• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

1.4. Demokrat Parti Dönemi

3.2.3. İç ve Dış Kamuoyunun Tepkileri

113

Makul bir sürede yasal düzenlemeleri tamamladıktan sonra sivil idareyi yeniden tesis etmektir.448

114

yönetime el koymasının NATO’da ferahlık verici olarak karşılandığını belirtmiştir.

Özellikle Orgeneral Evren’in yaptığı açıklamada NATO taahhütlerine bağlılığın bildirilmesini sevinçle karşılamışlardır.454

Bu sevince katılanlardan biri de ABD’dir. Ankara’daki Amerikan Büyükelçisi Spain, “Ben bu darbeden sorumlu değilim!” derken CIA örgütünün Türkiye’deki istasyon şefi Paul Henze, Washington yönetiminin böyle bir girişimi beklemekte olduğunu, hatta kendi yararına gördüğü için olayların bu biçimde gelişmesini desteklediğini söylemiştir.455 Nitekim askeri müdahaleden 5 gün sonra 17 Eylülde ABD Kongresi’nden bir grup parlamenter askeri müdahaleyi incelemek için Türkiye’ye gelecektir. 456 Haberi dünyaya ilk duyuran ülkenin ABD olması olaydan daha önce haberi olduğu yolundaki iddialara yol açmıştır ve ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülüğü tarafından yalanlanmıştır.457 ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Türkiye’deki durumun çok yakından takip edildiğini, Carter yönetiminin askerlerin yönetime el koymasını olumlu olarak karşıladıklarını bildirmişlerdir. Türkiye’nin bir Arjantin veya bir İran olamayacağı belirtilen yorumda Türkiye’de yeni yönetimden daha etkili bir seçim ve politika sistemi getirmesini istemenin yanı sıra, Yunanistan ile olan anlaşmazlıkları gidermek, Kıbrıs meselesine bir çözüm bulmak konularında daha esnek bir politika beklendiği”458 ifade edilmiştir.

12 Eylülün hemen arkasından ABD Büyükelçisi ve Rogers Türkiye’ye gelerek Yunanistan’ın NATO’ya dönmesine onay verilmesini istemektedir. Türkiye, olayın çözülmesini istemekte, fakat Yunanistan NATO’ya dönerken önce sorunların çözülmesini, sonra onay verilmesini planlamaktadır. ABD’nin ısrarları sonucu Evren büyükelçiye “NATO başkumandanı asker sözü versin sorunu çözelim” demiştir.

NATO başkumandanının gelip Evren’e asker sözü vermesi ile Yunanistan NATO’ya dönmüştür.459

12 Eylül öncesinde ve sonrasındaki tüm askeri müdahalelerde ABD’nin sivil iktidarlara zorlayıp da yaptıramadığı birçok konunun, hemen bu ara rejim dönemlerinde gerçekleştiği Yaşar Okuyan tarafından ifade edilmiştir. 12 Eylül müdahalesinden sonra da durum değişmemiştir. Uzun bir süredir Amerika ve NATO Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönmesi için Türkiye’nin onay vermesini talep etmektedir. Fakat müdahaleden önceki siyasi iktidarlar bu talebi yerine getirememişlerdir. Ancak askeri müdahaleyi gerçekleştirenler hemen 23 Ekim 1980’de Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönmesine vetosunu kullanmayarak onay verecek ve Yunanistan’la arasındaki sorunlarda en önemli

454Tercüman, 13 Eylül 1980.

455Turan, a.g.e, s. 411.

456Erbil Tuşalp, Eylül İmparatorluğu, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1998, s. 47.

457Tercüman, 13 Eylül 1980.

458Tercüman, 14 Eylül 1980.

459Karavelioğlu, a.g.e, s. 306-309.

