• Sonuç bulunamadı

İşletme Başarısızlığının Dışsal Nedenleri

2.2. Finansal Başarısızlığın Belirtileri ve Nedenleri

2.2.2. İşletme Başarısızlığının Dışsal Nedenleri

İşletmeleri başarısızlığa sürükleyen nedenler arasında, örgüt içi faktörlerin yanı sıra örgüt dışı faktörler de bulunmaktadır. Bu faktörlerin basında temel girdilerde meydana gelen darlıklar veya büyük fiyat değişiklikleri gelmektedir. Bunlar da maliyetlerdeki artış, personel sayısının azaltılması, sosyal imkânların kısıtlanması, çıkarılan personel görevlerinin mevcut personele yüklenmesi gibi bir dizi olumsuz tedbirleri beraberinde getirmektedir. İşletme dışı etmenler, işletme yönetiminin kontrolü dışında olup, işletmeyi dışarıdan kaynaklanan nedenlerle etkilemektedir. İşletme dışı etmenlerin temel özelliği, etkili tedbirlerle önlenebilir olmalarına rağmen, tamamen ortadan kaldırılmalarının mümkün olmamasıdır (Akgüç, 2010, s. 948-949).

Havayolu sektörü konjonktürden yoğun şekilde etkilenmektedir. Politik, sosyal ve ekonomik olaylara karşı aşırı bir duyarlılık gösterir. Örneğin 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında Bist 100 endeksi %13 değer kaybına uğrarken yoğunlukla havayolu firmalarının bulunduğu Bist Ulaştırma endeksi %16 değer kaybına uğramıştır. Aynı süreçte Türk Havayolları %16, Pegasus Havayolları %20, havaalanı işletmeciliği konusunda faaliyet gösteren TAV Havalimanları %25 değer kaybına uğramıştır.

2.2.2.1. Sosyo-Ekonomik Gelişmeler

Dünyada yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, yaşanan değişimler, ulusları ve sosyo-ekonomik yapıları birbirine yaklaştırmıştır. Dünyada yaşanan global ekonomik

41 eğilimler rekabet ortamını uluslararası boyuta taşımıştır. Küreselleşme eğilimlerinin yoğunlaşması ve genişleyen çevre ile işletme üzerinde doğurduğu yeni sorunlar nedeniyle ulusların ortak ekonomik işbirliği içinde olmaları veya bu yönde yakınlaşmaları, işletmelerin de bu yönde birleşme ve ortak yatırımlara girişmelerinde büyük ölçüde etkili olmaktadır. Bu etkinlik özellikle, ithalat, ihracat, dış yatırımlar, dış mali kaynaklar ve bunların etkilediği kârlar, kredi faizleri, alım-satım maliyetleri ile işgücünün arz ve talebini etkilemektedir (Eren, 1997, s. 111).

Bir ülkede, başarısız işletmelerin sayısının artması, ciddi refah kayıpları ve makroekonomik sorunlar yaratabilmektedir. Özellikle ülke için önemli sektörler, sektöre özgü veya ekonomiye özgü koşullardan olumsuz etkilendiğinde çok sayıda işletme tasfiye edilebilir. Bu durum, bankaların sermayesini aşındırarak bankacılık sistemini zayıflatabilir ve finansal krizleri tetikleyebilir. Çünkü başarısız işletmeler, kullanılabilir kredilerin azalmasına neden olarak, kaynakların daha değerli yatırım fırsatlarında kullanılmasını engeller. Bu durum kaynakların etkin olarak kullanılamamasına yol açar (Hunter ve Isacenkova, 2004, s. 4).

Havayolu firmaları sosyo-ekonomik sorunlara karşı diğer sektörlere göre daha duyarlıdır. Sosyal ve ekonomik sorunlar yaşanan bölgelere seferler düzenleme konusunda çekimser davranmaktadırlar.

2.2.2.2. Hukuki ve Politik Çevre

İşletmeler bir hukuki yapıya sahip organizasyon olarak kurulurlar. Bu hukuki yapılarıyla, ekonomik faaliyette bulunduğu ülkenin veya bütünleşik ekonomik işletmelerin hukuki yapılarına uymak zorundadırlar. Politik olarak gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerde birçok kararlarda ekonomiyi elinde tutan devlet tarafından hukuki sınırlar çizilir ve işletmeler bu çerçevede yönlendirilirler (Aktürk ve Güran, 1999, s. 3-7). Hukuki ve politik çevre, işletmelerin yaşama ve gelişme yeteneğini en fazla etkileyen dış çevre faktörlerindendir. En başta devletin, işletmelerin faaliyetlerini sürdürdükleri alanlara yönelik düzenleyici yasal sınırlamalar getirmeleri veya yeni uyulması zorunlu kanunlar koymasıdır. Devlet bazen yabancı sermayeyi teşvik ederek veya birtakım sınırlamalar getirerek, politika olarak bazı sektörlerin yabancı sermaye teşvikiyle teknoloji transferini sağlama veya tekelleşmeyi önleme ve bazen de yerli sanayiyi koruma amaçlı yasal düzenlemeler gerçekleştirir (Ergin, 1992, s. 50). Devlet

42 bir yandan temel ticari hayata yönelik yasal düzenlemeleri yaparken bir yandan da sanayinin gelişmesi için destekleyici fonlarla veya kotalarla, yeni vergiler gibi değişik şekillerle işletme örgütünün gelişmesini etkisi altına almaktadır (Ülgen, 1989, s. 144).

