• Sonuç bulunamadı

Hz Hûd (a.s.) ve Âd Kavmi Kıssasındaki İlâhî Mesajlar

1. TEMEL KAVRAMLAR

3.4. Hz Hûd (a.s.) ve Âd Kavmi Kıssasındaki İlâhî Mesajlar

Nûh kavminin tûfan ile helak olmasından sonra, yeryüzünde belli bir müddet insanlar Allah’ın hükümlerine uygun yaşadılar. Ancak daha sonra tevhid inancından sapmalar başladı. Tevhid inancından sapmak sûretiyle yoldan çıkan bu kavim Âd kavmi idi. Yaşadıkları bölge Ahkâf194 olan Âd kavmi Kur’ân-ı Kerim’de, muhteşem

188 İsmail L. Çakan- N. Mehmed Solmaz, Kur’ân-ı Kerim’e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi, İstanbul: Acar Basım, 2008, 57.

189 Selma Çelen, Tefsir Külliyatında Hz. Nuh Kıssasının Gelişimi, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi,

2016, 180.

190 Hûd 11/48.

191 Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, Sad. Sıtkı Gülle, İstanbul: Ofset Baskı,

2008, III, 53.

192 Hûd 11/49.

193 Karaman ve dğr. Kur’ân Yolu, III, 175. 194 Ahkaf 46/21.

saraylar195 yapan, kendilerine sürüler, oğullar, bahçeler ihsan edilen,196 yaratılış olarak güçlü ve kuvvetli olan197 bir kavim olarak tanıtılmaktadır.

Hz.Hûd, Âd kavminin bir ferdi ve kardeşi olarak zikredilmektedir.198 Kur’ân-ı Kerim’de adı yedi defa geçmektedir.199 Kıssadaki mesajlar şu şekildedir:

- Sahip olunan nimetler Allah tarafından verilmiştir. Âd kavmi kendilerine verilen nimetler sebebiyle kibre kapılıp şımarmıştı. Sahip oldukları güç ve kuvveti kendilerinden bilmekteydiler.200 İhtişam ve gösteriş dolu bir hayat yaşamalarından dolayı Hakkı bırakıp, putlara tapmaya başladılar ve âhireti unuttular. Dünya hayatında sahip olduğumuz her şey Allah’a aittir. Bu bilinç olmazsa insan kibirlenerek hatalar yapabilmektedir.

- Yapmış oldukları köşkleri, Hûd peygambere gidenlerle eğlenmek için inşâ etmişlerdir.201 Yüksek yerlere binalar yapma sebepleri, zenginliklerini göstermek

içindir. Tüm bu davranışlarını dünyada ebedî kalacakları düşüncesi ile gerçekleştirmişlerdir.202 Ancak yaptıkları hiçbir şey onları kurtaramamış ve sonuçta

helâk olmuşlardır. Servet ile gösteriş yapmanın ne kadar yanlış olduğu bu kıssada bir kez daha hatırlatılmaktadır.

- Âd kavminin yaptığı hatalardan biri de, kuvvetliyi haklı, güçsüzü haksız olarak görmeleriydi. 203 Zayıf insanlara haklı haksız olmalarına bakmaksızın

merhametsizce muamele edip, onlara zulmediyorlardı. Zorba ve barbarca davranışlarıyla insanlara huzur vermiyorlardı.204 Günümüz dünyasına baktığımızda

aynı yanlışların devam ettiğini üzülerek görmekteyiz. Âd kavminin ileri gelenleri nasıl ki kendi rahatları ve menfaatleri için diğer insanları değersiz görüyorsa, bugünde gücü elinde bulunduran insanlar diğer insanlara yaşam hakkını çok 195 Şuarâ 26/128,129. 196 Şuarâ 26/134. 197 Fussilet 41/15. 198 A’râf 7/65. 199 A’râf 7/65; Hûd 11/50,53,58,60,89; Şuarâ 26/124. 200 Şuarâ, 26/128,130.

201 er- Râzî, Ebû Abdullah (Ebü’l Fazl) Fahruddin, Tefsîr-i Kebîr, Mefâtihu’l- Gayb, trc. Suat

Yıldırım-Lütfullah Cebeci, Ankara: Akçağ yayınları, 1993, XVII, 360.

202 Râzî, Mefâtihu’l-Gayb, XVII, 360.

203 Çakan, Solmaz, Kur’ân-ı Kerim’e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi, s.59. 204 Mevdûdî, Tefhîmü’l Kur’ân, IV, 51.

görüyorlar. Demek oluyor ki bu kıssadan gerekli mesajlar alınmadığı sürece, dünyamızda huzur ve güvenin tam olarak tesis edilmesi mümkün değildir.

