olarak tesbit edildi. Benzer şekilde GFH değerleri geç AF’li hastalarda grupI’e göre anlamlı olarak daha düşüktü (p<0.05). TSH, sT4 ve sT3 seviyeleri açısından gruplar arasında fark tespit edilmedi. Hastaların biyokimya ve tiroid fonksiyon değerleri Tablo 4.8’de gösterilmiştir

Tablo 4.8. Gruplara göre biyokimyasal değerler

Grup I Erken AF Geç AF

Glukoz (mg/dl) 178.0±98.0 171.3±55.0 162.0±76.0 Üre (mg/dl) 34.7±11.5 45.4±25.0 55.3±27.0 (c) Kreatinin (mg/dl) 0.9±0.28 1.4±0.6 1.27±0.56 Sodyum (meq/L) 137.3±2.6 137.8±3.5 138.0±3.8 Potasyum (meq/L) 4.31±0.65 4.4±0.9 4.11±0.5 T. Kolestrol(mg/dl) 178.3±46.5 164.0±35.0 165.5±35.0 Trigliserid (mg/dl) 121.0±84.4 132.0±86.0 124.5±56.0 HDL-Kol.(mg/dl) 36.7±9.8 33.0±11.0 38.7±10.2 LDL-Kol. (mg/dl) 119.0±36.3 105.0±28.0 104.5±24.0 VLDL-Kol. (mg/dl) 26.0±19.0 26.3±17.0 25.3±11.8 ALT (IU/L) 27.4±17.0 27.2±11.6 28.3±15.7 AST (IU/L) 68.4±58.0 45.0±32.1 75.1±98.7 LDH (IU/L) 282.7±108.0 296.0±130.0 333.8±195.0 GFH (ml/dk) 90.5±26.6 76.9±24.0 60.4±28.6 (c) Hb A1c (%) 6.3±1.98 6.7±2.55 6.06±1.8 Troponin-I (ng/ml) 20.15±32.4 21.13±25.0 28.0±54.9 CK-MB (ng/ml) 23.3±12.0 25.0±12.7 29.3±11.8 TSH (µu/L) 1.55±154 1.73±1.19 2.4±1.5 Serbest T4 (ng/dl) 1.27±0.25 1.35±0.5 1.32±0.51 Serbest T3 (pg/ml) 2.6±0.63 2.6±0.7 2.5±0.86

c: Grup I’e göre (p<0.05)

Grup I’de 1’er hastada hastanede yatış sırasında yeni sağ ve sol dal bloğu gelişti. Grup II’de 1 hastada ise yeni sol dal bloğu gelişti. Grup I’de 2 hasta, grup II’de 1 hasta A- V tam blok ile hastaneye geldi. Hastane de yatış sırasında hastalarda ileri dereceli A-V blok gelişmedi.Hastaların hiçbirinde hastanede yattıkları sürece inme izlenmedi

Hastaların, hastanede yatış süreleri (HYS) erken AF için 6.2±2.5 gün, geç AF için 7.5±3.2 gün ve grup I için 3.2±1.7 gün olarak tesbit edildi. HYS açısından erken ve geç AF arasında fark yokken; hem erken hem de geç AF’li hastaların grup I’e göre HYS anlamlı olarak fazlaydı (p<0.05). Hastane içi ölüm erken AF grubunda %5(1/20) ve geç

AF grubunda %20 (4/20) oranında izlendi. Grup I’de ise HİÖ gözlenmedi. HİÖ, geç AF’de grup I’e göre anlamlı olarak fazlaydı (p<0.05).

