• Sonuç bulunamadı

İşletme Açısından Stokların Önemi

Stoklar gerekli oldukları için ve fonksiyonları itibariyle fayda sağladıklarından dolayı elde bulundurulurlar. Bu bölümde, stokların fonksiyonları ve stokların miktarını etkileyen faktörler anlatılacaktır.

21

3.2.1. Stokların fonksiyonları

Bir işletmenin, stok bulundurmasının birçok nedeni vardır. Ancak ana neden, talep edildiği anda sağlanmasının fiziksel olarak mümkün olmamasıdır. Başka bir deyişle, arz ve talep süreçlerinin farklı hızlarda olmaları, stokların oluşmasına veya onlara ihtiyaç duyulmasına neden olur. Bu ana neden dışında, stokların gördüğü fonksiyonlar şöyle sıralanabilir [6].

Kesikli üretimde kolaylık sağlar: Planlama ve kontrol açısından üretim sistemleri içerisinde en karmaşık olanı, kesikli üretim sistemidir. Bu üretim sisteminde aynı üretim imkânları ile çok sayıda mamul, aralıklarla partiler halinde üretilir. Partiler halinde üretimin doğal sonucu ise stoktur (çevrim stoğu), çünkü diğer partilerin üretimi sırasında parça ihtiyaçlarının karşılanması gerekir [3]. Her mamule ait parti büyüklüğü, üretilen ve stokta tutulan miktar bir sonraki üretim zamanına kadar talebi karşılayacak şekilde belirlenir. Burada, stokların ana fonksiyonu arz ve talebi düzenleyerek, üretimin en ekonomik düzeyde yapılmasını sağlamaktır.

Üretim hızının sabit tutulmasını sağlar: Ürettiği mamullere olan talebin mevsimsel veya periyodik olarak değişim gösterdiği işletmelerde en büyük sorun dalgalanan talebin nasıl karşılanacağıdır. Bu sorunu çözmek için işletmenin elinde birçok imkân vardır. Örneğin üretim hızını veya işgücü sayısını sürekli değiştirmek gibi. Ancak çoğu işletmeler sabit ve düzenli bir işgücü ve üretim hızı ile talebi karşılamak isterler. Çünkü böyle bir politika, üretim araçlarının mümkün olduğu kadar verimli kullanılmasını sağlar. Bunun sonucu talebin düşük olduğu dönemlerde mamul stokları oluşur. Bu stoklar, talebin yüksek olduğu dönemlerde üretimin karşılayamadığı miktarı sağlamak üzere kullanılır.

a) Atölyeler veya iş istasyonları iş akışını sağlar: Bir istasyonda arıza veya başka bir nedenden dolayı üretim kesintiye uğradığında bağlı olan öteki iş istasyonlarının faaliyetlerini sürdürme imkânı sağlar.

b) Arz ile talep arasında bir tampon görevi yapar: Ne kadar iyi bir talep tahmin yöntemi kullanılırsa kullanılsın gerçekleşen değerler ile tahmin edilen değerler

arasında bir fark olacaktır. Özellikle, kısa dönemde ortaya çıkan talep dalgalanmaları tesadüfî nedenlere bağlıdır. Yapılan her tahminin bir hata payı vardır. Bu nedenle de arz ve talep değerlerinin birbirlerine uymalarını beklemek doğru olmayacaktır. Bunun doğal sonucu olarak talebin karşılanmaması sorunu ile karşı karşıya kalınır. Bunu önlemek ve müşteriye sürekli ve düzgün bir hizmet vermek için normal olarak mamul stoklarının elde bulundurulması uygun olmaktadır.

c) Partiler halinde yapılacak mal teslimlerinin ekonomikliğinden yararlanılmasını sağlar: Arz ve talep değerleri zamanla birbirine eşit olsa bile yine de stok bulundurmak ekonomik olmaktadır. Çünkü arzın sabit bir hızla yapılması, teslim sayısının fazla, bir defada teslim edilen miktarın az olması demektir. Buna karşılık bir defada teslim edilen miktarın fazla, teslim sayısının az olması diğerinden daha ekonomik olmaktadır. Ekonomiklik, sevkiyat ve teslim maliyetlerinin diğerine kıyasla daha düşük olmasından ileri gelmektedir.

