• Sonuç bulunamadı

I.5. Araştırmanın Yöntemi

1.5. İbnu’t-Tarâve’nin İlmi Şahsiyeti ve Eserleri

İbnu’t-Tarâve, Mülûku’t-Tavâif ve Murâbıtlar dönemlerinin en büyük nahiv âlimlerindendir. Bunun en önemli delili ise Endülüs geleneğinde nahiv ve edebiyatta kemal derecesine ulaşanlara verilen “üstat” lakabıyla anılmasıdır.151

Nahiv alanında özgün görüşlere sahip olan İbnu’t-Tarâve’nin fikirleri daha sonra yazılan nahiv kitaplarını da etkilemiştir. Son derece bağlı olduğu Sîbeveyhi’ye dayanarak Ebû Ali el-Fârisî ile öğrencisi İbn Cinnî’in nahiv konusundaki bazı görüşlerini ve özellikle Sîbeveyhi’ye muhalif fikirlerini reddetmiştir.152 Bütün bunlara rağmen

eserlerinin günümüze ulaşmamış olması onun hakkında fazla bilgiye sahip olmamızın önündeki en büyük engeldir.

İbnu’t-Tarâve’nin ilmi kişiliğine dair bilgilere ulaşmak için ya bizzat kendisinden ders alan öğrencilerinin ya da sonraki dönemde tahriçte bulunan âlimlerin onunla ilgili sarfettikleri sözlerine başvurulmalıdır. Örneğin kendisini çok seven ve onun derslerinden istifade etmiş olan öğrencisi Ebû Bekr b. Süleymân b. Samhûn el-Ensârî, el-Kurtubî, en- Nahvî (v.564) İbnu’t-Tarâve ile ilgili “Sırattan nahvi ondan daha iyi bilen hiç kimse

geçmeyecek” sözleriyle övmüştür.153 Muhammed b. Talha b. Muhammed (v.618) ise

kendisiyle görüşmemesine rağmen İbnu’t-Tarâve’nin mezhebine bağlılığı ve bu bağlılığın göstergesi olarak hocasını övmesiyle temayüz etmiştir.154

Yâkût el-Hamevî onu devrinin Endülüs Şeyhi olarak tanıtırken155 Dabbî ise nahiv

imamı olarak tanıtarak Sibeveyhî’nin el-Kitab’ını hiç kimsenin ondan daha iyi

ezberlemediğini ve bilmediğini ifade eder.156 Suyûtî, İbnu’t-Tarâve’yi Sibeveyhî’nin ve

diğer âlimlerin kitabına hâkim olan nahivcilerin şeyhi olarak tanıtır. Onun iyi bir şair olduğunu ifade eder ve bu bilgilerin ardından Kâdî İyâz’ın şu sözünü aktarır. İbnu’t-

Tarâve ile çok oturdum onun edebiyat meclislerinde bulundum, bana iyi ve faydalı şeyler öğretti, birçok şiirini okudu.157

151 Kehhâle, Mu‘cemü’l-Müellifin, I, 556. 152 Yazıcı, “İbnü’t-Tarâve”, DİA, XXI, 229. 153 Yemenî, İşâratû’t-Ta‘yîn, s. 135. 154 Suyûtî, Buğyetu’l-Vu‘at, I, 121.

155 Yâkût el-Hamevî, Mu‘cemu’l- Buldân, I, 152. 156 Dabbî, Buğyetu’l-Mültemis, II, 387.

Dil ile ilgili alanların tamamında şöhret sahibi olan İbnu’t-Tarâve’nin nahivcilerin büyük bir kısmına muhalefet edip yalnız kaldığı birçok görüşü vardır.158

İbnu’t-Tarâve’nin bir diğer özelliği âlimleri sadece ilmî açıdan değil kişisel olarak da tenkit etmesidir. Zira döneminde yaşamış birçok fakihi paraya düşkün olmak ve rüşvet almakla eleştirmiştir.159

1.5.1. İbnu’t-Tarâve’nin Şiir ve Edebiyattaki Yeri

İbnu’t-Tarâve’nin şiirlerini ya da edebi ürünlerini ihtiva eden herhangi bir eseri günümüze ulaşmamıştır. Onun edebiyata dair günümüze ulaşan malzeme sadece edebi meclislerde okuduğu orada bulunanların rivayet etmesiyle günümüze ulaşan az sayıda beyitidir. Bunlardan biri Maleka âlimlerini hicvetmek için söylediği şu beyitidir:

دْعُب ىالاع يِتْااي ًلَاماج اْوأار ااذإ ِصِناتْقُم َّفاك اًعيِماج ِهْيلإ اوُّدام ناراق يِف اكوُّزال اًغِرااف ْمُهاتْئِج ْنإ لاِب اكوُتْفأ ًةاوْشُر اْوأار ْنإاو ِصاخُّر

“Uzaklardan gelen bir deve gördüklerinde Hepsi birden avcı pençelerini uzatır

Sen onlara eli boş gelirsen boynuzlarıyla seni perişan ederler Eğer bir rüşvet görürlerse sana ruhsat verirler”

Aşırı kuraklıktan dolayı yağmur duasına çıkmış bir kavim hakkında dile getirdiği şu beyitleri de mevcuttur:

ْتأاشان ْداقاو اوقْساتْسايِل اوُجاراخ ُّحَّسلا ااهِب ٌنِماق ة يرحب ْمِهِتاوْعادِل اوفاطْصا ااذإ ى تاح ُح ْضان ااهِب ْمِهِنُيْع ِلأ ااداب او ْمُهال ًةابااجإ ُمااماغْلا افِشُك اوُجاراخ اامَّنأاكاف اوح ْصاتْسايِل

158 er-Râfiî‘,Târîhu Adâb-ı Arab, III, 247. 159 Yazıcı, “İbnü’t-Tarâve”, DİA, XXI, 229.

