• Sonuç bulunamadı

İş Gücünde Yaşanan Düşüklüğün Nedenleri ve Sonuçları

4 BÖLÜM: ÜLKEMİZDE SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİMİZİN

4.4 İş Gücüne Katılım Oranlarındaki Düşüklük

4.4.1 İş Gücünde Yaşanan Düşüklüğün Nedenleri ve Sonuçları

İş gücüne katılımın düşük olması birden fazla sebebe bağlanabilmektedir. Ekonomik krizler, kayıt dışı çalışma, art niyetle sistemden yardım veya gelir elde etmek adına çalışma hayatına katılmama, hızlı nüfus artışı, köyden kente göçler gibi faaliyetler bu sebeplere sayılabilmektedir.

İş gücündeki değişimlerin nedenlerinin yanı sıra bu değişikliklerin yarattığı sonuçlar daha önemlidir. Nitekim nüfusumuzun çalışmama ya da çalışamama gibi nedenlerle istihdama dâhil edilmeyen kısmı her ne kadar prim gelirlerinde düşüş yaratsa da sosyal güvenlik şemsiyesi altında bulunmaktadır. Bu durum giderlerin artmasına neden olmaktadır (Korkmaz, 2007, s. 59).

İşsizlik oranlarının yüksekliği ile birlikte, iş gücü maliyetlerinin yüksekliği, vergi oranlarının yüksekliği gibi durumlar da kayıt dışı istihdamın nedenleri arasında gösterilebilmektedir (Danışoğlu, 2002, s. 224). Diğer bir çalışmada ise sosyal güvenlik sisteminin açıklarına neden olan faktörler aktarılmaktadır. Bu faktörler şunlardır;

- Aktif/pasif oranlarındaki düşüklük

- Kayıt dışı istihdam

- İş gücüne katılım oranlarında yaşana düşüklük

- Katılım gelirlerinin yetersizliği - Siyasi müdahaleler

- Denetim yetersizliği

- Kurumsal yapılanma - Prim tahsilatı oranlarının

yetersiz olması - Prim afları

- Kaçak işçi çalıştırma

- Çocuk işçi çalıştırma(Akt: Fırat, 2016, s. 332)

Görüldüğü üzere sosyal güvenlik sistemimizin açık vermesinin nedenleri yukarıda sıralanmaktadır. İş gücü seviyelerinde seyreden düşüklük görüldüğü üzere finansal açığın en büyük sebeplerinden biridir.

Son zamanlarda artan işsizlik ve işgücü üzerinde yaşanan değişimleri takip etmek ve anlamak üzere kapsamlı çalışmalar yapılmaktadır. İşgücü piyasasını analiz eden güncel bir çalışma uyumsuz eşleşme olgusuna dikkat çekmektedir.

Uyumsuz eşleşme geniş anlamda iş gücü piyasasında bireyler ile işler arasındaki uyumsuzluk olarak ifade edilebilmektedir. Daha dar bir tanımlamaya göre uyumsuz eşleşme olgusu dikey uyumsuzluk ve yatay uyumsuzluk olarak ikiye ayrılmaktadır. Dikey uyumsuzluk kendi arasında nitelik ve beceri uyumsuzluğu olarak ikiye ayrılmaktadır. Nitelik uyumsuzluğu kişinin işi ile aldığı eğitim arasında kıyas yapmaktadır. Kişinin çalıştığı işin gerektirdiği eğitim seviyesine göre aşırı eğitimli olması veya yetersiz eğitimli olması uyumsuzluk yaratmaktadır. Beceri uyumsuzluğu ise kişinin yaptığı işin gerektirdiği beceri seviyesine göre kıyas yapmaktadır. Yani kişinin aşırı becerili veya yetersiz becerili olması uyumsuzluktur. Diğer bir uyumsuzluk olan yatay uyumsuzluk kavramı ise bireyin yaptığı iş alanı ile aldığı eğitim alanının örtüşmesini tanımlamaktadır (ÇASGEM, 2019)77.

İş gücü piyasasında uyumsuz eşleşme olgusunun durumu üzerine kapsamlı bir çalışma yapılmıştır. SGK kayıtlarınca 50 ve üzeri çalışanı bulunan işletmeler ile 15-64 yaş arası nüfusun en yoğun yaşadığı iller saptanmıştır. İşyeri büyüklüğü, işyeri sayılarının dağılımı gibi kriterler ele alınarak 21 ilde 50 ve üzeri çalışanı bulunan işyerleri ve çalışanları çalışma kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda 21 ilde 50 ve üzeri çalışanı

bulunun işletmelerin çalışanlarına arz yönlü nicel araştırma(anket); 21 ilde 500 ve üzeri çalışanı bulunan işletmelerin insan kaynakları sorumluları ile nitel araştırma(derinlemesine mülakat) yapılmıştır.78

Bahsedilen çalışmadan elde edilen bulgular aşağıda yer alan tabloda gösterilmektedir. Tabloda yer alan bilgiler ışığında ülkemiz iş gücü piyasasında uyumsuz eşleşme düzeyinin yüksek olduğu görülmektedir. Nitekim yapılan 4700 anketten dikey uyumsuzluk saptanan anket sayısı 4327’dir.

