• Sonuç bulunamadı

İklim Değişikliği Üzerindeki Etkileri

3.2. Çevre Vergilerinin Ekonomik Etkileri

3.2.8. İklim Değişikliği Üzerindeki Etkileri

Küresel ısınma sorunu, çevre sorunları konusunda piyasa başarısızlığının en somut örneklerinden birini ifade etmektedir. Esasen sanayi devrimiyle beraber başlayarak atmosfere salınan ve atmosferde biriken miktarı giderek artan sera gazlarının neden olduğu küresel ısınma sorununa piyasanın çözüm bulamaması nedeniyle dünyadaki tüm ülkelerin birlikte önlem alması kaçınılmazdır. Bu kapsamda, 1997 yılında Japonya‟nın Kyoto Kentinde yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı‟nın sonunda imzaya açılan Kyoto Protokolü‟nü küresel sınma sorununun çözümüne yönelik ilk önemli adım olarak nitelendirmek gerekir (Akkaya, 2017, s. 55). Sera gazı salınımının artmasına bağlı olarak meydana gelen küresel ısınmanın en önemli

57

sonucu iklim değişikliğidir. İklim değişikliği, tüm dünyada ekonomik mirimler tarafından oluşturulmuş en büyük piyasa başarısızlığıdır.

Atmosfere bırakılan sera gazlarının yarattığı sera etkisi nedeniyle, yer kürenin ortalama sıcaklığının giderek yükseldiği görülmektedir. Atmosferdeki su buharı ve sera gazları olarak bilinen karbondioksit, metan diazot monoksit, kloroflorokarbon, metan ve ozon gazları güneşin radyasyonunun yeryüzü tarafından emilmesine olanak tanımakta, buna karşın yeryüzünden yayılan radyasyonun bir kısmının gitmesine engel olmaktadır. Güneşin radyasyonunun ve yeryüzünden yayılan radyasyonun dalga boylarının farklı olmasından kaynaklanan bu engelleyici etkiye “ sera etkisi” denir (Akkaya, 2017, s. 56).

Küresel iklim sistemi, belki de yerküre atmosferinin oluşumundan beri tüm zaman ve alan ölçeklerinde doğal bir değişme eğilimi içinde olmuştur. Ancak 19. Yüzyılın ortalarından beri iç ve dış etmenlerle ilişkili bu doğal değişime ek olarak, ilk kez insan etkinliklerinin de küresel iklimi etkilediği yeni bir döneme girilmiştir. Bu doğrultuda Birleşmiş Milletler İklim Değişimi Çerçeve Sözleşmesinde karşılaştırılabilir bir zaman periyodunda gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak, doğrudan ya da dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan etkinlikleri sonucunda iklimde oluşan değişiklikler iklim değişikliği olarak tanımlanmıştır (Kovancılar, 2001, s. 2).

İklim Değişikliğine neden olan sera gazları arasında karbondioksit %80‟lik bir paya sahiptir. Bu nedenle iklim değişikliğinin en büyük nedeni bu karbondioksit gazlarındaki yoğunluğun artmasıdır. Karbondioksit yoğunluğunun azaltılmasında karbon vergileri önemli bir araçtır. Eğer karbon vergisi kullanılırsa, 1997 yılında imzalanan ve taraf olan ülkelerin 2008-2012 yılları arasında emisyon miktarlarını 1990 yılı emisyon seviyelerine indirmeyi taahhüt ettikleri Kyoto Protokolü limitine yaklaştırmış olacaktır. Karbon verginin en önemli avantajı piyasa temelli olmasıdır. Bunun nedeni, bu verginin fiyatları etkileyerek fosil yakıtların fiyatlarını yükseltmesidir. Bu da fosil yakıtla ilgili olan ekonomik birimlerin maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır (Hatunoğlu & Tekeli , 2007, s. 111).

Küresel ısınmaya tedbir alınmadığı takdirde, ne zaman gerçekleşeceği tam bir kesinlikle bilinmese de, dünya yaşanamayacak bir gezegen hailine gelecektir (Akkaya, 2017, s. 58). Küresel ısınma sonucu meydana gelen iklim değişikliğinin yarattığı etkilere iktisadi birimlerin ne kadar duyarlı oluğunu göz önünde bulundurmak önemli olacaktır. İklim değişikliğinin imalat sanayi ve mali sektör üzerindeki etkisi çok azdır.

