• Sonuç bulunamadı

2.2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.2.1. İş Değerleri İle İlgili Araştırmalar

Aldag ve Brief (1975), iş değerlerinin bazı bağıntılarını ölçmek amacıyla yaptıkları çalışmada, iş değeri göstergeleri ile çalışanların görev özellikleri ve lider davranışlarının algılanması arasındaki ilişkiler ve iş değerlerinin biyografik ölçümlerle mi yoksa belirli kişisel ihtiyaçlar, özellikler veya yeteneklerle mi ilişkili olduğu incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda iş değerlerinin görev boyutları ve lider davranış algılarıyla ilişkili olduğu, iş değeri göstergeleri ile ihtiyaç ölçütleri arasındaki ilişkilerin anlamlı bulunduğu, ancak bireysel farklılık ölçütleriyle olan ilişkilerin zayıf olduğu ortaya çıkmıştır.

White (2005) çalışmasında, kültürel değerler ile iş değerleri arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu çalışmada, Çin ve Batı Avrupa’dan gelen 276 konaklama yönetimi öğrencisinin değer yönelimlerine göre gruplandırılmış ve gruplar arasındaki iş değeri tercihlerinin farklılıklarını belirlemek amacıyla çoklu ayırt edici analiz kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda esas olarak Çinli katılımcılardan oluşan bir grubun, gelişmiş Batı ülkeleriyle ilişkilendirilen özelliklere değer verdiği ve her iki grubun hem içsel hem dışsal iş değerlerini önemli gördükleri ortaya çıkmıştır.

Ravlin ve Meglino (1987) gerçekleştirdikleri çalışmada, iş değerlerinin algı ve karar verme görevleri üzerindeki etkilerini incelemişlerdir. Algı ve değer ilişkisi belirsiz uyaranların yorumlanması kullanılarak değerlendirilmiştir. Değerlerin karar verme üzerindeki etkisi ise yirmi ayrı kararın konu içi regresyon analizleri

39

kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonucunda değerlerin algısal organizasyonu etkilediği ve karar vermede bir rehber görevi gördüğü belirtilmiştir.

Bretz (1992) iş değerlerinin, bireylerin meslek seçme kararları üzerindeki etkisini incelediği çalışmasında iş değerlerinin meslek seçim kararlarını önemli ölçüde etkilediği ve bireylerin değer içeriği kendi değer yönelimleriyle benzer olan işleri seçme olasılığının daha yüksek olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.

Hegney ve diğerleri (2006) çalışmalarında, Avustralya Hemşireler Birliği üyeleri tarafından algılanan içsel ve dışsal iş değerlerini tanımlamayı ve bu iş değerlerinin iş tatmini üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçlamışlardır. Çalışmanın sonucunda içsel ve dışsal iş değerlerinin hemşirelerin iş tatmini düzeylerini etkilediği dolayısıyla hemşireleri işte tutma oranlarını da etkilediği ifade edilmiştir.

Cennamo (2005) tarafından gerçekleştirilen, 8 örgütten 1422 çalışanın katıldığı çalışma; iş değerlerinde ve iş çıktılarında kuşaklararası farklılıkları tespit etmeyi amaçlamıştır. Çalışmanın sonucunda statü, sosyal çevre ve özgürlüğü içeren iş değerlerinde kuşaklararası farklılıklar görülmüş; dışsal, içsel ve özgeci iş değerlerinde farklılık görülmemiştir. İş çıktıları ile ilgili sonuçlara bakıldığında en genç grupların işten ayrılma niyetlerinin daha fazla olduğu, örgütsel bağlılık ile iş tatminin kuşaklara göre farklılaşmadığı sonuçlarına ulaşılmıştır.

Mok, Pine ve Pizam (1998) yaptıkları araştırmada, Hong Kong’daki otel yöneticilerinin iş değerleri ve liderlik tercihlerini incelemişlerdir. Araştırmanın sonuçlarına göre otel yöneticileri, üstleri ve meslektaşlarıyla iyi ilişkiler ve maddi ödüller gibi iş değerlerine önem verirken yaşam kalitesi ve dış toplumun kalitesine büyük önem vermemektedirler.

Köroğlu ve Gezen (2014) tarafından gerçekleştirilen, turizm öğrencilerinin iş değerlerinin belirlenmesini ve öğrencilerin demografik özellikleri ile iş değerleri arasındaki farklılıkları ortaya koymayı amaçlayan çalışma, 397 turizm öğrencisinden anket yoluyla toplanan veriler kullanılarak yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda iş değerlerinin güvenlik, başarı, çalışma ortamı ve meslektaşlarla ilişki faktörleri öğrenciler tarafından daha önemli görüldüğü tespit edilmiştir. Ayrıca başarı faktörünün kız öğrenciler tarafından erkek öğrencilere göre daha önemli kabul edildiği görülmüştür.

40

Bağrıyanık (2016), öğretmenlerin iş değerleri ile örgütsel bağlılıkları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla 312 öğretmenden elde ettiği verilerle gerçekleştirdiği çalışmanın sonuçlarında öğretmenlerin iş değerlerine verdikleri önemler arttıkça örgütsel bağlılık düzeylerinin de arttığı görülmüştür.

Taş (2010) tarafından yapılan öğretmenlerin iş değerlerinin sahip oldukları örgütsel adalet algılarına etkisini belirlemeye yönelik araştırma, 227 öğretmeni kapsamaktadır. Bu araştırmanın sonucunda öğretmenlerin en önem verdiği iş değeri tek başına karar alabilmek iken en önemsiz bulduğu iş değeri yüksek ücret elde etme isteğidir. Örgütsel adalet ile iş değerleri arasında da olumlu yönlü, orta düzey bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.

Bozkurt ve Doğan (2013) çalışmalarında iş değerleri ve iş etiği arasındaki ilişkiyi kamu ve özel sektör çalışanları üzerinden değerlendirmişlerdir. Çalışmanın sonuçlarına göre iş değerleri ile iş etiği birbiriyle ilişkilidir. İş değerlerinin boyutları ile iş etiği arasında da ilişkiler tespit edilmiştir. Ayrıca kadın çalışanların iş değerlerini erkeklere oranla daha önemli gördüğü çalışmanın sonuçları arasındadır.

Merdan (2013) tarafından gerçekleştirilen, iş değerleri ile kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi tespit etmeyi amaçlayan çalışmada, cinsiyete göre iş değerlerinin farklılığına bakıldığında kadınların meslektaşlarla ilişkiler, maddi koşullar, çalışma koşulları, özerklik ve yeteneklerin kullanımını erkeklerden daha fazla önemsedikleri; lisans mezunu olanların özerklik ve yetenek kullanımına daha fazla önem verdikleri tespit edilmiştir. Ayrıca iş değerleri ve kişilik arasında anlamlı ilişkiler olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.

Yapılan araştırmalarda genel olarak, iş değerleri çeşitli meslek grupları ve örgüt içerisindeki durumları ile ilgili değerlendirmeleri kapsamaktadır. Bununla birlikte iş değerlerinin, kişilerin genel değerleri veya örgütsel anlamda değerler ile yakından ilişkili kavramlarla yan yana incelendiği çalışmalara rastlanmaktadır. Bunların sonuçları doğrultusunda iş değerlerinin kişilerin örgütsel alanlardaki başarı, karar verme, liderlik, bağlılık, tatmin gibi durumlar ile ilişki içinde olduğu ve birbirlerini destekleyen kavramlar olduğu sonuçlarına ulaşıldığı görülmektedir.

41