• Sonuç bulunamadı

Hristiyanların Öteki Dinlere Karşı Tutumlarına Yönelik Eleştiriler

BÖLÜM 2: KUR’AN’IN HRİSTİYANLARA ELEŞTİRİLERİ

2.3 Hristiyanların Öteki Dinlere Karşı Tutumlarına Yönelik Eleştiriler

Hz. İsa babasız bir şekilde mucize olarak dünyaya gelmiştir. Hristiyanlar, Hz. İsa’nın babasız dünyaya gelme mucizesi karşısında zamanla Hz. İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğuna inanmışlar, kendilerinin de Hz. İsa’ya inanmakla Tanrının oğulları ve sevgili kulları olduğunu dolayısıyla ayrıcalıklı olduklarını iddia etmişlerdir. Kur’an Hristiyanların bu iddialarını şöyle eleştirmiştir. “Hristiyanlar biz Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz dediler. De ki: Öyleyse günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor? Doğrusu siz de O’nun yarattığı insanlardansınız.”181 Bu ayetle Kur’an, Hristiyanların kendilerinin Allah’ın oğulları ve sevgili kulları oldukları yönündeki sözlerini reddederek onların Allah’ın oğulları ya da sevgili kulları olmadıklarını bilakis Allah’ın yarattığı insanlardan olduklarını ifade etmiştir. Ayrıca Kur’an, Allah’ın bir ve tek olduğu, O’nun doğmadığını, doğurmadığını, O’nun eşinin, benzerinin ve denginin olmadığını182 O’nun çocuk edinmediğini bildirerek Allah’a çocuk isnat edilmesini reddetmiştir.183

178 En’am, 6/20. 179 Âl-i İmrân, 3/76. 180 A’raf, 7/157. 181 Maide, 5/18. 182 İhlas, 112/1-4. 183 Mü’minûn, 23/91.

97

2.3.2 Sadece Kendilerinin Doğru Yolda Olduğunu İddia Etmeleri

Kur’an, Ehl-i Kitab’ın genelde Kur’an’a, Hz. Muhammed’e ve Müslümanlara karşı ilişkilerinde olumsuz imaj sergilediklerini bildirmiştir. Ehl-i Kitap sadece Kur’an’a, Hz. Muhammed’e ve Müslümanlara karşı olumsuz tutum ve davranış sergilememiş, birbirlerine karşı da olumsuz tavır içinde bulunarak tartışmışlar hatta birbirleriyle boğuşup harbe bile tutuşmuşlardır. Ehl-i Kitap olan Yahudiler kendilerinin Allah’ın oğulları ve sevgilileri olduklarını ileri sürdükleri gibi Hristiyanlarda kendilerinin Allah’ın oğulları ve sevgilileri olduklarını ileri sürmüştür.184 Yahudiler kendilerinin Allah’ın oğlu ve sevgilileri olduğunu söylemeleri ile kibre kapılmışlar ve kendilerini Allah tarafından seçilmiş millet olarak tanımlayarak185 Allah’ın kendilerini özel bir kavim olarak seçtiğini iddia etmişlerdir.186 Böylece kendilerini diğer millet ve ırklardan üstün görmüşlerdir. Bunun sonucu olarak da gurur ve kibre kapılmışlardır. Tüm bu iddia ve inanışlarının sonucu olarak da ahiret hayatının sadece Yahudilere ait olduğu dolayısıyla cennete sadece Yahudilerin gireceğini, Yahudi olmayanların ise cennete giremeyeceğini ve onların cehennemde kalacağını iddia etmişlerdir.187 Yahudilerin bu iddialarını duyan Hristiyanlar da asıl kendilerinin “Allah’ın oğulları ve sevgilileri” olduklarını iddia etmişler188 ve birbirleriyle tartışmışlardır. Aralarında ki tartışma şiddetlenince Yahudiler, Hristiyanların kitap ve peygamberini inkâr etmiş ve onları kafirlikle suçlamışlardır. Bunun üzerine Hristiyanlar da aynı şekilde Yahudileri suçlayarak onların Hz. İsa’yı çarmıha gerip öldürdüğünü iddia etmişler ve onlara karşı düşmanlık beslemişlerdir. Sonra her iki grupta birbiri aleyhine Kur’an’ın ifadesiyle şöyle şahitlik yapmışlardır: “Yahudiler, Hristiyanlar bir şey üzere değillerdir. Hristiyanlarda Yahudiler bir şey üzere değillerdir.”189 demişlerdir. Onlar bu sözlerle birbirlerinin güttüğü davayı ve dinlerini kökünden çürüterek birbirlerinin dinlerini inkâr etmişlerdir. Daha sonra her biri kendi davasının ve dininin hak olduğunu iddia etmiş ve birbirlerine karşı şöyle söylemişlerdir: “Yahudiler, Yahudi olun ki doğru yolu bulasınız. Hristiyanlarda Hristiyan olun ki doğru yolu bulasınız.”190 Böylelikle Yahudiler Yahudi olmayanların doğru yolda olmadığını ancak 184 Tesniye, 14/1, 2; Maide, 5/18. 185 Tesniye, 7/6; Tesniye, 14/2, 3. 186 Tesniye, 7/6. 187 Bakara 2/111. 188 Maide, 5/18. 189 Bakara, 2/113. 190 Bakara, 2/135.