58

Eğitim ve sağlık hizmetleri iklim değişikliğinden etkilenmekle birlikte bu etkinin yüksek olmadığını söylemek mümkündür. Tarım sektörünün iklim değişikliğinden önemli ölçüde etkilenmektedir. İnşat sektörü iklimsel soğumaya bağlı olarak olumlu etkileyeceği söylenebilir (Akkaya, 2017, s. 59).

Serbest piyasa sistemi içerisinde iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini bertaraf etmek için iklim değişikliğine neden olan karbon ve benzeri gazların fiyatlandırılması zorunludur. Bu kapsamda ekonomik birimler karbon yoğun üretim ya da tüketimlerini gözden geçirmek zorunda kalacaklardır. Böylece karbon vergisi fosil yakıtların karbon içeriğine göre ve sadece karbon içerikli yakıtlardan alınan bir vergi olduğu için karbon emisyonlarını azaltılmasında etkin bir mali araç olarak kullanılmalıdır.

3.2.9. Teknolojik Gelişme Üzerine Etkisi

Çevre vergilerinden elde edilen gelir, doğal kaynakların verimli kullanımını sağlayan teknolojilerin geliştirilmesinde önemli bir finansal kaynaktır. Bu tür teknolojilerin geliştirilmesi doğal kaynakların sürdürülebilir olamasın da önemli bir adımdır. Bununla birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretimini gerçekleştirecek teknolojilerin geliştirilmesinde ekonomik birimlerin teşvik edilmesinde de kullanılabilecek önemli bir finansal kaynak yaratılmış olacaktır.

Teknolojik ilerlemeler birim başına üretimin daha düşük atıkla gerçekleşmesini sağlamaktadır. Daha yüksek gelirlerde ekonomik yapıda önemli değişiklikler meydana gelmekte, imalat sanayiinden hizmetlere ya da yüksek teknolojili endüstrilere doğru gidiş de kişi başına kirliliği azaltmaktadır (Akkaya, 2017, s. 12).

Piyasa kendi haline bırakıldığında, çevrenin korunması ve teknolojik ilerlemenin yeterince gerçekleştirilememesi nedeniyle, çevrenin aşırı kirletilmesi ile yetersiz teknolojik ilerleme sonucuyla karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durum piyasanın çevre kirliliğinin maliyetini fiyatlamamasından kaynaklanmaktadır. Teknolojik ilerlemenin optimal düzeyde sağlanamaması, dolayısıyla yetersiz kalması da; geleceğin belirsizliği yenililerin mucitlerinin yeterli kaynağı bulup icatları hayata geçirememesi ve icatlarından dolayı tekel olmaktan kaynaklanan faydaların tümünü elde edememesi ile ilgili bir piyasa başarısızlığı olarak ifade edilmektedir (OECD, 2011a, s. 10). Piyasa başarısızlığını giderilmesinde ve teknolojik ilerlemenin sağlanması için hükümetler çevre vergileri ile piyasaya müdahale etmelidir. Bununla birlikte ormanların ve

59

okyanusların karbonu emme ve zararsız hale getirme işlemini yapabilecek teknolojilerin geliştirilmesinde çevre vergilerinden elde edilen gelirin kullanılması ülke maliyelerini ek bir mali yükten de kurtarmış olacaktır.

Çevre politikaları, küresel çevreyi güvence altına almak, çevresel değerleri sürdürebilmek, insanların üretim ve tüketim faaliyetlerinden doğan zararları ortadan kaldırmak için hedefler belirlemek, bu hedeflere ulaşmak için alınması gereken önlemler ve bu önlemlerin getirdiği yükün (maliyetlerin) nasıl paylaşılacağı ile ilgilidir (Mutlu, 2006, s. 63). Bu kapsamda çevre vergileri, ekonomik birimler için, kirliliği azaltacak teknolojilerin geliştirilmesinde destek, kirliliği artırmaya devam edenlerde ise cezalandırıcı olarak kullanılabilir.