• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

POLİTİKALARININ DIŞ TİCARETİMİZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

3.5. DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET ÜZERİNE BİR MODEL

3.5.1. İHRACAT MODELİNİN OLUŞTURULMASI

İlişkisi”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Ekonometri ve İstatistik Dergisi

( 2005),Sayı:2,s.16

Modelde İthalat ve döviz kuru verilerinin kullanılmasının sebebi;

İhracatımızın büyük ölçüde ithalat bağımlı olması, ihracat yapabilmemiz için ara- yatırım malı ithalatı yapmamızın gerekli olmasıdır ve üretim için gerekli olan bu malların esnekliğinin az olması sebebiyle uygulanan döviz kuru politikaları ithal edilen malların fiyatlarını milli para cinsinden değiştirdiği için döviz kuru ve ithalat verileri ihracat modelinin bağımsız değişkenleri olarak seçilmiştir. Kullanılan veriler TÜİK, Devlet Planlama Teşkilatı ve Dış Ticaret Müsteşarlığından alınmıştır. 2006 yılı verileri geçicidir. Bağımlı ve bağımsız değişkenleri ve modelde ifade edilecekleri şekli ile gösterirsek;

Bağımlı Değişken : İhracat Modelde Gösterilişi: İHRCT

Bağımsız Değişken: İthalat ve Döviz Kuru Modelde Gösterilişi : İTHLT ve DK

Bağımlı ve bağımsız değişkenlerin tespitini yaptıktan sonra, modelin matematiksel kalıbı oluşturulacak olursa; genel olarak modelimiz Y=β01X şeklinde olmaktadır. İhracat modelimizi matematiksel olarak; Y=β0+ β1X+ β2X olarak basit doğrusal denklem şeklinde ifade edilecektir. Şimdi bu gösterime göre modelimizi düzenlersek; İHRCT= β0 + β1 DKİ + β2 İTHLTİ

haline gelir.

Oluşturulan Model;

Yukarıda ifade ettiğimiz modelimizle ilgili regresyon analizinin sonucu aşağıda gösterilmiştir;

İHRCT= 1,757+ 0,00000609 DK+ 0,515 İTHLT (0,811) (0,000) (0,032) t = 2,167 4,439 16,093 p = 0,041 0,000 0,000

979 .

2 0

R = R2 =0.981 Durbin- Watson = 1,904 F= 554,624 Burada %5 anlamlılık düzeyi kullanılmıştır. Bizim bulduğumuz F değeri 554,624 ve sig. 0,000 dır. Yani model %5 hata payı ile (%5 anlamlılık düzeyinde) anlamlıdır diyebiliriz.

İhracat modelindeki bağımlı değişkendeki değişimin ne kadarının bağımsız değişkenler tarafından açıklandığını, yani ihracattaki değişimin yüzde kaçının, döviz kuru ve ithalat tarafından açıklandığını incelemek için

R ve 2 R2 ye bakılır;

Tabloya bakıldığında R değerinin 0,981 olduğunu görülmektedir. 2 Dolayısıyla, ihracattaki değişimin yaklaşık olarak yüzde 99’u, İthalat ve Döviz Kuru tarafından açıklanabilmektedir denilebilir. R ve 2 R birbirine yakın 2 çıkmıştır, yani denklemde gereksiz açıklayıcı değişken yok gibi görünmektedir, ayrıca değerleri 1’e oldukça yakındır, bu sebepten modelin açıklama gücünün oldukça yüksek olduğu görülmektedir .

Katsayılar için t hipotez testi yapıldığında β01, β2’nin modele anlamlı katkı yaptığı görülmektedir.

Model iktisadi açıdan yorumlandığında; modelin çözümünden elde edilen sonuçlar incelendiğinde bulunan F değerlerine göre; modelin 0,05 anlamlılık düzeyinde anlamlı olduğu görülmektedir. Parametreler tek tek incelendiğinde ise; sabit parametre 0,04 düzeyinde anlamlı bulunmuştur.

Döviz kurunun değişkenine ait parametre 0,609x10 -6 olarak bulunmuştur.