- Tevhid inancının zayıflaması problemlerin temelini oluşturmaktadır. Hz. Hûd, kavmini tek olan Allah’a kulluk etmeye davet etti.205 Ancak insanlar onun

sözlerine itibar etmedi.

- Akıl, kıymeti bilinmesi gereken önemli bir nimettir. Kıssada Hz. Hûd, kavmini düşünmeye sevk ederek, akıllarını kullanmalarını istemektedir. Anlattıklarının yüzeysel değil, derinlemesine analiz edilmesini beklemektedir.206

Akıl, yaratılan varlıklar içerisinde sadece insana verilmiştir. İnsan kendine verilen bu nimetin kıymetini bilmeli ve kıssalardan gerekli mesajları almalıdır.207 Aklını

kullanan bir kişi, Allah’ın emir ve yasaklarına uymanın kendisi için daha faydalı olacağını bilen kişidir.

- Kıssanın önemli mesajlarından biri de, Allah’ın âyetlerinin, eskilerin âdetlerinden daha önemli olduğu gerçeğidir. Hz. Hûd, kavmini büyük bir günün azabı konusunda uyarmaya devam ediyordu. Onlar ise, istediğin kadar bize öğüt ver, bizim için değişen bir şey olmayacaktır. Atalarının yolundan asla dönmeyeceklerini ifade ederek, açıkça Allah’a ve peygambere isyan ediyorlardı. İnsanlar şimdi de bazı konularda, Allah’ın âyetlerinden daha ziyade, eskilerin âdetlerini ön planda tutma konusunda ısrar etmektedirler. Herhangi bir konuda Allah’ın bir âyeti veya peygamberin bir sünneti varsa mutlaka ona uyulmalıdır. Körü körüne eskinin yanlışlarını sürdürmek Âd kavminin bir özelliğidir.

- Allah’a ve peygambere meydan okuyarak, kendi uydurdukları putları tercih etmek, önce nimetlerin yok olmasını sonra da büyük bir cezayı beraberinde getirir.208 Öğütlere kulaklarını tıkayan Âd kavmi, ellerinde bulunan nimetleri yavaş yavaş kaybetmeye başladılar. Günümüzde bile adı unutulmayan meşhur irem bağları ve şehri209 yok oldu. Çok güvendikleri güç ve kuvvetleri ellerinden alındı. Buradan

verilmek istenen mesaj şudur ki; dünya ebedî kalınacak bir yer değildir. Sahip olunan

205 A’râf 7/65; Hûd 11/50.

206 Mevdûdî, Tefhîmü’l Kur’ân, II, 421.

207 Çakan-Solmaz, Kur’ân-ı Kerim’e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi, s.60. 208 A’râf 7/71.

iktidar ve güç, zulüm ve haksızlık için kullanılırsa Allah’ın azabı onları mutlaka durduracaktır.

- Hayır gibi görünen şeylerde şer olabilir. Âd kavmi peygamberlerini dinlemediler. Bunun sonucunda yağmurları kesildi, bağları kurudu. Yine de ders almadılar. Azap için gönderilen bulutu görünce sevindiler. Her zaman yağmur ve bereket getiren bulut bu sefer azap için gönderilmişti.210 İnsanlar başlarına gelen

olaylardan dersler çıkarmalıdırlar. Şer gibi görünen olaylardan hayır, hayır gibi görünen olaylardan şer çıkabileceği unutulmamalıdır.

- Âd kavminde önemli ibretler vardır. Kendini güçlü ve rakipsiz olarak gören bu zorba insanlar, bir rüzgâr ile çaresiz kalmışlar ve alçaltıcı bir azaba uğramışlardır. Âhirette ise daha şiddetli bir azap onları beklemektedir.

- Kur’ân’da cezanın ne şekilde olduğu ile ilgili şunlar geçmektedir; Sayha(korkunç ses),211 racfe(dehşetli bir sarsıntı),212 sarsarin âtiye(dehşetli bir

kasırga),213 riyhal akîm(silip süpüren rüzgâr).214 Arkasında birçok ibretler bırakan Âd

kavmi bu şekilde tarih sahnesinden silinmiştir.

- Kıssanın son ilahi mesajı şudur ki; kurtuluş her zaman olduğu gibi Allah’a ve peygamberine iman edenlerin oldu. Allah’ın rahmeti, kendine inanan ve inancını yaşayanlarla beraber olmaya devam edecektir.215