115

kozunu kaybedecektir. Hatta Genelkurmay’da hazırlanan bir raporda daha da ileri gidilerek Türkiye ile Yunanistan’ın bir federasyon çatısında birleşebilecekleri dile getirilebilecektir.460

İngiltere’nin de müdahaleye yaklaşımı olumlu görünmektedir. The Times gazetesi askeri müdahale olacağını önceden gören bir başmakaleyi daha müdahaleden önceki günkü sayısında yayınlamıştır.461 BBC Radyosu yayınladığı bir yorumda Türkiye’de Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koymasının bu ülkeye milletlerarası kuruluşlar tarafından yapılan ekonomik yardımları engellemeyeceğini bildirmiştir. İngiltere’nin ticari bir yayın kuruluşu olan LBC ise, Türkiye’de anarşi kurbanlarının sayısının 2500’ü aştığını kaydederek “Ordunun yapacak bir şeyi kalmamıştı. Ya daha fazla insan ölecek, ya da rejim yaralanacaktı” demiştir. The Times, Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen’in düşürülmesinin Batı’nın çıkarlarına büyük darbe olduğunu da ifade ederek, Türkiye’nin NATO’nun kilit ülkesi olduğunu kaydetmiştir.462The Daily Telegraph gazetesi, Türkiye’nin daima problemlerle karşı karşıya bulunan bir ülke olduğunu, yıllardan beri siyasi, sosyal ve ekonomik meselelerle boğuştuğunu belirterek “ Hiç şüphesiz ordunun yönetime el koyması Batıyı rahatlattı” demiştir.

Ekonomik ve siyasi ilişkilerimiz olan Yunanistan da konuyla yakından ilgilenmiştir. Yunanistan ana muhalefet lideri Türkiye’de Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koymasına olumsuz tepki göstermiştir. Papandreou, Türkiye’deki olayın NATO tarafından düzenlendiğini iddia etmiştir. Ana muhalefet lideri, bu durumun Yunanistan, Ortadoğu ve Kıbrıs için büyük tehlike olduğunu da bildirmiştir.463

TASS Resmi Sovyet Ajansı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koymasını, yorumsuz kısa bir haber olarak bildirmiştir. Washington kaynaklı haberde

“Dikkat çekici bir nokta, Türkiye’deki olaylar ile ilgili ilk haber, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi” denmektedir.464

Almanya Türkiye’deki ordunun yönetime el koyması ile ilgili açıklamalar yapmış, ekonomik gelişmelerle ilgili pek fazla yorum yapmamıştır. Frankfurter

460Yaşar Okuyan, O Yıllar 12 Eylül’den Anılar, Mektuplar ve Belgeler, Doğan Kitap, İstanbul, 2010,s. 163.

461Gazete bu durumu askeri bakımdan “ordunun sırada olduğunu, sorunun devam eden iğrenç terör dalgasına karşı, ordunun müdahale isteğinin doğup doğmayacağıdır” diyerek belirtmiştir. Hürriyet, 13 Eylül 1980.

462Tercüman,13 Eylül 1980.

463Yunan gazeteleri Türk ordusunun iktidara el koymasını heyecan verici başlıklar altında duyurmuştur. Komünist basın Yunanistan’ın Türkiye’deki durumu protesto etmemesini kınarken ToVima “NATO’da sessizlik” başlığını kullanmıştır. Hükümet yanlısı Akropolis ise “NATO’da sessizlik, Moskova’da huzursuzluk” Tercüman, 14 Eylül 1980.

464Aynı yer.

116

Allgemeine gazetesi Türkiye’deki asıl büyük tehlikenin soldan geldiğini belirterek bunun Almanya’da çalışan Türkler’i de tehdit ettiğini belirtmiştir.465

Macaristan’da komünist partisinin organı Nepsazabadsag, Türkiye’de devrilen yönetimin kapitalist dünyanın ekonomik krizinden kötü şekilde etkilendiğini bildirmiştir.466

Fransız Radyoları ordunun müdahaleden önceki aylarda siyasi kuruluş ve liderleri ikaz ettiğini, ancak netice alamadıklarını belirtirken”467 France Inter Radyosu “Ordunun ihtilali Türkiye’nin iç savaşın eşiğinde olması nedeniyle yaptığını” ifade etmiştir.468

