• Sonuç bulunamadı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU VE KAMU ÇALIŞANLARI

AB müktesebatına uyum amacıyla, 89/39/EEC sayılı AB Yönergesi temel alınarak hazırlanan bu yasa ile iş sağlığı ve iş güvenliği konusu, biz kamu çalışanlarının da yaşamına girmiştir. Çünkü kamu çalışanları da içinde tüm çalışanlar amacı “… İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemek ...” olarak ifade edilen bu yasanın kapsamına alınmıştır.

Ölümlü iş kazalarında, daha doğrusu iş cinayetlerinde Avrupa birinciliği ve dünya üçüncülüğü gibi unvanları yıllardır koruyan ülkemizde; iş cinayetlerinin önlenmesi, çalışma yaşamının iyileştirilmesi, iş sağlığı ve güvenliği sorunlarının çözümü yolunda önemli bir araç olması beklenen bu Kanun, kamuoyu tarafından yeterince tartışılmadan ve emek örgütlerinin görüş ve önerilerinden hiç biri dikkate alınmadan yürürlüğe konulmuştur.

Yasanın bu haliyle birçok açıdan yetersiz olduğunu, hiçbir sorunu çözemeyeceğini söyleyebiliriz.

Ne var ki, yasa yürürlüğe konulmuş olup, bir takvim doğrultusunda çalışma yaşamımızı belirleyecek önemli bir mevzuat haline gelecektir. Bu yasa doğrultusunda çıkartılacak olan yönetmelikler de bu süreci etkileyecektir.

Bu aşamada sorun, “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasını ve bu yasa doğrultusunda çıkartılacak olan yönetmelikleri, çalışma ortamımızın iyileştirilmesi yolunda değerlendirebilir miyiz?” Bu soruya vereceğimiz yanıt süreci belirleyecektir.

Çalışma yaşamımızı geliştirebilecek bir hedef doğrultusunda bu yasayı bir araç olarak görmemiz ve tüm çalışanların birleşik mücadelesi yolunda bir adım olarak gündemimizin önemli bir unsuru haline getirmemiz gerekmektedir.

73

Öncelikle bu yasada 50’den fazla çalışanı bulunan her işyerinde kurulması gerektiği belirtilen İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının oluşturulmasını sağlamalıyız. Kurulacak ve kurulmuş olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının

“İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelikte” belirtilen görev ve sorumluluklarını yerine getirebilmesi ve kurulu işlevli kılabilmek için yapabileceklerimizi aramızda tartışmalı, tartışarak zenginleştireceğimiz önerileri İSİG Kurullarına götürüp karar altına aldırmalıyız.

Yine bu yasa ile her işyerinde, işyeri/işletme yönetimi tarafından yapılması zorunlu kılınan risk değerlendirmesi konusunu, çalışma koşullarımızın geliştirilmesi yolunda bir araç olarak görebilir, İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği doğrultusunda etkin bir çalışma yürütmeliyiz.

İSİG Yasası tüm çalışanların is sağlığı ve güvenliği eğitimi alması gerektiğini işverenlere zorunluluk olarak getirmiştir.

Yasa aynı zamanda çalıştırdığı işçi sayısı 50’yi aşan taşeronların İSİG Kurulu oluşturması, çalıştırdığı işçi sayısı 50’den az olan taşeronların da işyeri/

işletmede kurulu bulunan İSiG Kuruluna bir eleman göndermesi gerektiğini ve bunun zorunlu olduğunu belirtmektedir.

Uygulamada, İstanbul 1 No.lu Şubemizin yürütmekte olduğu çalışma, İSİG Kurullarının oluşturulacağı her işyeri için sendikamız şubeleri, temsilcilikleri ve üyelerimiz tarafından örnek olarak değerlendirilebilir.

İstanbul 1 No.lu Şubemiz yasa çıktıktan sonra işyerlerinde kurullar oluşturulmasını ve bu kurullara memur sendikalarının da katılımının sağlanması talebini TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’ne yazılı olarak iletmiştir.

