• Sonuç bulunamadı

İşbirlikli Öğrenme (Cooperative Learning)

İşbirlikli öğrenme deyince ilk olarak akla öğrencilerin gruplar oluşturarak çalışması gelmektedir. Fakat her grup çalışması işbirlikli öğrenme değildir ve bu yaygın olarak düşülen bir yanılgıdır. Öğrencilerin gruplar halinde çalışması özelliğinden yola çıkılarak işbirlikli öğrenme okullarımızda uygulanan küme çalışmasıyla aynı sanılmaktadır. Okullarımızda uygulanmakta olan küme çalışmalarının, öncelikle grup çalışmalarının yapılandırılmasına ilişkin nedenlerle işbirlikli öğrenme olmadığı söylenebilir. Çünkü küme çalışmasında üyelerin, konuları paylaştıktan sonra kendilerine düşen konu üzerinde genellikle ayrı ayrı çalıştıkları gözlenmektedir. Bu da grup çalışmasını bireysel çalışmaya döndürmektedir. Hatta, en iyi sunumu yapan kümelerin seçildiği sınıflarda küme çalışması açıkça grupla yarışma uygulamasına dönüşmektedir [10].

Bir grup çalışmasının işbirlikli öğrenme olabilmesi için aşağıda belirtilen özeliklere sahip olunması gerekir:

• Gruptaki her üye diğer üyelerin başarılı olmadan kendisinin de başaramayacağını bilmelidir ve bu nedenle diğer arkadaşlarının da öğrenmesine yardımcı olmalıdır. • Grup üyelerinin birbiriyle etkileşerek birbirine yardımcı olması ve ortak bir ürün

ortaya koyması gerekmektedir

• Sonuçtaki başarı bireylerin katkısıyla elde edilen grup başarısıdır [48].

Geleneksel Öğretme ile İşbirlikli Öğrenmenin Karşılaştırılması:

Geleneksel öğretimde;

• Geleneksel öğretimde öğrenci genellikle yalnızdır. Öğrencilerde sosyal etkileşim yok denecek kadar azdır. Böylelikle öğrenci sormak istediği bir şey olduğunda veya paylaşmak istediği noktalar olduğunda kendisini dinleyecek kimse bulamayabilir.

• Geleneksel sınıflarda öğrencilere kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu taşıyamayacakları mesajı verilmektedir. Dolayısıyla öğrencilerin yaratıcılığı, özgüveni yok edilmektedir.

• Geleneksel öğretimde öğrencilere bağımsız düşünme, bağımsız hareket etme fırsatı verilmediği için bu öğretim yöntemi toplum gereksinimlerine ters düşmektedir.

• Öğrenciler bilgiyi pasif alıcı konumunda oldukları için aktarılan bilgileri ezberlerler ve sınavlarda tekrarlarlar, daha sonrada unutulur.

• Geleneksel sınıflarda öğrenciler sıralar halinde oturmakta ve başlarında öğretmen anlatım yapmaktadır. Bu sebeple sınıfta etkileşim çok azdır.

• Yalnız öğrenme, yarışma, iyileri seçme ve başarısızları eleme, öğrenci kapasitesini durağan kabul etme, tek tip öğretim yapılarak öğrenci seviyelerini aynı kabul edilmesi gibi yapılan birçok hata vardır.

• Geleneksel öğretim kalıp yargılarla donanmış, gelişmeye kapalı, sorun çözme becerilerinden yoksun, girişken olmayan, yaratıcı olmayan ve bağımlı kişiliklere sahip bireyler yetiştirmektedir.

öğrencilerin bilgiyi kullanma fırsatı bulamaması gibi olumsuzluklar yaşanmaktadır. Dolayısıyla ders sonlarında öğretmenlerin tükenmişliği çok rastlanan bir durumdur [10].

İşbirlikli öğrenmede;

• Olumlu davranış yönünde ilerlemeyi destekler, sözlü iletişim yeteneğini geliştirir, sosyal etkilenme yeteneğini geliştirir ve farklı etnik grupların, çoğunluk ve azınlıkları, kız ve erkek öğrencilerin beraber bir ortamda çalışmasını sağlar. Araştırma ile öğrenmeyi, gelişmeyi ve hareketli bir çevreyi yaratır. Anlayış farklılıklarını yüreklendirir. İşbirlikli bir hava oluşturur ve okul etkinliklerine yardım eder.

• Öğrencilerin yüksek düzeyde düşünme yeteneklerini gerçekleştirir. Öğrencilerin hatırda tutmasını sağlar. Kendine güveni geliştirir. Bilgilerle öğrencilerin doyumlarını arttırır. Tartışma ve öğrencilerin parlak düşüncelerini içermesine yardım etme ve eleştirisel düşünceler yüreklendirmede kullanılır. Öğrenciler insanları değil fikirleri nasıl eleştireceğini öğrenir.

• Bireysel sorumlulukları bütünlüğüyle sürdürürken ekip oluşturma ve problemleri ekip olarak çözmede yardımcı olur. Öğrenciye sorumluluk verir. Öğrenciler güvenli bir çevrede değişik problem çözümlerini araştırır. Öğrencilerin birbirlerine ve kendilerine olan güvenlerini geliştirir. Öğrencilerin liderlik yeteneklerini arttırır. Matematik sınıflarında özellikle yararlıdır.