Ortadoğu ülkelerinin tepkileri de genellikle olumlu olup Türkiye’deki anarşik ortama güvenlik tehdit edici bir durum olarak bakmışlardır. Mısır’da Dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Butros Gali, Ekim dergisine verdiği demeçte Türkiye’nin stratejik önemi üzerinde durarak “ Gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz. Bu ilgi iki ülke arasındaki tarihi bağlardan kaynaklanıyor. Türkiye’nin bunalım içinde olması Akdeniz’in güvenliğini tehlikeye düşürecektir”469 ifadelerini kullanmıştır. Pakistan Devlet Başkanı Ziya Ül-Hak ise Evren’e kutlama mesajı göndermiştir.470

Beyrut’ta çıkan solcu gazeteler ise Türkiye’de ordunun hareketinin arkasında Amerika’nın bulunduğunu iddia etmişlerdir. Kuveyt’te yayınlanan El Kabas gazetesi de ABD’yi suçlamıştır. El Rail Elam gazetesi ise Silahlı Kuvvetlerinin Dışişleri Bakanı’nın düşürülmesinden sonra harekete geçmesine dikkat çekmiştir.471

AET Komisyonu da Türkiye’de gerçekleştirilen askeri müdahale ile ilgili olarak bir açıklama yapmıştır: “ AET Komisyonu Türkiye’deki olayların gelişmesini büyük bir ilgiyle takip etmektedir. AET, Türkiye ile yalnız imzalanmış olan ortaklık anlaşması ile bağlı değildir. Türkiye ve AET aynı zamanda çıkar birliği, tarih ve dostluk bağlarıyla bağlıdır”dendikten sonra “Türkiye AET arasındaki ilişkiler

465Aynı yer.

466Federal Alman radyosu WDR, Türkiye uzmanı olarak takdim ettiği Aşağı Saksonya Maliye Bakanı Dr.Walter Leisler Kiep ile yaptığı bir görüşmeyi yayınlamıştır. Önceki yıl Türkiye’ye yapılacak yardımlar konusunda koordinasyon görevini yürüten Kiep, Türkiye’de ordunun yönetime el koymasının ekonomik güçlüklerden doğmadığını bu hareketin demokrasiyi engelleyen mânialardan doğduğunu, önemli olanın bu yeni durumda müttefik Türkiye’nin yalnız bırakılmaması”olduğunu söylemiştir. Yeni durum karşısında Türkiye’ye yapılan yardımlar ve ülkedeki ekonomik faaliyetler konusunda bir yorum yapmanın henüz erken olduğunu belirterek, “Önümüzdeki günlerde bu konu sadece bizi değil, özellikle IMF’yi de yakından ilgilendirecektir” demiştir. Kiep ayrıca, ayrıca Türk ordusunun daima politika dışında kalmaya çalıştığını, sonunda müdahaleye mecbur kaldığını kaydederek “NATO’ya daima bağlı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu politikasında bir değişiklik olacağını sanmıyorum” demiştir. Tercüman, 14 Eylül 1980.

467Tercüman, 13 Eylül 1980.

468Hürriyet, 13 Eylül 1980.

469Tercüman, 14 Eylül 1980.

470Cumhuriyet, 16 Eylül 1980.

471Tercüman, 14 Eylül 1980.

117

dondurulacak mı?”sorusunu ise cevaplamaktan kaçınan AET sözcüsü “Bu soruya şimdilik cevap vermek için zaman erken”şeklinde görüşünü belirtmiştir.472

Bu durumda hem Avrupa’da, hem Ortadoğu’da sosyalizmin ağır bastığı ülkelerde müdahalenin daha az sempati aldığı, diğer ülkelerde daha olumlu karşılandığı değerlendirilmektedir. Güven içinde ve istikrarlı bir Türkiye, Hem Batılı ülkeler hem Ortadoğu ülkeleri için önemlidir. Bu nedenle sosyalist olmayan dış güçler Türkiye’de gerçekleşen askeri müdahaleyi komünizme karşı bir kazanç olarak düşünülebilir.

472Tercüman, 13 Eylül 1980.

118

4. BÖLÜM

12 EYLÜL DÖNEMİ TÜRK EKONOMİSİ