• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR ve TARTIŞMA

4.1. İŞLETMELERİN YAPISI VE YETİŞTİRİCİLİK UYGULAMALARI

Aydın ilinde tarımsal üretimin büyük bir kısmını bitkisel üretim oluşturmaktadır. İlde koyun ve keçi yetiştiriciliği özellikle mera ve otlak alanları bulunan köylerde yoğun olarak yapılmaktadır. Genel olarak tepelik ve dağlık bölgelerde koyunculuğun yoğunlukla yapıldığı gözlenmektedir (Şekil 4.1). Yıllarca mera olarak kullanılan alanların ağaçlandırma faaliyetlerine ayrılması nedeniyle bazı yerleşim yerlerinde buna bağlı olarak koyun ve keçi sürülerinin azaldığı gözlenmiştir. Şahıs ve köy muhtarlığına ait alanların çoğu ise zeytin dikilerek değerlendirilmiştir. Yıl içerisinde hasadın yapıldığı aylar dışındaki dönemlerde, zeytinliklerin koyun yetiştiricilerinin mera ihtiyacının büyük bir kısmını karşıladığı gözlenmiştir. Araştırmanın yapıldığı köy ve çevre köylerde yoğun olarak koyunculuk yapılmasında bölgenin topografik yapısı ile Menderes nehrinin kışın taşarak ovayı su altında bırakmasının önemli bir etkisi vardır.

Şekil 4.1 Çalışmanın yapıldığı köyün yaklaşık mera sınırları

Araştırmanın yapıldığı köy ile çevresinin güney kısımları tepelik ve dağlık alandan oluşmakta, kuzeyinde ise özellikle pamuk ve mısır tarımı yapılan tarlalar

bulunmaktadır. Kışın Menderes nehrinin taşması ve verimli tarlaların su altında kalması nedeniyle, bu bölgedeki çiftçiler yılda yalnız bir ürün ekebilmektedir. Bu nedenle hasad sonrası Ekim-Aralık aylarında ve ekim öncesi Şubat-Nisan ayları arasında tarlalar otlak olarak kullanılmaktadır. Köyün güney kısmında yer alan tepelik alanlar (zeytinlikler) ile dağlık bölge ise koyunculuk açısından asıl önem taşıyan otlak bölgeleridir. Koyunculuğun yapılmasında bu alanlar önem arz etmekte, Şubat ayından Ekim ayına kadar temel mera alanı olarak kullanılanmaktadır.

Araştırmanın yapıldığı köydeki sürülerin yıllık otlatma planları Çizelge 4.1’ de özetlenmiştir. Genel olarak bütün işletmelerde koyunlar, Şubat ayı sonundan başlayarak, Nisan aynın ortasına kadar ovadaki tarlalarda, daha sonraki günlerde ise dağlık alanda otlatılmaktadır. Havaların yağışlı olduğu günlerde tüm işletmeler koyunları dağlık alanda otlatmayı tercih etmektedir. Sürü yönetiminde, her ailenin erkek bireyleri görev almaktadır. 2004–2005 yılı ve 2006–2007 yılı, yani denemenin ilk ve son yıllarında zeytin hasadının yapılması nedeniyle, ilk grupların doğum yaptığı Ekim ayından başlayarak, dağlık alanlara koyunların çıkartılması yasaklanmış ve yeterince otlatılamayan hayvanlar Şubat ayına kadar silaj, arpa, kuru ot ve kesif yem satın alınarak ek yemleme yapılmıştır. Bu süre zarfında köyün sahip olduğu küçük bir mera alanı daha çok gezdirme amaçlı kullanılmıştır. Şubat ayının ikinci haftasından itibaren dağlık alanda otlatılmasına izin verilmiştir. Buna ek olarak üçüncü yılda pamuk işcisinin yetersizliğinden dolayı büyük tarla sahiplerinin pamuğu, makinayla hasad etmeleri nedeniyle atılan kimyasal ilaçlarından dolayı tarlarla daha geç girilmiştir. Bunun sonucunda yetiştirici koyunlara daha uzun bir süre ek yem vermek zorunda kalmıştır (Çizelge 4.1).

Zeytin yılı olmayan ikinci yıl çevre illerden gelen göçer koyunların meraya ortak olmaları, meranın otlatma kapasitesinin yetersiz gelmesi, zamansız yağan yağmurlar gibi etmenler, Ağustos ayından itibaren hayvanlara ek yemleme yapılmasını zorunlu kılmıştır. Gündüz sıcaklıkların arttığı Mayıs ayından sonra işletmeler sürüleri gece otlatmaya çıkarmakta ve gündüz ağılda bekletmektedir.

Çizelge 4.1 Köy sürülerinin bir yılda aylara göre kullandıkları otlatma alanları Otlatma dönemi Şubat- Nisan Mayıs-Ağustos Eylül –Şubat (zeytin yılı) Eylül- Şubat (zeytin yılı değil )

Otlatma alanı Tarla arazileri Tarlalar - -Tarlalar -Ek yemleme -Kısıtlı köy merası -Tarlalar -Kısıtlı olarak ek yemleme Tepelik arazileri Tepelik ve

dağlık alan dağlık alan Tepelik ve -

Tepeler ve dağlık alan (Zeytinlik alanlar) Otlatma zamanı Gündüz ve Gece Gece Gündüz Gündüz Otlatma süresi (saat) 10 10 8 8

İşletmelerin ekonomik koşulları işletmelerdeki yıllık yetiştirme planını etkilemektedir. Koyun gelirleri arasında döl veriminin birinci sırada yer almasının, kuzu satışlarının erken yada geç yapılmasının, işletmeler arasında veya aynı işletme içinde yıldan yıla farklı üretim planlamalarına neden olduğu gözlenmiştir. Son yıllarda ülkesel tarım politikaları çerçevesinde tarla tarımından da gittikçe daha az kazanç elde etmeye başlayan köylünün koyunculuğu artık ana gelir kaynağı olarak gördükleri gözlenmiştir (Yılmaz ve Altın, 2004).