İlk olarak hâlihazırda İSİG Kurulları toplanan Haydarpaşa Loko Bakım Atölye Müdürlüğü, Haydarpaşa Vagon Bakım Onarım Atelye Müdürlüğü ve Sirkeci Elektrikli Loko Bakım Atölyesinde sendikamız temsilcileri diğer sendika temsilcileri ile birlikte kurullara çağrılmış ve Haydarpaşa Loko Bakım’da bu gün itibariyle iki toplantıya, Vagon Bakım’da ise bir toplantıya katılım sağlanmış ve Sirkeci için de toplantı gününün belirlenmesi beklenmektedir.

Toplantısı yapılan İSİG Kurulu toplantı tutanaklarına sendikamız temsilcileri tarafından önerilerek karar altına alınan örnek kararlardan bazıları şunlardır:

— Haydarpaşa Loko Bakım Atölyesi’nde Yüksek gerilim ve gürültü ölçümü yapılması,

— Haydarpaşa Vagon Bakım Onarım Atölyesinde taşeron işçilerin koruyucu malzemeleri konusunda taşeron şirketin uyarılması gibi…

74

Haydarpaşa Vagon Bakım İSİG Kuruluna temsilcilerimiz tarafından;

Kaynak, boya ve demirhane gibi periyodik meslek hastalıklar hastanesine gitmesi gereken işçilerle birlikte çalışan olarak memurların da periyodik olarak meslek hastalıkları hastanesine gönderilmesi önerilmiştir. Bu konu yasa ve yönetmeliğin incelenerek bir karara bağlanması için bir sonraki toplantıya bırakılmıştır.

Bu güne kadar henüz Kurul oluşmamış ve toplanmamış işyerleri için de, çalışmalar sürmekte olup İl bazında ( İzmit ve Edirne gibi ) tüm Demiryolu çalışanlarından oluşacak ortak kurul ya da TCDD 1. Bölge Müdürlüğü binası gibi çalışan sayısı yüksek ancak taşeron çalışanlardan başka tüm çalışanları Memur olan işyerlerinde kurulların oluşturulması koşulları incelenmektedir.

Henüz İSİG Kurulu oluşmamış Bölgelerde ve işyerlerinde işyeri tanımı merkezi olarak yapıldığında işimiz daha da kolaylaşacaktır.

İstanbul 1 Nolu Şubemizin İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda TCDD üzerinden yürüttüğü bu çalışmalar göstermiştir ki;

Tüm şubelerimiz, temsilciliklerimiz ve üyelerimiz tarafından öncelikle İSİG Kurullarına katılım ve sonrasında da ortaklaşılan taleplerimizin tüm Kurullarda tartışılmasını sağlamak konusunda görev almaları gerekmektedir.

Ayrıca Kurullara sadece bağlı işyeri çalışanları katılacağından dolayı sendikamız tarafından tüm işyeri temsilcilerimize yönelik İSİG eğitim çalışmaları öncelikli hedef olarak belirlenmeli ve yapılmalıdır.

Sonuç Olarak önümüzdeki dönemde;

İSİG Yasası tüm çalışanların ortak örgütlenmesinin önünü açacak bir araç olarak görülmeli ve tüm örgütümüze yaygınlaştırılmalıdır.

Yasa çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve olumsuzlukların düzeltilmesi için bir araç olarak kullanılmalıdır.

Merkezi ve tüm şubelerimizde komisyonlar kurulmalı ve bu komisyonlar Yönetim kurulunda bir ya da iki sekreterliğe bağlanmalı gerekli görüşmeler yapılmalıdır.

Bu çalışmalar Konfederasyonumuz KESK üzerinden yapılacak bir çalışma ile tüm işkollarına taşınmalıdır.

KESK bünyesinde yürütülecek koordinasyonla Anayasa çalışmalarında İSİG konusu temel çalışma hakkı olarak işlenmelidir.

657 ve 399 gibi çalışma statülerinin 6331 yasa ile uyumlu hale getirilmesi için KESK düzeyinde hukuksal çalışmalar yapılmalıdır.

75

İSİG Kurullarında; örgütlü tüm sendikaların temsilcileriyle, örgütlü olmayan taşeron çalışanlarının da temsil edilmesi için müdahale edilmelidir.

Kurumların yaptığı eğitimlerde ve seminerlerde İş Sağlığı ve Güvenliği’nin ders olarak verilmesi için gerekli girişimlerin yapılarak, uygulanması sağlanmalıdır.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ ÖRNEK YARGI