d) Müşterilere hizmet sağlar: Mamullerin satışa sunuldukları yerlerde yeteri miktarlarda hazır bulundurulmaları, müşterilerin istedikleri mamulü derhal satın almalarını sağlar. Ayrıca, pazarlama politikası olarak müşteriye fazla satma önerisi ve fiyat indirimi teklif etme imkânını sağlar.

e) Kontrol sisteminde ekonomiklik sağlar: Stok kontrol sistemlerinin kurulmasını ve işletilmesinin maliyeti yüksektir. Daha çok stok bulundurarak bu maliyeti azaltmak mümkün olabilir.

f) Pazar koşullarından yararlanmayı sağlar: Pazar koşulları, işletmeleri zaman zaman gereğinden önce stok bulundurmaya itebilir. Örneğin, hammadde fiyatlarında yakın bir gelecekte artış bekleniyorsa önceden gereğinden fazla satın almak söz konusu olabilir. Eğer mamul fiyatlarında bir artış bekleniyorsa bu defa stoktaki mamulleri elden çıkarmada acele edilmemesi gerekecektir.

Stokların gördüğü fonksiyonları özetlemek gerekirse, şunlar söylenebilir. Stok miktarı arttıkça satın alma, üretim ve dağıtım maliyetlerini düşürmek, müşteriye çok

23

daha iyi hizmet sağlamak, üretim faaliyetini daha kolay planlamak ve kontrol etmek mümkündür. Ancak bu yararlarına karşılık katlanılması gereken maliyetlerde bir artış olacaktır[6].

3.2.2. Stok miktarını etkileyen faktörler

Stokların firmalar açısından önemi, getirdiği ek maliyetler olarak değerlendirilir. Üretimciler, stok yokluğuna düşmek istemeyip ihtiyaç olduğu anda malzemenin hazır bulunmasını isterler. Onlar için ambardaki stok çokluğu pek önemli değildir. Hatta bazen işletme içi stok yaptıkları da görülmektedir. Ancak finansmancılar ise, bu stoklara bağlı olan sermayeyi aktif hale getirmenin yolunu ararlar.

Endüstriyel firmalarda stoklar, hammadde, yarı mamul ve mamul stokları olarak üç gruba ayrıldığından her stok grubunun miktarını etkileyen faktörleri ayrı ayrı incelemek yararlı olacaktır.

3.2.3. Hammadde stokunu etkileyen faktörler

Hammadde stokları, üretim prosesinde malzeme akışını başlaması için bulundurulan ve yokluğunda üretimin durmasına sebep olan stoklardır. Bu stoklarını etkileyen bir çok faktör vardır. Bu faktörler şöyle sıralanabilir [8].

- Gelecek dönemde üretimi planlana mamul miktarı.

- Üretimin mevsimlik oluşu: Bazı endüstri kollarında hammaddenin tedariği ancak belirli mevsimlerde mümkün olduğundan bu mevsimlerde hammadde stokları artmakta, buna karşılık diğer mevsimlerde bu stoklar hemen hemen hiç bulunmamaktadır.

- Üretimin hammadde yokluğu nedeniyle gelecek dönemlerde kesintiye uğramaması için bulundurulması gereken emniyet stoğu: Firmalar; hammadde emniyet stoku miktarını saptarken şu hususları göz önünde bulundurmalıdırlar [8].

a) Firmalar, üretim için gerekli hammaddeleri ihtiyaç duydukları an istikrarlı bir fiyat üzerinden kolaylıkla sağlayabiliyorsa, büyük ölçüde hammadde stoku bulundurmalarına gerek yoktur. Buna karşılık hammaddenin tedariği uzun sürüyorsa, hammadde dış ülkelerden ithal ediliyor ve ithalat formaliteleri zaman kaybına neden oluyorsa, bu gibi durumlarda firmaların ellerinde bulunduracakları emniyet stoğu miktarının yüksek olması doğaldır.

b) Satıcı firmalar, sözleşme şartlarına uygun hareket ediyorlar, mal teslimlerinin zamanında yapılmasına gerekli özeni gösteriyorlarsa, bu durumda alıcı firmaların büyük emniyet stoğu bulundurmalarına gerek olmayabilir.