Bulunan bu değer sıfıra çok yakın olup döviz kurundaki değişmelerin ihracat üzerinde oldukça küçük miktarlarda etkisinin olduğunu göstermektedir. Döviz kurunun parametre değeri dikkate alındığında anlamlı bulunmuştur. İthalat değişkenine ait parametre 0,515 olarak bulunmuştur. Buna göre; ithalatta meydana gelen 1 br lik değişme ( artış) ihracatta 0,515 birimlik artışa neden olacaktır. Yani, ithalatta oluşacak 1 milyar $’ lık artış ihracatın 515 milyon $ artmasına neden olacaktır. Parametre değerleri istatistiksel açıdan incelendiğinde ise anlamlı olduğu görülmektedir. Türkiye’ de ihracatı arttırmak için zaman zaman devalüasyona başvurulduğu görülmektedir.

Yapılan devalüasyonların etkin olabilmesi için bazı şartların oluşması gerekmektedir. Bu şartlara bakılacak olursa;170

170 Halil Seyidoğlu, a.g.e, s:466–467

• Talep esneklerinin yüksekliği; ihraç mallarımızın dış talep esnekliği birden büyük olmalıdır ki devalüasyon döviz kazandırıcı etki oluşturulabilsin,

• İhraç mallarımızın arz esnekliği; talep esnekliklerinin yüksekliği avantajından faydalanabilmemiz için aynı zamanda ihraç mallarımızın arz esnekliği de yüksek olmalıdır,

• İthal mallarının yabancı arz esnekliği; devalüasyonla ithalat kısılarak döviz tasarrufu sağlayıcı bir etki yaratılmaktadır. Bizim ithalat talebimizi azaltmamız yabancıların ihracat fiyatlarını kırmalarına yol açabilir, yabancı fiyatlar düştükçe ithal mallarımızın ulusal para cinsinden fiyatları ucuzlayacaktır bu nedenle de yapılan devalüasyonun etkileri zayıflayacaktır,

• İç Fiyatların Sabit tutulması; devalüasyonun amacı ulusal paranın aşırı değerlenmesinin önlenmesidir, devalüasyon yapıldıktan sonra ülke içerisindeki fiyat artışları önlenmelidir.

• Yerleşik Piyasalar ve Tüketici alışkanlıkları; iç piyasada olduğu kadar dış piyasada da alışkanlıklar önemlidir böyle durumlarda devalüasyon fiyatları ucuzlatsa da ülke mallarına olan talep artmayabilir.

İhracattaki 1980 sonrası meydana gelen değişmelerin döviz kurundan ziyade sosyal ve ekonomik yaşamda sağlanan barışla, ihracata verilen teşviklerle ve diğer ülkelerin talepleriyle alakalı olduğu söylenilebilir. Öte yandan genel olarak develüasyonlardan beklenen olumlu etkinin alınabilmesi, ihracatı arttırması ve ithalatı kısması anlamında; söz konusu ihraç- ithal mallarına olan talebin fiyat esnekliği ile yakın ilişkilidir. Burada üzerinde durulması gereken asıl husus döviz kurunun dış ticaret üzerindeki etkisidir.

Bilindiği gibi döviz kurunun dış ticaret üzerindeki etkisi, ancak ithalat ve ihracat fiyatlarını değiştirmesi durumunda ve Türkiye’nin ithalat talep esnekliği ile ihracat arz esnekliğinin ne olduğuna bağlı olarak ortaya çıkar.

Eğer söz konusu esnekliklerin toplamı 1’den büyükse TL’nin değer kaybı dış ticaret dengesinde bir iyileşme sağlayacaktır. Aksi halde dış ticaret dengesi üzerinde olumsuz bir etki yapacaktır. Develüasyonun neden olacağı ihracat artışı üretim sektörlerinin arz esnekliğine de bağlıdır. Yani döviz kurunun ihracat üzerindeki etkisinin küçük çıkması beklenilen bir sonuçtur. İhracat yapısal bir değişim içine girmiştir. İkinci bölümün son kısımlarında bahsedilen ihracatımız içerisindeki ilk 20 fasılda da görüleceği üzere; Otomotiv, elektrik-elektronik, demir-çelik ve metal eşya ile makine sektörleri ihracatında çok önemli gelişmeler sağlanmaktadır. İhracatın döviz kurlarına olan esnekliği giderek azalmaktadır. Rekabet gücü ve verimlilik artışı ile teknoloji yenileme ihracatta daha belirleyici olmaktadır.