98

Yahudi olanların doğru yolda olacaklarını, Hristiyanlar da Hristiyan olmayanların doğru yolda olmadığını sadece Hristiyan olanların doğru yolda olduğunu iddia etmiştir.191 Kur’an, onların bu iddialarını ve tartışmalarını eleştirerek kitap ehlinin birbirleriyle tartışarak asılsız iddialar ile Allah’ın lütfundan hiçbir şey elde edemeyeceğini, lütfun bütünüyle Allah’ın elinde olduğunu ve onu dilediğine bahşettiğini bildirmiştir.192 Yahudi ve Hristiyanların tartışmaları bunlarda da bitmemiş, cennete kimin gidip kimin gitmeyeceği hususunda da tartışmışlardır. Yahudiler, kendileri hariç kimsenin cennete giremeyeceğini, Hristiyanlar da Hristiyanlardan başka kimsenin cennete giremeyeceğini iddia etmiştir.193 Taberi tefsirinde Ehl-i kitabın ihtilaf edip tartışmaları ile ilgili olarak; kendilerine Allah tarafından vahiy yoluyla bilgiler ulaştıktan sonra (Şûra, 42/14) birbirini çekemedikleri için dinleri hakkında ihtilafa düştüklerini söylemiştir.194 Elmalılı Hamdi Yazır; Ehl-i kitabın ihtilaf edip birbirleriyle tartışmalarının, gerek peygamberlerine karşı gelerek muhalefet etmelerinin gerekse peygamberlerinin ardından dinlerinde tefrika çıkararak birbirleriyle uğraşıp çekişmelerinin ancak onların azgınlıklarından, kıskançlıklarından ve dünya hırslarından kaynaklandığını ifade etmiştir.195 Kur’an, Yahudi ve Hristiyanların bu tartışmalarını ve iddia ettikleri şeyleri şöyle eleştirmiştir: “Hepsi de kitabı (Tevrat ve İncil’i) okumakta oldukları halde Yahudiler: Hristiyanlar doğru yolda değillerdir, dediler. Hristiyanlar da: Yahudiler doğru yolda değillerdir, dediler. Kitabı bilmeyenler de birbirleri hakkında tıpkı onların söylediklerini söylediler. Allah, ihtilafa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.”196 Bu ayet ile Kur’an, Yahudi ve Hristiyanların yanlarında bulunan Tevrat ve İncil’i okudukları halde birbirlerinin dinlerini, kitaplarını ve peygamberlerini tamamen inkâr etmeleri sebebiyle kitabı bilmeyen insanların birbiri hakkında söylediklerinin aynısını söylediklerini ifade etmiş ve onların kitabı bilmesine rağmen kitabı bilmeyenler gibi davranmasını eleştirmiştir. Kur’an-ı Kerim, Yahudi ve Hristiyanların kendilerini Allah’ın oğulları ve sevgili kulları olarak görmelerini, sadece kendi dinine mensup olanların doğru yolda olduğunu, diğerlerinin ise doğru yolda olmadığını ve sadece kendi dinlerine mensup olanların cennete girecek olduğunu yönündeki iddialarına karşı çıkarak

191 Bakara, 2/135.

192 Hadid, 57/29.

193 Bakara, 2/111.

194 Taberi, Câmiu’l Beyan, c.7, s.287.

195 Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.6, s.4230.

99

onların bu iddialarını şöyle eleştirmiştir: “…Bu onların kuruntusudur. Eğer sahiden doğru söylüyorsanız delilinizi getirin.”197 Bu ayet ile Kur’an Yahudilerin ve Hristiyanların iddialarına karşı çıkarak onların savlarının delilsiz ve sadece onların kuruntularından ibaret olduğunu ifade etmiştir. Kur’an Yahudi ve Hristiyanların cennete sadece kendilerinin gideceğini ileri sürmelerine vermiş olduğu bir cevapta şöyledir: “Her kim iman edip, sâlih amel işler ve Rabbine gönülden bağlı olursa onlar cennete gireceklerdir.”198

2.3.3 Müslümanlara Hayır İndirilmesini İstememeleri

Hz. İsa (a.s.) ümmetinden ona inananlara kendinden sonra gelecek son peygamberi müjdelemiş199 ve onlardan ona inanıp yardım edeceklerine dair sözler almıştır.200 Son peygamber gelince onlar verdikleri sözleri unutmuşlar,201 gelecek son peygamberi kutsal kitaplarındaki bilgiler sayesinde tanımalarına rağmen son peygamber gelince ona inanmamışlardır.202 Kur’an-ı Kerim, Hristiyanların bu vb. davranışlarının arkasında onların Müslümanlara Allah’tan hayır indirilmesini istememelerinin203 ve içlerindeki kıskançlıktan ötürü Müslümanları imanlarından vazgeçirip küfre döndürme isteklerinin olduğunu ifade etmiştir.204 Kur’an, Hristiyanları bu tutum ve davranışlarından dolayı eleştirerek onların doğru yolda olmadığını bildirmiş ve onların Mü’minler gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olacaklarını ifade etmiştir.205