“Yağmur duası için çıktılar.

İçinde nem bulunan bir bulut belirdi Onlar namazları için saf tuttuklarında O bulutlarda hafif çiseleme oldu O örtü onlara açıldı

Sanki yağmur duası için değil de, gökyüzü açılsın diye namaza durdular”

Elimizdeki kaynaklarda İbnu’t-Tarâve’nin bunlar gibi birkaç beytinden başka bir şiiri ya da nesir türünde herhangi bir edebi yazısı mevcut değildir.160

1.5.2. İbnu’t-Tarâve’nin Eserleri

Kaynaklarda toplamda yedi eser İbnu’t-Tarave’ye nisbet edilmektedir. Çalışmamızın bu kısmında İbnu’t-Tarave’ye ait olan bu eserler hakkında kısaca bilgi vermeye çalışacağız.

1.5.2.1. el-Mukaddimât İlâ İlmi’l-Kitâb ve Şerhu’l Müşkilât ‘alâ Tevâli’l- Ebvâb

İbnu’t-Tarave İfsah isimli eserinde bu eserini iki yerde ismen zikretmiş, onaltı yerde de atıfta bulunmuştur. el-Mukaddimât, Sibeveyhî’nin el-Kitâb isimli eserindeki meseleler ve müşkillerin konu sırasına göre çözümlenmesinden ibarettir.161

İbnu’t-Tarâve söz konusu eserinde son derece saygı duyduğu Sibeveyhî’ye ihtilaf ettiği görüşlerini de aktarmıştır. Onun bu tutumu çağdaşı olan nahiv âlimlerinin karşıtlığını artırmış ve sert eleştirilere maruz kalmıştır.162

160 Safedî, Vâfî, XV, 256-257.

161 Yazıcı, “İbnü’t-Tarâve”, DİA, XXI, 229; Bennâ, Ebu’l-Kâsım es-Süheylî ve Mezhebuhu’n-Nahvî,

s. 71; Karuko-ez-Ziyâdât, “İbnu’t-Tarâve el-Endülüsî ve İlmi Hayatı”, s. 206; Muhammed Harrâs,

İ‘tirâzâtu İbni’t-Tarâve en-Nahvi fî Şerhi’l Îdah ‘ala Ebi ‘Ali el-Fârîsi, Câmiatu Mevlûd Muammerî,

Kulliyetu’l-Adabi ve’l-Luğati, Kısmu’l-Luğati’l-Arabiyyeti, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Tizi Quzou 2013, s. 42.

1.5.2.2. Terşîhu’l-Muktedî

Günümüze ulaşamayan eserlerindendir. İbnu’t-Tarâve, İfsâh isimli eserinde

Terşîhu’l-Muktedî’ye hiç atıfta bulunmamıştır. Bu eserin Kitabû Sibeveyhî’nin muhtasarı

olduğu söylenmektedir.163

1.5.2.3. Makale fi’l İsmi ve’l Müsemmâ

Suyûtî’nin eserinde sadece ismini zikrettiği ancak günümüze de ulaşmadığı için kaynaklarda içeriğine dair hiçbir bilgi elde edemediğimiz eseridir.164

1.5.2.4. Risâle fî mâ Cera Beynehû ve Beyne Ebi’l-Hasan el-Bâziş

İbn Kâdî Şuhbe tarafından ismi zikredilmiştir. İbnu’t-Tarâve ile Ebu’l-Hasan el- Bâziş arasında nahiv hakkında gerçekleşen bir diyalog şeklindedir. Döneminde oldukça şöhret kazanmış bir risale olduğu ifade edilmektedir.165 İbnu’t-Tarâve’nin bu eseri de

zamanımıza ulaşmadığı için hakkında fazla bilgiye sahip değiliz.