Tablo 17 Uyumsuz Eşleşme Araştırmasının Bulguları

S. Arş.

Türü Bulgular

1 Nitel

Eğitimin iş gücü piyasasındaki rolüne ilişkin iş arayanların algısı

- Eğitim sisteminin özel sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilecek iş gücü yetiştirmekte yetersiz kaldığı

- Teknolojinin hızlı geliştiği şu dönemde üniversite eğitimlerinin uygulamaya kıyasla fazla akademik kaldığı

- Özel sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek özel nitelik ve becerilerin okullarda kazandırılmadığı

- Üniversite ve mesleki eğitimlerde yeterli kalitenin yakalanamadığı saptanmıştır.

2 Nitel

İş gücü piyasasının beklentisi

- Bir disipline ilişkin pratik ve teorik bilgiyi bir arada sunabilen, mesleki ve akademik nitelikler arasındaki bölünmeyi azaltan bir eğitim sistemi.

3 Nitel

İş arayanların algısı

- Özellikle bazı eğitim alanlarından mezun olan bireylerin ‘ne iş olsa yaparım’ algısı ile işsizlik baskısı karşısında daha az seçici davranması ve bu algı ile her ilana başvuruyor olması.

4 Nicel

Nitelik uyumsuzluğu

- Katılımcıların %38,7’ sinin eğitim düzeyi ile işleri için gerekli görülen eğitim düzeyleri uyumsuz eşleşmiştir.

- Yapmakta olduğu işe göre aşırı eğitimli durumda olan katılımcıların oranı %31,6’dır.

- Eğitimi yetersiz olanların oranı ise %7,1’dir. 5 Nicel

Yatay uyumsuzluk

- Katılımcıların %15,’i eğitim gördüğü alan dışında; %23,6’sı da özel bir eğitim gerektirmediğini düşündüğü işte istihdam edilmektedir.

6 Nicel - Nitelik ve beceri uyumsuzlukları işgücü piyasasında aynı anda görülmektedir.

7

Nitel

- Bazı katılımcılar; işgücü piyasasına yeni açılmakta olan yeni mezunların, nitelik düzeylerinin altındaki işleri kabul

etmelerinin dayanağı olarak bu dönemi bir geçiş dönemi olarak görmesi olarak ifade etmişlerdir.

Nicel

- Eğitimsel niteliklerinin altındaki işlerde çalışmakta olan bireyler, bu işleri uzun dönemli bir kariyer hedefi için sıçrama tahtası olarak görmektedirler.

8 Nicel

Beceri uyumsuzluğu

- Katılımcıların %57,9’u aşırı becerili, - %4,1’i yetersiz becerili,

- Bütünsel bir bakış açısıyla düşünüldüğünde uyumsuzluğun %62 seviyesinde olduğu görülmektedir.

9 Nicel

İlk düzenli işteki uyumsuz eşleşme

- İlk düzenli işteki niteliksel uyumsuzluğun mevcut iş itibariyle de devam ettiği katılımcıların oranı %26,2 seviyesindedir. Kaynak: (ÇASGEM, 2019, s. 222-223)

Bahsedilen çalışmayı önemli kılan bir diğer faktör ise uyumsuz eşleşme olgusunun etkileridir. Aşağıdaki tabloda uyumsuz eşleşme olgusunun neden olacağı olumsuz durumlar derlenmiştir.

Tablo 18 Uyumsuz Eşleşme Olgusunun Etkileri

Makro Boyuttaki Etkileri İşgücü Piyasası Üzerindeki Etkileri - Eksik istihdam - Düşük verimlilik

- Aşağıya doğru kayma ve dışlama etkisi - İşgücü hareketliliği

- Mevcut işler için gerekli görülen nitelik düzeyinin yükseltilmesi

- Niteliklerin rekabeti ve nitelik enflasyonu - Ücret farklılıkları

Diğer Etkileri

- Üretkenlik kaybı

- Milli gelir ve refah seviyesinin düşmesi - Eğitime yönelik toplam talebin artması - Eğitime ayrılan kaynakların etkinliğinin

azalması

- Potansiyel vergi gelirlerinin azalması

Mikro Boyuttaki Etkileri Firma Açısından Yarattığı Etkiler

- Düşük verimlilik ve üretim kaybı - İşçi devrinin artması

- İşgücü maliyetlerinin yükselmesi(insan kaynağı seçme süreci)

- İş barışının azalması İşgücü

Açısından Yarattığı

Etkiler

- Eğitim getirisinin azalması

- Eğitime yapılan bireysel yatırımların azaltılması

- Ücret farklılıkları - İş tatmininin azalması

- Nitelik aşınması

- İş gücü hareketliliğinin yüksek olması - Mesleki beklentilerin belirsizleşmesi Kaynak: (ÇASGEM, 2019, s. 48)