Hastane içi AF gelişen hastaların %75 (30/40)’i spontan sinüs ritmine döndü. Spontan sinüs ritmine dönen hastalardan 4’ün de tekrarlayan AF atakları tesbit edildi. Hastaların üçüne elektriki kardiyoversiyon yapılarak sinüs ritmi sağlandı ve bunlardan 1 hastada AF tekrarladı. Toplam AF tekrarlama oranı %15(5/33) olarak bulundu. Erken AF ve geç AF gelişen gruplarda 1’er tane olmak üzere toplam hastaların 2 tanesinde AF’ye müdahale edilmedi ve taburcu edildiler. Spontan sinüs ritmine dönme oranı diğer AF sonlanımlarına göre istatiksel olarak anlamlı idi (p<0.05). Erken AF’de spontan sinüs ritmine dönme oranı %85(17/20); geç AF grubunda ise %65(13/20) olarak saplandı. Fark anlamlı değildi.

Çoklu değişken analizi yapıldığında hipertansiyon öyküsü, başvuru anında ki nabız sayısı, Pmaks ve Killip sınıfı STEMİ’de hastane içi AF gelişmesi açısından bağımsız öngördürücüler olarak belirlendi. Bağımsız öngördürücüler ve p değerleri Tablo 4.9’da gösterilmiştir.

Tablo 4.9.ST yükselmeli miyokard infarktüsünde hastane içi atriyal fibrilasyon gelişiminin bağımsız öngördürücüleri

Bağımsız değişkenler P değeri Hipertansiyon öyküsü 0.047 Nabız sayısı/dk 0.044 Killip sınıfı 0.025 P maks.(msn) 0.006

ADIM 1: Yaş, cinsiyet, HBS, VKİ, Nabız sayısı, HT öyküsü, DM, Dislipidemi, Heredite, Sigara kullanımı, SKB, DKB, Killip sınıfı, TIMI skoru,Gensini skoru, Damar skoru, EF, Sol atriyum çapı, MY, Pmaks., QTcd, STR,İSA, hsCRP, fibrinojen,Kreatinin,GFH.

ADIM 2: Yaş, HBS, VKİ, Nabız sayısı, HT öyküsü, DM, Heredite, Sigara kullanımı, SKB, DKB, Killip sınıfı, TIMI skoru,Damar skoru, EF, Sol atriyum çapı, MY, Pmaks.,hsCRP, Kreatinin,GFH. ADIM 3: Yaş,Nabız sayısı, HT öyküsü, DM, Heredite, SKB, DKB, Killip sınıfı, TIMI skoru, EF, MY, Pmaks.,GFH.

Erken AF gelişimi için sağ ventrikül katılımı , Killip sınıfı, TIMI risk skoru, P maks. ve Pd değerleri hastane içi AF gelişimi için öngördürücüler olarak bulundu.Geç AF gelişimi için öngördürücüler yaş,hastaneye başvuru anındaki nabız sayısı, SKB ve DKB değerleri, Killip sınıfı, TIMI risk skoru, Pmaks., Pd, ST rezolüsyonunun olmaması, SVEF, SVDHİ, sol atriyum çapı, damar skoru, üre seviyesi ve GFH olarak tesbit edildi. Hastalar erken yada geç AF gelişmesi açısından ayırmadan bütün olarak değerlendirildiğinde hipertansiyon öyküsü ,orta-şiddetli MY mevcudiyeti ve kan kreatinin düzeyi hastane içi AF gelişiminde öngördürücüydü. Hastane içi AF gelişiminin erken yada geç olabileceğini belirleyen parametreler İSA,SVEF ve SVDHİ olarak bulundu.

5-TARTIŞMA

Atriyal fibrilasyon; STEMİ sırasında %6.54-7.9 insidansı ile en sık rastlanılan supraventriküler aritmidir. ST yükselmeli miyokard infarktüsü sırasında, hemodinamik bozulma ile beraber sol ventrikül disfonksiyonu, atriyal iskemi ve infarktüs (özellikle AMİ’ün erken dönemlerinde görülen AF ile birliktedir), sağ ventrikül infarktüsü, perikardit, aşırı katekolamin salınımı, ilaçlar, akut hipoksi ve hipopotasemi ve daha pek çok değişik mekanizmayla AF gelişebilir (45).Çalışmamızda bu mekanizmaları aktive ederek AF gelişimini kolaylaştıran faktörler ve AF gelişme riski yüksek hastaları tespit etmemize yardımcı olabilecek ipuçları ayrıntılı olarak araştırılmıştır.