İşletmeler, kuzlar için ortalama 4–5 aylık bir emiştirme periyodu uygulamaktadır. Bazı işletmeler yeterli damızlık dişileri seçtikten sonra geriye kalan kuzuların bir kısmını toplu satmakta, bir kısmını da yıl içerisinde ihtiyaç doğrultusunda pazarlamakta oldukları gözlenmiştir. Ekonomik durumu iyi olan işletmelerde bir sonraki yıl için kurban dönemi için erkek kuzular sürüden ayırıp besiye alınırken, dişiler bir sonraki yıl için damızlığa bırakılmaktadır. Uygun görülmeyen dişi kuzular sürüden ayıklanır ve satılır.

Genel olarak gerek araştırmaların yapıldığı işletmeler gerekse diğer işletmelerdeki gözlemlerde, bölge koyun yetiştiricilerinin Mart ortası, en geç Nisan sonuna kadar kuzuları sütten kestikleri ve aynı zamanda kuzuları pazarladıkları gözlenmiştir (Şekil 4.3). Kuzuların sütten kesilmesinde en önemli faktörler, işletmenin ekonomik durumu, ilkbaharda meranın durumu ile hava sıcaklığı ve sütün pazarlama fiyatıdır.

Yetiştiricilerin sürülerini oluşturan 30–80 baş kadar koyunu birebir tanıyabildikleri, verim ve pedigrileri hakkında bilgi sahibi oldukları gözlenmiştir. Bu yetiştiriciler dişi kuzulardan uygun gördüklerini damızlık seçmektedirler. Her yıl sürü içerisinde koç adayı olarak bir ya da iki kuzu seçilmekte diğerleri satılmaktadır. Fakat ayrılan bir ya da iki koç adayın ihtiyacı karşılayamadığı, dışarıdan mevcut koşularına uygun damızlık erkek metaryale ihtiyaç duydukları gözlenmiştir. Adnan Menderes Üniversitesi Grup Koyun Yetiştirme Programı (ADÜ-GKYP) bünyesinde yürütülen ıslah çalışmaları doğrultusunda kurulan çekirdek sürü oluşumuyla bu eksikliğinbir oranda giderildiği, elde edilen damızlık koçlar programa üye yetiştiricilerin sürülerinde kullandıkları, programın etkinliğinin her geçen gün artığı gözlenmektedir.

Şekil 4.2 Bir koyun ağılı (Kasaplar köyü)

Deneme öncesi 1. işletmede her yıl 30–40 baş kurbanlık için ayrılan erkek toklular bir yıl sonra kurbanlık olarak satılmaktadır. Bir diğer gelir kaynağı ise, her yıl sürüden ayıklanan en az 10 adet yaşlı ya da problemli koyunların satışıydı. Koçun sürekli sürü içinde bulundurulması ve böylelikle serbest koç katımı uygulanması sonucu doğumlar Aralık ayında başlamakta ve Şubat ayına kadar yayılan bir periyodu kapsamaktaydı.

Üç yıl süreyle yapılan uygulamalar ve gözlemlerde yetiştiricinin üçüz ve dördüz doğumları istemediği, bu nedenle doğum ağırlığı düşük üçüz eşlerinden bir ya da

ikisini doğumdan hemen sonra pazarladığı gözlenmiştir. Yetiştirici koyunun bakabileceği sütünün yetebileceği, ekstra işçilik gerekmeyecek kuzu sayısını önemsemektedir.

Şekil 4.3 Karya kuzuları

İkinci işletme 1. işletmeye oranla daha az hayvan sayısına sahip, yem girdileri daha fazla olan bir işletmedir. İşletme sahip olduğu iki ineğin beslenmesini temel almakta ve bunlar için alınan yemi fazla miktarda alarak koyunlarada vermektedir. Bu işletmede ilginin yetersiz olmasından dolayı her yıl kuzu kayıpları daha yüksek olmaktadır. İlk işletmeye oranla daha fazla ilaç tüketilmektedir. İç ve dış parazit için düzenli ilaçlama yapmaktadır. Bunun dışında bazı antibiyotikleri hastalanan koyun ve kuzularda kullanmaktadır. Yetiştirici ekonomik anlamda ihtiyaç duyduğu zaman koyun veya kuzuyu satmaktadır. Ekonomik bir yetiştiricilik yaptığı bu anlamda söylenemez. Her yıl 10 adet kurbanlık toklu ayırmaya çalışmaktadır. Sağılan süt mandıralara verilmektedir. Özellikle kışın mandıralardan alınan avanstan dolayı sağım döneminde çok düşük fiyatlara sütü pazarlamaktadır. Kısacası işletmede düzensiz bir bakım, besleme ve pazarlamanın olduğunu söylenebilir. Yapılan bu çalışma sonucunda ikinci işletme birinci işletme kadar olmasada mevcut yapısı, bazı imkânsızlıklar ve yaşanan bazı olumsuzluklara rağmen önceki yıllara göre daha kazançlı bir üretim gerçekleştirmiştir.

Benzer Belgeler