• Sınav endişesini azaltır ve kalıca bilgiye olanak sağlar. Bilgi yöntem faaliyetlerinde meydana gelen öğrenme yöntemlerine öğretmelerin odaklanmasını ve onların rollerinin değiştirilmesine yardım eder. Öğretmen merkezli öğrenmeden öğrenci merkezli öğrenmeye bir hareketlilik olur.

• Öğrenciler arasında farklı öğrenme stillerine hitap eder. Öğrenci ve öğretmenlerin beklentilerini karşılar. Yüksek başarı ve sınıf katılımı sağlar. • Öğrencilerin geri itilmelerini önler ve öğretmen bütün sınıf üzerinde etkisini

• Yetenek ve pratiği arttırır, can sıkıcı etkinlikleri azaltır. Büyük sınıfların etkinliklerini kullanışlı kılar.

• Öğrencilerin yeteneklerini geliştirir ve şartlara diğer yönlerden bakmalarını sağlar. Yaratıcılığı destekleyen güçlü bir sistemdir. Öğrencilerin önderlik yeteneklerini oluşturur ve çevresel yaratıcılıklarını geliştirir.

• Öğrenme materyallerini anlama ve derin anlamayı kuvvetlendirir. Çalışma hedeflerinden çok öğrenme hedefine iletirler. İşbirlikli tartışmalar, metin özünün öğrenciler tarafından anımsanmasına katkıda bulunur [49].

İşbirlikli öğrenmenin de birtakım olumsuz yönleri vardır. Bunlar:

Bazı karmaşık konular işbirlikli öğrenme ile anlatılamaz bu konuların sunumu için düz anlatım yöntemi gerekli olabilir. Bunun yanında bazı öğrenciler grup ile çalışmayı sevebilir ve tek çalıştığında başarılı olabilir. Diğer bir olumsuz yanda işbirlikli öğrenmede yetenekli ve başarılı öğrencilerin öğretmen olarak kullanıldığı düşüncesidir. Bir olumsuz yanı da yavaş öğrenen öğrencilerin gruptan dışlanması söz konusudur [10].

İşbirlikli Öğrenmenin Temel İlkeleri:

Bir dersin işbirlikli olarak yapılandırılması için aşağıda belirtilen yedi önemli ilkenin yerine getirilmesi gerekir.

1) Grup Ödülü: İşbirlikli ödül yapısı, grup üyelerinin ortak bir hedef doğrultusunda grup ürünü ortaya çıkararak grup halinde ödüllendirilmelerini gerektirir. İşbirlikli iş yapısında ise, grup üyeleri ayrı işlerden sorumlu olurken bireysel değerlendirirler ve bireysel puanlar toplanarak grup puanı elde edilir. Başka bir durum ise, grup üyeleri tek bir iş üzerinde çalışırlar ve ortak bir grup ürünü elde ederler. Her iki durumda da ödül grup ürününe verilir.

3) Bireysel Değerlendirilebilirlik: İşbirlikli öğrenme grubunun amacı, her üyeyi, güçlü bireyler yapmaktır. Bireysel değerlendirilebilirlik, her öğrencin performansının değerlendirilip sonuçların grup ve bireylere verilmesiyle ortaya çıkar. Bireysel değerlendirilebilirliği yapılandırmanın ortak özellikleri;

a) Her öğrenciye bireysel bir testin verilmesi,

b) Grup ürününü sunmak için, rasgele bir öğrencinin seçilmesidir .

4) Yüz Yüze Etkileşim: İşbirlikli grupların başarısı, öğrenciler arasındaki etkileşime bağlıdır. Anlamlı bir yüz yüze etkileşimin olması için grup üyeleri 2-6 kişi arasında olmalıdır. Öğretmenler; öğrencilerin, grup arkadaşlarının başarılı olması için yardım etmeleri, birbirlerine destek olmaları, teşvik etmeleri ve başarılarını övgüyle karşılamaları noktasında onları cesaretlendirmelidirler .

5) Sosyal Beceri: Grup bireylerinin en yüksek verimde birlikte çalışmaları için sosyal becerilere sahip olması veya öğretilmesi gerekir. Gruplar gerekli sosyal becerileri kullanmazsa yada bunlara sahip değillerse etkili bir biçimde işbirliği yapamazlar. Sosyal açıdan beceriksiz bireyleri aynı gruba koymamak ve birlikte çalışmalarını istememek gerekir. Ayrıca bu beceriler öğrencilere amaçlı ve bilinçli bir şekilde öğretilmelidir .

6) Grup Sürecinin Değerlendirilmesi:Gruplar, çalışmalarının sonunda, grup üyelerinin eylemlerinin hangilerinin yardımcı olduğuna, hangi davranışlara devam edilmesi veya hangilerinin değiştirilmesi gerektiğini belirlerler. Bu değerlendirmeyi yapmak için gözlem yaprakları kullanılır. Bunlar gruplar ve grup üyeleri tarafından doldurulur .

7) Eşit Başarı Fırsatı:Her üye kendi yeteneği ve çabasıyla grubuna katkıda bulunur. Öğrencilerin başarı durumuna bakılmadan eşit derecede gayret etmeleri ve her öğrencinin katkısının değerlendirilmesidir [49].

Benzer Belgeler