1.5.2.5. Risâletü’l-İfsâh Bi Ba’di Mâ Câe Mine’l-Hata Fi’l-Îdâh

Günümüze ulaşan tek eseridir. Yazma nüshası Escorial kütüphanesinde bulunan bu eserde İbnu’t-Tarâve kendi görüşlerini ortaya koymuştur. Ayrıca kitabın birkaç yerinde İfsâh’ın meşhur bir eser olduğunu ifade etmiştir.166

İbnu’t-Tarâve bu eserini Ebû Ali el-Fârisî’nin el-İzâh isimli eserini eleştirmek amacıyla kaleme almıştır. İlim çevrelerinde büyük kabul gören el-İzâh’ın hatalarla dolu olduğunu bu nedenle gördüğü ilgiye layık olmadığını söyleyen İbnu’t-Tarâve’nin eserini yazarken Sibeveyhî’nin el-Kitâb’ı, Zeccâcî’nin el-Cümelü’l-Kübra’sı ve Nehhâs’ın el-

Kâfî’si gibi temel gramer kitaplarına dayandığı anlaşılmaktadır. el-İzâh’taki hataları ve

eksik tarafları anlatırken diğer nahiv kitapları ile karşılaştırmalar yapan İbnu’t-Tarâve el-

Kitâb’ın el-İzâh’tan daha kolay anlaşıldığını ve daha faydalı olduğunu söyler. Ona göre el-İzâh üslup ve metot bakımından değersizdir. Eksikleri ve hataları sayılamayacak kadar

çoktur. Bu hatalardan sadece bazılarını ele aldığını belirten müellif, Ebû Ali el-Fârisî’nin ifadelerinin, verdiği örneklerin, vardığı sonuçların ve kullandığı terimlerin yanlışlığı

163 Bennâ, a.g.e., 72; Yazıcı, “İbnü’t-Tarâve”, DİA, XXI, 229. 164 Suyûtî, Buğyetu’l- Vu‘ât, I, 602.

165 Karuko-ez-Ziyâdât, “İbnu’t-Tarâve el-Endülüsî ve İlmi Hayatı”, s. 206; Bennâ, a.g.e., 72. 166 Bennâ, a.g.e., 72.

üzerinde durmuş, bu arada bazı konuları iyi anlattığını da belirterek objektif davrandığını göstermek istemiştir. Ancak Ebû Ali el-Farisî’nin dönemin zor şartlarında kaleme aldığı eserini eleştirirken İbnu’t-Tarâve’nin yapıcı olmaktan uzak olduğu görülmektedir. Eser, Hâtim Sâlih ed-Damîn ve Ayyâd b. Îd es-Sebîtî tarafından neşredilmiştir.167

Eserin orijinal nüshası yaklaşık otuz sahifedir. Hâtim Sâlih ed-Dâmin tarafından tahkik edilerek yayımlanan baskısı ise yaklaşık yüz altmış beş sayfadan oluşmaktadır. Altmış dört nahiv ve otuz bir sarf konusu içeren eserde İbnu’t-Tarâve almış üç konuda Ebû Ali el-Fârisî’nin görüşlerine itiraz etmiştir. Eserde Kur’an’dan kırk, hadis’ten ise bir delil ile istişhâd etmiştir. Arap atasözlerinden beş delil kullanan İbnu’t-Tarâve en fazla şiirleri kullanmış ve yüz yirmi civarında şiir ile istişhâd etmiştir.168

1.5.2.6. Diğer Eserleri

İbnu’t-Tarâve’nin yukarıda isimleri geçen eserleri dışında Zeccâci’nin el-Cümel isimli eseriyle ilgili olduğu düşünülen Reddü’ş-Şârîd ilâ İkâli’n-Nâşid ve İbnu’t- Tarâve’nin ismini İfsâh’ta kaydettiği Risâle fî Men‘i İstisnâi’l-Kesîr Mine’l-Kalîl isimli eserleri de mevcuttur.169

167 Yazıcı, “İbnü’t-Tarâve”, DİA, XXI, 229. 168 İbnu’t-Tarâve, Risaletü’l-İfsâh, s. 149-158. 169 Yazıcı, “İbnü’t-Tarâve”, DİA, XXI, 229.

2. İBNU’T-TARÂVE’NİN ARAP DİLİNDEKİ YERİ

İbnu’t-Tarâve nahiv alanında ilmi çalışmalar yapmış ve bu ilim dalında müstakil eserler vermiş Endülüslü âlimlerden birisidir. İbnu’t-Tarâve, şahısların görüşlerinden ziyade doğru olan kutsaldır düsturundan hareketle gerek kendi dönemine gerekse kendinden sonraki nahivcilere ışık tutacak bir metot geliştirmiştir.

İbnu’t-Tarâve’nin kullanıldığı yöntem kendinden öncekilerin eserlerini tenkit etme, açıklamalarda bulunurken eksik bıraktıkları veya hata ettikleri noktaları açığa çıkarma ve bazı konularda kendi görüşünü izah etme şeklindedir. Böylece döneminin nahivcileri tarafından genel kabul gören önceki âlimlerin eserlerini tekrar etme geleneğinden uzak durmuş ve Sibeveyhî başta olmak üzere önceki âlimlerin görüşlerine aşırı bağlılığa karşı çıkmıştır. Bunu yaparken özellikle bazen Sibeveyhî’nin görüşlerine karşı çıkmış bazen de onun getirdiği misallere sıkı sıkıya bağlı kalarak eserlerini delil olarak kullanmıştır. İbnu’t-Tarâve’ nin bu çabasına kimse kayıtsız kalamamış etrafında ders halkaları kurulmuş ve onun görüşleri yeni bir ekolün görüşü gibi algılanmaya başlanmıştır.

Benzer Belgeler