c) Hammaddenin sağlandığı kaynak sayısı arttıkça firmalar, genel olarak tek bir kaynağa bağlı olma alternatifine kıyasla emniyet stoğu ile yetinebilirler. d) Almış oldukları siparişler büyük dalgalanma gösteren firmalar hammadde

eksikliği nedeniyle siparişleri karşılayamama durumuna düşmemek için daha fazla emniyet stoğu bulundurma gereğini duyabilirler.

e) Hammaddenin ikamesinin bulunduğu hallerde, emniyet stoğu daha düşük tutulabilir.

- Büyük alımlarda sağlanacak tasarruf: Hammaddenin büyük partiler halinde alımında sağlanacak fiyat indirimleri, ulaştırma giderlerinde sağlanacak tasarruf, önemli tutarlara ulaştığı takdirde, firmalar uzun aralıklarla büyük partiler halinde hammadde alışını tercih etmekte, aksi halde daha sık aralıklarla kısa süreli olarak, fakat küçük miktarlarda hammadde tedariği yolunu seçmektedirler.

- Hammadde fiyatlarındaki gelişmeler hakkında beklentiler: Genellikle firmalar, gelecek dönemlerde hammadde fiyatlarında artış bekliyorlarsa, stoklara büyük ölçüde yatırım yapmakta; buna karşılık hammadde fiyatlarında düşüş tahmin ediliyorsa, bu tür stoklarını azaltmaktadırlar.

25

- Hammaddenin dayanma süresi: Dayanma süresi kısa, kolaylıkla bozulabilen hammaddeleri kullanma durumunda olan işletmeler, ya kısa aralıklarla küçük partiler halinde hammadde satın almak veya sağladıkları hammaddeleri çok kısa dönemde yarı işlenmiş veya mamul haline dönüştürmek zorundadırlar.

- Stok tutma maliyeti: Stok tutma maliyeti yükseldikçe, stok tutma eğilimi azalacaktır.

- Mali olanakların yetersizliği veya fon maliyetinin yüksek oluşu: Mali olanakları iyi olan firmaların da, stoklara yatırılan fonların alternatif yatırımlarda sağlayabilecekleri gelirlerden yoksun kalmaları göz önünde bulundurulmalıdır. - Firmanın depolama kapasitesi de hammadde stoku konusunda bir kısıt

olmaktadır.

3.2.4. Yarı mamul stokunu etkileyen faktörler

Bir sınaî işletmesinde yarı mamul stoku kaçınılmazdır. Üretimin hemen her anında, makina ve tezgâhlar üzerinde veya arasında, hammadde ile üretim bölümleri, üretim hatları ve mamul ambarı arasında devamlı olarak yarı mamul stoku bulunacaktır. Yarı mamul stokunu etkileyen faktörler şöyle sıralanabilir [8] :

- İmalat sürecinin teknik niteliği ve uzunluğu:

Üretim teknolojisi dolayısıyla imalat sürecinin uzunluğu bir işletmede yarı mamul stokunu belirleyen en önemli faktördür. Üretim süreci uzadıkça yarı mamul stoğu artmakta, süreç kısaldıkça yarı mamul stoğu azalmaktadır.

Üretim faaliyetinin hızlandırılması, iki veya üç vardiya halinde çalışılması, imalat akışının iyi düzenlenmesi, üretimin kesintiye uğramadan devamlığının sağlanması, yarı mamul stoğunda büyük birikime yol açmadan üretim artışına imkan sağlar. Üretim prosesinin iyi organize edilememesi, kontrol noksanlığı, üretim sırasındaki

zaman kayıpları, üretim faaliyetlerinin sık sık kesintiye uğraması gibi nedenler de yarı mamul stoğunda aşırı artışlara yol açar.

- Üretim miktarı:

Üretim miktarı ile yarı mamul stok miktarı arasında doğrusal bir ilişki vardır. Üretim miktarına göre yarı mamul stoğu azalır ya da artar. Üretim hacmini belirleyen en önemli etken de gelecek dönemler için yapılan satış tahminleri olduğuna göre, satış tahminleri ile yarı mamul stok düzeyi arasında yakın bir ilişki vardır.