Havayolu firmaları gerek uymak zorunda oldukları hukuki standartlar gerekse stratejik bir sektör olması dolayısıyla politik ve hukuki olaylardan yoğunlukla etkilenmektedirler. Arap yarımadasındaki ülkeler arasında meydana gelen problemler sonucunda Katar’a karşı yapılan en ezici hamle diğer ülkelerin bu ülkenin uçaklarına hava sahalarını kapatmaları olmuştur. Bu Katar merkezli havayolu firmalarının değişik rotaları takip etmelerine sebep olmuştur.

2.2.2.3. Rekabet

İşletmelerin yaşamlarının devamı için gerekli olan olgulardan biri de rekabettir.

Globalleşmenin etkisi ile rekabetin hem yoğunluğu hem de çeşitliliği artmıştır (Tekin ve Ömürbek, 2004).

Porter işletmeler arası rekabeti etkileyen unsurları beş başlık altında toplamıştır (Porter, 1985):

 İşletmenin iş çevresine yeni firmaların girmesi ve bunların yarattığı tehdit,

 İşletmenin ürününe veya hizmetine ikame olabilecek malların yarattığı tehdit,

 Tedarikçilerin pazarlık gücü,

 Müşterilerin pazarlık gücü,

 İşletmenin faaliyet gösterdiği pazarda yer alan rakipler arasındaki rekabetin şiddeti.

Müşterilerin algıladıkları ve bekledikleri değerler arasındaki farklılığı azaltmak maksadıyla, tüketici talepleri işletmeler tarafından iyi analiz edilmeli ve doğru algılanmalıdır. Bunun için de hizmet işletmeleri, pazarlama araştırmalarına ilave olarak, teknik kalite, fonksiyonel kalite ve şirket imajı gibi kalitenin boyutlarını da değerlendirmelidir (Okumuş ve Asil, 2007, s. 1).

2.2.2.4. Teknolojik Gelişmeler

Küreselleşen dünyada farklılaşabilmek ve rekabet üstünlüğü sağlayabilmek için gerekli olan en önemli unsurlardan biriside teknolojidir. Teknoloji yok saymamız mümkün olmayacağına göre bilim, teknoloji ve toplum ilişkilerini çok iyi kavramak,

43 bilim ve teknolojiyi toplum yararına en iyi şekilde nasıl kullanabileceği düşünmek ve bunun yollarını açmak zorundayız (Ansal, 2004, s. 37).

Teknoloji, belirli miktar sermaye ve işgücü ile üretilebilen reel GSYİH miktarını artıran her şey olarak tanımlanır. Teknolojik süreç teknolojideki bir artış, bir yükseliştir.

Teknoloji bazen bir mucit tarafından şans eseri ve bazen de deneme ile, bazen de bir işçi tarafından hata ile bulunur (Woy, 2001, s. 491-493).

Teknoloji, üretim faktörlerinin bir ürüne dönüştürülmesi için yararlanılan bilgiler topluluğudur. Teknoloji aynı zamanda doğrudan verimliliği arttırmaya yönelik bir kavramdır (Eren, 1993, s. 8).

İleri teknolojilerin kullanıldığı günümüzde, mevcut teknolojileri geliştirme, kullanma yeteneğini arttırma ve yeni teknolojik kararları almada teknoloji yönetimi anlayışı önemli bir yol göstericidir. Teknoloji yönetimi üretim stratejilerinin yenilenmesi ve geliştirilmesi konularının yanında yönetim, finansman, pazarlama ve insan kaynaklarının değerlendirilmesi gibi alanlara da etki etmektedir (Aydoğan ve Semiz, 2004, s. 116) .

Teknoloji yönetimi dar kapsamlı olarak Ar-Ge faaliyetlerini yönetimin çok önemli olduğu ileri teknoloji örgütlerindeki teknolojinin yönetim şeklinde tanımlamaktadır (İnceler Sarıhan, 1998, s. 49)

Havayolu endüstrisi yapısı gereği teknolojiye bağımlıdır. Gerek güvenlik gerekse konfor dolayısıyla teknolojik değişmelere duyarlıdır. Havayolu giderleri içerisinde personel giderleri önemli bir yer tutmaktadır. Hem bu giderlerin azaltılması hemde insan kaynaklı hatalarına azaltılması dolayısıyla havayolu sektöründe otomasyonun artırılması önem arz etmektedir.