GRACE çalışmasında 18 890 AMİ’lü hasta, hastane içi AF gelişmesi açısından incelenmiştir. Bu komplikasyon gelişen hastalarda hipertansiyon öyküsü %63.9 oranında saptanırken, AF gelişmeyen grupta bu değer %57.2 olarak bulunmuştur. Hipertansiyon öyküsü açısından anlamlı fark saptanırken, DM açısıdan fark belirlenememiştir (%25.3’e %23.7). PURSUIT çalışmasında hipertansiyon öyküsünün mevcudiyeti AMİ’de hastane içi AF’yi predikte etmede faydalı bulunmuştur. GRACE çalışmasının aksine DM öyküsü AF’nin öngördürücüsü olarak belirlenmiştir (52-53). Çalışmamızda, hipertansiyon öyküsü AF gelişen grubda %72, gelişmeyen grubda %40 olarak tesbit edildi. Hipertansiyon öyküsünün AF’yi öngörebileceği düşünüldü. Fakat DM öyküsü, GRACE çalışmasını destekler şekilde hastane içi AF gelişimini öngörmede önemli bulunmadı.

GISSI-3 çalışmasında 17 749 AMİ’lü hasta; hastane içi yeni AF gelişmesi açısından değerlendirilmiştir. AMİ öncesi anjina öyküsünün yeni AF gelişmesini öngörmediği belirlenmiştir (%34.8’e %34.2) (46). GRACE çalışmasında AMİ öncesi anjina öyküsü, yeni AF gelişen hastalarda %63.4, gelişmeyenlerde ise %57.3 olarak saptanmış olup aradaki fark anlamlı bulunmuştur (52). OPTIMAAL çalışmasında da AMİ öncesi anjina öyküsü hastane içi yeni AF gelişimi için öngördürücü olduğu saptanmıştır

(55). Çalışmamızda STEMİ öncesi anjina öyküsü, grup I’de %12, grup II’de %32 olarak bulundu ve fark anlamlı kabul edildi.

GUSTO III çalışmasında 1138 AMİ hastası AF gelişimi için incelenmiştir. Hastaların, hastaneye yatıştan önceki 2 hafta içinde sınıf I antiaritmik ilaçları, sotalol ve dijital prepratlarını kullanmasının AMİ’de hastane içi AF gelişmesi açısından öngördürücü olduğu saptanmıştır (48).PURSUIT çalışmasında hastane dışı antiaritmik ilaç,oral antikoagülan, dijital prepratı ve aspirin kullanımının AMİ’de hastane içi AF gelişimini öngörebileceği bulunmuştur (53). Çalışmamızda STEMİ öncesi hastane dışı kardiyak ilaç kullanımı AF gelişen grupta kontrol grubuna göre benzerdi.

GISSI-3 çalışmasında, AF gelişiminin en önemli bağımsız prediktörü olarak ileri yaş olarak (>70 yıl) bulunmuştur (%46.7’ye %24.8) (46). Yine GUSTO III çalışmasında yaş, AMİ’de hastane içi AF’nu predikte etmede faydalı bulunmuştur (48). GRACE çalışmasında hastane içi AF gelişen hastaların yaş ortalaması 71.9/yıl, gelişmeyen grubda 64.2/yıl olarak bulunmuş olup fark istatiksel olarak anlamlı olarak saptanmıştır (52). Yukarıda yaş açısından değerlendirme sırasında belirtilen çalışmalarda; AF gelişimi, erken yada geç olarak sınıflandırılmamıştır. Bizim çalışmamızda geç AF’lu hastaların yaş ortalaması 73.0±10.7/yıl, AF gelişmeyen grubun yaş ortalaması 60.1±12.1/yıl olarak belirlendi. Aradaki fark anlamlıydı. Fakat erken AF gelişen grubda yaş açısından kontrol grubuna göre fark bulunmadı. Hasta sayımız az olmasına rağmen, yaş faktörünün; STEMİ hastalarında hastane içi geç AF gelişimi açısından özellikle önemli olduğunu söyleyebiliriz.