- Mamul üretimi için gerekli bazı yarı işlenmiş girdilerin işletme bünyesinde üretilmesi veya diğer firmalardan satın alınması:

Firmalar, bazı işlenmiş girdilerini diğer işletmelerden satın alarak veya sözleşmelerle fason olarak diğer işletmelere ürettirmek suretiyle yarı mamul stoklarını azaltabilirler.

3.2.5. Mamul stokunu etkileyen faktörler

Bir firmada mamul stok düzeyi, esas itibariyle, üretimle satışlar arasında uyum, eşgüdüm sağlam sorunudur. Böyle olmakla beraber, bir firmada mamul stok düzeyini çeşitli faktörler vardır. Bu faktörlerin başlıcaları aşağıda açıklanmıştır [8].

- Satış hacmi

Bir firmada mamul stoğu, uzun sürede satış hacmine paralel ve aynı yönde bir gelişme gösterir. Bununla beraber kısa dönemlerde satış hacmi ile mamul stoğu arasında ters bir gelişme gözlenebilir. Satış hacminde ani daralmalarda, işletmeler faaliyetlerini derhal kısamadıklarından, satış miktarı azaldığı halde irade dışı olarak mamul stoğu birikmekte; buna karşılık satış hacminin genişlediği dönemlerde bu kez işletmeler üretimlerini derhal artıramadıklarından, bir süre mamul stoklarını azaltmak yoluyla artan talebi karşılayabilmektedirler.

27

- Talebin mevsimlik oluşu

Talebin mevsimlik olduğu firmalar, satışlarının çok düşük kaldığı dönemlerde dahi gelecek aylarda artacak talebi karşılayabilmek için üretimde bulunmak gereğini duymaktadırlar. Bu nedenle mamul stokları, satışların durgun olduğu dönemde büyük ölçüde artmakta; buna karşılık canlı mevsimlerde nispeten azalmaktadır.

- Hammadde alımının mevsimlik oluşu

Bazı işletmelerin ürettikleri mallara olan talep, bütün bir yıla dengeli bir şekilde dağıldığı halde, hammaddeler ancak belirli aylarda sağlanabildiğinden, bu işletmeler, belirli mevsimlerde stok için üretimde bulunmak durumundadırlar.

- Rekabet koşulları, arz-talep dengesi

Rekabet koşulları elverişli olan firmalar, ani siparişleri karşılayabilmek için bulundurmaları zorunlu stok dışında fazla stok bulundurma gereğini duymayabilirler. Buna karşılık, çok sayıda firmanın rekabeti halinde, firmalar büyük ölçüde artabilecek talebi karşılayamama riskini azaltmak için nispeten daha fazla stok bulundurmak durumundadırlar. Diğer yandan piyasada talebin, üretim miktarını aşması halinde, işletmelerin mamul stoğu bulundurmalarına gerek ve belki de imkan yoktur.

- Üretimin sipariş üzerine veya piyasa için yapılması

Firmalar üretimlerini almış oldukları siparişlere göre ayarlayabildikleri sürece mamul stoklarını asgari düzeye indirebilirler. Yalnız sipariş üzerine üretimde bulunan firmalar mamul stoğu bulundurma ihtiyacı duymayabilirler. Pazar için üretimde bulunan firmalar ise, önlerine çıkabilecek kârlı satış fırsatlarını kaçırmamak için nispeten daha fazla mamul stoğu bulundurmak durumundadırlar.

- Üretimin çeşitliliği

Modeli, şekli, boyutu farklı, çok sayıda mamul üreten bir firmanın stok tutarı, satış hacmi aynı olmakla tek tip veya az çeşit üreten firmalar kıyasla daha fazladır. Üretim çeşitlendikçe, diğer şartlar aynı kalmak üzer, firmalarda stok tutma ihtiyacı artmaktadır.

- Malın dayanma süresi

Fiziki özellikleri bozulmadan uzun süre muhafaza edilebilen mamullerde stok, genellikle daha fazla olabilir; çabuk bozulabilen malları stokta uzun süre bekletmeye imkân yoktur.

Benzer Belgeler