GUSTO III’de AMİ hastaların da, hastane içi AF gelişen grup ile gelişmeyen grup arasında kadın cinsiyet açısından fark bulunamamıştır (%34’e %33) (48).GRACE çalışmasında AF gelişen grubda kadın cinsiyet %32, gelişmeyen grubda ise %35 olarak saptanmış olup cinsiyet açısından fark belirlenememiştir (52). Rathore ve ark. tarafından

106 780 AMİ hastasının hastane içi AF gelişmesi açısından değerlendirildiği bir çalışmada da; cinsiyet açısından fark saptanmamıştır (63). GISSI-3 çalışmasında da kadın cinsiyet açısından, AF gelişmesi lehinde fark bulunmuştur (46). Görüldüğü gibi cinsiyetin AMİ’de AF gelişimi üzerine olan etkisi net değildir. Çalışmamızda da cinsiyet açısından fark saptanmadı.

Rathore ve ark.’nın çalışmasında, özellikle semptomlar başladıktan 6. saat ve öncesinde gelen hastalar ile 12. saat ve sonrasında hastaneye başvuran hastalar arasında AF gelişme oranı belirgin olarak farklı bulunmuştur (%13.9’a %7) (63). Yine Asanin ve ark.’nın 650 hasta üzerinde yaptıkları çalışmada, hastane içi AF gelişen hastaların ortalama hastaneye başvuru saati 5.3±5.45, gelişmeyen hastaların ise 4.21±4.56 olarak bulunmuştur. Fark istatiksel olarak anlamlı olarak tesbit edilmiştir (64). Çalışmamızda AF gelişen hastaların başvurma saati daha uzun olmasına rağmen, hastane içi AF gelişimini öngörmede, hasta sayımızın az olması nedeniyle istatiksel değer kazanmadığını söyleyebiliriz.

GRACE çalışmasında AMİ’de hastane içi AF gelişen hastaların başvuru anındaki ortalama sistolik ve diyastolik kan basınçları sırasıyla 136.8±32.2 ve 78.3±21.0 mmHg; gelişmeyen hastaların ise sırasıyla 142.2±29.7 ve 81.2±17.8 mmHg olarak bildirilmiş ve fark istatiksel olarak anlamlılık kazanmıştır. Bu çalışmada hipertansiyon öyküsü hastane içi AF’nin öngördürücüleri arasında saptanmıştır (52). Asanin ve ark.’nın yaptıkları çalışmada da GRACE çalışması ile uyumlu bulgular belirlenmiştir (SKB için 137.3±28.1’e 143.3±26.6 mmHg ve DKB için 88.1±16.5’a 91.9±16.5 mmHg). Yine bu çalışmada da hipertansiyon öyküsü hastane içi AF gelişmesi için öngördürücü olmuştur (64). Çalışmamızda da SKB ve DKB değerleri açısından grup I ve geç AF arasında farklılık mevcuttu. AF gelişen hastaların daha fazla hipertansiyon öyküsüne sahip olmalarına

rağmen geliş anında daha hipotansif tesbit edilmeleri, yüksek Killip sınıfına sahip ve şoka eğilimli olmaları ile açıklanabilir.

GISSI-3 ve PURSUIT çalışmalarında hastaneye kabul sırasında artmış kalp hızı (GISSI-3’de >100/dk) AF gelişimini öngörmede önemli olarak saptanmıştır (46-53).Bizim bulgularımızda başvuru anında artmış kalp hızının özellikle geç AF’nin öngörülmesi için

Benzer Belgeler